Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


5 sonuçtan 1 ile 5 arası

Hybrid View

önceki Mesaj önceki Mesaj   sonraki Mesaj sonraki Mesaj
  1. #1
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Yanıt: Fransızca günlük konuşmalar

    SAYI – ZAMAN

    Pazartesi. Lundi. Löndi.
    Salı. Mardi. Mardi.
    Çarşamba. Mercredi. Merkrödi.
    Perşembe. Jeudi. Jödi.
    Cuma. Vendredi. Vandrödi.
    Cumartesi . Samedi. Samdi.
    Pazar. Dimanche. Dimanş.
    Ocak. Janvier. Janviye.
    Şubat. Février. Fevriye.
    Mart. Mars.. Mars.
    Nisan. Avril. Avril.
    Mayıs. Mai. Me.
    Haziran. Juin. Juen.
    Temmuz. Juillet. Juiyye.
    Ağustos. Août. Out.
    Eylül. Septembre. Septambr.
    Ekim. Octobre. Oktobr.
    Kasım. Novembre. Novambr.
    Aralık. Décembre. Desambr.
    İlkbahar. Printemps. Prentan.
    Yaz. Eté. Ete.
    Sonbahar. Automne. Otom.
    Kış. Hiver. İver.
    1 Un. Ön.
    2 Deux. Dö.
    3 Trois. Trua.
    4 Quatre. Katr.
    5 Cinq. Senk.
    6 Six. Siz.
    7 Sept. Set.
    8 Huit. Vit.
    9 Neuf. Nöf.
    10 Dix. Diz.
    11 Onze. Onz.
    12 Douze. Duz.
    13 Treize. Trez.
    14 Quatorze. Katorz.
    15 Quinze. Kenz.
    16 Seize. Sez.
    17 Dix-sept. Disset.
    18 Dix-huit. Dizvit.
    19 Dix-neuf. Diznöf.
    20 Vingt. Ven.
    21 Vingt et un. Venteön.
    30 Trente. Trant.
    40 Quarante. Karant.
    50 Cinquante. Senkant.
    60 Soixante. Suasant.
    70 Soixante-dix. Suasantdiz.
    80 Quatre-vingt. Katrven.
    90 Quatre-vingt dix. Katrvendiz.
    100 Cent. San.
    200 Deux cents. Dösan.
    300 Trois cents. Truasan.
    400 Quatre cents. Katrsan.
    500 Cinq cents. Senksan.
    600 Six cents. Sisan.
    1000 Mille. Mil.
    1200 Mille deux cents. Mildösan.
    2000 Deux milles. Dömil.
    3000 Trois milles. Truamil.
    10.000 Dix milles. Dimil.
    100.000 Cent milles. Sanmil.
    1.000.000 Un million. Ön milyon.
    1.000.000.000 Un milliard. Ön milyar.
    Birinci Première. Prömiyer.
    Ikinci. Deuxième. Döziyem.
    Üçüncü. Troisième. Truaziyen.
    Dördüncü. Quatrième. Katriyem.
    Beşinci. Cinqième. Senkiyem.
    Altıncı. Sixième. Siziyem.
    Yedinci. Septième. Setiyem.
    Sekizinci. Huitième. Vitiyem.
    Dokuzuncu. Neufième. Növiyem.
    Onuncu. Dixième. Diziyem.
    Saat kaç? Quelle heure est-il? Kelör etil?
    Saat dokuz. Il est neuf heures. Ile növör .
    Dokuz buçuk. Il est neuf heures et demie. Ile növör edömi.
    Dokuzu çeyrek geçiyor. Il est neuf heures et quart. Ile növör ekar.
    Sekize yirmi var. Il est huit heures moins vingt. Ile vitör muenven.
    Otobüs ne zaman kalkıyor? A quelle heure le bus part-il ? Akelör löbüs parttil ?
    Saat onbir. Il est onze heures. Ile onzör.
    Yarım saat sonra. Une demie heure après. Ün dömiör apre.
    İki saat önce. Deux heures avant. Dözör avan .
    Dörtten beşe kadar. De quatre heures jusqu’à cinq heures De katrör jüsk a senkör.
