Mezopotamya Matematiği

Mezopotamya matematiği , Mısır matematiğinin hiçbir dönemde ulaşamadığı bir düzeye erişti .Burada yüzyıllar içinde bile ilerlemeyi fark edebiliriz .M.Ö 2100’deki en eski metinlerde bile gelişmiş hesap izleri bulunur .Bu metinlerde 10’lu sistemin üzerine 60’lı sistemin eklendiği çarpım tabloları bulunmaktaydı .1 , 60 , 3600 ; hatta 60 üstü ve 60 üstü 2’yi gösteren çiviyazısı simgeler kullanılmıştı .Ama bu onların matematiğinin tipik özelliği değildi .Mısırlılar daha büyük her sayıyı yeni bir simge ile gösterirken , Sümerliler aynı simgeyi kullanıp değerini bulunduğu yere göre belirliyorlardı .
Ayrıca 60’lı sayı sistemi insanlığın kalıcı bir kazanımı oldu .Günümüzde kullandığımız saatin 60 dakika ve 3600 saniyeye bölünmesinin de , dairenin 360 dereceye , her derecenin 60 dakikaya , her dakikanın da 60 saniyeye bölünmesinin kökeni de Sümerliler’e kadar uzanır .Birim olarak 10 yerine 60’ın alınmasının sebebi ölçme sistemlerini birleştirmek olabileceği gibi 60’ın birçok böleninin olması da nedenlerden biri olabilir .
MISIR HİYEROGLİFLERİ

Eğer yazılarınızı eski Mısır hiyeroglifleriyle yazarsanız çoğu kişi bunları okumaya çalışmaktan vazgeçecektir .
Eski Mısır Hiyeroglifleri’nden Mısır rakamlarını öğrenmek çok kolaydır ; çünkü hepsinin bir görsel anlamı vardır .Büyük bir olasılıkla yazı yazmaya başlamadan once Mısırlılar , sayı saymak için parmaklarını kullanıyorlardı .Başka birinin okuması için sayı düzenlemeleri gerektiğinde de , yine büyük bir olasılıkla , yan yana sıralanmış yapraklar , ip parçaları ve çiçekler bırakıyorlardı .Neden mi böyle düşünüyoruz ? Çünkü daha sonradan hiyeroglif yazı sistemini geliştirdiklerinde , yaprak ip parçaları , çiçek ve hatta yılan ve iribaşlar kullanmışlar .
SİHİRLİ MATEMATİK

Sayılar şaşmaz .Bu matematiğin temelidir .Hüner , bu sayıları yerinde kullanabilmekte ve aralarındaki bağıntıların özelliğini tanıyabilmektedir .
Biz de istersek , küçük bir çaba ile matematiğin sihirli yönünü tanıyabiliriz .Tam sayılar arasındaki dört işlemi yapabilen her öğrenci bu matematik oyunlarını öğrenebilir ve uygulayabilir .
Oyun 1 :Karşınızdakinin hangi ay ve günde doğduğunu kolayca söyleyebilirsiniz ; yeter ki karşınızdaki şu isteğinizi sırasıyla yerine getirsin .
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-matematik-dersi/58466-matematik-tarihi-post119469.html
Doğduğu ay kaçıncı ay ise onu 5 ile çarpsın .7 eklesin .4 ile çarpsın .Sonra 13 eklesin .5 ile çarpsın .Çıkan sayıya doğum gününü eklesin .Çıkan sayıyı sorun ve bu sayıdan 205 sayısını çıkarmasını isteyin .Sonuçta ilk rakam doğduğu ay , diğer iki rakam ise doğum günüdür .
Oyun2 :Arkadaşınızın yaşı ile birlikte ev numarasını da bulabilirsiniz .Bunun için eviniin numarasını iki ile çarpsın .Haftanını günlerini eklesin .Çıkanı 50 ile çarpsın .Yaşını eklesin 365 çıkarsın .15 eklesin .Elde edilen sayının son iki rakamı yaş ondan öncekiler ev numarasıdır .
Oyun3 :Çoğunuz doğum gününüzün yılın kaçıncı ayı ve günü olduğunu bilirsiniz de Bunun haftanın hangi gününe rastladığını kesin olarak bilemezsiniz .Ya da tarih kitaplarında şöyle bir tarih görürsünüz .4 Temmuz 1862 .Acaba bu tarih haftanın hangi gününe rastlıyor diye merak edersiniz .Şimdi yapacağımız işlem bu günü bulamamızı sağlayacaktır .
Doğum yılınızın son iki rakamını yazın .Örneğin , siz 1990’da mayısın 25’inde doğmuş olsanız , ilk yazacağınnız sayı 90’dır .Bunu dörde bölün .Artan varsa atıp tam bölümü alın .Örnekte bu 22’dir .Aşağıda anahtarını verdiğimiz doğuma ayına ait rakamı alın .Bu örnekte anahtar 2’dir .Ayıncı kaçıncı gününde doğmuşsanız o sayıyı da alın .Bu örnekte 25’dir .Şimdi 1,2,3,4 numaralı anlatımlardaki sayıları toplayın .Yani (90+22+2+25=139)
Bu rakamı 7’ye bölün .Bölümü atın , kalanı alın .Kalan sayıyla 2.sonuç levhasında doğum gününüzü bulabilirsiniz .

