Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


9 sonuçtan 1 ile 9 arası
  1. #1
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart Türk dili ders notları

    ADLAR (İSİMLER)

    Bütün sözcük türleri,iki gruba ayrılarak değerlendirilir.
    A)Ad Soylu Sözcükler:

    1)Ad (İsim)
    2)Sıfat (Önad)
    3)Zamir (Adıl)
    4)Zarf (Belirteç)
    5)Edat (İlgeç)
    6)Bağlaç
    7)Ünlem

    B)FİİLLER (Eylemler)

    1)Adlar:Varlıkları ya da kavramları karşılayan,onları tanımamızı sağlayan sözcüklere “ad” denir.Bir kelimeye -mek, -mak ya da -ma, -me olumsuzluk ekini getiremiyorsak o kelime addır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66684

    *Bahçe, kum, Ali, kitap, çanta, Almanya, Merkür,…
    İsimleri:
    A)Görev ve anlamlarına göre,
    B)Varlıkların türüne göre,
    C)Varlıkların sayısına göre,
    D)Yapılarına göre olmak üzere 4grupta inceleyebiliriz.

    GÖREV VE ANLAMLARINA GÖRE İSİMLER

    1)Somut İsimler:Taş,kitap,çiçek,…
    2)Soyut İsimler:Akıl,sevgi,saygı,şeytan,iyilik,keder,…
    3)İş ve Eylem Gösteren İsimler:Fiil soylu kelimelere “-mek, -mak, -ış, -iş, -me, -ma” ekleri getirilerek türetilen ve iş,oluş,eylem bildiren isimlerdir.Bunlara “fiilimsi” (isim-fiil) de denir.
    *Çalışmak, uyumak, dokunma, eğlenme, bakış, gülüş,…

    VARLIKLARIN TÜRÜNE GÖRE İSİMLER

    1)Özel İsimler:Tek olan,diğer varlıklara benzemeyen varlıkların özel adlarıdır.
    *Köroğlu, Nedim, Türkçe, Mehmet,Minnoş, Pamuk, Türk Dil Kurumu,...
    2)Tür (Cins) İsimleri:Aynı türden birçok varlığın ortak adlarıdır.
    *El, ayak, kardeş, amca, kedi, kaşık,şehir, kasaba,…

    VARLIKLARIN SAYILARINA GÖRE İSİMLER

    1)Tekil İsimler:Aynı türden varlıkların bir tekinin adıdır.
    *Çocuk, ay, kalem, kitap, elbise,…

    2)Çoğul İsimler:-ler,-lar çokluk ekini almış isimlerdir.
    *Çocuklar, ağaçlar, kitaplar, öğrenciler,…

    3)Topluluk İsimler:Biçim bakımından tekil göründüğü halde çokluk ya da topluluk anlamı veren adlardır.
    *Ordu, alay, sürü, kurultay, meclis, takım,…
    YAPI BAKIMINDAN İSİMLER

    1)Basit İsimler:Hiçbir yapım eki almamış isimlerdir.
    *Araba, insanlar, evimiz, yoldan, tahtayı, çanta, kuşlarım,…

    2)Türemiş İsimler:İsim ya da fiil kök ve gövdelerinden yapım ekiyle türeyen isimlerdir.
    *Yol-cu, meslektaş, silgi, ölüm,…

    3)Birleşik İsimler:İki ismin aralarına başka bir kelime girmeyecek şekilde birleşip kalıplaşmasıyla oluşan isimlerdir.
    *Anayurt, Çanakkale, açıkgöz, boşboğaz, aslanağzı, gecekondu, ateşkes, biçerdöver, bakarkör, giderayak,…

  2. #2
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    İSİM TAMLAMALARI

    1)Belirtili Ad Tamlaması:Tamlayanın “-in” ilgi ekini tamlananın da “-i,si” 3.tekil kişi iyelik ekini aldığı tamlamalardır.

    NOT:Belirtili isim tamlamasını bulmak için tamlanana neyin,kimin sorularını sorarız.
    Türkçe’nin önemi,
    Yolun sonu,
    Ali’nin amcası,
    Arabanın boyası,
    Fırtınanın gücü,
    Bizim köyümüz.

    2)Belirtisiz Ad Tamlaması:Tamlayanı yalın halde bulunan,tamlananı 3.kişi iyelik ekini alan tamlamalardır.
    *Sokak kapısı,
    *Tarla kuşu,
    *Çam ağacı,
    *Okul müdürü,
    *Hızlı koşanı (sıfat)
    *Devlet memurları

    NOT:Belirtisiz isim tamlamasını bulmak için tamlanana “-ne” sorusunu sorarız. “Nasıl,ne kadar,kaç,hangi” gibi sorular sıfat tamlamasını buldurur.

    3)Takısız Ad Tamlamaları:Tamlayan ve tamlananın tamlama ekleri almadan oluşturdukları ad tamlamasıdır.Bu tür tamlamalarda tamlayan,tamlananın ya neye benzediğini ya da neden yapıldığını anlatır.
    *Yünden çorap
    *Çelik tencere
    *Ahşap dolap
    *Taş duvar
    *Bakır tel

    Tamlayan tamlananın neden yapıldığını belirtiyor. Tamlayanla tamlananın arasına “den” ekini getirdiğimizde anlam bozulmuyor.Oysa sıfat tamlamalarında bozulur.

    *Sarı çorap (sıfat)
    *İnci (gibi) diş
    *Kömür göz
    *Altın kalp
    *Çelik bilek
    Tamlayan,tamlananın neye benzediğini ifade ediyor.Tamlayanla tamlananın arasına “gibi” edatını getirirsek sıfat tamlamasıyla karıştırmayız.Çünkü sıfat tamlamalarının arasına “gibi” edatını getiremeyiz.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66685
    NOT:Takısız isim tamlamalarının tamlayanları doğada tek başına bulunurken sıfat tamlamalarındaki doğada tek başına bulunmaz.

    4)Zincirleme Ad Tamlamaları:Bir ad tamlamasının üçüncü bir adla ya da başka bir ad tamlamasıyla oluşturduğu tamlamaya zincirleme ad tamlaması denir.
    *Bahçe kapısının anahtarı
    b.siz ad tam. ad
    zincirleme ad tam.
    *Çevre yolunun ağaçlandırma çalışmaları
    b.siz ad tam. b.siz ad tam.
    zincirleme ad tam.

    Ad Tamlamalarıyla İlgili özellikler:

    1)Belirtili ad tamlamalarında tamlayan çoğul,tamlanan da belgisiz bir sözcük olursa tamlayan eki “-in” yerine “-den” eki kullanılabilir.
    *Aşağıdakilerden hangisi (Aşağıdakilerin hangisi)
    *Yolculardan biri (Yolcuların biri)

    2)Belirtili ad tamlamalarında kimi zaman tamlayan ile tamlanan yer değiştirebilir.
    *Tadı yok sensiz geçen günlerin.