    Öğleden sonra saat üçte. Dans l’après-midi à trois heures. Dan lapremidi a truazör .
    İki saat içinde. Dans deux heures Dan dö zör
    Sabah saat üçte. A trois heures du matin. Atruazör dümaten.
    Öğleyin ,saat onikide. A midi. A midi.
    Akşam saat onsekiz otuzda. A dix huit heures trente A dizvitör. tırant
    Gece saat onbirotuzda. Onze heures et demie de la nuit. Onzör edömi dölanui .
    Dün. Hier. Iyer.
    Bugün. Aujourd’hui. Ojurdüvi.
    Yarın. Demain. Dömen.
    Evvelki gün. Le jour précédent. Löjur presedan.
    Ertesi gün. Le lendemain. Lö landömen.
    Bu sabah. Ce matin. Cö maten.
    Yarın akşam. Demain soir. Dömen suar.
    Her gün. Chaque jour. Şak jur.
    Her hafta. Chaque semaine. Şak sömen.
    Her ay. Chaque mois. Şak mua.
    Her yıl. Chaque année. Şak ane.
    Her zaman. Toujours. Tujur.
    Geçen gün. L’autre jour. Lotr jur.
    Geçen hafta. La semaine dernière. La sömen derniyer.
    Geçen ay. Le mois dernier. Lö mua derniye.
    Geçen yıl. L’année dernière. Lane derniyer.
    Gelecek hafta. La semaine. Prochaine. La sömen. proşen
    Gelecek ay. Le mois prochain. Lö mua proşen.
    Gelecek yıl. L’année prochaine. Lane proşen.
    İki günden beri. Depuis deux jours. Döpüi döjur.
    İki gün önce. Deux jours avant. Döjur avan .
    İki gün sonra. Deux jours après. Döjur apre.
    İki güne kadar. Dans deux jours. Dan dö jur.
    Tam zamanında. A temps. Atan.
    Şimdi.. Maintenant. Mentnan.
    Bazen. De temps en temps Dötan zantan.
    Yakında. Près. Pre.
    Eskiden. A l’époque. Alepok.
    Bugün ayın kaçı? Quelle est la date d’aujourd’hui? Kele ladat dojur düi ?
    Bugün ayın ondördü. Il est le 14 aujourd’hui. İle lö katorz ojurdüi.
    Yarın ayın kaçı? Quelle est la date de demain? Kele ladat dö dömen?
    Yarın Nisan’ın onbeşi. Demain c’est le quinze avril. Dömen se lö kenz avril.
    Doğum tarihiniz nedir? Quelle est votre date de naissance Kele votr dat dönesans?
    Yirmibir Eylül 1962. 21 septembre 1962 Venteön sep-tambr milnöfsan suasantdö.
    Ne zaman? Quand? Kan ?
    Ne kadar süre? Combien de temps? Kombiyen dö? Tan ?
    Hangi asırda? A quelle époque? A kel epok ?
    Onbeş gün. Quinze jours . Kenz jur ?
    Bir haftasonu. Un veek-end. Ön vikend.
    Bir gün. Un jour. Ön jur.
    Birkaç gün. Quelques jours. Kelkö jur.
    Bir çok gün. Plusieurs journées. Plüziyör jurne.
    Tatil boyunca. Durant les vacances. Düran le vakans.
    Noel’de. A noël. A noel.
    Yılbaşı. Le jour de l’an. Lö jur dölan
    Tatil günü. Le jour de congé. Lö jur dökonje.
    Bayram günü. Le jour ferié. Lö jur feriye.
    Çalışma günü. Le jour de travail. Lö jur dö tıravay
    Yıldönümü / doğum günü. Anniversaire . Aniverser.
    Bazen. Quelques fois . Kelkö fua.
    Sık sık. Souvent. Suvan.
    Bazen. Rarement. Rarman.
    Her gün. Tous les jours. Tu lejur.
    ...... de bir kez. Une fois par... Ün fua par ...
    .......de iki kez. Deux fois par... Dö fua par...
    Asla . Jamais. Jame.
