Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


49 sonuçtan 1 ile 10 arası

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: KiTaP ÖzéTLéRi

    KİTABIN ADI: HUZUR
    KİTABIN YAZARI: AHMET HAMDİ TANPINAR
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/turkce-dersi/7507-kitap-ozetleri-post11522.html
    YAYIN EVİ VE ADRESİ: DERĞAH YAYINLARI
    BASIM YILI: 1949

    1.KİTABIN KONUSU:

    Mümtaz’ın Nuran’a olan aşkının öyküsü.

    2.KİTABIN ÖZETİ:

    Mümtaz ve Suat'ın Nuran'a olan aşklarıdır öykünün merkezi. Mümtaz ve Nuran birbirini sevmekte ve evlenmeyi tasarlamaktadırlar. Ümitsizliğe düşen Suat ise kendini asarak intihar eder. Bu trajedi nedeni ile Nuran'dan ayrılan Mümtaz'ın iç dünyası yıkılmıştır. Radyoda II.Dünya savaşının başladığı haberi verildiği sırada, Suat'ın hayalini gören Mümtaz merdiven başına yıkılır (bazı edebiyat incelemecileri, sonda Mümtaz'ın öldüğü biçiminde yorumlar yapmış olsalar da, Tanpınar'ın metninde ölüm telaffuz edilmiyor).

    Mümtaz, Beyazıt Sahaflar Çarşısında, salaş dükkanlarda, bit pazarında, Çekmece'de balıkçı muhitinde ve kır kahvelerinde dolaştırırken, İstanbul'un bir kronikçisi, İstanbul'da eski zamanın donup kaldığı ve biriktiği köşelerin bir tasvircisi oluyor romanda. Huzur'un sonraki bölümlerinde Boğaz'a, zengin bir eve, sanki başka bir dünyaya geçiyoruz. Pırıl pırıl görünen modern semtte önceleri çok mutlu olan Mümtaz, giderek bu çevrede yaşayan insanlardan kaynaklanan olayların sonucunda yıkılır. Geçilmemesi gereken bir sınırı çiğnemiştir o!

    Her yeni tecrübe gibi şahsîdir, her yeni tecrübe gibi ilktir. Mümtaz, bindiği bir Ada vapurunda Nuran’a rastlamış ve “Tehlikeli denecek derecede zengin, her ihtimale gebe, her mânasında velûd bir kadınlık hayatı(nın), bakımsız bir tarla gibi sırf kendisini işleyecek erkeğin yokluğundan yarı hülyâ, yarı verimsizliğin bütün sebeplerini kendisinde gören bir aşağılık duygusu içinde akıp gittiğini” farketmiştir. Bu tesbitin arkası kendiliğinden gelecek ve zalim bir çocukluğun ara sokaklarından geçerek kendisini İhsan’ın kollarına atan Mümtaz, fikrî zeminini sağlamlaştırmış bir insan olarak duygusal arka planını inşa etmeye soyunacaktır: “O madem ki artık benim için herşeydir, o halde bütün kâinatımla ona taşınmalıyım.” der.




    3.KİTABIN ANA FİKRİ:

    Her aşkın bir ızdırap ve çilesi bazen insana mutluluk bazen de mutsuzluk verir.


    4.KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

    Dört bölümden oluşan kitabın her bölümü, öykünün dört kahramanının, İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz'ın adlarıyla verilir. Ancak, romanın ana karakteri Mümtaz'dır. Yazar, diğer üç
    karakteri de Mümtaz'la olan ilişkileri çerçevesinde tanıtır bize. Birinci dönem Türk romanında mekan Doğu-Batı değerlerini temsil etmek bakımından bir anlam taşıyor ve kent ikiye ayrılıyordu. İstanbul tarafının mahalleleri Osmanlı-İslam geleneklerinin, göreneklerinin değerlerinin yaşadığı semtlerdi. Beyoğlu tarafı ise kentin Batılılaşmış öteki yarısıydı. Oturulan mekan olarak konak ve apartman Doğu-Batı karşıtlığının simgesiydi. İlk dönem yazarları arasında, Doğu-Batı karşıtlığı ve kimlik sorununu, İstanbul'un farklı semtlerini karşı karşı getirerek işlemektedir.


    5.KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

    Kitap okuyucuyu aşırı şekilde etkilememekte ve okurken insanı çok sıkmakta,bunalmaktadır.


    6.KİTABIN YAZARI HAKKINDA KISA BİLGİ:



    Ahmet Hamdi Tanpınar, 1901 İstanbul doğumlu. Babasının işi gereği, ilkokuldan liseye kadar Andolu'nun çeşitli şehirlerinde sürdürdü eğitmini. İstanbul Darülfünun Edebiyat bölümününden 1923'de mezun olduktan sonra Erzurum, Konya ve Ankara'da edebiyat öğretmenliği yaptı. İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde dersler veren Tanpınar, İÜ Edebiyat Bölümü Tanzimat Edebiyatı kürsüsünde proesörlüğe seçildi. 1942-1946 yılları arasında Maraş milletvekili olduktan sonra yeniden eğitim hizmetine döndü, 1949 yılında İÜ Edebiyat Bölümü Yeni Türk Edebiyatı profesörlüğüne getirildi. 1962 yılında kalp rahatsızlığı sonucu ölen Ahmet Hamdi, çok sayıda şiir, hikaye, roman ve deneme yazmıştı.
    1949 tarihinde basılan "Huzur", Ahmet Hamdi Tanpınar'ın en tanınmış romanıdır.