    3)Belirtili ve zincirleme ad tamlamalarında tamlayan ile tamlanan arasına sözcükler girebilir.
    *Masanın ayağı:(Masanın kırık ayağı)
    *Evin borcu.(Evin bir türlü bitmek bilmeyen borcu)

    4)Belirtili ad tamlamalarında tamlayan,tamlanan ya da ikisi birden zamir olabilir.
    *Onun kızı (Tamlayan zamir)
    *Çocukların bir çoğu (Tamlanan zamir)
    *Onların bir çoğu (Tamlayan da tamlanan da zamir)

    5)Tamlayanı zamir olan belirtili ad tamlamalarında tamlayan genellikle düşer.Bunlara “tamlayanı düşmüş ad tamlaması” denir.
    *Olayı bize babası anlatmıştı. (Onun babası)
    *Evimiz çok güzel oldu. (Bizim evimiz)
    *Paran var mı?(Senin paran)

    6)Bir tamlayan,birden çok tamlanan için;bir tamlanan da birden çok tamlayan için ortak kullanılabilir.
    *Evin kapısı ve penceresi açık kalmıştı.(Tamlayan ortak)
    *Ahmet’in,Murat’ın ve Deniz’in velisi toplantıya katılmadı.(Tamlanan ortak)
    ADLARDA KÜÇÜLTME

    Adlarda küçültme “cik ve ceğiz” ekleriyle sağlanır.
    *Şu tepeciği aşarsak köy görünür.(Küçük tepe)
    *Çocukcağız evin yolunu şaşırdı.(Küçük çocuk)

    Adların sonuna getirilen “cik,ceğiz” ekleri adlara değişik anlamlar da katabilir.

    *Anneciğimi çok özledim.(Sevgi)
    *Bir milyarcık borç verir misin?(önemsememe-azımsama)

    NOT:-cik eki kimi zaman somut bir varlığa ad oldukları zaman küçültme anlamını yitirebilir.
    *Mehmetçik (Türk askeri)
    *Gelincik (Çiçek ismi)
    *Maymuncuk (Kapı kilidini açan araç)
    ÇOĞUL EKİNİN (-LER,-LAR)GÖREVLERİ VE EKLENDİĞİ SÖZCÜKLERE KATTIĞI ANLAMLAR:
    -Ler,-lar eki eklendiği sözcüğe her zaman çoğul anlamı katmaz;farklı anlam ilgileri de katabilir.

    *Birazdan Zeynepler gelir.(Belirli bir aileyi belirtiyor)
    *Bu cami Karahanlılar döneminde kalma.(Sülale,soy anlamı katmış)
    *Müdür Beyler henüz gelmediler.(Saygı)
    *Hanımefendiler daha uyanmadılar. (Alay,küçümseme, sitem anlamı katmış)
    *On yaşlarında bir çocuktu.(Yaklaşık anlamı katmış)
    *Hasta ateşler içinde kıvranıyordu.(Abartma)
    *Anadalu’da Yunus’lar bitmez.(Özel ada benzerleri anlamı katmış)
    *Akşamları televizyon seyrederim.(Belgisiz sıfat yerine geçerek “her” anlamı katmış)

  3. #3
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    BAĞLAÇLAR

    Cümleleri veya aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlayarak aralarında anlam ilgisi kuran sözcüklere denir.

    “İLE” - “VE” BAĞLAÇLARI

    Aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlar.

    ---Evin ve bahçenin kapısı açıktı.(Tamlayan)
    ---Bu radyo Adana’da ve Mersin’de yayın yapıyor.(D.T)
    ---Akşam arkadaşıma gideceğim ve her şeyi anlatacağım.
    ---Cehennemle cenneti bu dünyada yaşadık.(Nesne)
    ---Evle okul arasında mekik dokuyor.(Tamlayan)
    ---Annesiyle babası yarın bize gelecek.(Özne)

    Uyarı:Biri bağlaç diğeri edat olan iki çeşit “ile” vardır.Bir cümlede “ile”nin yerine “ve”yi getirebiliyorsak bağlaç, getiremiyorsak edattır.

    ---“Bazen yandık bazen menekşelerle söyleştik.(Edat)
    ---“Kazaklarla ceketi parayla aldım.(B-E)

    “DE” BAĞLACI

    *Eşitlik, gibilik anlamı katar.

    ---O filmi ben de seyrettim.
    ---Bence Aslı da bu işten anlamıyor.

    *Abartma anlamı katar.

    ---Çocuğun okuduğu şiir de şiirdi hani.
    ---Aldıkları araba da araba yani.

    *Küçümseme anlamı katar.

    ---Sen sınavı kazanacaksın da ben göreceğim.
    ---Sanki bu işten anlıyorsun da konuşuyorsun.
    ---Büyüyecek de adam olacak da bize bakacak.

    *Sitem anlamı katar.

    ---Okula kadar geldin de bir selam vermedin.
    ---İzmir’e kadar geldin de yanıma uğramadın.

    *Şaşma,inat,sebep, korkutma anlamı katar.

    ---Kardeşin de mi bizimle gelecek?(Şaşma)
    ---Ufaklık, kalemi vermem de vermem,diyor.(İnat)
    ---Ailesiyle kavga etti de evi terk etti.(Sebep)
    ---Dışarı çık da göreyim.

    *Ama, fakat anlamında kullanılır.

    ---Pansiyona kaydını yaptı da yerleşmedi.
    ---Bize gelmiş de fazla kalmamış.”

    Uyarı:Türkçede biri bağlaç diğeri hal eki olan iki çeşit “de” vardır. “De”yi cümleden çıkardığımızda cümlenin yapısı bozulursa ektir bitişik yazılır, bozulmazsa bağlaçtır ayrı yazılır.

    ---Bakkalda sebze de satılıyormuş.
    ---Ayşe de okulda kalmış.

    “AMA” , “FAKAT” BAĞLACI

    *Karşıt anlamlı iki cümleyi birbirine bağlar.

    ---Sınava çok iyi hazırlandı ama üniversiteyi kazanamadı.
    ---Her sabah spor yapıyor ama zayıflayamıyordu.

    *Koşul, pekiştirme anlamı katar.

    ---Dışarı çıkabilirsin ama eve erken döneceksin.
    ---Seninle sinemaya gelirim ama işim olmazsa.
    ---Bu kitabı sana alacağım ama okuyacaksın.
    ---Dışarıda soğuk ama çok soğuk bir hava var.
    ---Büyük ama çok büyük bir bahçesi vardı.

    “ANCAK” ,“YALNIZ” BAĞLACI

    *Ama, fakat anlamında kullanılıyorsa bağlaç,
    * Bir tek,sadece anlamında kullanılıyorsa edat,
    * Önündeki ismi niteliyorsa sıfat,
    * Fiili niteliyorsa zarftır.Msn Öğretmen össkpssGazeteler Sohbethazır mesajlarders izleBelirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşışiir
    ---Geziye yalnız bizim sınıf katıldı. (edat)
    ---Bu adam evde yalnız yaşıyor. (zarf)
    ---Yalnız insanlar hayata karamsar bakarlar. (sıfat)
    ---Onunla konuşurum yalnız fikrim yine de değişmez.(bağ)
    ---Bu işin üstesinden ancak sen gelirsin. (edat)
    ---Yoğun trafikte işe ancak yetişebildim. (zarf)
    ---Bütün gün evde yalnızdım. (adaşmış sıfat)
    ---Filmi seyredebilirsin ancak yarın erken kalkmalısın.(b.)

