Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


5 sonuçtan 1 ile 5 arası
  1. #1

    Üyelik tarihi
    25 Aralık 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    351
    Tecrübe Puanı
    23

    mehmet akif ersoy şiiri (ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE)

    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE


    Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
    O, rûkü olmasa, dünyada eğilmez başlar,
    Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor;
    Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
    Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sairlerden-siirler/13181-mehmet-akif-ersoy-siiri-canakkale-sehitlerine.html#post22838
    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.
    Herc u merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
    "Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
    Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
    Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
    Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
    Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
    Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
    Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
    Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
    Sen ki; a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber.



    Mehmet Akif ERSOY

  2. #2
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart --->: mehmet akif ersoy şiiri (ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE)


    ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE


    Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
    En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
    Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
    Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
    Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
    Nerde -gösterdiği vahşetle- "Bu bir Avrupalı!"
    Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
    Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
    Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
    Kaynıyor kum gibi... Mahşer mi, hakikat mahşer.
    Yedi iklimi cihânın duruyor karşısında,
    Ostralya'yla beraber bakıyorsun: Kanada!
    Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk;
    Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
    Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ...
    Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!
    Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
    Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
    Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
    Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
    Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz...
    Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
    Sonra mel'undaki tahribe müvekkel esbâb,
    Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.


    Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
    Beriden zelzeleler kaldırıyor a'mâkı;
    Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
    Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
    Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
    Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam.
    Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
    O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer...
    Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
    Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak.
    Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
    Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
    Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
    Sürü halinde gezerken sayısız tayyâre.

    Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...
    Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
    Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
    Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
    Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
    Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm.
    Sarılır, indirilir mevki'-i müstahkemler,
    Beşerin azmini tevkif edemez sun'-i beşer;
    Bu göğüslerse Hudâ'nın ebedî serhaddi;
    "O benim sun'-i bedi'im, onu çiğnetme" dedi.
    Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:
    İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.
    Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...
    O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...
    Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
    Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sairlerden-siirler/13181-mehmet-akif-ersoy-siiri-canakkale-sehitlerine.html#post22841
    Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
    Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
    Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
    Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
    Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.
    Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb...
    Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
    "Bu, taşındır" diyerek Kâ'be'yi diksem başına;
    Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
    Sonra gök kubbeyi alsam da ridâ namıyle,
    Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
    Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan,
    Yedi kandilli Süreyyâ'yı uzatsam oradan;
    Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına;
    Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
    Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
    Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
    Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
    Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

    Sen ki, son ehl-i salibin kırarak salvetini,
    Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
    Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
    Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
    O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
    Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;
    Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!
    Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
    Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
    Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.

    Mehmet Akif Ersoy

    Hepimizin çok sevdiği ve bildiği bir şiir ve tamamınıda ben göndereyim dedim.
    Konu Beyza tarafından (15.Şubat.2007 Saat 13:12 ) değiştirilmiştir.

  3. #3
    yoLcu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    05 Aralık 2006
    Yer
    bartın
    Yaş
    50
    Mesajlar
    1,756
    Tecrübe Puanı
    67

    Standart --->: mehmet akif ersoy şiiri (ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE)

    günün mana ve önemine binanen çok teşekkürler

  4. #4

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: mehmet akif ersoy şiiri (ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE)

    eline sağlık arkadaşım...

  5. #5
    KöLeKRaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26 Eylül 2006
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    759
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart --->: mehmet akif ersoy şiiri (ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE)

    elinize sağlık ...

Benzer Konular

  1. Mehmet Akif Ersoy’dan Şiirler (***)
    By soleil in forum Şairlerden Şiirler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 25.Haziran.2012, 14:30
  2. Mehmet Akif Ersoy'un Hayatının Özeti
    By Mustafa Uyar in forum Yazarlar ve Şairler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.Mart.2012, 19:42
  3. Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı (sunum)
    By Mustafa Uyar in forum Türkçe Dersi
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 27.Aralık.2011, 19:32
  4. Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı
    By Beyza in forum Yazarlar ve Şairler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 04.Mayıs.2009, 18:29
  5. Mehmet Akif Ersoy (1873-1936)
    By şehzade in forum Türk Büyükleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.Mayıs.2007, 22:35

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.