Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: KUTSAL METİNLERDE Muhammet Aleyhisselam

    BRAHMANLAR(Hinduizm)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/dini-hikayeler/12164-kutsal-metinlerde-muhammet-aleyhisselam-post19790.html
    Hindu kutsal metinleri 3 kısma ayrılırlar. Bunlar; Vedalar, Upanişatlar ve Purana'lardır. Bu kitapların geçmişi MÖ. 4000 yıllarına kadar uzanır. Puranalar 17 ciltten oluşur. Bunlar arasında temel kitap BHAVİŞYA PURAN olarak bilinir ki, gelecekteki olaylardan bahsettiği için bu isimle anılır. Hindlilere göre kitabın derleyicisi Mahrişi Vyasa isimli birisidir fakat sözlerin sahibi Tanrı'dır. Burada iktibas ettiğimiz nüsha Bombay'da Venkteshwar Press'te basılmıştır. Şu satırlar aynen bu kitaptan alınmıştır ve kelimesi kelime tercüme edilmiştir;

    "Melekhalı öğretici, kendi dostlarıyla zuhur edecek. Adı MOHAMMAD olacak. Raca ona en samimi sadakatini ve bütün saygılarını sunduktan sonra şöyle dedi; "Sana bağlı kalacağım. Sen ey Parbatis Nath/Beşeriyetin Efendisi, Arabistanın sakini. Sen şerri yok etmek için büyük bir güç topladın. Ve o, Melekha'lı düşmanlardan kendi kendini korudu. .....ben senin kölenim, beni ayaklarının altına yatır."
    Metnin kelimesi kelimesine tercümesi böyle. Efendimizin ismi, başka hiçbir şahsa uygulanamayacak şekilde açıkça yazılmıştır.
    Aynı kitaptan aktarmaya devam edelim. SHALOKAS; 10-27'de açık bir işarete daha rastlanır. Metnin son kısımlarında sanki Efendimiz, Mahrişi Vyasa ile konuşarak getireceği şeriati tebliğ etmektedir;
    "Melekhalılar, Arapların meşhur beldelerini yağmaladılar. Bu ülkede Arya Drahma/ilahi kanun'dan bir eser yoktur. ...Bu düşmanlar, doğru yolu göstermek ve onları hidayete çağırmak üzere MUHAMAD ...ki Pishachaları doğru yola getirmekle meşhurdur. ...Geceleyin, melek mizacında olan o zeki adam, bir Pishacha kılığında Raca Bhoj'a şöyle dedi; "...Benim takipçim sünnetli, saç örgüsü olmayan, sakal bırakan ....ibadete çağrı/ezan okuyan... bir adam olacaktır. Domuz hariç her türlü hayvanı yiyecektir. Onlar kutsal su ile değil savaş/cihadla arınacaklar. Dinsizlere karşı mücadele etmeleri yüzünden müslümanlar olarak tanınacaklardır."
    Vedalar da bulunan bir cümle vardır ki, hem Hendek Savaşını hatırlatır, hem de kullanılan bir kelime Efendimizin çok iyi bilinen bir ismine atıf yapar; "Hakikatin Efendisi, ....İbadet eden, dua eden kişinin onbin düşmanını yok ettin" Burada verilen rakam, Hendek Savaşındaki düşman sayısını vermektedir. Fakat asıl önemli olanı bu cümlede geçen iki kelimenin verdiği anlamdır. Birincisi Efendi olarak tercüme edilen kelimenin karşılığı olan Satpatı kelimesidir. Sat, gerçeği ve dürüstlüğü seven manasınadır. Pati de efendi veya üstad manasına gelir ki her ikisinin manası hakikatin efendisi anlamına gelir.