    Bir hafta. Une semaine. Ün sömen.
    Hangi gün? Quel jour? Kel jur ?
    Yarın. Demain. Dömen.
    Pazartesi. Lundi. Löndi.
    Salı . Mardi. Mardi.
    Çarşamba. Mercredi. Merkrödi.
    Perşembe. Jeudi. Jödi
    Cuma. Vendredi. Vandrödi.
    Cumartesi. Samedi. Samdi.
    Pazar. Dimanche. Dimanş.
    Dün. Hier. Iyer.
    Ertesi gün. Après - demain. Apre dömen.
    Arifesi La veille. La vey.
    İki gün önce. İl y a deux jours . Il ya döjur.
    Üç gün içinde. Dans trois jours. Dan trua jur.
    Geçen hafta. La semaine dernière La sömen derniyer.
    Gelecek hafta. La semaine prochaine. La sömen proşen.
    Onbeş gün boyunca. Pendant quinze jours. Pandan kenz jur.
    Sabah. Le matin. Lö maten.
    Öğleden sonra. I’après-midi. Lapre midi
    Akşam. Le soir. Lö suar.
    Gece. La nuit. La nüi.
    Ay. Le mois. Lö mua.
    Hangi ay? Quel mois? Kel mua ?
    Ocak. Janvier. Janviye .
    Şubat. Février. Fevriye.
    Mart. Mars . Mars.
    Nisan. Avril . Avril.
    Mayıs. Mai. Me.
    Haziran. Juin. Jüen.
    Temmuz. Juillet. Jüiyye.
    Ağustos. Août. Out.
    Eylül. Septembre. Septambr.
    Ekim. Octobre. Oktobr.
    Kasım. Novembre. Novambr.
    Aralık. Décembre. Desambr.
    Bir yıl. Un an. Ön an.
    Hangi sene? Quelle année? Kel anne ?
    Gelecek sene. I’année prochain. Lane proşen
    Geçen sene. I’année derniere. Lane derniyer
    İkibin Deux mille. Dömil
    Kaç yaşındasınız? Quel age avez-vous? Kel aj ave vu?
    Otuz / on yedi / yirmi beş / kırk üç / elli / yaşındayım. J’ai trente ans / dix sept / vingt cinq / quarante trois / cinquante ans. Je trant an / diz set / vensenk / karant trua / senkant an.
    Ya siz? Et vous? E vu ?
    O bin dokuz yüz atmış yılında doğdu. II est ( elle est) né(e) en mille neuf cent soixante Ile (ele) ne an milnöfsan suasant (1960)
    O kaç yaşında? Quel age a-t-il/elle? Kelaj at il/el ?
    On altı yaşından küçüklere yasak. Les enfants de moins de seize ans ne sont pas admis. Lez anfan dö muen dösez an nö son pa admi.
    Saat. Heure. Ör
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-ingilizce-ders-notlari/55734-fransizca-gunluk-konusmalar-post113657.html
    Saat kaçta? A quelle heure? A kel ör ?
    Oniki / öğlen. Douze heures/midi. Duz ör / midi.
    Gece yarısı. Minuit. Minüi.
    Bir saat. Une heure. Ünör.
    On üç saat. Treize heures . Trez ör.
    Saat sekiz buçuk. Il est huit heures trente. İle vitör trant.
    Saat sekiz kırkbeş. Il est huit heures quarante cinq. İle vitör karant senk.
    Dokuz saat. Neuf heures. Növ ör.
    Yirmi bir saat. Vingt et une heures. Ven e ün ör.
    ....e çeyrek var. .... moins le quart. ... Muen lö kard.
    ....yi çeyrek geçiyor. .....et quart. ....E kard.
    Bu sabah. Ce matin. Sö maten.
    Bu öğleden sonra. Cet après-midi. Set apre midi.
    Bu akşam. Ce soir. Sö suar.
    Bu gece. Cette nuit. Set nüi.
    Şafakta. A l’aube. Alob
    Akşam geç vakit. En fin de soirée. Anfen dö suare.

