Sigarayı asla bırakmamanın 5 yolu!
1- Sürekli “sigarayı bırak!” cümlesini duyuyorsunuz. Ama umurunuzda değil. Ölene kadar sigara içeceksiniz, değil mi? Sizi sigarayı bırakmaya zorlayan herkese ve her şeye karşı savaş açın!
Bunun için, ilk olarak asla ve hiçbir şekilde sigarayı bırakabileceğinize inanmayın! Zaten kimse sigarayı bırakamıyor diye düşünün. Bir nefes çektiğinizde yaşadığınızı hissedin. Yanınızda birisi sigara yakar yakmaz, siz de bir tane yakın. Hiç beklemeyin. Zaten eğer sigarayı bırakacağınızı düşünürseniz belki siz de o korkunç sigara düşmanlarından biri olursunuz. Hiç kimseye inanmayın, her ne kadar içinizden bir ses sigarayı bırakabilirsin dese de aldırmayın, nasıl olsa bırakamazsınız!
2- Sakın sigarayı bırakmak için bir tarih belirlemeyin. Hayatta en başarılı insanlar, plansız yaşayanlardır. Onlar şanslıdır. Onlara gökten zembille para iner. Her istedikleri kendiliğinden olur.
Hayatta kaybedenler, düzenli ve planlı yaşayanlardır. Amaç belirlemek, plan yapmak, plan yapmak, plan yapmak... Siz sakın yapmayın. Vaktinizi boşa harcamak olur. Hayatınızı yönlendireceksiniz de ne olacak, her şey nasıl olsa olacağına varacak!
Sakın sigarayı bırakmak için bir gün belirlemeyin. Böylece son sigaranızı ne zaman içeceğinizi asla bilemeyeceksiniz. Böylece, birbiri ardına sigara içebilirsiniz ve asla onsuz bir hayat düşünmek zorunda kalmazsınız.
3- Sigarayı bırakmamanın üçüncü yolu, hiçbir doktorla görüşmemektir. Doktorlar zaten her şeyi bildiklerini zannederler, Sürekli aynı şeyleri söylerler. “Neymiş, sigara hasta edermiş, bünyeyi zayıflatıp iş gücünü, cinsel gücü düşürürmüş, kalp ve akciğer hastalıklarına neden olurmuş, kanser yaparmış, yok daha neler. Sigaradan kime ne zarar gelmiş ki? Bir doktora gittin mi, işin bitti zaten, hemen sigarayı bırak der. Bir de bırakmak için önerilerde bulunur. Bunlar zaten yıllarca okuyup, sonra insanların her işine karışırlar. Sanki sigara içmeyen doktor yok.
4- Kesinlikle egzersiz yapmayın. Spor çok yorucudur. Sonra kalori yakarsınız. Ne gerek var? Hem zaten kaslarınızın çalışması için, haftada üç dört gün disiplinli spor yapmak lazım. Düşünsenize, bu süre zarfında televizyon seyredemeyeceksiniz. Hayatta olmaz!
Koltuğunuzda oturun ve bir paket daha sigara için. Ya da iki...
Herkes spor yapmanın iyi olduğunu söylüyor, strese iyi geliyormuş. Ama sizin zaten sigaranız var, tüm stresinizi alıyor.
Öyle değil mi? Kim ister sağlıklı bir vücut, güzel kaslar? Uzmanlar eğer spor yaparsanız, kendinizi daha iyi hissedersiniz, vücudunuz şekil alınca kendinize güveniniz artar, sigarayı bırakıp, kendinize iyi bakarsanız daha sağlıklı bir ömür sürersiniz gibi şeyler söyleyebilirler. Hiç umursamayın. Siz canınızın istediğini yapın, televizyonun karşısında sigara içmeye devam edin!
5- Son olarak sigarayı bırakmanızı engelleyecek beşinci yol, kesinlikle sigarayı bırakmaya çabalamamaktır. Buna hiç lüzum yoktur. Mutlaka daha önce sigarayı bırakmaya çalıştınız; ama yapamadınız. O zaman artık boş verin. Sigaraya köle olmaya devam edin.
