Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


85 sonuçtan 1 ile 10 arası

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: Eshâb-i Kirâm Kimdir?

    Meşhur İslâm kumandanlarından:
    İKRİME BİN EBİ CEHİL


    İkrime bin Ebî Cehil, meşhûr İslâm düşmanı Ebû Cehil’in oğludur. Önce İslâma büyük düşman idi. Mekke’nin fethedildiği gün, öldürülmesi emir buyurulan altı kişiden biri de o idi. İkrime, o gün Yemen’e kaçmak için gemiye bindi. Yolda fırtına çıkıp, gemi batmak üzereyken, “Kurtulursam Muhammed’in ayaklarına
    kapanacağım” diye niyet etti. Kurtulup, Yemen’e varınca, Müslüman olmaya karar verdi.

    Ona taarruz etmeyin!
    Hanımı ve amcasının kızı olan Ümmü Hakîm, Mekke’nin fethedildiği gün îman edip, onun için de Peygamberimizden emân (af) almıştı. Yemen’e giderek ona müjdeyi verdi:
    - İnsanların en üstünü, en halimi ve en kerimi olan zat tarafından sana emân getirdim. Senin için Resûlullahtan emân istedim. Eshâbına, “Allahü teâlânın emânında olsun, kimse ona taarruz eylemesin!" buyurdu.
    İkrime, hanımı ile Mekke’ye dönüp, Resûlullahın huzûruna geldi. Resûl-ı ekrem, İkrime’nin geldiğini görünce, ona doğru gelerek ayakta karşıladı, kucaklaştılar. Sonra Peygamber efendimiz oturdular. Emir buyurunca, İkrime ve hanımı da oturdular. Zevcesinin yüzü kapalıydı.
    Bundan sonra İkrime, Peygamberimize dedi ki:
    - Zevcem, benim için sizden emân aldığını söyledi. Bu sebeple geldim. Resûl-ı ekrem efendimiz buyurdu ki:
    - Zevcen doğru söylemiş, sen emniyettesin.
    İkrime bunun üzerine dedi ki:
    - Yâ Resûlallah! Önceki yaptıklarıma pişman oldum. Bana İslâmiyeti öğretir misiniz?
    Resûlullah efendimiz ona İslâmi öğrettiler. İkrime de, “Allahtan başka ilâh olmadığına, Peygamberimizin de Allahın kulu ve elçisi olduğuna şehâdet ediyorum” diyerek Müslüman oldu. Peygamber efendimiz de Cenâb-ı Hakka duâ ederek, onun için af ve mağfiret talebinde bulundu.
    Hz. İkrime, Müslüman olduktan sonra, Resûl-i ekrem ile beraber Medîne’ye gitti. Oraya yerleşti. Hicretin onuncu yılında Resûlullah efendimiz tarafından Hevazin’e zekât toplayıcı olarak gönderildi.
    Mürtedleri temizledi
    Hz. Peygamberin vefâtında Hz. İkrime, Yemen’in Tebâle şehrinde bulunuyordu. Bu sebeple Resûl-i ekremin vefâtında Medîne’de bulunamamıştı.
    Hz. Ebû Bekir devrinde İkrime, bir ordu ile Yemâme’de bulunan ve yalancı Peygamberlik dâvâsına kalkışan Müseylemetül-Kezzâb üzerine gönderildi. Fakat yardımcı kuvvetleri beklemeden Müseyleme’ye hücum edince mağlup oldu.
    Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, onu, önce Umman tarafında bulunan Huzeyfe’nin yanına yardımcı kuvvet olarak gönderdi. Burada vazifesini yaptıktan sonra Mehre’ye yolladı. Mehre halkının İslâmiyeti kabûlünden sonra, Hz. İkrime ordusu ile birlikte Yemen’e gönderildi. Yemen’deki bütün mürtedleri ortadan kaldırdı. Daha sonra Medîne’ye geri döndü.
    Hz. Ebû Bekir, Yemen’deki mürtedleri temizleyen Hz. İkrime’yi, bir ordu ile birlikte Suriye tarafına gönderdi. Burada Ecnadın’de Bizanslılarla savaştı. Bu savaşta ağır yaralandı. Sonra Medîne’ye geri döndü. Daha sonra 636 yılında, Yermük savaşına katıldı.
    Hz. Huzeyfe şöyle anlatıyor:
    “Yermük muharebesinde idi. Çarpışmanın şiddeti geçmiş, ok ve mızrak darbeleri ile yaralanan Müslümanlar, düştükleri sıcak kumların üzerinde can vermeye başlamışlardı. Bu arada ben de, güçlükle kendimi toparlayarak, amcamın oğlunu aramaya başladım. Son anlarını yaşayan yaralıların arasında biraz dolaştıktan sonra, nihayet aradığımı buldum.
    Su istiyor musun?
    Bir kan seli içinde yatan amcamın oğlu, göz işaretleri ile bile zor konuşabiliyordu. Daha evvel hazırladığım su kırbasını göstererek dedim ki:
    - Su istiyor musun?
    Belli ki, istiyordu. Çünkü dudakları hararetten âdeta kavrulmuştu. Göz işareti ile, "Çabuk, hâlimi görmüyor musun?" der gibi bana bakıyordu. Ben kırbanın ağzını açtım, suyu kendisine doğru uzatırken, biraz ötede yaralıların arasında Hz. İkrime’nin sesi duyuldu:
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islami-bilgiler/11983-eshab-i-kiram-kimdir-post19433.html
    - Su! Su! Ne olur, bir tek damla olsun, su!
    Amcamın oğlu Hâris, bu feryâdı duyar duymaz, göz ve kaş işaretleriyle suyu hemen Hz. İkrime’ye götürmemi istedi.
    Kızgın kumların üzerinde yatan şehitlerin aralarından koşa koşa, Hz. İkrime’ye yetiştim ve hemen kırbamı kendisine uzattım. İkrime hazretleri elini kırbaya uzatırken, Hz. Iyas’ın iniltisi duyuldu:
    - Ne olur bir damla su verin! Allah rızâsı için bir damla su!
    Bu feryâdı duyan Hz. İkrime, elini hemen geri çekerek suyu Iyas’a götürmemi işaret etti. Suyu o da içmedi.