    YEMEK

    Aperatif bir şeyler almak istiyorum. Je voudrais un apéritif. Jö vudre ön aperatif.
    Bir şeyler içmeye gidelim mi? Si on allait boire un pot? Si on alle buar ön po ?
    Sadece bir kahve alacağım. Je voudrais juste un cafe. Jö vudre jüstön kafe.
    Susadım. J’ai soif. Je suaf.
    Kahvaltı yapacağım. Je vais prendre mon petit dejeuner. Jö ve prandr mon pötidöjöne.
    Meyve suyu / portakal suyu / domates suyu Le jus de fruits / le jus d’orange / le jus de tomate Löjü döfrüi / lö jü doranj / lö jü dötomat
    Yumurta / jambonlu omlet / baconlu omlet / haşlanmış yumurta. Un oeuf / omelette aux jambon / omelette aux bacon
    /un oeuf à la coque Ön öf / omlet o jambon / öf o bakon / ön öf ala kok.
    .........verirmisiniz? Est-ce que vous donnez...? Eskö vu donne... ?
    Bir kahve. Un café. Ön kafe.
    Soğuk / sıcak. Froid/ chaud. Frua / şo.
    Tuz / karabiber. Du sel / du poivre. Dü sel / dü puavr.
    ... Getirir misin? Est-ce que tu apportes......? Eskö tü apport...?
    Tabak / bıçak. L’assiette / Le couteau. Lassiyet / Lö kuto.
    Kaşık / çatal. La cuillère / La fourchette Laküiyyer / La furşet.
    Peynir / jambon / salam. Le fromage / le jambon / le salami. Lö fromaj /
    lö jambon /
    lö salam.
    Üç fincan kakao. Trois tasses de cacao. Trua tas dö kakao.
    Bize çok pahalı ol-mayan, iyi bir resto-ran önerebilir misiniz? Pouvez-vous nous conseiller un bon restaurant, pas trop cher? Puvevu nu konseyye ön bon restoran pa tro şer ?
    Buralarda restoran var mı? Y a-t-il un restaurant ici? Yatil ön restoran isi?
    Geleneksel yemekler. Cuisine traditionnelle. Küizin tradisyonel.
    Yöresel yemekle-riniz var mı? Avez - vous les spécialités regionales? Avevu lespesiyalite rejiyonal ?
    Müzikli restoran. Un restaurant avec de la musique Ön restoran avek döla müzik.
    Piyasa restorantı. Un restaurant moyen. Ön restoran muayen.
    Ne alırdınız? Que désirez-vous? Kö dezire vu?
    ........lı yiyecekler yememem lazım. Je dois éviter les plats contenant ...... Jödua evite le pla kontenan......
    Tatlı olarak... Istiyorum. Pourrais-je avoir ...comme dessert. Purrej avuar .. kom desser
    Siz ne önerirsiniz? Que conseillez-vous? Kö konseyye vu ?
    Ne içerdiniz? Qu’est-ce que vous prenez comme boisson? Keskö vu pröne kom buason ?
    Balık istiyorum. Je voudrais du poisson. Jövudre dü puasson.
    Deniz ürünü olarak neyiniz var? Qu’est-ce que vous avez comme fruits de mer ? Keskö vuzave kom früidömer?
    Nasıl arzu edersiniz? Comment est-ce que vous désirez? Koman eskö vu dezire?
    Sığır eti / dana eti / kuzu eti / domuz eti / pirzola / biftek / but / köfte / fileto. Viande de Boeuf- Viande de veau / Viande d’agneau / Viande de porc / cotêlettes / bifteck / gigot / boullet / filet. Viyand döböf / Viyand dövo / Viyand danyo / Viyand döpor / kotelet / biftek / jigo / bulle/ file.
    Etinizi nasıl istersiniz ? Comment desirez-vous votre viande? Koman dezire votr la viyand?
    Haşlanmış / ağır ateşte pişmiş / şiş / kebap / fırında / ızgara / güveç/ rosto Bouillie / braisée / en brochette / au four / grillée / en ragout / rotie. Buyyi / brese / an broşet / o fur / griyye / an ragut / roti.
    Başka bir şey arzu edermisiniz? Desirez - vous autre chose? Dezire vu otr şoz ?
    Hesabı alabilirmiyim? Puis-je avoir l’addition? Püij avuar laddisyon ?
    Ayrı ayrı ödeyeceğiz. Nous voudrions payer chacun notre part. Nu vudriyon peye şakön notr par.

