Şarkı (edebiyat)
xa şeklindedir. Aruz ölçüsünün her kalıbı ile kullanılır. Dörtlüklerden kurulan musammat da denebilir. Murabbaya benzer. 5 ya da 6 dizelik bendlerden de oluşabilir. Üçüncü dizeye meyan, dördüncü dizeye nakarat denir. Aşk, sevgili, ayrılık, içki ve eğlence konularında yazılır. Divan edebiyatının ilk şarkı yazarı Nail-i Kadim'dir. Lale Devrinde ise en önemli temsilcisi Nedim dir. En çok şarkıyı Enderunlu Vasıf yazmıştır.
Müzikte, türkünün karşıtı olarak, Şarktan gelen, batılı anlamında kullanılır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/55534-gazel-kaside-mesnevi-sarki-turku-kosma-semai-ve-sone.html#post113350
Divan şiirine Türkler tarafından katılmış bir nazım şekli. Bestelenerek okunmak için yazılır. Dörder mısralık 2-5 bend'den meydana gelir. Birinci bendin 2 nci ve 4 üncü, öbür bendlerin yalnız sonuncu mısraları hiç değişmeden tekrarlanır
Şarkının ilk örneklerine, Divan edebiyatımızda, XI. yüzyılda rastlanır. Bu edebiyatımızda şarkı özellikle XVIII. yüzyılda, Lâle Devri'nde çok gelişmiştir. Divan edebiyatının en büyük şarkı şairi Nedim'dir. Halk edebiyatında da şarkı türünde eserler veren şairler yetişmiştir.
şarkılar bestelenmek amacı ile yazlırlar
…Türkü…
Türkçe ait ürün anlamındadır.Türküyü oluşturan dize grupları arasında tekrarlardan kavuştak bölümleri vardır. Türküler ezgilerine göre adlar;uzun havalar,kırık havalar(oyun havaları). Konusuna göre ise ölüm,ayrılık,savaş,çocuk,doğa…türküleri olur.
Bir ezgi ile söylenen halk şiirinin her çeşidini göstermek için Türkiye’nin sözlü geleneğinde en çok kullanılan ad Türküler dir. Özel durumlarda ya da ezginin, sözlerin çeşitlemesine göre ninni, ağıt, deyiş, hava adları da kullanılmaktadır.
Türk halk edebiyatı nazım şekli ve türüdür. Ezgisi yönüyle diğer halk şiiri türlerinden ayrılır. Türküler genellikle anonimdir. İsimleri bilinen saz şairlerinin söyledikleri de giderek halka mal olmuş ve bunlar da anonimleşme eğilimine girmiştir. Türkü söylemeye “türkü yakmak” da denir. Türkü adı Türk sözcüğüne Arapça “ı” eki eklenmesiyle ortaya çıkmıştır. “Türk’e özgü” anlamına gelir.
Türkü sözcüğü ilk kez XV. Yüzyılda Doğu Türklerince kullanılmıştır. Hikmet Dizdaroğlu, Anadolu’da türkünün ilk örneğini Öksüz Dede’nin verdiğini belirtir. Türküler genellikle hece vezninin 7, 8 ve 11’li kalıplarıyla kıtalar halinde söylenir. Her kıta türkünün asıl sözlerinin bulunduğu bend ile nakarattan meydana gelir. Nakarat her bendin sonunda tekrarlanır. Bu kısım bağlama veya kavuştak diye de bilinir. Türküleri kesin ayrıma sokmak güçtür. Bir yörede yakılan türkü diğer bir yöreye şekli ve söyleniş biçimi değişerek geçebilir. Türküler ezgilerine, konularına ve yapılarına göre ayrılır.
Ezgilerine göre türküler
* Kırık havalar: Usullü ezgilerdir. Alt türleri; türkü (genelde tüm kırık havalar için, özelde diğer türlerin dışında kalanlar için kullanılır), deyiş, koşma, semah, tatyan, barana, zeybek, horon, halay, bar, bengi, sallama, güvende, oyun havası, karşılama, ağırlama, peşrev, teke zortlatması, gakgili havası, dımıdan, zil havası, fingil havası dır.
* Uzun havalar: Usulsüz ezgilerdir. Alt türleri; uzun hava (diğer türlere girmeyenler için kullanılır), barak, bozlak, gurbet havası, yas havası, tecnis, boğaz havası, elagözlü, maya, hoyrat, divan, yol havası, yayla havası, mugam dır. Ayrıca gazeller de özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde halk arasında söylenmektedir.
Konularına göre türküler
Ninniler ve çocuk türküleri, tabiat üzerine türküler, aşk türküleri, kahramanlık türküleri, askerlik türküleri, tören türküleri, iş türküleri, acıklı olaylarla ilgili türküler, güldürücü türküler, karşılıklı söylenen türküler, oyun türküleri, ağıtlar.
Yapılarına göre türküler
* Mani kıt’alarından kurulu türküler: Birbirleriyle ilgili konularda söylenmiş manilerin sıralanarak ezgiyle okunmasından meydana gelir.
