Güneş Gözlüğü

--------------------------------------------------------------------------------

Anadolu Gözlükçüler ve Optisyenler Derneği Başkanı Türker Küçüker, güneş gözlüğü konusunda vatandaşları uyardı. Küçüker, gözlük kullanırken taklitlerden kaçınılması gerektiğini, aksi takdirde gözlerde ciddi sorunlar oluşabileceğini kaydetti.




Konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yapan Küçüker, güneş gözlüklerinin yıllarca moda, rahatlık, gözleri rüzgar, kar, yağmur ve yabancı objelerden korumak amacı için kullanıldığını hatırlatarak, "Artık biliyoruz ki doğru seçilmiş güneş gözlükleri ve geniş gölgelik kısmı olan bir şapka, gözlerimizi UV radyasyonundan koruyacaktır. Güneş gözlüklerinin uluslararası bir standarda göre üretilmesi göz ve görme sağlığını korur, göz ve yüzün yaralanmalara karşı güvenliğini sağlar. Kolaylıkla tutuşmaz, alerji ve tahriş yapmaz, kanserojen ve zehirli bir materyal içermez. Trafikte araç kullanırken, sinyal ışık renkleri kolaylıkla fark edilir" ifadelerini kullandı.




Göz ve görme sağlığı açısından son derece zararlı olan ünlü markaların kötü taklidi, sahte işporta gözlüklerinin, çok ucuz olması, satın alan ya da kullanan için suç teşkil etmemesi nedeni ile ne yazık ki hala önemli miktarda pazarda yer bulunduğuna dikkat çeken Küçüker, "Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de bu sahte taklit ürünlerin satışının tamamen sıfırlanması mümkün değildir. Ancak eğitimle yasal önlemlerle ve uluslararası standartlara uygun üretim ile azaltılabilir. Maalesef Türkiyemiz'de bizim insanımız UV radyasyonu konusunda oldukça bilgisiz ve duyarsız bir duruş sergilemektedir. İnsanlar tüm hayatları boyunca maruz kaldıkları UV radyasyonunun yaklaşık olarak yüzde 80'ini 18 yaşına kadar almaktadır. Bu nedenle toplumların eğitiminin daha ilk yaşlardan itibaren başlaması, güneşlenme ve UV radyasyonundan korunma alışkanlıklarının kazandırılması halk sağlığı açısından çok önemlidir. Güneş Dünya'dan 150 milyon kilometre uzaktadır. Isı, ışık ve UV radyasyonu yayar. Isı ve ışık dünyamızda yaşayan milyonlarca canlının yaşam kaynağıdır. Kısa dalga UV ışınları enerji bakımından daha yüklüdür. Canlı dokular için son derece zararlıdır ve dokuların zamanından önce yaşlanmasına sebep olur. Güneş ışınlarının 400-700 nanometrelik çok az bir kısmını görebiliriz (1 nanometre milimetrenin milyonda bir büyüklüğünü ifade eder.) UV radyasyonu, güneş ışınlarının yüzde 5'ini oluşturmasına rağmen çok tehlikelidir. Radyasyonu gözlerimizle göremeyiz ve hissedemeyiz ancak zararlı etkilerini gözlemleyebiliriz" açıklamasını yaptı.

UV RADYASYONUNUN GÖZ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Açıklamasında, UV radyasyonunun zararlarının kümülatif olduğunu kaydeden Küçüker, "Ne kadar çok UV radyasyonuna maruz kalırsanız, hayatınızın sonraki evrelerinde katarakt hastası olma riskiniz artar. Kanıtlar hem UV-A' ya hem de UV-B' ye maruz kalındığı taktirde uzun veya kısa süreli göz ve görme hasarlarına yol açabilecekleri tezini desteklemektedir. UV ışınlarının göz üzerindeki şiddetli etkilerinin içinde, kornea ve irisin iltihaplanması (photokeratitis) ve göz kapaklarının içinde çizgiler halinde uzanan ince zar olan konjonktivin iltihaplanması (photoconjunctivitis) yer almaktadır. Gözün UV ışınlarına maruz kalması sonucunda, uzun vadede ortaya çıkan etkilerinin içinde pterygiumun gelişimi (korneaya bitişik olan beyaz veya krem rengindeki şeffaf olmayan büyüme) ve konjonktivin ışık geçirmez hücre kanseri yer alabilir. Şu anda dünyada 16 milyon insan katarakt nedeni ile kör olmaktadır ve Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) araştırmalarına göre bu insanların yüzde 20'sinde UV ışınlarına maruz kaldıkları için katarakta bağlı körlük oluşmuştur" dedi.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/25352-gunes-gozlugu.html#post48107

Açıklamasında gözlük kullanıcılarını da uyaran Küçüker, "Reçete dahilinde Refraksiyon kusurlarını düzeltici bir gözlüğe ya da özel bir gözlük ihtiyacınız yoksa reçetesiz olarak güvenle profesyonel bir optisyenden yardım alarak gözlüğünüzü satın almanız gerekir" dedi.

