Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


4 sonuçtan 1 ile 4 arası
  1. #1
    vergun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15 Eylül 2006
    Yer
    izmir
    Yaş
    44
    Mesajlar
    816
    Tecrübe Puanı
    31

    Standart Atatürk'ten Hatıralar


    BU MİLLETVEKİLLİĞİ AYRICALIĞINI HİÇ BEĞENMEDİM

    Atatürk bir sabah Florya'dan Dolmabahçe sarayına dönüyor.
    Yeşilköy istasyonunun önünden geçerken birdenbire otomobili durduruyor ve başyaver'e:
    - Sorunuz, tren var mı? Diye emir veriyor.
    O sırada tren hemen hareket etmek üzeredir, hep birlikte otomobilden inip yanındakilerle trene biniyor. Karar ani verildiği ve tatbik edildiği için bu trene biniş hemen kimsenin nazarı dikkatini çekmiyor. Bir müddet sonra, her şeyden habersiz olan kondüktör ata'nın bulunduğu kompartımana geliyor. Kafileyi görünce çekilmek istiyor. Ata hemen sesleniyor;
    - Vazifeni yap! (yanındakileri göstererek) bu efendilere niçin bilet sormuyorsun?
    Yanındakiler cevap verirler.
    - Paşam biz mebusuz. Tren bileti almayız. Parasız seyahat ederiz.
    Ata hayretle:
    - Bu imtiyazı hiç beğenmedim, der. Çok ayıp ve acayip bir kaide. Çok güzel halkçılık!


    ŞEF ASKER Mİ SİVİL Mİ OLMALI?

    Çankaya akşamlarından biri. Bazen Atatürk soruyor, bazen de Atatürk'e soruyorlar. O'na diyorlar ki:
    - Şef asker mi, sivil mi olmalı?
    Cevap veriyor:
    - Şef, şef olmalı. İster sivil, ister asker.
    Bu cevabı ile şefliğin rütbede ve elbisede değil, ruhta ve kafa yapısında olduğu hakikatini veciz surette belirtmiş oluyor.


    LAİKLİK

    İlk Melis'te bir gün laiklik söz konusu oluyordu. Gazi Mustafa Kemal Paşa o gün Meclis'e başkanlık ediyordu. Meclis'in tanınmış din alimlerinden bir vatandaş kürsüye geldi. Alaycı bir tavırla:
    - Arkadaşlar, bir laikliktir gidiyor. Affedersiniz, ben bu laikliğin manasını anlamıyorum.
    Diye söze başlarken riyaset makamında bulunan Mustafa Kemal Paşa dayanamamış, oturduğu yerden eline kürsüye vurarak:
    - Adam olmak demektir hocam, adam olmak!
    Diye hoca efendinin sualini cevaplandırmıştır.


    ATATÜRK VE DİN ADAMLARI

    Mücadele'nin en buhranlı günleriydi. İstanbul ile Ankara arasında fetva kavgası tüm şiddetiyle devam ediyordu. Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi, kendi bünyesi içindeki din adamlarından seçtiği İrşad (Aydınlatma) Heyetleri'ni vatanın köyüne-kentine göndermek ve gerçekleri vatandaşa anlatmakla görevlendirildi. Milli Eğitim Bakanı Türk Ocakları Genel Başkanı olan rahmetli Hamdullah Suphi Tanrıöver'di. Mustafa Kemal'e geldi.
    - Paşam... Bunlar çoğunlukla Arapça konuşacaklar. Halk ne anlayacak? Ata gülümsedi.
    - Sen üzülme Hamdullah... Onlar Arapça konuşsalar bile Türkçe düşünürler dedi.


    VATANIMIN TOPRAĞI TEMİZDİR

    Kral Edward İstanbul'a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı'na yanaştı. Atatürk de rıhtımda O'nu bekliyordu. Deniz dalgalı idi ve kralın bindiği motor inip çıkıyordu. Kral rıhtıma çıkmak istediği bir sırada eli yere değdi ve tozlandı. O sırada Atatürk de Kral'ı rıhtıma almak üzere elini uzatmış bulunuyordu. Bunu gören kral bir mendille elini silmek istediği bir anda

    Atatürk: Vatanımın toprağı temizdir, o, elinizi kirletmez! diyerek, Kral'ı elinden tutup rıhtıma çıkarıverdi.

    ANKARA'YI NEDEN BAŞKENT YAPTIM?

    Sıcak bir günün akşamında yanında bazı ileri gelenler ile Köşkü'nün bahçesinde dolaşıyordu. Ben de o sıralar eski Köşk'ün tavan dekorlarıyla meşguldüm. Tozlu ve sisli bir akşam Ankara'nın üzerine çökmüştü. Yer yer toz hortumları semaya doğru yükseliyor ve manzaraya daha boğucu bir hava ekliyordu. Bize:
    - Ankara'yı hükümet merkezi yapmakla iyi mi ettim? diye sordu.
    Tabii herkes müspet cevap verdi.
    Arkasından:
    - Neden? suali gelince, kimi stratejiden, kimi siyasetten bahsetti. Hatta birimiz kayalık güzeldir gibi bir estetik nazariye de ortaya attı. Atatürk :
    -Şimdi dalkavukluğu bırakın diye münakaşayı kapattı. Ankara'nın hükümet merkezi olmak için saydığınız meziyetleri beni ikna etmeye yetmez. Ben Ankara'yı hükümet merkezi yapmakla büsbütün başka bir hedef güttüm. Türk'ün imkansızı imkan haline getiren kudretini dünyaya bir kere daha tekrar etmek istedim. Bir gün gelecek şu çorak tarlalar, yeşil ağaçların çevirdiği villaların arasından uzanan yeşil sahalar asfaltlarla bezenecek. Hem bunu hepimiz göreceğiz. O kadar yakında olacakki.