  2. #2
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Yanıt: Fransızca günlük konuşmalar

    SAĞLIK

    Başınızı kaldırın. Relevez la tête. Rölöve la tet.
    Başınızı eğin. Baissez la tête. Besse la tet.
    Başınızı çevirin. Tournez la tête. Turne la tet.
    Uzanın. Allongez-vous. Allonje vu.
    Rahatlayın. Détendez-vous. Detande vu.
    En yakın nöbetçi eczane nerede? Où se trouve la pharmacie (de nuit) la plus proche? U sö truv la farmasi (dö nüi) la plü proş?
    Nezleye / öksürüğe karşı bir şey istiyorum. Je voudrais quelque chose contre le rhume / la toux. Jö vudre kelköşoz kontr lö rum / la tu.
    Güneş çarpması. Le coup de soleil Löku dösoley.
    Böcek sokması. Le pique d’insecte. Le pik densekt.
    Yol tutması. Le mal du voyage. Lö mal dü vuoyaj.
    Hazımsızlık. Les indigestions. Lez endigestiyon.
    Migren. La migraine. La migren.
    Ne zaman geleyim? Quand est-ce que je reviens? Kan püij rövenir ?
    Ağrı kesici. Un analgésique. Ön analjezik.
    Hemen bir doktor lazım. II faut un medecin tout de suite. Il fo ön medsen tuddusüit.
    Muayene saatleri nedir? Quelles sont les heures de consultation? Kelson lezör dö konsültasyo?
    Doktor buraya gelip beni görebilir mi? Le medecin pourrait-il venir me voir ici? Lömedsenpurre til vönir mö vuar isi ?
    Tıbbi personel. Le personnel médical. Lö Personel medikal.
    Sağlık ocağı. I’infirmerie. Lenfirmöri.
    Hasta. Le malade. Lö malad.
    Ameliyat. I’opération. Loperasyon
    Kendimi yorgun / hasta hissediyorum. Je me sens fatigué / malade Jömö san febl / fatige.
    Kustum. J’ai vomis. Je vomi.
    Ateşim var. J’ai de la fievre. Je döla fievr.
    Nereniz ağrıyor? Où avez-vous mal? Kave vu mal?
    Buram / şuram ağrıyor. J’ai une douleur ici / la? Je ün dulör isi / la ?
    Sırtım / başım / midem ağrıyor. J’ai mal au dos / a la tête / a l’éstomac. Je mal o do / ala tet / alestomak.
    Burada ağrı var mı? Avez-vous mal ici? Ave vu mal isi?
    Hafif / kötü. Sourde / vive. Surd / viv.
    Değişmeyen / artıp azalan. Constante / spasmodique. Konstan / spazmodik.
    .... ye alerjim var. Je suis allergique à Jö süi alerjik a....
    Hemofili hastasıyım. Je suis hémophile. Jösüi emofil.
    Zehirlendim. Je suis toxiqué. Jö süi toksike
    Ne zamandır ağrınız var? Depuis combien de temps ressentez-vous cette douleur? Döpüi kombiyen dö tan rössante vu set dulör ?
    Kısa zamandır / uzun zamandır. Depuis peu de temps / depuis longtemps Döpüi pö dötan / döpüi longtan.
    Sizi muayene edeceğim. Je vais vous éxaminer. Jövö vu egzamine.
    Soyunun. Deshabillez-vous. Dezabiyye vu.
    Şuraya uzanın lütfen. Etendez-vous la svp. Etande vu la silvuple.
    Ağzınızı açın. Ouvrez la bouche. Uvre la buş.
    Öksürün lütfen. Toussez, s’il vous plait. Tusse, silvuple.
    Tansiyonunuzu ölçeceğim. Je vais prendre votre tension. Jö ve prandr votr tansiyon.
    Nabzınızı ölçeceğim. Je vais prendre votre pouls. Jö ve pradr votr pul.
    Romatizma. Des rhumatismes De rumatizm.
    Apandist. I’appendicite. Lapandisit.
    Sistit. Une cystite. Ün sistit.
    Gastrit. Une gastrite. Ün gastrit.
    Ülser. Un ulcère. Ön ülser.
    Grip. La grippe. La grip.
    .... Iltihabı. Une inflammation de... Ün enflamasyon dö...
    Sarılık. La jaunisse. La jonis.
    Kızamık. La rougeole. La rujol.
    Soğuk algınlığı Un rhume. Ön rüm.
    Hafif bir enfeksiyon. Une legère inféction. Ün lejer enfeksiyon.
    Yüksek ateş. Beaucoup de la fièvre Bokudla fievr
    Ateşinizi ölçeceğim. Je vais prendre votre temperature. Jö ve prandr votr temparatür.
    Kendimi iyi hissetmiyorum.. Je ne me sens pas bien. Jönö mösan pa biyen.
    Hastayım. Je suis malade. Jö süi malad.
    Güneş çarpması. Un coup de soleil. Ön kudösoley.
    Kesik. Une coupure. Ün kupür.
    Yara. Une blessure. Ün blessür.
    Kramp. Une crampe. Ün kramp.
    Öksürük. La toux. La tu.
    Migren. La migraine. La migren.
    Astım. De l’asthme. Dö lastm.
    Hazımsızlık. Une indigestion. Ün endigestiyon.
    Boyun tutulması. Un torticolis. Ön tortikoliz.
    Tansiyon. La tension. Dö la tansiyon.
    Çarpıntı. Des palpitations. De palpitasyon
    Bayıldı. İl s’est évanoui. İl setevanui.
    Kanaması var. Elle saigne. El seny.
    Bir şey soktu. Quelque chose m’a piqué. Kelköşoz ma pike.
    Ayak bileğim şişti. Ma cheville est enflée. Ma şövil et angfle.
    ... canımı yakıyor. ...me fait mal. ...Mö fe mal.
    BOŞ ZAMAN