* Dörtlüklerle kurulu türküler.dörtlüklerle kurulu türküler adı üstünde dörtlüklerden oluşan türkülerdir.bu tür türküler de anonimdir.
Özellikleri:
1. Türkülerde konu zenginliği vardır. Aşk, ayrılık, ölüm, tabiat, kahramanlık, güzellik başlıca konularıdır.
2. Hecenin yedili, sekizli en çok da on birli kalıplarıyla yazılırlar.
3. Türküler genelde dörder mısralı bentlerden oluşur.
4. Bazıları koşma şeklindedir.
5. Bazı türkülerde her bendin sonunda aynı dize veya dizeler tekrarlanır. Bu tekrarlanan dizelere nakarat (kavuştak) adı verilir. Nakaratların völçüsü bazen ana bentlerin ölçüsünden ayrı olabilir.
6. Türkülerin kafiye örgüsü genelde şöyledir: “aaab cccb dddb”, “aaabb cccbb dddbb” veya “aaabcc dddbcc eeebcc” şeklindedir.
7. Türküler ait oldukları bölgelere göre adlar alırlar.
8. Genelde anonimdirler ama söyleyeni belli olan türküler de vardır.
…Koşma…
(Nazım Biçimleri)
Koşma, Türk Halk edebiyatında doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türü. Dörtlüklerden oluşur. Dörtlük sayısı genellikle 3, 5 arasındadır. Hece ölçüsünün 6+5 veya 4+4+3 duraklı 11’li kalıbıyla yazılır. Şair koşmanın son bendinde ismini ya da mahlasını söyler. Koşmalar dile getirilen duygular ve söylenişlerine göre koçaklama, güzelleme, taşlama, ağıt gibi isimler alır. Karşılıklı konuşma şeklinde yani “dedim” “dedi” diye başlayan dizelerle de söylenebilir. Bu tür koşmalara “mürâcaa” ismi verilir. Bütün kafiyeleri cinaslı olan koşmalara “tecnis” denir.
Özellikleri:
1. Türk Halk edebiyatının en çok sevilen, en çok kullanılan nazım şeklidir.
2. Dörtlüklerle söylenir.
3. Dörtlük sayısı genelde 3 veya 5’tir.
4. Koşmalarda en çok 11’li hece ölçüsü kullanılır. 4+4+3=11 ya da 6+5=11.
5. Genelde yarım kafiye kullanılır.
6. Kafiye örgüsü; ilk dörtlük; aaab, abab, aaba veya abcb şeklinde olup diğer dörtlükler cccb, dddb şeklindedir.
7. Koşmada, tabiat güzellikleri, sevgi, ayrılık, yiğitlik, yakınma, ıstırap, eleştiri, hayata ait görüşler konu alabilir.
8. Genelde şiirin içinde özellikle de son dörtlükte şairin mahlası bulunur.
9. Dil sade, anlatım yalın ve içtendir.
10. Koşmalar işlenen konulara göre çeşitli isimler alır. Bunlar aynı zamanda âşık edebiyatı nazım türleridir.
Semai…
Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık, kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz ölçüsü kullanılarak yazılanları da vardır.
Özellikleri:
1. Tabiat, sevgi ve ayrılık konularını işler.
2. Sekizli hece ölçüsüyle yazılırlar.
3. Özel bir beste ile söylenirler.
4. Nazım birimi dörtlüktür. En az 3, en çok da 5,6 dörtlükten oluşur.
5. İlk dörtlüğü aaab, abab, aaba, abcb şeklinde diğer dörtlükler dddb, eeeb, fffb şeklindedir.
6. Sona doğru şairin mahlası bulunur.
7. Karacaoğlan’ın semaileri çok ünlüdür.
Sone
Sone, iki dörtlük ve iki üçlükten oluşan 14 dizelik bir nazım şekilidir. Batı edebiyatında kullanılan bu tür Servet-i Fünuncular tarafından Türk edebiyatına sokulmuştur. Genellikle dörtlükleri çapraz kafiye ile yazılır. Sonede işlenen konuları sınırlandırmak doğru bir yaklaşım değildir. Sonede her türlü konu işlenebilir.Son dize duygu yönunden en baskın dizedir.Devrik cümleler kullanılır. Batı edebiyatındaki sonelerde aşk konusu işlenir. Fakat bizim sonelerde her türlü konu işlenir. Örnek
Aşk Sonesi - V -
Gece, hava ya da şafak dokunmasın sana asla, fakat gece yalnızca, üzümlerin içi, o saf suyu duyduğu zaman büyüyen elmalar, mis kokulu ülkende balçık ve reçine.
Gözlerinin dünya ışığını gördüğü Quinchimalí’den sınır bölgesinde benim için yaratılmış ayaklarına kadar, bildiğim balçıklı topraksın sen: yeniden dokunurum kalçalarında dünyanın tahılına.
Belki bilmiyorsun, Araukanyalı kadın, ki seni sevmeden evvel, unutmuştum öpüşlerini, ki yüreğim ağzını anımsamayı sürdürdü,
ki bir yaralı gibi yürüdüm sokaklarda, ta ki, sevgilim, bulduğumu anlayana dek, öpüşlerden ve volkanlardan bölgemi.