    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/mustafa-kemal-ataturk/7093-ataturkten-hatiralar.html#post10780

    SAKAL ÜZERİNE.............

    Atatürk Amasya ziyaretinde.Vali konağında yörenin ileri gelenleri ile sohbette. Bir ara tam karşısında oturan birine takılır gözleri. Yaşı ellinin üzerinde bu adam beline kadar inen sakalıyla Atatürk'ün dikkatini çeker. Ata, yanındaki valinin kulağına eğilip sorar;
    - Kimdir bu?
    Vali yanıt verir;
    - Efendim kendisi Şıh'tır. Yörede çok hatırlısı vardır.
    Ata Şıh'ı yanına çağırır ve;
    - Bak baba, imanın ölçüsü sakalın boyunda değildir. Şunu rica etsem de en azından Peygamber efendimizinki gibi kısaltsan der ve eliyle de boyunaltı hizasını gösterir.
    Şıh;
    - Emrin olur Paşam diyerek yerine çekilir.

    Aradan zaman geçer, bir akşam Atatürk Amasya'daki Şıh'ı hatırlar ve Vali'yi telefonla arayıp durumu sorar. Vali nasıl söyleyeceğini bilememekle birlikte, Şıh'ın sakal boyunda en küçük bir kısalma bile olmadığını aksine kimselere el sürdürmediğini anlatır.Ata telefonu kapatır, kağıdı kalemi eline alır ve az sonra Nazırını çağırıp, yazdığı yazıyı Amasya Valiliği'ne tebliğ etmesini ister. Ertesi gün Amasya'dan bir haber gelir ki Şıh Efendi Ata'yı görmek üzere Ankara'ya yola çıkmış...
    Şıh gelir, Ata'nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bürünülmüştür.Atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya sorarlar;
    - Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?
    Ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp;
    - Dün akşam Amasya Valiliği'ne bir yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim der.
    Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp Nazırına bu yazıyı da Şıh'a vermesini söyler. Yazıda şöyle yazmaktadır;
    - İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım.

  2. #2
    Always - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    25 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Mesajlar
    1,679
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart --->: Atatürk'ten Hatıralar

    teşekkürler bilgiler için eline sağlık

  3. #3
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Atatürk'ten Hatıralar

    BU MİLLETVEKİLLİĞİ AYRICALIĞINI HİÇ BEĞENMEDİM

    bu baslıgın altındakını bızım vekıllere okutsak ıyı olur

  4. #4
    KöLeKRaL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    26 Eylül 2006
    Yer
    Türkiye
    Mesajlar
    759
    Tecrübe Puanı
    27

    Standart --->: Atatürk'ten Hatıralar

    teşekkürler...

    Şıh gelir, Ata'nın karşısına çıkar. Sakal tamamen kesilmiş, sinekkaydı bir tıraş olunmuş, saçlar kısaltılmış, kılık kıyafet baştan sona değiştirilmiş, bambaşka bir görünüme bürünülmüştür.Atatürk'ün mesai arkadaşları bu değişimi anlayamaz ve Ata'ya sorarlar;
    - Aman Paşam, o Şıh ki sakalına el dahi sürdürmezdi, siz ne ettiniz de kökünden kesmesini sağladınız?
    Ata gülümser, sonra da yanındakilere dönüp;
    - Dün akşam Amasya Valiliği'ne bir yazı gönderdim ve Şıh'ı Afyon'a vali atadığımı bildirdim der.
    Ardından da yeni bir yazı hazırlayıp Nazırına bu yazıyı da Şıh'a vermesini söyler. Yazıda şöyle yazmaktadır;
    - İnancın ölçüsünün sakalda olmadığını anladığına sevindim. Valilik meselene gelince, bugün koltuk uğruna kırk yıllık sakalından vazgeçebilen yarın başka şeyler için milletinden bile vazgeçebilir. Seni böyle bir ikileme mahkum bırakmayalım.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/mustafa-kemal-ataturk/7093-ataturkten-hatiralar.html#post10860






    *************************VaTaNPeRVeR************** ********

Benzer Konular

  1. Atatürk'e - Yalçın Korucu (Atatürk'e Şiir)
    By Asalet-Cesaret in forum Mustafa Kemal Atatürk
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Ekim.2012, 16:19
  2. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.Mart.2010, 20:09
  3. Atatürk'ün sanata verdiği değer,Atatürk'ün sanat anlayış
    By Beyza in forum Mustafa Kemal Atatürk
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.Mart.2010, 20:07
  4. Öğrenci Atatürk --ATATÜRK VE ÖĞRETMENLERİ
    By Beyza in forum Mustafa Kemal Atatürk
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Kasım.2008, 09:12
  5. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 11.Temmuz.2008, 23:01

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.