    “Kİ” BAĞLACI

    *Özneyi pekiştirir.

    ---Ben ki yedi iklimin padişahıyım.
    ---Sen ki Fransa eyaletinin valisisin.

    *Neden-sonuç vardır.

    ---Günü kötü geçmiş ki çok kızgın görünüyor.
    ---Sana değer veriyorum ki seninle konuşuyorum.

    *Kuşku,yakınma,şaşma,amaç-sonuç, tahmin

    ---Beni tanımıyorsun ki…(Yakınma)
    ---Kafamı bir kaldırdım ki onu karşımda gördüm.(Şaşma,)
    ---Arabayı o çizmiş olabilir mi ki?(Kuşku)
    ---Sana iş buldum ki kimseye muhtaç olmayasın.(A-S)
    ---Geç saatlere kadar çalışmış olmalı ki sabah uyanamamış. (tahmin)


    “HEM…HEM” BAĞLACI

    Karşılaştırılan iki unsurun hepsi anlamını vermektedir.Eş görevli sözcükleri bağlar.

    ---Hem arabayı hem evi üzerine alacakmış.(Nesne)
    ---Hem ucuz hem kaliteli ayakkabı satıyor.(Sıfat)
    ---Hem çalışıyor hem üniversite okuyor.(Cümle)

    NE…NE BAĞLACI

    Cümleyi anlamca olumsuz yapar.Karşılaştırılan iki unsurun hiçbiri anlamını verir.
    *Sallanmaz o kalkışta ne bir mendil ne bir kol.(Özne)
    *Adam kızını ne arıyor ne soruyor. (yüklem)
    *Ne kızı veriyor ne dünürü küstürüyor. (cümle)
    *Bu konu ne seni ne beni ilgilendirir. (nesneyi)

    NOT: İki karşıt sıfatı birbirine bağlarsa “ikisinin arası, ortası” anlamı verir.

    ·Kız ne zayıf ne şişman biriydi.
    ·Konuşan adam ne uzun ne kısaydı.

    ya… ya bağlacı:

    Karşılaştırılan unsurlardan birini ifade etmek için kullanılır.

    ·Ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin. (cümleleri)
    ·Aynayı ya Ayşe ya Özlem kırmıştır. (özne)
    ·Ya salonun ya mutfağın penceresi kırıldı. (tamlayan)
    ·Takıma ya beni ya onu alacaksın (nesneyi)

    DİĞER BAĞLAÇLAR

    ---Ogün okula gelemedim çünkü çok hastaydım. (sebep)
    ---Bu maçı kazanacağız hatta şampiyon
    olacağız.(pekiştirme)
    ---Mademki söz verdin, sözünü tutacaksın.
    ---Bu mağazada elbiseler çok güzel üstelik çok ucuz.
    ---Sanki dağları sen yarattın.
    ---Meğer bütün evi o dağıtmış.
    ---Eğer kardeşine uğrarsan selamımı söyle.
    ---Çok geç kaldılar; yoksa kaza yaptılar.
    ---Ders çalışmıyor; üstelik yaramazlık yapıyor.
    ---Önce bunlardan yani çok iyi bildiğiniz sorulardan
    başlayın.
    ---Bizde yahut sizde çalışabiliriz.
    ---İster yazarsın ister yazmazsın.

  4. #4
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    ZAMİRLER
    İsimlerin yerine kullanılan sözcüklerdir.Bütün zamirler sıfatlardan farklı olarak isim çekim eki alabilir.
    A)Kişi (Şahıs) Zamirleri:
    Sadece insan isimlerinin yerini alan zamirlerdir.
    *Ben, sen, o;biz, siz, onlar.
    *Görüyorum beni okşayan gözlerindeki geceyi.
    *Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    * “Bana kucaklarında seni getiriyorlar;
    Ben de sonra o seni getiriyorum sana.
    *Mavi denizlerin ötesinde bulacağım seni .
    *Bizim buralarda her yıldız kaydığında biri ölür.
    *Sizler bu ülkenin geleceğisiniz.
    * Ben senin en çok bana yansımanı sevdim.
    *Biz her gece uğultularını dinlerdik rüzgarların.
    *Güneş,sadece onun gözlerinde doğardı.
    *Onun yüreğinde sevgi çiçekleri açardı.
    *O,bu davaya yüreğini koymuştu.
    *Zor durumda kaldığında onlar yardım ediyordu.

    UYARI: “O” ve “onlar” zamirleri bir insanı anlatıyorsa kişi zamiri,insan dışındaki bir varlığı anlatıyorsa işaret zamiri olur.Msn Öğretmen össkpssGazeteler Sohbethazır mesajlarders izleBelirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşışiir
    *Onu çöpe atan ondan başkası olamaz.
    *Onu bu yörede sadece onlar dokur.

    NOT:Şahıs zamirleri ile isim tamlaması kurulabilir.Bu durumda şahıs zamiri sadece tamlayan olabilir.
    *Benim denizlerim senin gözlerindir.
    *Akşamı seyredeyim senin bakışlarında.
    *Bizim atalarımız bu topraklarda bir tarih yazdı.

    UYARI:Şahıs zamirleri kesinlikle iyelik eki almaz.
    *Dönüşlülük Zamiri: “Kendi” zamiridir.Bu zamir,cümlede asıl şahıs zamirinin yerine kullanıldığı gibi,yerine kullanıldığı şahıs zamiriyle de yan yana olabilir.Bu durumda anlatım pekiştirilmiş olur.
    *Bu evi ben temizledim.
    *Bu evi kendim temizledim.
    *Bu evi ben kendim temizledim.(pekiştirilmiş)
    *Yol aldım sevdalarda kendimi bulmak için.
    *Kendini bir de arkadaşının yerine koy.
    *Şu dünyada ne yaparsak kendimize yaparız.
    *Beni çağırmadınız,kalkıp ben kendim geldim.

    B)İşaret (Gösterme) Zamirleri:
    İsimlerin yerini işaret yoluyla alan zamirlerdir.
    *Bu, şu, o;bunlar, şunlar, onlar;öteki, beriki, şöyle;böyleleri, öylesi.

    *O,bu yörenin en meşhur yemeğidir.
    *Duvardaki yazıları bu yazdı.
    *Bu,bir büyük şanlı mazinin hatırasıdır.
    *Bunlar her sabah aynı otobüse binerler.
    *Ötekini bilmiyorum ama beriki işin farkında değil.
    *Şunları kimsenin görmeyeceği bir yere koy.

    NOT: “Böylesi-böyleleri”, “şöylesi-şöyleleri” biçimindeki zamirlere “tarz anlamlı zamirler” de denir.
    *Böyleleriyle fazla samimi olmayacaksın.
    *Ömrümde böylesini görmedim.
    *Şöyleleri ham karpuzdur.

