Çocuklarda Göz Muayenesi İhmal Edilmemeli !

Gözün gelişimi doğumdan sonra da sürüyor ve 6 yaşına kadar devam ediyor. Bu açıdan görme tembelliği, şaşılık, renk körlüğü gibi önemli sorunların tanısı ve tedavisinin kesinlikle 6 yaşından önce yapılması gerekiyor.

Görme bozuklukları okul öncesi dönemde her 20 çocuktan birini etkiliyor. Okul döneminde ise her 4 çocuktan birinde göz hastalıkları görülüyor. Bu oldukça yüksek bir oran.Oysa bebeklik döneminden itibaren, bebeklerin göz sağlığına yeterince önem verildiği takdirde istatistiklerin bu kadar çarpıcı olmamasını sağlamak mümkün olabilir.

Acıbadem Bursa Hastanesi Göz Hastalıkları Bölüm Sorumlusu Prof. Dr. Haluk Ertürk yeni anne ve babalara şu öneride bulunuyor: “Yeni doğmuş bebeği olan anne ve babalar çocuğunuzun gözüne mutlaka fiziki olarak bakın. Bakmak ile görmek arasındaki farkı her zaman hatırlamak gerekir. Normal dışı herhangi bir durumda hemen göz hekimine gidilmelidir. Örneğin gözbebeği normalde siyah, ışık dik tutulduğunda da kırmızı renkte görülür, bunun dışı patolojik kabul edilmelidir. Ayrıca saat camına benzeteceğimiz kornea tabakası da şeffaf olmalıdır. Bu konuda en büyük yardımcınız, sizi yönlendirecek, çocuğunuzun doktoru olmalıdır.”

Şaşılık bebeklerde daha sık görülüyor

Şaşılık; bir göz düz bakarken diğer gözün başka yöne doğru hareket etmesi olarak tanımlanıyor. Şaşılığın mümkün olan en erken yaşta tedavi edilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Ertürk “Burada aileye büyük işler ve sorumluluklar düşmektedir.” diyerek şöyle devam ediyor: “Hekim öncelikle bu şaşılık olayının gerçek olup olmadığını, daha sonra gözün bir başka hastalığına bağlı olup olmadığını araştırır. Bundan sonra gözlük ihtiyacı belirlenmeye çalışılır. Bunun için gözbebeğini büyütücü damlaların kullanılması genellikle gerekebilmektedir. İhtiyaç varsa çocuk gözlük kullanmak zorundadır. Gözlük görmenin gelişmesini sağladığı kadar, kaymasını düzeltici etki de gösterebilir.”

Şaşılık tedavi edilmezse göz tembelliğine yol açabilir

Şaşılık sorunu olan çocuklarda görmenin gelişiminin de izlenmesi gerekiyor. “Çocuklar eğitildiği takdirde yaklaşık 2.5- 3 yaşlarında görme ifadesi verebilirler” diyor Prof. Dr. Ertürk ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Gözlerin ayrı ayrı ne kadar görebildikleri ancak hastanın ifadesi ile ortaya konabilir.

Gözlerden birinin görmesinin az olması durumunda kapama tedavisinin yapılması gerekecektir. Bu tedavi ancak 6 yaşına kadar sıkı ve kuralına uygun yapılırsa etkili olabilir. Aksi halde bir gözün diğerinden az görmesi kaçınılmaz olur ki buna göz tembelliği diyoruz. İki göz arasında gözlük numara farkı fazla ise bu çocuklarda göz tembelliği gelişebilir ki, bunun belirlenmesinin ve tedavinin başlaması çok küçük yaşlarda yapılması / sağlanması gerekir.”

Şaşılık tedavisinde cerrahi tedaviye gerektiğinde başvuruluyor. Ancak ameliyat tek başına yeterli değil. Cerrahiden sonra da, gözlük ve kapama tedavisine devam ediliyor. Prof. Dr. Ertürk bu tedavilerle ilgili şunları söylüyor: “Kapama, hangi yaşta olursa olsun çocukların hoşuna gitmeyen bir uygulamadır. Gözlük kullanımı gibi oyun haline getirilerek uygulanmalıdır. Bu uygulamada özel kapama bantlarının kullanılması en uygunudur. Gözlük camı üzerinden yapılan kapamalarda çocuk kapamanın yan veya üstünden bakmak isteyecektir, çünkü açık gözü az görmektedir. Kapama ile birlikte yakın çalışması yapılmalıdır. Boyama, resim yapma gibi işlemler öncelikle görsel uyaran sağlamakta ve ayrıca çocuğu oyalamaktadır. Göz tembelliğinin tek nedeni gözlük ihtiyacı değildir. Doğmalık katarakt, göz kapağı düşüklüğü, kornea lekesi gibi durumlarda da, yeterli görsel uyaranın taraf gözden beyindeki görme merkezine ulaşamadığından meydana gelebilir. Organik dediğimiz bu durumların zamanında tedavisi ile göz tembelliği önlenebilir.”