Beşir bin Sa’d (r.a.)
Hz. Beşir, Medineliydi. İkinci Akabe Biatı’na katılmış, her türlü tehlikeye karşı Re*sû*lul*lah’ı koruyacağına dair orada söz vermişti. Hayatı boyunca bu sözüne sadık kaldı. Re*sû*lul*lah ile birlikte başta Bedir olmak üzere bütün savaşlara işti*rak etti.
Hz. Beşir, büyük sahabi Abdullah bin Revâha’nın (r.a.) kız kardeşiyle evliy*di.
Hendek Savaşı’nda hanımı kızına bir miktar hurma vererek, “Bunu babana ve dayın Ab*dullah’a götür.” demişti. Kız Re*sû*lul*lah’ın yanından geçerken Peygam*berimiz (a.s.m.), “Kızım, yanındaki nedir?” diye sormuştu. Bundan sonrasını Hz. Beşir’in kızı şöy*le anlatıyor:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/sahabeler/68248-besir-bin-sa%92d-r.html#post132643
“Yanımdaki hurmadır, yâ Re*sû*lal*lah; annem, babamla dayıma gönderdi, de*dim. ‘Onu bana ver.’ buyurdu. Ben de hurmaları iki avucuna döktüm. Avuçlarını bile doldurmamıştı. Sonra bir bez istedi. Bezi getirdiler ve yere serdiler. Re*sû*lul*lah (a.s.m.) hurmaları bezin üzerine dağıttı. Sonra da yanında bulunanlara ‘Kumanyaya geliniz.’ buyurdu. Orada bulunanların hepsi yediği hâlde hurma artmıştı. Bu mucizeyi gören sa*habilerin maneviyatı arttı.”
Beşir bin Sa’d’ın kumandan olarak iştirak ettiği küçük çapta seriyyeler de ol*du. Bir defasında Peygamberimizin emri üzerine Mürre kabilesi üzerine yürüdü. Bu seriyyede yaralandı. Başka bir sefer de Gatafan kabilesinin Müslüman*lara saldıracağını haber almıştı. Beşir bin Sa’d kumandasında 300 kişilik bir birlik hazırlandı. Gatafanlılar bunu haber alınca kaçtılar. Beşir bin Sa’d (r.a.), on*ların yurduna girdi. Pek çok ganimet ele geçirdiler. İki kişiyi de esir alarak Me*dine’ye döndüler. Bu iki esir sonradan Müslüman oldu. Peygamberimiz, Hz. Be*şir’in bu başarısını tebrik etti, ona iltifatta bulundu.
Hz. Beşir zaman zaman Re*sû*lul*lah’a sualler sorardı. Bir defasında şöyle bir sual sor*du:
“Yâ Re*sû*lal*lah! Cenâb-ı Hak bize, senin üzerine salavat getirmemizi emretti. Acaba sana nasıl salavat getireceğiz?”
Peygamberimiz bir müddet sükût etti. Cevap vermedi. Bunun üzerine sahabiler, Hz. Beşir’e karşı hoşnut*suzluklarını belirttiler. “Keşke bunu sormasaydı!” diye düşündüler. Fakat biraz sonra Peygamberimiz “Salli ve Bârik” dualarını okudu ve böyle salavat getir*melerini istedi. Böylece Hz. Beşir’in suali üzerine, Re*sû*lul*lah’a nasıl salavat ge*tireceğimizi öğrenmiş olduk.[1]
[1]Tabakât, 3: 531; Müslim, Salât: 65.