    Müzeler ve tarihi yerler. Musées et lieux historiques. Müze e liyö istorik.
    Tur düzenleniyor mu? Ya-t-il des excursions? Yatil de ekskürsiyon ?
    Gezilebilecek birkaç yer söyler misiniz? Pourriez-vous me conseiller quelques endroit a visiter? Purriye vu mö konseyye kelkö andrua avizite ?
    En fazla kaç kişi katılıyor? Quel est le nombre de participants maximum? Kele lö nombr dö partisipan maksimum ?
    Yakında bir ..... var mı? Ya-t-il pres d’ici...? Yatil pre disi...?
    .... Saat kaçta başlıyor? A quelle heure commence...? A kelör kommans...?
    Kiliseyi ziyaret etmek istiyorum. Je voudrais visiter l’église. Jö vudre vizite legliz.
    ...den ne kadar uzaktayız? Combien est-ce que nous sommes loin de................? Kombien eskö nusom luen Dö ......?
    Yürüyerek gidebilirmiyiz? Pouvons-nous y aller à pied? Puvon nuziyalle a piye.
    Atletizm. I’athlétisme. Latletizm.
    Basketbol. Le basketball. Lö besketbol.
    Futbol. Le football. Lö futbol.
    Dağcılık. I’alpinisme. Lalpinizm.
    Yürüyüş. La randonnée. La randonne.
    Araba yarışı. La course d’automobile. Lö ralli otomobil.
    Jimnastik. La gymnastique. La jimnastik.
    Tenis. Le tennis. Lö tennis.
    Bisiklet. Le vélo. Lö velo.
    Yüzme. La natation. La natasyon.
    Voleybol. Le volley. Lö voleybol.
    Sürf. La voile. La vual.
    Paraşüt. Le parachutisme. Lö paraşütizm.
    Avcılık. La chasse. La şas.
    Dans. La danse. La dans.
    Bu gölde / nehirde yüzebilir mi? Peut-on nager dans ce lac / cette rivière? Pöton naje dan sö lak / set riviyer ?
    Kumsal var mı? Ya-t-il une plage ? Yatil ün plaj ?
    Adreslerini verir misiniz? Pouvez-vous me donner ses adresses? Puve vu mö done sez adres
    SORUNLAR

