Televizyon Bağımlılığı

--------------------------------------------------------------------------------

Ekran ister bilgisayarda olsun, ister televizyonda ya da telefonda tehlike aynı, ekran bağımlılığı. En büyük risk grubu ise çocuklar. Peki nedir ekran bağımlılığı? Ekranla nasıl bir ilişki kurulmalı? Ekran dost mu, düşman mı? İşte yanıtlar...


Bu yüzyılı tek kelimeyle özetlemek mümkün olsaydı, bu kelime büyük ihtimal ekran olacaktı. Nimetleri, eğlenceyle, bilgiyle, iletişimle, yani büyük tanımlarla anlatılsa da bütün bunların arkasında bir tehlike saklı, özellikle de çocuklar için. Okuldan geldikten sonra ellerini bile yıkamadan bilgisayar başına çöken ya da televizyon karşısına geçen, 10 yaşında cep telefonu isteyen çocuklardan söz ediyoruz. Bu yeni bir bağımlılık türü; ekran bağımlılığı. Çocuklar, ekranlara doğuyor, ekranlarla büyüyor. Bu durum da en çok aileleri korkutuyor. Uzmanlara göre, teknolojinin yararı ile kararı arasında nasıl bir denge kuracaklarını düşünen ailelerin yapacağı en önemli şey model oluşturmak. Meru Yönetim Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri'nin kurucusu eğitimci Solmaz Havuz'a göre ekran bağımlılığı günümüzün önemli sorunlarından biri. Yaşantılara hızla giren ve yaşamı kolaylaştırdığı kadar, sorunlar ve engeller getiren ekranla kurulan ilişki, özellikle de anne-babaların baş etmekte güçlük çektiği bir sorun. Peki nedir ekran bağımlılığı? Ekranla nasıl bir ilişki kurulmalı? Ekran dost mu, düşman mı? Bu ve daha pek çok sorunun yanıtlarını eğitimci Solmaz Havuz verdi.

-Nedir ekran bağımlılığı?

Ekran ilişkilerimizi etkiliyorsa, çevremize olan ilgimiz azaldıysa, sosyal faaliyetlerimiz eskiye oranla daha az ise, karşısında sınırsız zaman geçiriyorsak, bu nedenle yorgunluk ve uykusuz kalıyorsak ekran bağımlılığından söz edebiliriz. Burada önemli olan kişinin yaşını, işini, ekran kullanma nedenini ve bunlar gibi başka noktaları gözden kaçırmamak.

-Ekran bağımlığının çok etkilediği bir yaş grubu var mı?

Her yaşı etkileyebilir, ancak çocukların ve gençlerin ekran dünyasına doğduğu unutulmamalı. O yüzden bu grubun yaşantısında internet ve cep telefonları çok daha etkili.

-Dediğiniz gibi artık ekranlara doğan bir nesilden söz ediliyor. Siz de çalışmalarınızda ekranın dostluğu ya da düşmanlığı üzerinde duruyorsunuz. Ulaştığınız sonuç ne, ekran dost mu düşman mı?

Bu, nasıl kullandığınıza bağlı. Mesela, iletişim için cep telefonlarından mesaj yolluyoruz. Bayram, yeni yıl ve önemli gün kutlamalarını, tebriklerini mesaj çekerek yapıyoruz. Bu karşımızdaki kişi ile iletişim kurmanın da bir yolu, bu anlamda dost, ancak iletişim kurmanın tek yolu olarak kullanılıyorsa düşmanlığa dönüşebilir. Çünkü becerilerimizi geliştirmemize izin vermez. En önemli nokta ekran bize hizmet etmeli, biz ekranın esiri olmamalıyız. Ayrıca kontrollü kullanmak önemli. Ekranın kişinin öğrenmesine ve gelişmesine katkıda bulunması gerekir.

-Ekran bağımlılığının insanların ruhsal ve bedensel sağlığı üzerindeki etkisi nedir?

Ekran karşısında uzun süre oturmak, gözlerimizi sürekli ekrana dikmek, özellikle bilgisayar ve internet kullanımında klavye ve farenin kullanımı (tekrarlanan hareketler) bedenimizde çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor. Gözlerde yanma, boyunda ağrı ve tutulma, el bileğinde bozulmalar, aynı zamanda uyku saatlerinin azalması, aile ilişkilerinde zorluklar yaşanabilir.

-Çocukları ekranların tehlikelerinden koruyabilmek için neler yapılabilir?

Aileler, çocuklarını ekranın tehlikelerinden korumak için yasaklama yoluna gidiyorlar. Bu davranış karşısında çocuklar ya anne-babalarına karşı çıkıyor ya da sessiz kalıp ellerine ilk geçen fırsatta daha çok ekrana düşkün oluyorlar. Aileler için şunları önerebilirim; yasaklamak yerine sınır koysun, çocuklarının arkadaşlık ilişkilerini desteklesin, onları spora yönlendirsin, onlara sorumluluk versinler. Çocuğun ekran başında kalması yaşamını etkiliyorsa, ailelerin yaklaşımını dört basamakta özetlemek mümkün: çocuklarını gözlemlemek-izlemek, sorunu belirlemek, çözüm üretmek ve takip etmek. Bunları yaparken model olmayı unutmasınlar. Anne-baba olarak 5 saat televizyonun başında oturuyorsak, çocuğumuzun da 5 saat internet başında oturması mümkün ya da televizyondaki programlarda seçici davranmıyorsak, çocuğumuzda bunu öğrenebilir ve yaşantısına yansıtır. Başka önemli nokta da, özellikle internetin ve cep telefonlarının yasal boyutu. Aileler çocuklarını özellikle e-mail ve cep telefonlarına gelen pornografik resimleri bulundurmanın ve iletişim araçlarından yapılan hakaretlerin veya tehditlerin de suç teşkil ettiği konusunda, bilgilendirmeli.