Sahte İlaç

--------------------------------------------------------------------------------

Gelişmekte olan ülkelerde her 10 ilaçtan biri sahte.


Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’ne (FDA) göre gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kullanılan her 10 ilaçtan birisi sahte. Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına göre 2010 yılında sahte reçeteli ilaçların global satışının, yasal ilaçların yıllık satışının büyüme hızını geride bırakarak ve günümüz satışlarını ikiye katlayarak (2005 satışına kıyasla %90 büyüme), 75 milyar dolara ulaşması tahmin ediliyor. Sahte ilaç sektörünün sanayileştiğine dikkat çeken uzmanlar, az gelişmiş, gelişmekte olan veya gelişmiş ülkelerin hiçbirinin sahte ilaçlardan tamamen korunmasının mümkün olmadığına dikkat çekiyor.

BRÜKSEL’DE DE TARTIŞILDI
Sahte ilaç konusu Pfizer tarafından Brüksel’de düzenlenen “Geleceğin Avrupasında Sağlık” konulu toplantının da ana gündem maddelerinden birisini oluşturdu. Londra Üniversitesi İlaç ve Halk Sağlığı Politikası Bölümü’nde görev yapan Prof. Dr. David Taylor, toplantıda “Avrupa’da Yeni İlaçların Geliştirilmesinin Önündeki Engeller ve Halk Sağlığındaki Riskler, Paralel Ticaret ve İlaç Sahteciliği” konusunda bir konuşma yaptı.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/22764-sahte-ilac.html#post43241

Ntvmsnbc.com’a özel bir açıklama yapan Prof. Dr. Davit Taylor, “Kalp, yüksek tansiyon, diyabet, cinsel işlev bozukluğu, AIDS ve sıtma gibi hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar en çok sahtesi yapılan ilaçlar. Her yıl yoksul ülkelerde AIDS; sıtma tedavisi gören binlerce insane içinde etken madde bulunmayan sahte ilaçları kullandığı için ölüyor. Çocuklar ölüyor. Hiçbir ülke sahte ilaçtan muaf değil, sahte ilaçlar günümüzde internette de rahatlıkla satılıyor” diye konuştu.

SAHTE İLAÇ ÜRETEN ÜLKELER
Sahte ilaç üretiminde Rusya, Hindistan, Çin, Endenozya ve Doğu Avrupa ülkelerin adı ön planda. Türkiye’nin ise bir geçiş noktası olarak kullanıldığı iddia ediliyor. Prof Dr. Davit Taylor, bu konunun Avrupa Birliği’nde de tartışıldığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Avrupa’da politika üretenler arasında şöyle bir iddia konuşuluyor. Avrupa’da çok önemli bir miktarda taklit ilaç var. Sahte ilaçların Hindistan’dan Türkiye’ye, Ttürkiye’den de Avrupa geldiği yönünde bir inanış söz konusu, Bu sorunun önlenmesi için uluslararıs iş birliği gerekiyor. 2005 yılında yapılan bir çalışmaya göre Rusya’da 93, Çin’de 87, Peru’da 54, ABD’de 42, Ukrayna’da 39, Almanya’da 25, İsrail’de 25 sahte ilaç vakası saptanmış.”

TÜRKİYE’DEKİ YASAL DURUM
Sahte ilaç pazarından rahatsız olan Türkiye’deki ilaç firmaları ise cezaların hic caydırıcı olmamasının buna karsin kar marjinin yuksek olmasının uluslararasi kriminal orgutlerin istahini kabarttığına dikkat çekiyor. Turkiye’de bu konu hala marka taklidi konusuna giriyor. TCK’da insan sagligini tehlikeye atmaya iliskin madde olsa dahi, ilac icinden zehir cikmadigi surece bu maddenin calistirilmasi zor gorunuyor.

MECLİS’İN DE GÜNDEMİNDEYDİ
Sahte ilaç konusu geçtiğimiz hafta TBMM’nin de gündemiydeydi. Sahte ilaçlara ilişkin bir soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, sahteciliğin önlenebilmesi için ecza depoları ve eczanelere kaynağı belli olmayan faturasız ilaç almamaları talimatı verdiklerini bildirdi.

SAHTE İLAÇ SEKTÖRÜNÜN BOYUTUYLA İLGİLİ VERİLER
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) Ocak 99-Ekim 2000 tarihleri arasında 20 ülkeyi kapsayan sahtecilikle ilgili anket raporuna göre, sahte ilaçların yüzde 60’ı az gelişmiş ülkelerde, yüzde 40’ı gelişmiş ülkelerde görülüyor.
WHO tarafından Güney Doğu Asya bölgesinde 2001 yılında yapılan bir araştırmaya göre, o dönemde eczanelerde satışta olan 104 sıtma ilacının % 38’i etken madde içermiyordu.
Peru Sağlık Bakanlığı, sahte ilaçların ülke ilaç pazarının % 15-20’sine ulaştığını tahmin ediyor.
The Lancet dergisinde yayınlanan çalışma, günümüzde sıtma tedavisi ile savaşta kullanılan “artusenate” etken maddeli ilaçların yaklaşık % 40’ın hiçbir etken madde içermediğini ve hiçbir terapötik faydası olmadığı sonucuna varıyor
1995 yılında Niger’deki bir menenjit salgınında, 50 bini aşkın insana, güvenli olduğunu düşündükleri bir ülkenin hediyesi olarak, sahte aşı yapıldı, bu olay 2500 ölüm vakası ile sonuçlandı.
Sahte bir öksürük şurubunun tüketimi, 1995 yılında Haiti’de 89 kişinin, 1998 yılında Hindistanda 30 çocuğun ölümüne neden oldu.