Anahtar Sayılar :Ocak 1 , Şubat 4 , Mart 4 , Nisan 0 , Mayıs 2 , Haziran 5 , Temmuz 0 , Ağustos 3 , Eylül 6 , Ekim 1 , Kasım 4 , Aralık 6 .
Sonuç Levhası : 2 Pazartesi , 3 Salı , 4 Çarşamba , 5 Perşembe , 6 Cuma , 0 Cumartesi , 1 Pazar .
Burada dikkat edilecek bir nokta var .Doğum yılınız artık yıl yani 366 günlük yıl ise , anahtar levhasında şu değişikliği yapınız : Ocak 0 , Haziran 3 .
MATEMATİK BİLEN ALDANMAZ

A. Paulosbirincisi kurmaca , ikincisi gerçek olan iki öykü anlatıyor .
Birinci öyküde iki saray seçkini yan yana ata binmiş dolaşıyorlar .Biri diğerine , “Bulabildiğin en büyük sayıyı söyle bakalım diyor .” İkincisi biraz düşündükten sonar sevinçle “ÜÇ” diye haykırıyor .Soru soran bir süre düşündükten sonar , pes ediyor ve oyunu kaybediyor .
İkinci öyküyse , matematikçi G. H. Hardy’yle başka bir ünlü matematikçi hastanede Romanujan’ı ziyarete gitmiş .Laf olsun diye söze şöyle başlamış : “Gelirken bindiğim taksinin numarası çok sıradandı :1729 “Romanujan hemen atılmış :”Sıradan olur mu hiç ?… Son derece ilginç bir sayı bu ! İki farklı biçimde iki sayının küpünün toplamı olarak yazılabilecek en küçük sayı bu !”(Meraklıları için verelim .12 ve 1 , 10 ve 9’un küpleri sonucu sağlıyor.)
Ramanujan , büyük sayılarla bile karmaşık işlemler yapmada ustalaşmış biriydi .Birinci öyküde ki kahraman ise hemen pes ettiğine gore belli ki 3’ten daha büyük bir sayı hayal edemiyor .Bu ilk bakışta inanılmaz gibi görünebilir .Yine de hemen aldanmayın .Avustralya’daki Aranda kabilesinin üyeleri gibi daha pekçok yerlerdeki yerliler 3’e kadar bile tam anlamıyla sayamıyorlar .Bu insanların dillerinde sadece 1 ve 2’yi anlatan sözcükler var .3 için biriki , 4 için ikiiki .4’ten sonraki tüm sayılar ise “çok” .Aslında çok büyük sayıları anlatmanın çok çeşitli yolları var .Sözgelimi birin peşine kaç tane 0 koyduğumuzu söyleyebiliriz .
CANLI HESAP MAKİNELERİ
Bazılarının inanılmaz ölçüde güçlü bir belleği vardır .Hepsi de birkaç önemli numara ve aritmetikte kolaylık sağlayacak kısayollar biliyorlardı .Bazen de sahnede zaman kazanabilmek için ya soruyu duymamazlıktan geliyor ya da sorulan soruyu bir de kendileri tekrarlıyorlardı .Bu kişiler gerçekte biraz farklı insanlardır .Örneğin , bundan iki yüzyıl once yaşamış İngiliz J.Buxton yoksul bir çifçiydi .Hiçbir zaman okuma ve yazma öğrenmedi , hatta kağıda bir rakam yazmayı bile bilmiyordu .Gelgelelim , insanların ona sayılarla ilgili ne kadar olağandışı ve beklemedik olursa olsun , sordukları soruların hepsine yanıt verebiliyordu .Örneğin , bir tarla dolusu saç telinin ne kadar olabileceği sorusunu hemencecik yanıtlayabiliyordu . (Tabii ki bunu gerçekten saymaya kimsenin niyeti yoktu .)
Bir gün arkadaşları çiftçiyi Londra’ya bir tiyatroya götürdüler .Oyunun sonunda Buxton arkadaşlarına baş erkek oyuncunun 144445 sözcük söylediğini ve 5202 adım attığını söyledi .Tabii oyunda ne olduğuyla hiç ilgilenmemiş yalnızca saymıştı .Yıllar once sayılarla arası iyi olan bu insanlar bir “bilgisayar” olarak çalışıyorlardı .Bu insanların yerini şimdi makinelerin aldığını duymak bizi şaşırtmıyor .