    C)Belgisiz Zamirler:
    İsimlerin yerini belirsiz şekilde (kişi,işaret) karşılayan zamirlerdir.
    *Bazıları,kimileri,hiç kimse,kimse;herkes,birkaçı,biri,hepsi;tümü,başkala rı,hiçbiri,birçoğu.
    *Bazıları futbol,bazıları basketbol oynar.
    *Hiçbirimiz ondan bu davranışı beklemiyorduk.
    *Kimseye haber vermeden evden ayrıldı.
    *Hiç kimse senin nazını çekmeye mecbur değil.
    *Bu ailede herkes kendi dünyasında yaşıyor.
    *Başkalarının ne dediği beni ilgilendirmez.
    *Biri yer,biri bakar kıyamet ondan kopar.
    *Meclisin aldığı karara birçoğu tepki gösterdi.

    D)Soru Zamirleri:
    İsimlerin yerini soru yoluyla alan zamirlerdir.
    *Ne?, kim?;nereye?, kime?;hangisi?, kaçı?
    *Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    *Kimdir bana gülen yeşillik balkonundan?
    *Nereye baksam hep seni hatırlıyorum.
    *Şu dünyada insan kime güvenebilir ki?
    *Bunca zamandır ne konuştunuz?
    *Elindeki makası nereye koyduğunu bilmiyor.
    *Elindeki kitaplardan hangisini aldın?

    E)İlgi Zamiri (-ki):
    Ek halinde olup kendinden önceki bir sözcüğün yerini tutar.
    *Senin ki can da bizim ki patlıcan mı?
    *Tencerenin dibi kara senin ki benden kara.

    UYARI:İlgi zamiri olan –ki’yi bağlaç olan ve sıfat yapan –ki ile karıştırılmamalıdır.
    *Evdeki hesap çarşıya uymaz.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66687
    *Şemsiyen yoksa benimkini alabilirsin.
    *Ben ki o gri karmaşadan aldım yağmurlu yüzümü.

    F)İyelik Zamiri:
    Ek halinde olup üzerine geldiği varlığın hangi şahsa ait olduğunu bildirir.Bunlar aynı zamanda iyelik ekleridir.
    *Sana gül getirdim gönlümün bahçesinden.
    *Ölüm siyah bir tütsü yakıyor gözlerimde.
    *Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner.
    *Bir gül yaprağıyla örtüldü üstümüz.
    *Yıkanırdı gölgesi kuytu bir derede.
    *Mutluluk başızı bir dost omzuna dayamak

  5. #5
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    ZARFLAR (BELİRTEÇLER
    Fiilerin fiilimsilerin sıfaların ya da kendisi gibi zarf olan sözcüklerin anlamlarını “yer-yön, ölçü-miktar, durum, zaman ve soru” kavramlarıyla açıklayan sözcüklerdir.

    1)DURUM ZARFLARI

    Fiilleri veya fiilimsileri, nitelik, sebep, kesinlik, olasılık, yineleme, yaklaşıklık gibi anlamlarla belirten zarflardır.Fiile nasıl sorusunu sorarak buluruz.

    *Manş denizini yüzerek geçti (N)
    *Bu gece yıldızlar pırıl pırıl yanıyordu (N)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66689
    *Öfkeyle kalkan, zararla oturur.(N)
    *Ağlamaktan göz pınarları kurudu (S)
    *Tüm bu acılara onu sevdiği için katlanıyor(S)
    *Seven bu gönül seni asla terk etmeyecek(K)
    *Bahar rüzgarının şarkısı hiç susmaz burada (K)
    *Şu an belki kuşlar bizim şarkımızı söylüyordur(O)
    *Adana ‘ya geldiğinde herhalde bizimle kalır(O)

    UYARI:Bazı durum zarflarını niteleme sıfatları ile karıştırmamak gerekir.

    *Büyük insanlar her zaman büyük düşünür.
    *Soğuk insanlara ben de soğuk davranırım
    *İyi bir üniversiteyi kazanmak için sınavlara iyi çalışmalısın.

    2)YER-YÖN ZARFLARI (Nere(ye)?)

    Fiilleri veya fiilimsileri yer-yön bakımından belirten zarflardır.

    *Aşağı tükürsen sakal,yukarı tükürsen bıyık.
    *Küçücük çocuğu hemen yukarı çıkardık.
    *Odasının penceresinden içeri baktım.
    *Biraz yürüdükten sonra geri dönmüş.
    *Araba çok fazla ileri gitmiş.
    *Az beri gelirsen arkadaşında oturur.

    UYARI:Yer-yön zarfları çekim eki alırsa adlaşır.

    *Işık,perdenin kenarından içeri sızıyordu.(Z)
    *Işık,perdenin kenarından içeriye sızıyordu.(A)

    UYARI:Bazı yer-yön zarflarını işaret sıfatları ile karıştırmamak gerekir.

    *Aradığını yukarı katta bulamayınca yukarı çıkmış.
    *Aşağı mahallede gürültü olunca,apartman sakinleri aşağı inmiş.
    *İçeri zili çalınca öğrenciler içeri girdi.

    3)ZAMAN ZARFLARI (Ne zaman?)
    Fiillerin veya fiilimsilerin anlamını zaman bakımından sınırlandıran sözcüklerdir.

    *Onu daha önce hiç böyle görmemiştim.
    *Mehtabı seyrederdik geceleyin buralarda.
    *Bu akşam rüyamda Leyla’yı gördüm.
    *Biz her gece uğultularını dinlerdik rüzgarların.
    *Benim doğduğum köyleri geceleri eşkıyalar basardı.
    *Bugün çalışan,yarın rahat eder.

    UYARI:Bazı zaman anlamlı sözcükler belirtme durum ekini alırsa adlaşırlar.

    *Bu akşam akşamı seyredeyim bakışlarında.
    *Ne sabahı göreyim,ne sabah görüneyim.

    4)ÖLÇÜ-MİKTAR ZARFLARI (Ne kadar)

    Fiilleri,fiilimsileri,sıfatları veya kendisi gibi zarf olan sözcükleri ölçü-miktar bakımından sınırlandıran sözcüklerdir.

    *Çok bilen çok yanılır.
    *Sen burada biraz bekle.
    *En güzel yıllarımı onun için harcadım.
    *Daha güzel bir dünya için çok çalışmalıyız.
    *Sahilde fazla güneşlendiği için yanmış.
    *Soruları çözerken daha dikkatli olmalısın.

    UYARI:Bazı nicelik zarflarını sayı sıfatları ile karıştırmamak gerekir.

    *Çok insan bunu başarmak için çok çalışıyor.
    *Fazla para insanı fazla rahatsız eder.

    UYARI: “Daha” sözcüğü bir fiilin önünde olduğunda zaman zarfı,kendi gibi zarf olan bir sözcüğün önünde olduğunda ölçü-miktar zarfı olur.