İŞPORTA MALI GÖZLÜKLER TEHLİKE SAÇIYOR
Gelişi güzel satılan gözlüklerin tehlikeli olduğunu da dikkat çeken Küçüker, açıklamasında "Güneş gözlüğü satın alırken, uzun dönemde gözlerin sağlığını maksimum koruyacak güneş gözlükleri seçilmelidir. Fiyatı uygun olan mallar arasında; Türkçe tanıtma ve kullanma kılavuzu, garanti belgesi veya standarda uygunluk (TSE) markası olanlar tercih edilmelidir. Tüm bu anlatılanlardan da, anlaşılacağı üzere güneş gözlüğü seçimi dikkat gerektiren, bizlerin daha çok ilgilendiği estetik uygunluk dışında, göz sağlığını büyük ölçüde etkileyen ciddi bir iştir. Yukarıda sayılan özelliklere dikkat etmek uygun olacaktır. Aksi halde herhangi bir yerden (işporta gibi) elde edilen herhangi bir gözlük, yeterli göz koruması sağlamadığı gibi, zararlı da olmaktadır. Normalde karanlık ortamlarda göz bebeklerimiz büyür. Ve böylece daha çok ışık göz bebeklerimizden içeri sızar. Eğer yüzde 100 ultraviyole koruyuculuğu olmayan bozuk camları takarsak karanlık bir ortam oluşacağından göz bebeklerimiz genişleyecektir. Ve koruyuculuk oranı düşük olan bu camlardan geçen UV ışınları gözümüze zarar verecektir. Standartlara uygun güneş gözlüğü camları, araç kullanırken trafik sinyal ışık renklerinin tanınmasında bir güçlük yaratmamalıdır. Kırmızı yeşil renkler birbirinden kolaylıkla ayırt edilmeli ve tanınmalıdır. Ucuz ve işportada satılan güneş gözlükleri ile trafikte sinyal ışık renklerinin algılanmasında güçlük meydana gelebilir. Bu da sürüş güvenliğini bozar, kazalara sebep olabilir" ifadelerine yer verdi.

Gözlük kullanımında özellikle Çin mallarından uzak durulması gerektiğine de dikkat çeken Küçüker, "Batıda hazır takılabilen okuma gözlükleri, marketlerde satılır ve yukarda belirtilen standartlara göre üretilir. Ülkemizde numaralı gözlükler reçetesiz satılamaz. Ancak cami önlerinde, işportada hazır numaralı gözlükler satılmaktadır. Bunlar çoğu zaman uzak doğu, Çin kaynaklıdır. Sosyal güvenlik kurumları bu gözlükler müşteriye verildiğinde sözleşmelerini fesih etmektedir. Gözün ve yüzün yaralanmalara karşı korunması ve emniyeti çok önemli bir husustur. İşportadaki cam olan güneş gözlüklerinde hammadde olarak pencere camı hammaddesi kullanılmaktadır. Bu malzeme çok kırılgandır. Optik camlar pencere camlarına göre 6 defa daha basınca karşı dirençlidir. Kırıldığında dağılarak göze zarar vermezler. İşporta gözlüklerinde bu risk çok yüksektir. Esasında optik cam ve pencere camlarının kimyasal terkipleri de farklıdır. Organik ve mineral güneş camları damarlı olabilir. Üzerinde hava kabarcığı, çizik, çatlak olabilir. Yine güneş gözlükleri kolayca yanıp tutuşabilecek malzemelerden yapılmamalıdır ve işporta gözlüklerinde bunu kimse garanti edemez. Çerçeveler (nontoksik) zehirli olmayan, alerji yapmayan, tahriş (irritasyon) etmeyen, kanserojen olmayan malzemeden üretilmiş olmamalıdır. Bütün bu özellikler standartlarla düzenlenerek insanların göz sağlığı yüz ve göz güvenliği temin edilebilir. Bütün bu işlemler çerçevelerin boyasından yapıldığı malzemelere kadar bir seri işlemleri kapsar" dedi.

Açıklamasında güneş gözlüğü renkli iki cam ve sıradan bir çerçeveden ibaret olmadığının altını çizen Küçüker, "Tüketiciler dışardan bakarak ya da gözlemleyerek bu özellikleri asla anlayamazlar. Dikkat edilirse eğer bir profesyonel destek söz konusu değilse güneş gözlüğü alan tüketiciler arasında geçen konuşma genelde 'Gözlük yüzüme yakıştı mı?', 'Camın koyuluğu yeterli mi?' şeklindedir. Bu sorularla tüketicinin ihtiyacına göre doğru güneş gözlüğü seçimi yapılamaz" açıklamasında bulundu.