İsrailoğulları Hz. Süleyman zamanında sosyal ve medenî açıdan en üst düzeyde bir gelişme sergilemişlerdir. Tarihçiler Hz. Süleymanı alim, imarcı ve saltanat seven bir kişi olarak tasvir eder (A. Refik, Tarih-i Umumi, İstanbul 1328, l, 266). Hz. Süleyman, babasından devraldığı büyük devleti daha da güçlendirerek, idaresi altındaki bütün toprakları askerî açıdan kontrol altına almayı başarmıştır.
Hz. Süleyman'ın hayatı ve faaliyetleriyle ilgili bilgileri daha çok Tevrat ve Kur'an'da bulmaktayız. Kur'an-ı Kerim dışındaki kaynaklarda O'nun hayatı hakkında efsanevi nakillere rastlanmaktadır. Gerçek bilgilerle bu esatirî nakilleri birbirinden ayırmak oldukça zordur.
Hz. Süleyman, tahta çıkar çıkmaz öncelikle kendisine karşı olanları etkisiz hale getirmiş; yakın dostları ve güvendiği kişilere askerî, idarî ve dinî görevler vermiştir. Hz. Süleyman'ın kurduğu devletin temeli daha ziyade ticarete dayanmaktadır. Bundan dolayıdır ki, çevresindeki devletlerden bazıları O'nunla ticaret ortaklıkları kurmuşlardır. Hz. Süleyman özellikle başkent Kudüs için büyük çapta harcamalara girişmiş; burada bir sur, Millo adı verilen bir bina ve meşhur Kudüs Mabedi'ni yaptırmıştır. Bu Mabet zamanla Yahudiliğin ve ilk dönem Hıristiyanlığının tek dinî merkezi durumuna gelerek, fiziki yapısının ötesinde bir önem kazanmıştır. Diğer taraftan Hz. Süleyman zamanında gelişen milletler arası ticaret ağı, İsrailoğulları arasında fikrî ve dini açıdan evrensellik anlayışının doğmasını sağlamıştır (Bertholet, Wörterbuch der Religionen, Stuttgart 1962, s, 482).