    *Daha iyi bir insanı bulabilmek için daha evlenmemiş.
    *Bizimle daha sakin konuşuyordu.
    *Eve daha gelmemiş.Msn Öğretmen össkpssGazeteler Sohbethazır mesajlarders izleBelirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşışiir

    5)SORU ZARFLARI

    Fiilleri ya da fiilimsileri soru yoluyla açıklayan sözcüklerdir.

    *Ne zaman bu hayaller bir gün gerçekleşecek?
    *Neden böyle düşman görünürsünüz,
    Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
    *Bu viran yerde nasıl yaşıyorsunuz?
    *Yolun bitmesine ne kadar kaldı?
    *Ne zaman bir köy türküsü duysam,
    Şairliğimden utanırım.”
    *Niçin gökyüzü bu kadar mavi görünür?
    *Neden saçların beyazlamış arkadaş?

    UYARI: “Ne” soru sözcüğü cümle içinde soru sıfatı ve soru zamiri olarak kullanılacağı gibi soru zarfı da olabilir.

    *O karanlık sularda ne gördün?(Zamir)
    *Hiçbir şey olmamış gibi ne susuyorsun?(Zarf)
    *Benimle ne konuda konuşacaksın?(Sıfat)
    *Gel ecel,ne korkarsın sarı çehremden benim?
    *Aşık dediğin Mecnun misali kördür,
    Ne bilsin,alemde ne mevsimdir.(Zarf-zamir)
    *Ne ağlarsın benim zülfü siyahım.(Zarf)
    *Şu dünyada ben ne insanlar gördüm.

    UYARI: “Nasıl” soru sözcüğü bir ismi belirtirse soru sıfatı, fiil ya da fiilimsiyi belirtirse soru zarfı olur.

    *Onun nasıl bir insan olduğunu nasıl anlayabilirim?
    *Gurbette nasıl bir hayat sürdüğünü nasıl bilmiyorsun?

  6. #6
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    SIFATLAR

    İsimleri türlü yönlerden belirten niteleyen sözcüklere sıfat denir.

    Sıfatlar iki gurupta incelenir

    A)Niteleme Sıfatları

    B)Belirtme Sıfatları:dört gurupta incelenir.
    1)İşaret Sıfatları
    2)Soru Sıfatları
    3)Belgisiz Sıfatlar
    4)Sayı Sıfatları

    A)Niteleme Sıfatları: Kendinden sonra gelen ismin rengini, kokusunu,biçimini gösteren sıfatlara denir. Nasıl sorusunu sorarak buluruz.
    *büyük adam, kötü iş, iyi insan, derin düşünce, akılı
    N.S N.S N.S N.S N.S
    çocuk, güzel yürü
    Durum Zarfı
    B)Belirtme Sıfatları:

    1.İşaret Sıfatları :Nesneleri göstererek belirten sıfatlarlardır.
    Bunlar şunlardır:bu,şu,o
    *Bu araba senin mi? (Sıfat)
    *Bu benim (Zamir)
    *Şu adamı tanır mısın? (Sıfat)
    *Şu bizim sınıfta (Zamir)
    *O şehri hiç görmedim (Sıfat)
    *O,yürüyerek geldi (Zamir)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66690

    2.Soru Sıfatları :İsimleri soru yönünden belirten sıfatlardır.
    Hangi okula gidiyorsun?
    Sınava kaç ay kaldı?
    Nasıl bir dünya istersin?

    3.Belgisiz (Belirsizlik) Sıfatlar:Bir nesneyi ona kesinlik
    kazandırmadan belirten sıfatlardır.
    *Bütün insanlar biliyor
    *Başka gün görüşelim
    *Bazı kimseler çalışmıyor
    *Her anne fedakardır
    *Kimi öğrenciler okula gelmiyor

    4.Sayı Sıfatları:Bir nesnenin sayısını belirten sıfatlara
    denir.Msn Öğretmen össkpssGazeteler Sohbethazır mesajlarders izleBelirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşışiir
    Sınava üç ay kaldı
    İkinci sınıfa gidiyor.
    Üçer kişi çağır.

    ADLAŞMIŞ SIFATLAR :Niteleme sıfatlarının önündeki isim düşerse adlaşır buna da adlaşmış sıfat denir.
    Genç insanlar dinamik olur à Gençler dinamik olur.
    Tembel öğrenciler çalışmaz à Tembeller çalışmaz.

    PEKİŞTİRME SIFATLARI :Sıfat olan kelimenin ilk sesli harfine kadar olan kısım alınır.Bu kısım m,p,r,s seslerinden uygun olanı pekiştirilir.Elde edilen bu kısım sıfatın başına getirilir.

    Yeşil köy Yemyeşil köy
    Düz yol Dümdüz yol
    Temiz oda Tertemiz oda
    Kırmızı elma Kıpkırmızı elma

  7. #7
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    EDATLAR (İLGEÇLER)
    Tek başına bir anlam taşımayan , ancak kendinden önceki sözcükle birlikte kullanıldığında belirli bir anlamı olan sözcüklerdir.Edatlar çekim eki alırsa adlaşırlar. En çok kullanılan edatlar şunlardır:
    Gibi:
    Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

    • <LI class=MsoNormal>Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendi. (sıfat) <LI class=MsoNormal>Dev gibi dalgalar sahile vuruyordu. (sıfat) <LI class=MsoNormal>Yüzün bir kır çiçeği gibi usulca söner. (zarf) <LI class=MsoNormal>Dolu bir kadeh gibi kırılıyorum avuçlarında.(zarf) <LI class=MsoNormal>Sen de onun gibi düşünüyorsun (karşılaştırma) <LI class=MsoNormal>Annem gibi dolma yapan dünyada bulamazsın (k.) <LI class=MsoNormal>Yataktan kalktığı gibi dışarı fırladı.(hemen,o anda) <LI class=MsoNormal>Haberi aldığı gibi yola çıktı.(hemen,o anda) <LI class=MsoNormal>Ben ona insan gibi davrandım.( yakışır biçimde) <LI class=MsoNormal>Birbirinizle adam gibi konuşun.( yakışır biçimde) <LI class=MsoNormal>Saat üç gibi yanına gelirim. (dolayında) <LI class=MsoNormal>Final maçı akşam sekiz gibi başlar ( dolayında) <LI class=MsoNormal>Bugün yağmur yağacak gibi (tahmin) <LI class=MsoNormal>Galatasaray bu maçı alacak gibi (tahmin) <LI class=MsoNormal>Bir an onu sever gibi oldum (yaklaşma)
    • O sırada güneş çıkar gibi oldu. (yaklaşma)

    İçin:

    “-dik için” şeklinde neden- sonuç “-mek için” şeklinde amaç – sonuç ilişkisi kurar.

    • <LI class=MsoNormal>Yağmur yağdığı için pikniğe gidemedik. (n.s) <LI class=MsoNormal>Hasta olduğum için dersi dinleyemedim. (n.s) <LI class=MsoNormal>Kadın oğlunu görmek için şehre gitti. (a.s)
    • İşe girmek için ehliyet almış (a.s)

    Görelik anlamında görüş bildirir:

    • <LI class=MsoNormal>Sen benim için dünyanın en güzel kızısın.
    • Bu çalışmalar onun için boş bir uğraştı.