    Arabam arıza yaptı. Ma voiture est en panne. Ma vuatür etanpan.
    Arıza nerede? Où est le problème? Ue lö problem?
    Arızanın ne oldu-ğunu bilmiyorum. Je ne sais pas le problème. Jö nö sepa lö problem.
    Arabanız nerede? Où est votre voiture? Ue votr vuatür?
    En yakın tamirhane nerede? Où est le garage,
    Le plus proche ici? Ue lögaraj lö plü proş isi?
    Tamirhaneye bir telefon edebilir misiniz ? Est-ce que vous pouvez appeler le garage? Es kö vu pu ve apöle la garaj ?
    Bir kurtarma aracı gönderebilir misiniz? Est-ce que vous pouvez envoyer un dépaneur? Es kö vupuve anvuaye ön depanör?
    Arabamı çekebilir misiniz ? Pouvez vous tirer ma voiture? Puvevu tire ma vuatür ?
    Bana yardım edebilir misiniz? Pourriez vous m’aider? Puryevu mede?
    Bana biraz benzin verebilir misiniz? Pourriez vous me donner un peu d’essence? Puriye vu mödone ön pö desans?
    Arabamın plaka numarası ............ L’immatriculation de ma voiture est.... Limmatrikü-lasyon döma vuatür e ....
    Bir kaza oldu. Il ya eu un accident Ilya üönaksidan
    Kaza nerede oldu? Où est l’accident? Ue laksidan ?
    Efes’e yirmi kilometre mesafede. A 20 km d’Ephese. Aven kilometr d’Efes.
    Ölen var mı? Y a-t-il des morts? Yatil dö mor?
    Hayır ölen yok ama iki yaralı var. Non il n’y a pas de mort mais il y a deux blessés Non il niya pa dö mor me ilya dö bilese.
    Lütfen polise haber verin. Appelez la police svp. Apöle la polis silvuple.
    En yakın telefon nerede? Où est le téléphone le plus proche? Ue lötelefon lö plü proş?
    Acele bir ambülans çağırın lütfen. Appelez une ambulance tout de suite svp. Apöle ün ambülans tutsüit silvupile.
    Arkadaşım ağır yaralı. Mon ami est blessé grièvement. Monami e blesse griyevman.
    Yaralıları kımıldatmayın. Ne bougez pas les blessés. Nöbuje pa leblesse.
    Yaralıları arabadan çıkarmama yardım edin. Aidez moi pour sortir les blessés de la voiture. Ede mua pur sortir le blesse dö lavatür.
    Adım Sedat ONAR. Je m’appelle Sedat ONAR. Jömapel Sedat ONAR.
    Lütfen bana adınızı, adresinizi ve sigorta numaranızı verin. Donnez moi svp votre nom, votre adresse et votre numero d’assurance. Done mua silvuple votr nom, votr adres, votr nümero dassürans.
    Arabam için çekme aracı gönderir misiniz? Est-ce que vous pouvez envoyer un dépaneur pour ma voiture? Eskö vu puve anvuaye ön depanör pur ma vuatür?
    Tanıklık yapar mısınız? Pouvez vous faire témoignage.? Puve vu fer temuanyaj?
    En yakın jandarma karakolu nerede? Où est la brigade de la gendarmarie la plus proche? Ue la brigad dö lajandarmöri la pülü proş ?
    Polise bir hırsızlığı bildirmek istiyorum. Je veux dénoncer un vol à la police. Jövö denonse ön vol ala polis.
    Polise bir olayı bildirmek istiyorum. Je veux dénoncer un fait à la police. Jövö denonse ön fe alapolis.
    Polise bir cinayeti bildirmek istiyorum. Je veux denoncer un meurtre. Jövö denonse ön mörtr.
