Tokat'ta yapılan araştırmada, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle acil servislere başvuranların yüzde 67.2'sinin hastalıktan korunmak için kişisel olarak herhangi bir önlem almadığı ortaya çıktı.

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Öğretim Görevlileri Döndü Batkın, Serdar Sarıtaş, Halis Yılmaz ve Duygu Ayar, 27 Temmuz-12 Ağustos 2007 tarihleri arasında Tokat il merkezindeki 2 devlet hastanesinin acil servislerine Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı şüphesiyle başvuran 12 yaş üzerindeki 58 kişi ile yüzyüze görüşme yaptı.

"Tokat il merkezinde acil servislere Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi şüphesiyle başvuran bireylerin değerlendirilmesi" konulu araştırmaya katılanların yüzde 12.1'inin okur-yazar olmadığı, yüzde 20.7'sinin okur-yazar, yüzde 41.4'ünün ilköğretim mezunu olduğu saptandı.

Bireylerin yüzde 32.8'inin ev hanımı, yüzde 15.5'inin çiftçilik, yüzde 13.8'inin hayvancılıkla uğraştığının belirlendiği araştırmada, hayvancılıkla uğraşanların yüzde 87.5'inin büyükbaş, yüzde 12.5'inin büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkla uğraştığı belirlendi.

Hastalık şüphesiyle acil servislere başvuran bireylerin yüzde 56.9'unun il merkezinde, yüzde 32.8'inin köyde yaşadıklarının tespit edildiği araştırmada, hastalıkla ilişkilendirilmelerine neden olan olay incelendiğinde, bireylerin yüzde 94.8'inin kene ısırması, yüzde 1.7'sinin kırsal kesimde yaşama veya kırsal alan ziyaretinde bulunma, yüzde 1.7'sinin kene ile temas, yüzde 1.7'sinin hayvanlarla temas konusu ile acil servislere başvurdukları kaydedildi.

Yüzde 30'u keneyi koparıyor

Kene ısırması ile başvuran bireylerin yüzde 61.8'inin hemen bir sağlık kuruluşuna başvurduğu, yüzde 30.9'unun keneyi kopardığı, yüzde 7.3'ünün keneyi yanlışlıkla ezdiğinin belirlendiği araştırmada, bireylerin yüzde 79.3'ünün hastalıkla ilişkilendirilmesine neden olan olaydan sonra 1 gün içerisinde acil servise başvurduğu anlaşıldı.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/47987-kene-gel-bana-yapis.html#post97752

Hastalık hakkında daha önce bilgi alanların oranının yüzde 58.6 olduğunun tespit edildiği araştırmada, araştırmaya katılanların yüzde 32.8'i görsel-işitsel basından, yüzde 8.6'sı yazılı basından bilgi aldıklarını belirtti.

Doktor ve hemşireden bilgi alanların yüzde 1.7, sağlık memurundan bilgi alanların yüzde 3.4 olduğunun belirlendiği araştırmada, bilgi alan bireylerin yüzde 29.4'ünün hastalıktan korunmak için alınması gereken kişisel önlemlere, yüzde 61.7'si kene ısırmasına maruz kalındığında yapılması gerekenlere ilişkin bilgi aldıkları kaydedildi.

Kişisel önlem alınmıyor

Bireylerin yüzde 58.8'inin aldıkları bilgiyi yeterli olarak değerlendirdiklerinin anlaşıldığı araştırmada, hastalık şüphesiyle acil servislere başvuranların yüzde 67.2'si hastalıktan korunmak için kişisel olarak herhangi bir önlem almadığını belirtti.

Hastalıktan korunmak için kenelerin bulunduğu alanlardan mümkün olduğu kadar kaçınılması gerektiğini ifade edenlerin oranının yüzde 31, kene riski olan yerlerde vücudu tamamen örtecek giysiler giyilmesi gerekliliğini belirtenlerin oranının ise yüzde 48.3 olduğu anlaşıldı.

Araştırmaya katılanların yüzde 17.2'sinde ateş, yüzde 17.2'sinde bulantı-kusma, yüzde 13.8'inde baş ağrısı, yüzde 13.8'inde halsizlik ve yüzde 6.9'unda yaygın kas ve eklem ağrısı şikayetlerinin olduğu belirlendi.

Araştırma grubunun sağlık ve tarım alanında çalışanlardan konuyla ilgili beklentileri değerlendirildiğinde, yüzde 41.4'ünün halkın konu hakkında bilgilendirilmesi, yüzde 53.4'ü kenelerin yoğun olarak yaşadığı yerlerin ilaçlanması, yüzde 13.8'i hastalıktan korunmaya yönelik serum-aşı geliştirilmesi gerektiğini ifade ettikleri tespit edildi.

Hasta yakınları

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi şüphesiyle acil servislere başvuran kişilerin yakınlarıyla kene ısırmasına maruz kalındığında yapılacak müdahalelere ilişkin görüşme yapıldı. Bu kişilerin yüzde 83.3'ünün hiçbir şey yapmaksızın hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulması, yüzde 6.7'sinin keneyi bir cımbız yardımıyla çivi çıkarır gibi sağa sola oynatarak çıkartılması, yüzde 5'inin kenenin kopartılması, yüzde 1.7'sinin kene üzerine kimyasal maddeler uygulanması gerektiğini ifade ettikleri belirlendi
.