    Karşılığında, karşılık olarak:

    *Bu elbise için çok para harcadım.
    *Ev için size yüz bin lira veririm
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66692

    Uğruna, yoluna:

    * Vatan için nice şehitler verdik.
    * Bu eylemi tüm insanlık için yapıyoruz.

    Hakkında:

    * Veliler bizim okul için ne söylüyorlar?
    * Eleştirmenler, filminiz için olumlu konuşuyor.

    Aitlik, özgülük:

    • <LI class=MsoNormal>Bu pastayı sizin için ayırdım.
    • Bahçeye oğlum için salıncak kurdum.

    Oranla:

    • O şapka senin için çok büyük.

    Süre bildirir:

    • <LI class=MsoNormal>Kitabı bir hafta için aldım.
    • Birkaç gün için İstanbul’a gideceğim.

    İle (-la, -le ):

    Birliktelik, araç ,durum ve sebep ilgisi kurar.

    • <LI class=MsoNormal>Köye dolmuşla gidebilirsin. (araç) <LI class=MsoNormal>Uçakla İzmir’e gitmişti (araç) <LI class=MsoNormal>Konsere arkadaşımla gittim. (birliktelik) <LI class=MsoNormal>Çocuk, yolda babasıyla yürüyordu. (birliktelik) <LI class=MsoNormal>Öfkeyle kalkan zararla oturur. (durum ) <LI class=MsoNormal>Gökyüzü, hasretle kucaklasın doğayı. (durum) <LI class=MsoNormal>Sınav heyecanıyla kalemimi unuttum. (sebep)
    • Kaza korkusuyla araba kullanamıyor ( sebep)<LI class=MsoNormal>Benzerlik ve karşılaştırma ilgisi kurar.

      • <LI class=MsoNormal>Adana, cennet kadar güzel bir yerdir. (benzerlik) <LI class=MsoNormal>Siirt, bu yaz cehennem kadar sıcaktı. (benzerlik) <LI class=MsoNormal>Bir peri kadar güzel bir kızdı. (benzerlik) <LI class=MsoNormal>Sen de onun kadar çalışsaydın sınavı kazanırdın.(karşılaştırma)
      • Babası kadar iyi şarkı söylüyor. (karşılaştırma)

      Yaklaşıklık, zaman açısından sınırlandırma, mesafe:

      • <LI class=MsoNormal>Bin kadar asker cepheye gidiyordu. (yaklaşık) <LI class=MsoNormal>Pazardan iki kilo kadar pirinç almış. (yaklaşık) <LI class=MsoNormal>Bu ev akşama kadar temizlenecek. (zamanda sınırlama) <LI class=MsoNormal>Cumaya kadar ödevimi bitirmeliyim. (zamanda sınırlama) <LI class=MsoNormal>Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. (zamanda sınırlama)
      • Eve kadar yürümem gerekiyor. (mesafe sınırı)

      Mesafe sınırı:

      • <LI class=MsoNormal>Yapılacak dünya kadar işim var.
      • Avuç içi kadar bir evde yaşıyorlar.
      Gibi anlamında kullanılabilir:

      • Bu kitabı okuyunca Muğla’yı görmüş kadar oldum.

      Karşı:

      Yön ve zaman ilgisi kurar. –e karşı biçiminde kullanılırsa edat olur. Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimleşir.

      • <LI class=MsoNormal>Denize karşı bir ev yaptırmış. (yön) <LI class=MsoNormal>Duvara karşı on adım yürü. (yön)
      • Sabaha karşı çok şiddetli yağmur yağdı. (zaman)

      Karşılık olarak , yönelik anlamı katar:

      • <LI class=MsoNormal>Bu sözüne karşı ben ne diyebilirim ki şimdi. (karşılık olarak)
      • Resme karşı ilgin ne zaman başladı?( -e yönelik)

      UYARI: Yalın halde kullanılırsa ya da bir ek alırsa edat olmaktan çıkar isimleşir.İsmi belirtirse sıfat olur.

      • <LI class=MsoNormal>Karşı evin penceresi açık kalmış. (sıfat) <LI class=MsoNormal>Önce karşı sahaya çıktı. (sıfat)
      • Karşıya geçmeden önce sağına ve soluna bak.(isim)

      Göre:

      Görüş, düşünce, uygun olma anlamları katar:

      • <LI class=MsoNormal>Bilim adamlarına göre dünya yok oluyor. (görüş) <LI class=MsoNormal>Anneme göre bu yıl sınavı kesin kazanırmışım. (görüş) <LI class=MsoNormal>Bulunduğun ortama konuşacaksın. ( uygun)
      • Zevkime göre bir elbise arıyorum. (uygun)

      Karşılaştırma ilgisi kurar:

      • <LI class=MsoNormal>Burası eski evimize göre daha büyük.
      • Yaşıtlarına göre çok hızlı koşuyorsun.

      Üzere:

      Koşul ve amaç ilgisi kurar.

      • <LI class=MsoNormal>Akşama geri vermek üzere bu kitabı alabilirsin. (koşul)
      • Konuşmak üzere kürsüye çıktı. (amaç)

      Yaklaşık olma, gibi şekilde… anlamları katar:

      • Hemen eve dönelim, akşam olmak üzere.
      ( yaklaşık)
      • <LI class=MsoNormal>Zil çalmak üzere. ( yaklaşık)
      • Her şey planlandığı üzere yapılacak. (şeklinde)
      Doğru:

      Yön ve zaman ilgisi kurar.

      • <LI class=MsoNormal>Eve doğru yürüyorum. (yön)
      • Akşama doğru misafir gelecek. (zaman)

      İsmi nitelerse sıfat, fiili nitelerse zarf öbeği oluşturur:

      • <LI class=MsoNormal>Eğri oturup doğru konuşalım. (zarf) <LI class=MsoNormal>Bu zamanda doğru insanı bulmak zordur. (sıfat)
      • Tahtaya bir doğru çizdi. (isim)

      Sanki:

      Benzetme, sitem ilgisi kurar.

      • <LI class=MsoNormal>Gökyüzü sanki yaramaz bir çocuk. (benzetme) <LI class=MsoNormal>Sanki verdiğim her işi yapıyorsun. (sitem)
      • Sanki selam verdin de almadık. (sitem)

      Diğer edatlar:

      • <LI class=MsoNormal>İşten sonra bize uğrayacak. <LI class=MsoNormal>Bu işi ancak sen yaparsın. <LI class=MsoNormal>Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek.
      • Sabahtan beri dışarıyı izliyor.
      • Bu mutlu olaya sadece yıldızlar şahittir.

  8. #8
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    FİİLLER(EYLEMLER)
    Bir oluşu, bir durumu veya bir kılışı kip ve kişiye bağlayarak anlatan sözcüklere denir.
    Pratik olarak ismi fiilden ayırmak için –me, -ma olumsuzluk ekini ya da –mak ,-mek mastar ekini kullanırız.Eğer bir kelimenin sonuna –ma ,-me olumsuzluk ekini ya da –mak ,-mek mastar ekini getirebiliyorsak o kelime fiil demektir.Getiremiyorsak o kelime isim soylu bir kelimedir.

