Su ve Tarım

Su ve Tarım
Anadolu’da insanlar doğayla iç içe yaşarlar. Kendilerini doğadan ayrı görmez, doğanın bir parçası olarak görür ve algılarlar. Doğanın olmazsa olmazı olan suyun hayat kaynağı olduğuna inanırlar. Bu nedenle suyu kutsal sayarlar.

Yine geçmişte topluluklar su kaynaklarına yakın yerlere yerleşirler, yaşamlarını orada kurar ve sürdürürlerdi. Urdu dilinde insan yerleşimi anlamına gelen abadi sözcüğünün kökü, su, yani ab’dır. Bu, insan yerleşimlerinin ve medeniyetin su kaynakları boyunda ortaya çıktığı gerçeğini yansıtmaktadır.

İslamiyet de suyu kutsal sayar. Kâbe’deki kutsal sudan (zemzem) içen hacılar kutsandıklarına inanırlar. Kuranı Kerim’deki birçok süre ve ayetlerde suya yer verilmiştir:

Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık ve oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.

Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek daneler, bitirdik. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma ağaçları yetiştirdik. Ve o su ile ölü toprağa can verdik. İşte hayata yeniden çıkışta böyledir. Su ile ölen topraklar canlanıyor; ağaçlara taze bir hayat geliyor, bitkiler yerden çıkıyor…

Allah gökten su indirdi ve onunla yeryüzünü ölümden sonra diriltti. Rüzgârları gönderip de bulutu harekete geçiren Allah’tır. Biz onu ölü bölgeye göndeririz de ölümünden sonra toprağa onunla hayat veririz.

Gökten bir ölçüye kadar suyu indiren O’dur. Biz onunla (kupkuru), ölü memlekete hayat veririz, gibi suya ilişkin ayetler Kuran’da yer almaktadır.

Yine İslamiyet’e göre su yaratılışın temelidir; abıhayat İslamiyet’e göre sadece Hızır tarafından içilebilmiş. Bu yaygın inanışa göre Anadolu’nun birçok kesiminde Hıdırellez sabahı daha sabah güneşi doğmadan çeşmeden eve su alınır, getirilir. Bu suyun eve bereket getireceğine ve bu sudan içmenin sağlık açısından yararlı olduğuna inanılır.

Abıhayat eski Türklerde de gelenektir. Ölümsüzlük verdiğine inanan eski Türkler abıhayata “Bengisu” derlerdi. Suyun bütün medeniyet, kültür ve dinlerde kutsal sayılmasının nedeni susuz yaşamın mümkün olmamasındandır

Suyun kutsal sayılması canlılar için zorunluluk olmasıdır

Suyun kutsal sayılmasının temel nedeni canlılar için zorunluluk olmasıdır. Su için tanrıya yakarılır. Müslümanlar, kurak mevsimler de Allah’tan rahmet dilemek için yağmur duasına çıkarlar. Yağmur duası ülkemizde yaygın bir kültür ve inanıştır. Hatta bazıları ihtiyaçta ortak oldukları için yağmur duasına hayvanları da çıkarırlar&#8230