Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 22 Avrupa ülkesinde hastalarla yapılan bir araştırmaya göre, genç kalp ve damar hastaları Türkiye’de bulunuyor.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/49459-en-genc-kalp-hastalari-bizde.html#post100260


Sanofi-Aventis sponsorluğunda gerçekleştirilen "Euroaspire 3" ve "ARDA" çalışmalarının sonuçları, Avrupa Ateroskleroz Derneği 77. Uluslararası Kongresi kapsamında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.

"Avrupa Ülkelerinde Kalp-Damar Hastalığından Korunma, Risk Faktörleri ve Tedavileri Belirleme Çalışması 3 (Euroaspire)" sonuçları hakkında bilgi veren kongre başkanı Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, Avrupa Kardiyoloji Derneği tarafından 22 ülkede 1994-2007 yılları arasında yürütülen çalışmaya, Türkiye’nin 2006 yılında dahil olduğunu söyledi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de kesin kalp ve damar hastalığı tanısı konulan 80 yaş altı 695 hastanın bu çalışma kapsamına alındığını anlatan Tokgözoğlu, "Çalışmaya Türkiye’den katılan hastaların yüzde 20’si 50 yaşın altında. Bu oran Avrupa ülkelerinde ise yüzde 13 olarak belirlendi. Buna göre, genç kalp ve damar hastaları Avrupa ülkelerine göre bizde daha fazla" dedi.

Türkiye’den çalışmaya katılan hastaların yüzde 23, Avrupa’da ise yüzde 27’sinin kadın olduğunu belirten Tokgözoğlu, "Hasta olmasına rağmen Türkiye’den katılanların yüzde 23’ü, Avrupa’daki hastaların ise yüzde 17’si sigara içmeye devam ediyor. Diğer Avrupa ülkeleriyle benzer olarak, kalp ve damar hastalığı geçirenlerin yüzde 35’i Türkiye’de de şişman. Avrupa’da hastaların yüzde 15’inde, Türkiye’de ise yüzde 8’inde diyabet tespit edildi" dedi.

Tokgözoğlu, Avrupa’da hastaların yarısında iyi huylu kolesterolün düşük olarak tespit edildiğini ve Türkiye’nin bu faktörde 22 ülke arasında ilk sıralarda geldiğini ifade etti. Çalışmaya tüm ülkelerden katılanların yarıdan fazlasının çok az egzersiz yaptığının da belirlendiğini kaydeden Tokgözoğlu, Türk hastaların yüzde 25’nin hiç egzersiz yapmadığını belirtti.

Prof. Dr. Lale Tokgözoğlu, "Hastaların yaşam tarzı değişikliklerine daha fazla zorlanması lazım. Bunun için de eğitim verilmesi gerekiyor. Çalışmaya katılanların hastalıkları nedeniyle hastaneye yattığı düşünülürse olayın vahimliği ortaya çıkıyor" diye konuştu.