ASE “ Peki sen mutsuz muydun? “
PRENS ------
PRENS Koyun çalıları yiyorsa çiçekleri de yer değil mi?
ASE “Koyunlar bulabildikleri her şeyi yerler.”
PRENS Dikenli çiçekleri de mi?
ASE Evet dikenli çiçekleri de.
PRENS öyleyse dikenler… ne işe yararlar ki?
ASE dikenler hiçbir şeye yaramaz çiçekler kindarlıklarından dolayı dikenlidirler…
PRENS Ya! Hayır inanmıyorum sana çiçekler narin yaratıklardır. Kötülük nedir bilmezler. Ellerinden geldiğince kendilerini korumaya çalışırlar. Dikenlerine bakıp güçlü olduklarını sanırlar. Demek sen sanıyorsun ki çiçekler…
ASE bağırarak) Hayır hayır bir şey sanmıyorum ben. Aklıma gelen ilk şeyi söylemiştim. Görmüyor musun önemli işler ile uğraşıyorum.
PRENS önemli işler ha?
ASE Evet
PRENS “Tıpkı büyükler gibi konuşuyorsun. Her şeyi birbirine karıştırıyorsun. Bir gezegen görmüştüm kırmızı suratlı biri yaşıyordu orada. Tek bir çiçek koklamamış, hiç yıldız görmemiş, hiç kimseyi sevmemiş. Sayıları toplamaktan başka bir şey yapmamış hayatında. Yinede bütün gün senin gibi “önemli ve ciddi bir adamım” der dururdu. Gururundan yanına yanaşılmazdı. Ama o insan değil ki mantar!”
ASE Ne?
PRENS Mantar! Çiçeklerin milyonlarca yıldır dikenleri var. Yinede milyonlarca yıldır koyunlar onları yer. Şimdi çiçeklerin bunca güçlüğe göğüs gerip hiçbir işe yaramayacak dikenleri neden büyüttüklerini anlamaya çalışmak önemli değil mi sence? Koyunlar ve çiçekler arasındaki savaş önemli? Kırmızı suratlı şişko bir bayın toplama işlemlerinden daha mı az önemli bu? Ya ben kendi gezegenimden başka hiçbir yerde yetişmeyen eşine rastlanmadık bir çicek tanıyorsam ve gün birinde ne yaptığını bilmeyen bir koyun onu bir lokmada yutuverirse sence önemli değil mi bu? Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bulunsa bile yıldızlara bakmak mutluluğumuz için yeterlidir. Ama birde koyunun çiçeği yediğini düşün. Bütün yıldızlar bir anda kararmış gibi gelir. Buda mı önemli değil?
ASE sevdiğin çiçeğe bir şey olmayacak. Koyunun azına kapatmak için bir ağızlık çizerim sana, yada istersen çieğin çevresine bir parmaklık çizerim.
Bölüm 1
GÜL “Oh! Çok ender olarak uyanık kalırım. Lütfen taç yapraklarımın düzensiz olmalarından dolayı kınamayın beni…”
PRENS Ne kadar güzelsin!
GÜL Evet biliyorum. Üstelik güneşle birlikte doğdum…
GÜL Sanırım kahvaltı zamanı. Benim gereksinimlerimle ilgilenmek nezaketini gösterir miydin?
PRENS Tabi hemen su getiriyorum
GÜL benim dört dikenim var. Sıkıysa kaplanlar pençelerini bir uzatsınlar!
PRENS Gezegenimde kaplan yok. Hem kaplanlar ot yemezler.
GÜL ben ot değilim
PRENS Özür dilerim
GÜL Kaplanlardan korkmam ben. Sert bir rüzgardan korkarım. Beni rüzgardan koruyacak bir siperlik bulamaz mısın?
PRENS Sert rüzgarlar… bu bir çiçeğin en korkulu rüyası olmalı…
GÜL Geceleri beni cam bir fanusla örtmeni istiyorum. Burası çok soğuk. Benim geldiğim yerde…
PRENS Seni dinlemek için durdum. Şimdi gidip bulacaktım…
PRENS (prens kendi kendine) Onu hiç dinlememeliydim. İnsan çiçeklere güvenmemeli ona bakmalı güzel kokusunu içine çekmeli sadece. Çiçekler çok tutarsız oluyorlar. Ama onu nasıl sevmem gerektiğini bilemeyecek kadar küçüğüm…
PRENS Elveda çiçeğim
GÜL (öksürerek) Saçmaladım. Bağışla beni, mutlu olmaya çalış… Tabi, seni çok seviyorum. Bunu şimdiye dek sana belirtmemiş olmam benim hatam. Aslında bu da önemli değil. Ama sen… Sen de benim kadar aptalca davrandın. Mutlu olmaya çalış… fanusu da istemem.
PRENS Ama rüzgar
GÜL Soğuk algınlığım o kadar kötü değil. Gecenin serinliği iyi gelir bana. Çiçeğim ben.
PRENS Ya hayvanlar?
GÜL Kelebeklerle tanışmak istiyorsam, bir iki tırtıla katlanmayı öğrenmeliyim. Çok güzel olmalılar. Kelebekler de, yani tırtıllarda olmasa kiminle dostluk edeceğim ki? Sen uzaklarda olacaksın… büyük hayvanlara gelince… onlardan korkmuyorum. Pençelerim var benim.
GÜL Haydi sallanma git
Bölüm 2
KRAL işte bir kul
PRENS (kendi kendine) Beni daha önce hiç görmediği halde nasıl tanıyabiliyor?
KRAL yaklaş seni daha iyi göreyim
PRENS oturabilir miyim?
KRAL Oturmanı emrediyorum
PRENS Efendim size bir soru soracağım içim için beni affedersiniz
KRAL Soru sormanı emrediyorum
PRENS Siz kimin kralısınız?
KRAL Her şeyin
PRENS Her şeyin mi? Yıldızlar da emirlerinize uyuyorlar mı?
KRAL Tabi ki hiç aksatmadan hem de, baş kaldırmalarına asla izin vermem.
PRENS güneşin batışını görmek isterdim.. lütfen, bunu benden esirgemeyin.. güneşe batmasını söyleyin..
KRAL eger bir generale, kelebek gibi bir çiçekten diğerini uçmasını buyursam, veya bir trajedi yazmasını söylersem, general de bu buyrugu yerine getiremezse suç benim mi onun mu olur?
PRENS sizin olur"
KRAL doğru insan herkesten verebileceklerini istemeli. Ben mantıklı emirler veriyorum
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/showthread.php?p=108630
Bölüm 2
PRENS Peki benim günbatımı?
KRAL İstediğin günbatımı olsun. Gereken emri vereceğim. Ama benim yönetim ilkelerime göre, uygun koşulların oluşması için daha beklemeliyim.
PRENS Bu ne zaman olur?
KRAL hımmm, hımmm. Evet akşamleyin tam sekize yirmi kala. Emirlerime nasıl uyulduğunu göreceksin.
PRENS Burada yapacak bir şeyim kalmadı yola koyulmalıyım artık.
KRAL Gitme. Gitme seni bakan yapacağım