ÖRNEKLER |
|
Kitabım masanın üzerindedir. |
كِـتَـابِي فَوْقَ الطَّاوِلَة |
Burun gözlerin arasındadır. |
الْأَنْفُ بَيْنَ الْعَيْنَيْن |
Amcamın yanında yaşıyorum. |
أَسْكُنُ بِجَانِبِ عَمِّي |
Ben içerdeyim. |
أَنَا بِالدَّاخِل |
Tarık dışarıdadır. |
طَارِق بِالْخَـارِج |
O burada değil ama şurada. |
لَيْسَ هُنَا إِنَّمَا هُنَاك |
Kardeşim halamla birlikte. |
أَخِي عِنْدَ عَمَّتِي |
Senden uzaktayım. |
أَنَا بَعِيدٌ عَنْكَ |
Sana yakınım. |
أَنَا قَرِيبٌ مِنْك |
Kapının arkasına bak! |
انْظُر خَلْفَ الْبَاب |
Senin önündeyim. |
أَنَا هُـنَا أَمَامَكَ |
Kalemin bıraktığın yerde. |
قَلَمُكَ حَيْثُ تَرَكْتَه |
Gün ışığı heryerde. |
نُورُ الشَّمْسِ فِـي كُـلِّ مَــكَــان |