    *Geldi--------- gelmedi ,gelmek
    *Oturmuş------ oturmamış, oturmak
    *Söylüyorum---------- söylemiyorum, söylemek
    Görüldüğü gibi yukarıdaki kelimelere –ma,-me ve –mak,-mek getirebilmekteyiz. Öyleyse bu kelimeler fiildir.
    *Kitap--------- kitapma , kitapmak
    Yukarıdaki ‘kitap’ sözcüğüne ise bu ekleri getiremiyoruz.Öyleyse bu kelime isimdir.
    Fiiller, anlattıkları hareketin niteliğine göre değişik özellikler gösterir.Bunları üç grupta inceleyebiliriz:a)Kılış fiilleri b)Durum fiilleri c)Oluş fiilleri.
    Bunları birbirinden ayırt etmek için pratik olarak şu bilgiyi kullanabiliriz.: Eğer bir fiil geçişli ise (yani ‘neyi’, ‘kimi’ sorularını sorabiliyorsak) kılış fiilidir.
    *Kırmak ,atmak , dikmek, içmek, ezmek,delmek,yolmak,dizmek….
    Görüldüğü gibi yukarıdaki fiillere ‘neyi kırmak?, neyi atmak…’sorularını yöneltebiliyoruz.
    Öyleyse bu fiiller geçişlidir ve geçişli olduğu için de kılış fiilidir.
    Fiil, öznenin kendi iradesi dışında geçirdiği değişimi anlatıyorsa ve bir hareket bildirmiyorsa o fiil oluş fiilidir.
    *Sararmak ,Yaşlanmak,Uzamak, Paslanmak,büyümek,solmak,acıkmak…
    Görüldüğü gibi yukarıdaki fiiller geçişli olmadığı için kılış fiili olamaz.Bir hareket olmadığı için ve eylem öznenin kendi isteği dışında gerçekleştiği için bu fiiller oluş fiilidir.
    Fiil, öznenin kendi iradesinde yani kendi isteği ile gerçekleşiyorsa ve fiil bir hareket ifade ediyorsa o fiil durum fiilidir.
    *Yürümek, oturmak, gitmek, çıkmak,ağlamak…
    Görüldüğü gibi yukarıdaki fiiller , bir hareket bildirmektedir ve bu hareket kişinin kendi isteğiyle gerçekleşmektedir bu yüzden yukarıdaki fiiller durum fiilleridir.
    Not: Durum fiilleri de oluş fiilleri de geçişsiz fiillerdir.

    FİİLDE KİP: Kipler, haber(bildirme) ve dilek (isteme) kipleri olmak üzere ikiye ayrılır.

    a)Haber Kipleri: Zaman eklerinin hepsine birden haber kipleri denir.Haber kipleri şunlardır:

    1)Öğrenilen(duyulan) (miş’li) Geçmiş Zaman: Fiillere –miş ,-mış, -muş,-müş ekleri getirilerek sağlanır.Bu eylemler daha çok başkasından duyulma, aktarılma anlamı taşırlar. Bazen de farkında olmadan yapılma bildirir.

    *Evleri yanmış.(başkasından duyma)
    *Seni sormuşlar. (başkasından duyma)
    *Aaa ! çorabım kaçmış. (sonradan farkına varma)
    *Mutfakta elimi kesmişim. (sonradan farkında olma)
    *Bu solmuş elbiseleri giymemelisin.(sıfat fiil eki)

    2)Görülen (di’li) Geçmiş Zaman: Eylemlere “dı,di,du,dü,tı,ti,tu,tü” ekleri getirilerek yapılır. Anlatan kişi harekete bizzat tanık olmuştur, eylemi görmüştür.
    *Evleri yandı.
    *Hep birlikte geziye gittik.
    *Sınavı kazanabileceğini söyledi.
    *Kalbim Ege’de kaldı.
    *Beraber yürüdük bu sahillerde.
    *Burada her zaman tanıdık insanlara rastlayabilirsiniz.(sıfat-fiil eki)

    3)Şimdiki Zaman: Eyleme –yor eki getirilerek yapılır.Eylem ile anlatış aynı zamanda gerçekleşir.

    *Ders çalışıyorum.
    *Ne diyor?
    *Çocuklar yine kavga ediyor.
    Not: -makta,-mekte eki de fiile şimdiki zaman anlamı katar.
    *Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
    *Lütfen sessiz olun şu an ders çalışmaktayım.

    4)Geniş Zaman: Eylemlere –r, -ar, -er ekleri getirilerek yapılır.

    *Senden sana sığınırım.
    *Her sabah yürürüm.
    *Bu yolun sonu nereye çıkar?
    *Hep böyle güler yüzlü müsün? (sıfat-fiil eki)
    Not: Geniş zamanın olumsuzu –mez, -maz’dır. Ancak 1.tekil ve 1.çoğul çekimlerde –me ,-ma
    şeklini alır.
    *Gelmezsiniz ___ gelirsin *gelmem____gelirim

    5)Gelecek Zaman: Eylemlere –ecek , -acak eki getirilerek yapılır.

    *Sana olan aşkımı haykıracağım.
    *Gelecek de bir gün gelecek.
    *Mektuba yazacak sözüm kalmadı.
    *Okuyacak da adam olacak.
    *Açacak nerede?
    b)Dilek Kipleri: Fiilin gerçekleşmesini ya da gerçekleşmemesini dilek,istek,gereklilik veya emir kavramları içerisinde veren kiplerdir.Bunlar haber kipleri gibi belirli bir zaman anlamı taşımazlar.
    1)Dilek-şart kipi: Fiillerin kök ya da gövdelerine –se ,-sa eki getirilerek yapılır.Dilek- şart kipi cümleye bazen ‘şart(koşul)’ anlamı katarken bazen de ‘dilek’ anlamı katar.
    *Ah şu sınavı bir kazansam!
    *Sana olan duygularımı açıkça bir söyleyebilsem!
    *Çalışırsan kazanırsın.
    *Yaramazlık yaparsan bir daha seni getirmem.

