Akciğer kanseri
Akciğeri kanseri sıklığı, son yıllarda giderek artmaktadır. Daha önceleri sıklıkla 60 yaşın üzerindeki erkeklerde görülmesine rağmen, günümüzde kadınlar arasında da sıklığı artmıştır. Erkeklerde görülme yaşı da 60 yaşın altına inmeye başlamıştır.

Yapılan çalışmalar, akciğer kanseri ile aşağıda bahsedilecek çeşitli olayların ilgili olduğunu göstermiştir;


Sigara: Sigara içimi ile akciğer kanseri arasında direkt bir ilişki mevcuttur. Kişinin sigara içmesi yanısıra, başkalarının içtikleri sigaranın dumanına maruz kalması da bu açıdan önemlidir.

Çeşitli kanser yapıcı maddeler: Berilyum, Radon ve Asbestoz gibi maddeler akciğer kanseri riskini arttırırlar.

Geçirilmiş tüberküloz (verem) nedbe dokusu üzerinde akciğer kanserleri gelişebilir.

Ailede akciğer kanseri olması akciğer kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır.


Belirtileri

Öksürük, balgam, kanlı balgam, göğüs ağrısı, akciğer iltihabı, göğüs kafesi içine sıvı birikmesi, ses kısıklığı, tümörün damar basısı nedeniyle göğüs üst bölümünde boyunda ve başta ortaya çıkan ödem (şişlik)

İştahsızlık, zayıflama

Kemiğe yayılım sonrası kemik ağrıları, kanda kalsiyum artışı ve buna bağlı belirtiler

Karaciğere yayılım sonrası, karaciğer büyüklüğü, ağrı ve ateş,

Beyne yayılım sonrası, bazı nörolojik belirtiler ve nöbetler,

Bazı hormonların tümör tarafından anormal salgılanması nedeniyle çeşitli hormonal bozukluklar


Tanı

Göğüs röntgeni (akciğer grafisi), bilgisayarlı tomografi

Balgam sitolojisi (hücre incelenmesi)

Bronkoskopi (hava yollarına özel aletle bakılması)

Biopsi (incelenmek üzere parça alınması)

Diğer organ metastazlarına (organ yayılması) yönelik ileri tetkikler sonrası akciğer kanseri tanısı konur.


Tedavi

Tümörün büyüklüğüne, yayılımına ve patolojik tipine bağlı olarak tedavide:

Cerrahi

Kemoterapi (ilaç tedavisi)

Radyoterapi (ışın tedavisi) önemli yerler tutmaktadır.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/48166-solunum-sistemi-akciger.html#post98062

Akciğerlerde başlayan kanserler 2 tipe ayrılırlar. Mikroskop altında hücrelerin görüntüsüne göre küçük olmayan hücreli akciğer kanseri ve küçük hücreli akciğer kanseri. Her tip akciğer kanseri farklı şekilde büyür, gelişir ve tedavi edilir.


Küçük Hücreli Akciğer Kanseri

Tüm akciğer kanserlerinin %20 kadarı küçük hücreli akciğer kanseridir. Diğer akciğer kanseri tipleri içinde en hızlı artış gösteren tip budur. Bu tip akciğer kanseri sigara içimi ile ilişkisi en belirgin akciğer kanseridir. Sigara içen kadınların erkeklere göre bu tipe yakalanma olasılığı daha fazladır.


Hastalığın Evreleri

Sınırlı Hastalık

Kanser sadece bir akciğerde ve/veya yakınındaki lenf bezlerindedir (lenf bezleri küçük, fasulye benzeri oluşumlardır ve tüm vücutta bulunmaktadır. Vücutta mikroplarla savaşan hücreleri yapar ve depolarlar).

Yaygın Hastalık

Kanser başladığı akciğerden göğüs boşluğundaki veya vücudun diğer bölgelerindeki başka dokulara yayılmıştır.

Nüks Evresi

Nüks hastalık demek tedavi edildikten sonra kanserin yeniden ortaya çıkması (nüks etmesi) demektir. Akciğerlerde veya vücudun başka bir yerinde ortaya çıkabilir.


Küçük Hücreli Dişi Akciğer Kanseri

Küçük hücreli akciğer kanserlerinden daha yaygındır ve genel olarak daha yavaş gelişir ve yayılırlar. Bu kanserin 3 ana tipi vardır:Bu tipler arasında tedavi ve yaşam süresi açısından fark yoktur. ABD'de tanı koyulan tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %80'i küçük hücreli dışı akciğer kanseridir. Bu kanser türü şunları içermektedir:

Skuamöz Hücreli Karsinom

Genellikle yerleşimi akciğerin iç (santral) kısımlarıdır.

Sıklıkla bronş tıkanıklığına yol açar.

Yavaş büyüme eğilimindedir.

Adenokarsinom

ABD'de tanı koyulan tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %40'ından sorumludur.

Genellikle yerleşimi akciğerin dış (periferik) kısımlarındadır.

Sıklıkla lenf nodlarına ve uzak organlara yayılır.

Sigara içmeyen kişilerde en yaygın olan küçük hücreli dışı akciğer kanseridir.

Büyük Hücreli Akciğer Kanseri

ABD'de tanı koyulan tüm akciğer kanserlerinin yaklaşık %15'inden sorumludur.

Genellikle büyük bir lezyon olarak görünür.

Yerleşimi akciğerin dışı (periferik) kısımlarındadır.

Lenf nodlarına ve uzak organlara yayılma eğilimindedir *