    Cüzdanım çalındı. On m’a volé ma porte-feuille. On ma vole ma port föy.
    Suçsuzum. Je suis innocent. Jösvi innosan.
    Bir araştırma yapacağız. Nous allons faire une enquêtte. Nuzallon fer ün anket.
    Kayıp ve hırsızlık. Perte et vol. Pert e vol.
    Pasaportumu kaybettim. J’ai perdu mon passeport. Je perdü mon paspor.
    Dışarda kaldım. Je me suis resté dehors. Jömö süi reste döor.
    İmdat. Au secours! O sökur.
    Sürgün. Exil. Ekzil
    Suçlu iadesi. Extradition. Ekstradisyon.
    Gözaltı. Garde à vue. Gard a vü.
    Tutuklama. İnterpellation. Enterpelas-yon.
    Mahkemeler. Tribunaux. Tribüno.
    Savunmak. Défendre. Defandr
    Ayaklanma, grev. Manifestation, grèves. Manifestas-yon, grev.
    Doğal afetler. Catastrophe naturelle. Katastrof natürel.
    Yangın. İncendie Ensandi.
    Ölüm. La mort La mor.
    Yaralı var mı? Y a-t-il des blesses? Yatil de blesse?
    Hareket etmeyin. Ne bougez pas. Nö buje pa.
    Hemen bir doktor / ambülans çağırın. Appelez d’urgence un medecin / une ambulance. Aple dürjans ön medsen / ün anbülans.
    Onları arabadan çıkarmama yardımcı olun. Aidez-moi à les sortir de la voiture. Edemua a lesortir döla vuatür.
    Lütfen polisi çağırın. Appelez la police s.v.p.. Aple la polis silvuple
    İsim ve adresinizi alabilir miyim? Puis-je avoir votre nom et votre adresse, s’il vous plait? Püij avuar votr nom et votr adres,silvupl?
    Yardım edermisiniz kayboldum. Pouvez-vous m’aider, je suis perdu. Puve vu mede, jömö süi perdü.
    Kaza. Accident. Aksidan.
    Ambülans. Ambulance. Ambülans
    Yaralı. Blessé. Blesse.
    Hasta. Malade. Malad.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-ingilizce-ders-notlari/55734-fransizca-gunluk-konusmalar-post113658.html
    Doktor. Medecin. Medsen.
    Cinayet. Meurtre. Mörtr.
    İdam cezası. Peine de mort. Pen dö mor.
    Hapis. Emprisonnement. Amprizonman
    Narkotik kanunları. Loi sur les stupefiants. Lua sur le stüpefiyan.
    Tecavüz. Viol. Viyol
    Suç. Infraction Enfraksiyon
    Mahkum.. Condamné. Kondamne

Benzer Konular

  1. Fransızca zümre
    By soleil in forum Lise Ders Zümreleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 18.Eylül.2011, 23:23
  2. Fransızca alfabe
    By soleil in forum Lise İngilizce Ders Notları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Kasım.2008, 21:34
  3. 23 Nisan İle İlgili Konuşmalar, Yazılar, Şiirler...
    By soleil in forum Belirli Gün ve Haftalar
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Nisan.2008, 15:58
  4. İngilizce günlük konuşmalar
    By soleil in forum Lise İngilizce Ders Notları
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 03.Mart.2008, 10:53
  5. günlük konuşmalar
    By akin_2546 in forum Komik Şeyler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 13.Ocak.2008, 16:09

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.