Beş-on yıl daha fazla yaşamanın ne önemi var. Zaten bırakmanız mümkün değil, sakın sigarayı bırakma planı yapmayın. Bu konuda hiçbir şey okumayın, doktorlara danışmayın, sakın derin nefes almayın; o zaman akciğerlerinizin ne halde olduğunu hissedersiniz. Sakın fazla su içmeyin. Kesinlikle spor yapmayın ve sağlıklı beslenmeyin. Kül tablalarını kesinlikle boşaltmayın, arabanızda, evinizde, işyerinizde, her yerde sigara için.
Pasif içicilik nedir?
Zorla sigara içirilenlerden misiniz?
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/saglik/14753-sigarayi-birakmanin-20-kolay-yolu.html#post26701
Sigara içilen bir ortamda sigara içmeyenlerin durumu pasif içicilik olarak adlandırılır. Bu sorunun net bir cevabı vardır ve EVET’tir. Sigaranın yanması sırasında nefesle içe çekilen duman ‘ana duman’, yanan uçtan dış ortama yayılan kısım ise ‘yan duman’dır. Bu ikisi arasında içerik açısından önemli farklılıklar mevcuttur. Yan duman daha düşük ısıda olması dolayısıyla tam yanmamış tütünden ortaya çıkar ve bu nedenle daha toksik ürünler içerir. Sigara içmeyenlerin içenlerle aynı kapalı ortamı paylaşması sırasında istem dışı solunan bu duman pasif içiciliği oluşturur. Pasif içicilerde aynen aktif içiciler gibi risklere maruz kalmaktadırlar. Kişilerin sigara içme özgürlükleri olmalıdır, fakat bundan daha önde gelen sigara içmeme veya temiz hava soluma özgürlükleri de olmalıdır.
Kişi her istediği yerde sigara içme hakkına sahip değildir. Sigara içilemez alanlara kişinin evi de dahildir ve hatta bu diğer yasak kapsamındaki alanlardan çok daha önceliklidir. Çünkü, pasif içiciliğin en kabullenilemez tarafı çocukların buna maruz kalmasıdır. Çocuklar sigaranın zararlı etkilerine daha duyarlıdırlar. Ülkemizde yapılan çalışmalar ilkokul çocuklarının her 3/4’ünün pasif içici olduğunu ve bu çocukların idrarlarında ölçülen kotinin düzeylerinin günde 6 adet sigara içen bir kişideki miktara eşdeğer olduğunu göstermiştir.
Sigarayı savunma konusunda ne kadar ileri giderse gitsin hiçbir anne-baba, en sevdikleri varlıklarının, kendi içtikleri sigaradan dolayı ileride bir astımlı, kronik bronşitli olarak yaşamasını veya sık solunum yolu enfeksiyonu geçiren sağlıksız, mutsuz kişiler olmasını arzulamaz. Hiçbir sorumlulukları olmaksızın sadece sigara içen bir anne veya babanın çocuğu olmaktan dolayı akranlarının aksine özgürce koşup oynayamamaları; ömür boyu hastane, doktor, acil servis kuyruklarında çile çekmeleri; devamlı hastalanıp, krize girip çok zor günler geçirmeleri; tatsız ilaçlar kullanmak zorunda kalmaları ve yediklerinden giydiklerine kadar her şeyde belirli sınırlamalara uymaları gerektiğinden hayat kalitelerinin önemli ölçüde bozulması etik açıdan kabul edilebilir bir durum değildir. Sigara içme sağlık sorunu olma yanında, etik bir sorundur. Cadde ve sokaklarda, kaldırım ve koridorlarda yerlere atılmış izmaritlerden hasıl olan görüntüler bu davranışın etik temellerinin vurgulanmasında yeterince malzeme oluşturmaktadır