    İkincisi; bu cümlede bulunan dua eden diye tercüme edilen sanskritçe karu kelimesidir ki, Hindçe Satoto kelimesinin anlamdaşıdır. Bu da Efendimizin ismi Ahmed'in tam karşılığıdır.
    Hendek Savaşını anlatan bu cümlenin devamında gelen cümleler ise konumuzu perçinlemektedir.
    "Gücünle kaleleri yıka yıka bir savaştan diğerine gittik. Sen ey yüce kişi, düşmanlarına diz çöktüren Namuchi'yi uzaklaştırdın"
    Bilindiği gibi Hendek Savaşında müslümanlarla yaptıkları anlaşmaya ihanet eden yahudileri cezalandırmak üzere kaleleri kuşatılmış ve teslim alınmıştı. Bilindiği gibi Medinenin çevresi, yahudi Kâbîlelerine ait kalelerle çevriliydi. Efendimiz, bu kaleleri teker teker fethetmişler, daha sonra Hayberin etrafındaki yahudi kalelerini de birer birer düşürmüşlerdir. Öyle ki, Efendimiz ve eshabı, bir savaştan diğerine koşuyorlardı. Bu cümlede geçen ve düşmanlar olarak çevrilen "mayinan" kelimenin tam karşılığı hilebaz ve madrabaz anlamına gelmektedir ki; yahudilerin milli karakterlerini ortaya koymaları açısından önemlidir. Ayrıca sanskritçede mayinan, "görünüşte güzel olan gerçekte değeri olmayan" maya kelimesinden türemiştir ki, bu dahi yahudileri anlatır. Aynı tasvire İncil'de de rastlamaktayız. İncil yahudileri; "Sahte gümüş" olarak tanıtır. Yine bu cümlede geçen Namuchi; yağmuru tutan manasına gelmektedir ki; yahudilerin şu vasfını çok güzel resmeder. Yahudiler, ancak kendilerinin vahye mazhar olduklarını kabul ederek Efendimizin peygamberliğini reddediyorlardı.

    Vedalarda verilen diğer müjdelere bakalım. "Sen ey Kadir-i Mutlak; övülmüş meşhur yetim ile savaşmaya gelen güçlü araba tekerleklerine sahip 20 kral ve 60.099 kişiyi mahvettin." Burada geçen övülmüş kişinin karşılığının tam karşılığının Muhammed kelimesi olduğunu görmüştük. Meşhur yetimin ne manaya geldiğini de bütün müslümanlar çok iyi bilirler ki Efendimizi anlatır. O zamanki bütün insanlar Efendimize karşıydı. O tek başınaydı ama içlerinde önemli yöneticilerin de bulunduğu onbinleri dize getirdi.
    Vedalardaki şu cümleler hem Efendimizi hem de aziz dostları Eshab-ı kiramı işaret etmektedir.
    "Araba sahibi, doğru ve adil olanı seven, hikmetli, güçlü ve cömer Mamah, sözleriyle bana lütuf bahşetti. En güçlü olanın oğlu, her türlü iyi sıfata sahip, dünyalara lütuf onbin kişi ile meşhur oldu."
    Bu cümlenin her kelimesi Efendimizden bahsetmektedir. Çocukluğundan beridir o emin kişiydi. Bu özelliğini düşmanları bile kabul etmek zorunda kalıyorlardı. Güçlüydü; Hendek Savaşı hazırlıklarında kimsenin kıramadığı büyük bir taşı kırmıştı. Kimsenin yenemediği güreşçileri o yere sererdi. Cömertti; savaşlarda ele geçirilen ganimeti olduğu gibi etrafına dağıtırdı ama kendisine bir şey ayırmazdı. Cümlede geçen 10 bin kişiyle meşhur olmak, Mekkenin fethinde bulunan İslam ordusunun sayısını vermektedirki hepsi de eshab-ı kiramdandı. Eshab-ı kiram, Kur'ân-ı Kerîm'de çeşitli vasıflarıyla övülmüştür. Vedalarda da dünyalara lütuf olarak övülmüştür.

