ÖĞRETMENİM İKİ ELİM YAKANDA
ÇIRAK: Abi be,


EŞKİYA: Yine ne var aslanım?


ÇIRAK: Abi kızmazsan bir şey daha soracağım sana...


EŞKİYA: Sor yavrum sor. Sen benim yerimi alacaksın gelecekte. Her usta, yerine bir adam
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/piyesler/57812-ogretmenler-gunu-tiyatro-ogretmenim-iki-elim-yakanda.html#post118301
yetiştirip öyle ölür. Sor ki öğrenesin bu mesleğin tüm inceliklerini... Sevgili çırağım
benim.


ÇIRAK: Peki ustacım. Sen bu mesleğe nasıl başladın bir ani atsana.


EŞKİYA: Hırsızlık mesleğine mi? Ohoo! Uzun hikaye...


ÇIRAK: Kısaca anlat.


EŞKİYA: Valla bu mesleğe başlamamın iki sebebi var. Birincisi annem...


ÇIRAK: Anneniz mi? Yani sizin anneniz de mi bir hırsızdı?


EŞKİYA: Yok canım. Annem aslında kimsenin bir şeyinde gözü olmayan bir kadındı.


ÇIRAK:Peki size bu mesleği nasıl öğretti öyleyse.


EŞKİYA: Kızmazdı tabi.


ÇIRAK: Yani hiç kızmaz mıydı?


EŞKİYA: Ben küçükken okulda veya sokakta arkadaşlarımın küçük eşyalarını çalar eve
getirirdim. Annem bu eşyaları, oyuncakları elimde görmesine rağmen sesini
çıkarmazdı hiç.


ÇIRAK: Sonra ne oldu peki?


EŞKİYA: Ne olacak, profesyonel bir hırsız olup çıktım. İnek, koyun, at çalmaya başladım.


ÇIRAK: Hiç at çaldın mı gerçekten...


EŞKİYA: Ohoo o! Hemde bu ülkenin en hızlı atını bile çaldım. Hatta diyebilirim ki bu konuda
üstüme yoktur. Hadi sen tezgaha bak da ben bi helaya gidip geleyim.


ÇIRAK :Ne tezgahı ab i. Dağbaşındayız biz?


EŞKİYA: Oğlum anla işte, gelen geçen olursa soy soğana çevir demek istedim.


ÇIRAK: Haa! Tamam ab i, s en merak etme.


EŞKİYA: Aha biri daha geliyor. Saklan oğlum. Hey dur bakalım.


öĞRETMEN: Ne var, ne oluyor?


EŞKİYA: Sökül bakalım cüzdanı!


öĞRETMEN: Niye?


EŞKİYA:Niye mi? Bu bir soygundur da ondan....


öĞRETMEN:Ha pardon, bir an anlıyamamıştım da.. Buyrun, işte cüzdanım .. Ne olur beni
öldürmeyin.


EŞKİYA: Oo, amma da paran varmış ha! Ne iş yapıyorsun sen..?


öĞRETMEN: Ben, ben öğretmenim.


EŞKİYA: Nerde?


öĞRETMEN: Kasabadaki lisede. Adım Hüseyin Erkılıç...


EŞKİYA: Vay hocam! Siz ha! Beni tanıdın mı, ben Sedat Yarma!


öĞRETMEN:343 Sedat, sen ha.. Ne yapıyorsun burada?


EŞKİYA: Valla hocam gördüğünüz gibi mesleğimizi icra ediyoruz.


öĞRETMEN :Ya...., Demek mesleğini icra ediyorsun ha... Üstelik öğretmenini soyarak... Yazık...


EŞKİYA: Kusura bakma hocam suç benim değil. Gel buraya çırak!


ÇIRAK: Buyur usta!


EŞKİYA: Hani demiştim ya beni bu mesleğe iten iki sebep var diye...


ÇIRAK: Evet, birisi annenizdi.


EŞKİYA: Birisi annem demiştim. İşte birisi de bu. Yani öğretmenim.


öĞRETMEN: Ne, ben mi seni hırsız yaptım?


EŞKİYA: Tabi ya. Söyle bakalım Hoca, benim üzerime titredin mi hiç? Okulda başım önde
gezerken omuzuma elini atıp derdimi dinledin mi?Kaç kez evimi arayıp halimisordun?
Derslerimde başarısız olduğumda sebebini araştırmışmıydm? Halimi anlamış miydin?
Ben o halimle tehlike sinyali verirken tedbir almış mıydm? Yok hoca yok! Beni hırsız
eden sensin sen.... Şimdi ver şu cüzdanı da kaybol.... Ha bu arada, öğrencinle ne
kadar gurur duysan azdır... O ilgilenmediğin talebe şimdi bir numaralı eşkiya...


alıntıdır