  2. #2
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: KiTaP ÖzéTLéRi

    ESERİN ADI: ÇÖLDE BİR İSTANBUL KIZI
    KİTABIN YAZARI: ESAT MAHMUT KARAKURT
    YAYINEVİ VE ADRESİ: İNKILAP VE AKA KİTABEVLERİ KOLL.ŞTİ. ANKARA CAD.NO :95 –İSTANBUL
    BASIM YILI: 1980 ( İLK 1926 )

    KİTABIN KONUSU :
    Arabistan çöllerinde yaşanan ilginç bir aşk hikayesidir.

    KİTABIN ANA FİKRİ :Aşkın ferman dinlememesidir.

    KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
    Melike bir subay kızıdır, hayatta her alanda başarılı olmuş, kendini beğenmiş birsidir. Hüseyin ise subay olup onun nişanlısıdır. Aziz ise çölde eşkiyaların başıdır.

    KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER :
    Bir solukta okunacak akıcılıkta ve anı niteliği taşıdığından çok etkileyici ve dilide oldukça sadedir. Başkı arayanlar için güzel bir roman olup, herkesin okuması gereken bir yapıttır.

    YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ:
    İstanbul’da 1902’de Şürayı Devlet üyesi Mahmut Nedim Paşanın oğlu olarak dünyaya gelen romancımız, 1977’de hakkın rahmetine kavuşmuştur. Diş hekimliği okulunu (1924), İstanbul Üniversitesi hukuk fakültesini bitirdi (1930). Gazetecilik ve Galatasaray lisesinde öğretmenlik yaptı. Politikaya atılarak Urfa’dan önce millet vekili (1957-60), sonra da senatör seçildi. (1961-66).
    Aşk ve serüven romanlarıyla ün kazandı canlandırdığı gözü pek güçlü erkek kahramanlar aracılığı ile balkan savaşı ( Vahşi Bir Kız Sevdim ,1926 ) , I. Dünya Savaşı (Son Gece,1938) ,Kurtuluş savaşı (Allahaısmarladık,1936 ) dekorları içinde aşk ve kahramanlık konuları işledi.
    Serüven, hareket niteliklerini duygusallıkla birleştiren romanları, Çölde Bir İstanbul Kızı (1926), İlk ve Son (1940), Erikler Çiçek Açtı (1952) devrik cümlelere, hareketli betimlemelere yer veren anlatımıyla dikkat çekti.birçok yapıtı filme alındı.







    KİTABIN ÖZETİ:
    Hasan Bey Arabistan çöllerinde ortaya çıkmış olan eşkiyaları ortadan kaldırmak için bu bölgeye askerleriyle birlikte görevlendirilir. Kızı Melike küçük yaşta annesini kaybetmiştir ve her alanda kendini en iyi şekilde geliştirmiştir. Nişanlısıda babasıyla gideceği için onlarla birlikte Arabistan çöllerine gitmek ister. Babasıda onu kıramaz.
    Uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra çöle varırlar ama ortada ne bir çete ne de insan bulamazlar. Çevrede arama yaparlar ancak bir türlü başarılı olamamışlardır. Melike’nin canı çölde fazlasıyla sıkılır, babasından kendisini sıradışı, farklı bir yerlere götürmesini ister. Ancak babası buna şiddetle karşı çıkar. O sırada bir asker yakın bir yerlerde bir han bulunduğunu ve buranın güvenli bir yer olduğunu söyler. Babası istemeyerek de olsa kızı ve damadına izin verir. Yanlarına da bir çavuş gönderir. Gerçekten de Melike tüm güzelliğini ortaya koymuş hana girdiği andan itibaren herkesin ilgisini üstüne çekmiştir. Bu sırada büyük bir ses kopmuş herkes birden gelen adamın önünde diz çökmüştür. İçeri giren kişi çok yakışıklı ve herkesin korktuğu birisidir. Melike bu sırada ona tüm adamlarının önünde saygısızlık eder. Aziz buna dayanamaz ve kızı adamlarıyla birlikte kaçırır. Bu arada nişanlısı da kabile tarafından öldürülür.
    Kızın cezası ise kabile kurallarına göre onu ele geçirenler arasından kura çekip onunla birlikte olmaktır. Melike çok gerizekalı ve yakışıklı olmayan birisiyle olmak zorunda bırakılmıştır. Ancak Melike onu öldürür ve kabile kurallarına göre onun cezası da ölümdür. Bu cezayı da infaz edecek kişide Aziz’den başkası değildir. Önce bunu kabul edemez ancak kurallar kesindir. Sabah şafağa kadar onu öldürmek zorundadır. Fakat bu kendisi için çok zordur. Çünkü Melike’den hoşlanmıştır ve kız suçsuzdur. Kızla odaya girdiklerinde aynı şeyleri hissetmişlerdir. Tüm gece sevgiyle birbirlerini kucaklamışlardır. Ancak sabah olmuştur onu artık öldürmek zorundadır. Tam o sırada babası kızını kurtarır ve Aziz’i de esir alır. Aziz yaptıklarından pişman olur, ancak çok geçtir. İstanbul’da hapise atılır. Fakat Melike’nin yardımıyla ordan kaçar ve mutlu bir yaşarlar

Benzer Konular

  1. Rüzgârla Gelen - Cathy Lamb Kitap Özetleri
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.Nisan.2015, 11:13
  2. Nehirlerin Kadını - Philippa Gregory Kitap Özetleri
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.Nisan.2015, 11:12
  3. Sensiz Bir İlkbahar - Agatha Christie Kitap Özetleri
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.Nisan.2015, 11:11
  4. Gitmene Asla İzin Vermeyeceğim - Hope Tarr Kitap Özetleri
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.Nisan.2015, 11:11
  5. kitap özetleri ...
    By soleil in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 21.Ocak.2009, 23:13

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.