    Şimdi Vedaların bir başka kitabına bakıyoruz. Sama Veda'da Rişî Vatsah'ın ağzından çıkan cümleler açıkça Efendimizi anlatmaktadır.
    Ahmed, şeriati Rabbından aldı. Bu şeriat hikmet doludur. Ben ondan ışığı aldım, tıpkı güneşten aldığım gibi."

  2. #2

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: KUTSAL METİNLERDE Muhammet Aleyhisselam

    BUDİST METİNLERİ (Seylan kaynaklı)
    "Ananda, mukaddes kişiye şöyle dedi.; "Sen gittiğin zaman bize kim öğretecek?" Mukaddes kişi şöyle cevapladı; "Ben, yeryüzüne gelen ilk mukaddes kişi değilim. Benden sonra bir başka mukaddes kişi gelecek. Bu kişi, tam anlamıyla aydınlatılmış ve davranışları hikmet dolu bir kişidir. Hayırlıdır. Kainatı bilir. Eşi olmayan bir önderdir. Benim şimdi ilan ettiğim şekilde en mükemmel ve en saf dini bir hayatı ilan edecektir. Onun bağlılarının sayısı binlerce olacaktır. Oysa benimki yüzlercedir." Ananda sordu; "Onu nasıl tanıyacağız?" Mukaddes kişi şöyle cevapladı; "O, Maitreya/hayırlı kişi olarak tanınacaktır."
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/dini-hikayeler/12164-kutsal-metinlerde-muhammet-aleyhisselam-post19791.html
    Çeşitli Budist metinlerinde geleceği müjdelenen kişinin isimleri şöyle geçmektedir; Metteya (Palice), Maitreya (Sanskritçe), Aremideia (Burmaca), Maitaliye (Çince), Byamas-pa (Tibetçe), Miroku (Japonca)
    Bu ve benzerleri olan Muhamet, Mahomet gibi kelimelerin tümü; Moh, Maha, Meh kelimelerinden türemiştir ki hepsi de "şerefli kişi, sempatik, büyük şeref sahibi, rahmet yağmuru, ihtişam" manalarına gelmektedir. Yukarıda saydığımız bütün kelimelerin karşılığı ise; "Sevgi öğreticisi, sevginin efendisi, adı iyilik olan, sevgi ve içtenlik, şefkatli kişi, hayırlı, muhabbetli vb." bu kelimelerin tümü hepsi arapça "rahmet" kelimesinin karşılığıdır. Nitekim Kur'ân-ı Kerîm'de; "Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" buyurulmaktadır. Rahmet ve rahim kelimeleri sadece Kur'ân-ı Kerîm'de 409 kere geçmektedir. Sayfa sayısı 300 bini aşkın hadis-i şerif kitaplarını buna dahil etmiyoruz. Uhud Savaşında düşmanın dört bir taraftan sardığı bir anda yaralanan Efendimiz; "Ya Rabbi, onları affet. Eğer beni tanımış olsalardı yapmazlardı" diye dua etmekteydi.
    Tahrif edilmiş Tevratta rahmet ve rahman kelimeleri yerine bol miktarda vahşet sahneleri geçmektedir. Tahrif edilmiş İncillerde ise rahman ve rahim kelimesi sadece 9 defa geçmektedir. Her ne kadar tahrif edilmiş olsalar da Tevrat, İncil ve bunları oluşturan bölümlerde bu ilahi müjde nin pırıltısı görülür.

Benzer Konular

  1. Bu Kadar Kutsal Resmi Bir Arada Gördünüzmü?
    By Mustafa Uyar in forum İslami Resimler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 26.Şubat.2007, 22:46
  2. Lut Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:27
  3. İsa Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 6
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:12
  4. NUH Aleyhisselam
    By şehzade in forum Peygamberler Tarihi
    Cevaplar: 8
    Son Mesaj: 02.Şubat.2007, 03:09
  5. kutsal emanetler
    By Osman in forum İslami Resimler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 28.Kasım.2006, 22:56

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.