  2. #2

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: Eshâb-i Kirâm Kimdir?

    Meleklerle konuşan Sahâbî:
    İMRÂN BİN HUSAYN


    İmrân bin Husayn, Hayber savaşında Müslüman oldu. Ondan sonraki bütün savaşlarda Peygamber efendimizin yanında ve hizmetinde bulunmakla şereflendi. Peygamber efendimiz kendilerini çok severdi. Eshâb-ı kirâm içinde çok faziletlere sahipti. Fikir ilminde üstün derecesi vardı.
    Duâsı kabûl olunan seçilmişlerdendir. Mekke’nin fethinde Huzaa kabîlesinin sancağını taşıdı.
    Daha hayırlı gelmedi
    Hz. Ömer halîfe olunca, Basra halkına İslâmiyeti öğretmek için İmrân bin Husayn’i gönderdi.
    Hasan-i Basrî hazretleri, kendisinden çok hadis-i şerif öğrenmiş ve yemin ederek demiştir ki:
    - Basralılar için İmrân’dan daha hayırlı biri gelmemiştir.
    Abdullah bin Amr, İmrân’i Basra kâdılığına tayin etti. Kâdılı'ğı zamanında, iki kişi hüküm vermesi için kendisine geldi. Bunlardan birisi şâhidini getirdi, diğeri getiremedi. Hüküm şâhit getirenin lehine verildi. Şâhit getiremeyen kimse bunu kabûl etmeyip dedi ki: - Bu karar bâtıldır.
    Hz. İmrân bunun üzerine, Abdullah bin Amr’dan azlını isteyerek istifa etti.
    Yakalandığı hastalığı sebebiyle ne oturabilir, ne de ayakta durabilirdi. Kendisine hurma dallarından bir sedir yapmışlardı.
    Orada günlerini geçirir, Rabbini zikrederdi. Otuz sene bu hâl devam etti.
    Mutarrif bin Abdullah ile kardeşi A’lâ, ziyâretine gittiler. Mutarrif, onun bu hâlini görünce ağladı.
    Hz. İmrân, ona sordu:
    - Niçin ağlıyorsunuz?
    - Senin hâline ağlıyorum.
    Hz. İmrân buyurdu ki:
    - Ağlama, ben ölünceye kadar da kimseye söyleme! Melekler benim ziyâretime gelip selâm veriyorlar.
    Meleklerin selâmını alıyor, onlarla konuşuyorum. Onların bu ziyâretlerinden fazlasıyla memnun oluyor, hasta olduğumdan dolayı verilen bu nîmetlere şükrediyorum.
    Böyle bir hastalık hâlinde Melekleri gören bir kimse, bu dertlere râzı olmaz mı?
    Yalnız Kur’andan söyle!
    Bir gün İImrân bin Husayn’a birisi dedi ki:
    - Bize yalnız Kur’andan söyle!
    - Ey ahmak! Kur’an-ı kerimde namazların kaç rekât olduğunu bulabilir misin?
    Böyle söyleyerek, hadis-i şeriflerin ve âlimlerin açıklamalarının da lâzım olduğunu bildirdi.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islami-bilgiler/11983-eshab-i-kiram-kimdir-post19434.html
    İmrân bin Husayn 672 senesinde vefât etti. Resûlullah efendimizden 120 hadis-i şerif nakletmiştir.
    Hz. İmrân bin Husayn, hasta yatağında bile ilim öğretirdi. Talebelerine şöyle anlattı:
    “Peygamber efendimiz, merhametten ayrılmamakla beraber, harp meydanlarında din düşmanlarına karşı şiddetli olurdu. Huneyn cenginde, müşrikler onu kuşattığı zaman, atından inerek, “Ben Peygamberim, yalan yok. Ben Abdülmuttalib’in oğlu Abdullah’in oğluyum” buyurarak, düşmana saldırdı. O gün, Ondan daha cesur ve daha metin kimse görmedim.”

Benzer Konular

  1. Eshab-ı Kiram serisi Sesli Radyo Tiyatroları
    By camkinoz_61 in forum İslami Resimler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.Mayıs.2012, 09:34
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 15:52
  3. Eshâb-i Kirâm Kimdir?
    By yoLcu in forum İslami Bilgiler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Nisan.2007, 15:18
  4. Eshâb-ı Kehf
    By yoLcu in forum Dini Hikayeler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 05.Mart.2007, 17:42

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.