Boşanma nedeni olan bir hastalık: Horlama

Boşanma nedeni olan bir hastalık: Horlama


İngiltere’de yapılan bir araştırma, eşleri horlayan kişilerin iki saat daha az uyuduklarını ortaya çıkarmış. 24 yıllık evliliklerde, bu sürenin iki yıllık uykuya eşdeğer olduğu belirlenmiş.

Araştırmaya okuduğumda kulak, burun, boğaz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ömür’ün “Horlama kitabının” yaklaşık on günden bu yana çalışma masamda durduğunu anımsadım. Bir türlü vakit bulup, kitabı okuma fırsatı bulamamıştım. Hafta sonu, bunun için en iyi fırsattı.

Prof. Dr. Mehmet Ömür, İzmir- Ayvalık yolu üzerindeki bir üstgeçide
asılı “ Direksiyon başında uyku, ededi uyku getirir” yazılı pankartı okuyunca kitabı yazmaya karar vermiş.

“Uykuda nefessiz kalanların, trafik kazası yapma ihtimalleri, apnesi olmayanlardan daha fazla. Ancak, uyku sorununuz varsa, sadece trafikte sorun yaşamıyorsunuz” diyen Prof. Dr. Mehmet Ömür, şöyle devam ediyor:

“Her gece iki kişi, bu hastalıktan dolayı yatağında ölü bulunuyor. ‘Allah rahmet eylesin, huzur içinde uyurken kalpten gitti’ diyorlar. Halbuki bu hastalar uykuda boğularak ölüyorlar. Bu hastalık nedeniyle binlerce kişi felç oluyor, enfarktüs geçiriyor ve yüksek tansiyonla yaşıyor. Uyku apnesi olanların diyabete daha yatkın oldukları da saptanmış. “

Cinsel işlev bozukluğuna da yol açıyor uyku apnesi. Ayrıca çiftler arasında boşanmaların bile neden olabiliyor. İngiltere’de yapılan araştırmanın sonuçları bu nedenle çok çarpıcı. Horlayan partnerleri yüzünden her gece iki saat az uyuyan kişilerin içler acısı durumunu bir düşünsenize. Odanın dört duvarında yankılanan horlama sesleri yüzünden deliksiz bir uyku çekemiyorlar. Çok derin uyuduğum, sesten etkilenmediğim için horlama sesine kafayı pek takmam. Ama eşleri horlayan ve uykusu hafif kişiler için gecelerin bir kabusa döndüğü acı bir gerçek. Prof. Dr. Mehmet Ömür, bakın bu konuda neler söylüyor:

“ Horlama komiktir, komik olduğu kadar da sinir bozucudur. Ama yine de bir hastalık olarak ve hastalığın belirtisi olarak düşünülemez veya yakın bir zamana kadar düşünülemezdi. Artık bilinçli kadınlar eşlerini kulaklarından tutup, doktora bu yüzden götürüyorlar. ‘Doktor bey, kocam horluyor, bazen de nefesini tutuyor. Ben de uyuyamıyorum, hem de bir şey olacak diye endişeleniyorum. Ama bunu yapan şehirli kadınlar…”

20 yıldan bu yana uykunun ve uykusuzluğun insan yaşamı üzerindeki etkisi üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Mehmet Ömür, kitapta uykunun öneminden, horlamanın nedenlerine ve tedavi seçeneklerine kadar pek çok bilgi veriyor.
Horlama tedavisinde sporun, diyetin önemini anlatıyor. CAPAP denilen uyku maskesinden, radyofrekans yöntemine ve uyku fiyongu ameliyatına kadar yöntemlerle ilgili merak edilenlerin altını çiziyor.

Kitapta, Türk Uyku Araştırmaları Derneği’nin akredite ettiği uyku laboratuarlarının isim, adres ve telefonları da yer alıyor. Uluslararası standartlara uygun uyku merkezlerinin tanıtıldığı bu bölüm, uyku soruna çare arayanlar için önemli bir rehber. Remzi Kitabevi’nden çıkan “Horlama Kitabı’nın” bir diğer önemli özelliği ise, uyku ve horlama ilgili şiirlere, özdeyişlere yer verilmesi. Kitapta, horlama ile ilgili pek çok bilgiye ulaşmak mümkün. Bunlardan biri de horlama ile ilgili istatistikler.

Zannetmeyin ki, sadece erkekler horluyor. Yapılan araştırmalara göre, erkeklerin yüzde 15’i, kadınların yüzde 13’ü alkol aldıklarında, iyi bir yemekten sonra ya da yorgun olduklarında horluyorlar. Normal kilodaki insanlarda horlama oranı yüzde 34 iken, şişmanlarda bu oran yüzde 54. Horlamanın şiddetine gelince… Horlayan bir kişi ortalama 70 desibel gürültü çıkarıyor. Bu sesin çöp toplayan kamyonların gürültüsüne eşdeğer olduğu belirtiliyor.

Mecliste, konferansta ya da önemli bir iş toplantısında sürekli uyuklayan politikacılar, işadamları… Horlama ve uykuda soluk durması nedeniyle yaşamları tehdit altında olanlar… Horladığı için eşiyle sürükle tartışan, hatta boşanmanın eşiğine gelenler… Uyuyabilmek için koyunları sayanlar… Uykusu en ufak bir çıtırtıda kaçanlar…

Horlama deyip geçmemek gerekiyor. Çünkü horlama Prof. Dr. Mehmet Ömür’ün de belirttiği gibi, sadece bir sağlık sorunu değil. Aynı zamanda
toplumsal ve ekonomik önemli sonuçları olan bir hastalık. Ancak, uyku problemleri ve horlama bir kader değil; çünkü pek çok tedavi seçeneği var.

boşanmak istemiyorlarsa yatarken odalarını ayırırlar olur biter:):)