    2)İstek kipi:Fiil kök ya da gövdelerine –e, -a, -ayım, -eyim, -alım, -elim getirilerek yapılır.
    *Sana duyduklarımı anlatayım
    *Seninle yine görüşelim. *Bunu böyle bilesin
    3)Gereklilik Kipi: Fiil kök ya da gövdelerine –meli,-malı getirilerek oluşturulur.
    *Bu deneme sınavında birinci olmalıyım.
    *Bu sorunun bir çözüm yolu olmalı.
    *Şimdiye eve varmış olmalı. (olasılık, ihtimal)

    4)Emir Kipi:Eylemin gösterdiği hareketin emir biçiminde yapılması gerektiğini ifade eder.
    *Söyle yanıma gelsin.(3.tekil kişi emir eki)
    *İçeri buyrunuz. (2.tekil kişi emir eki)
    *Lütfen işlerinizi iyi yapınız. (2.çoğul kişi emir eki)
    *Çeneni kapa. (2.tekil kişi emir eki)
    *Beni beklesinler (3.çoğul kişi emir eki)
    Not: Emir ekleri ile şahıs eklerini birbiri ile karıştırmamak gerekir.Şahıs ekleri hiçbir zaman fiilin üzerine direkt olarak gelmez; ancak bir kip ekinden sonra gelebilir.Emir ekleri ise fiilin üzerine direkt olarak gelir.
    *Geliyorsun ,gitmelisin (şahıs eki)
    *Gelsin ,gitsin (emir eki)

    FİİLLERDE BİRLEŞİK ZAMAN:Fiillere kip eklerinden sonra –idi ,-imiş, -ise ekeylemlerinden biri getirilerek yapılır.Kısacası, iki kip ekinin üst üste gelmesi durumudur.
    *Yüzüme bu türlü bakmayacaktın. (Gelecek zamanın hikayesi)
    *Gözünden akan bir damla yağmur olsaydım.(Şart kipinin hikayesi)
    *Sen de gelecekmişsin.(Gelecek zamanın rivayeti)
    *Bunu daha önce yapmalıymışım. (Gereklilik kipinin rivayeti)
    *Bu konuyu anlarsanız netleriniz de artar. (Geniş zamanın şartı)
    *Gülüyorsam mutlu olduğumdan değildir. (Şimdiki zamanın şartı)
    *Bu köyde iki genç yaşarmış.(Geniş zamanın rivayeti)

    FİİLLERDE ANLAM (KİP,ZAMAN) KAYMASI: Fiil çekimlerinde kullanılan kip ve zaman ekleri her zaman kendi anlamlarında kullanılmazlar.Bu ekler birbirlerinin yerlerine de geçebilir. İşte bir zaman kipi ya da bir dilek kipi başka bir kipin yerine kullanılmışsa burada bir zaman (anlam , kip) kayması var demektir.
    *Derslerime her hafta düzenli olarak çalışıyorum.
    *Arkadaşlar, bundan sonra daha yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
    *Fatih, o yıllarda pek çok sefer yapar.
    *Soruları sonra çözersiniz.
    *Mektubu yarın alır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66693
    *Bütün bu soruları çözeceksin.
    *Eser Selçuklulardan kalma olacak.
    *Sabahları, erken kalkmayı seviyorum.
    *Allah’ım bize yardım et.

    EK-FİİL (EK-EYLEM): Ekfiil “i” fiilidir tek başına bir anlamı yoktur.Ekfiilin iki görevi vardır:1)İsim ve isim soylu kelimelere gelerek bu kelimelerin cümlede yüklem olmasını sağlar.(O iyi bir öğrenciydi.) 2)Çekimlenmiş fiillere gelerek birleşik zamanlı fiiller yapar. (Koşuyordum)
    “-imek” dört basit çekimi vardır.Basit çekimli durumlarda sadece isim soylu sözcüklerde bulunur.
    1)Bilinen Geçmiş Zaman(idi): Çalışkandım (çalışkan idim) ,çalışkandın ,çalışkandı ,çalışkandık, çalışkandınız,çalışkandılar
    Ekfiil sadece isme değil edata ,zamire,sıfata, tamlamalara da gelebilir.
    *İşte tüm bunları yapan oydu. (o idi) (ekfiil zamire eklenmiştir)
    *Bu yaptıklarım senin içindi.(için idi) (ekfiil edata eklenmiştir)
    2)Öğrenilen Geçmiş Zaman (imiş): İşçiymişim (işçi imişim) ,işçiymişsin,işçiymiş,işçiymişiz, işçiymişsiniz, işçiymişler
    3)Şart Kipi (ise): Öğretmensem (öğretmen isem) ,öğretmensen ,öğretmense ,öğretmensek ,öğretmenseniz, öğretmenseler
    4)Geniş Zaman: Ekfiilin geniş zamanında “i” fiili bugün tamamen düşmüştür.Ekfiilin geniş zaman ekleri sadece isme gelir.Çekimi şu şekildedir:
    *İyiyim ,iyisin ,iyi(dir),iyiyiz,iyisiniz,iyidirler
    Ekfiilin olumsuzu “değil”dir.Ekfiili bulmak için isme “değil” ekleriz.
    *Öğrenciyim ---------- öğrenci değilim.

    Önemli Uyarı:Ekfiilin geniş zamanına şekilce benzeyen diğer eklerle ekfiilin geniş zamanı karıştırılmamalıdır:
    *Geliyorum (şahıs eki)
    *Hastayım (ekfiilin geniş zamanı)
    *Babam (iyelik eki)
    *Babayım (ekfiilin geniş zamanı)
    *Ölüm (Fiilden isim yapım eki)
    *Benim kardeşim [tamlayan (ilgi) eki]
    *Sen ne kadar güzelsin. (Ekfiilin geniş zamanı)
    *Sen yine bana döneceksin. (şahıs eki)



    YAPILARINA GÖRE FİİLLER:

    Yapılarına göre fiiller üç grupta incelenir.

    A) Basit Fiiller:

    Hiçbir yapım eki almamış fiillerdir. Fiil köklerine gelen çekim ekleri (zaman, şahıs) fiilin anlamını değiştirmediğinden böyle fiillere de basit fiil denir.

    * Durmuş bir saat de günde iki kez doğruyu gösterir.
    * Güzel söz söyleyebilmek için güzel düşünmek gerekir.
    * Dostluk bir şemsiyeye benzer.İnsan onları ancak kötü havalarda ister.
    * İstediğim her şeyi yaptım;çünkü yapamayacağımı düşündüğüm şeyi istedim.
    * Büyük adam büyük olduğunu; büyüklüğün küçüklük olduğunu bilir.

    B) Türemiş (Gövde) Fiiller:

    Yapım eki almış fiillerdir. Türkçede fiil türetmenin iki yolu vardır:

    1) İsim kök ya da gövdelerinden fiil türetme:

    * güzel-leş *sarı-ar *ışıl-da *göz-le

    *az-al *ben-imse *ince-l *düz-el

    *su- sa * sivri-l *yaş-a * kan-a

    2) Fiilden fiil türetme:

    * sev-in *çık-ar * kız-ış *bak-ış

    * öl-dür * taşı-t *at-ıl *kan-dır *koş-tur



    C) BİRLEŞİK FİİLLER:

    En az iki sözcüğün birleşmesiyle oluşan fiillerdir.
    Üç grupta incelenir:

    A) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Fiiller:

    Bir isimle bir fiilin anlam yönünden birleşip kaynaş -masıyla oluşur. Bu sözcüklerden biri ya da ikisi ger -çek anlamını yitirir.Deyimlerin çoğu bu türe örnektir.

    * Sen kimsin ki bana kafa tutuyorsun?
    * Bu tehditlerinle gözümü korkutamazsın.
    * Annemin yemekleri hoşuna gitti mi?
    * Odasında kitaplarına göz atıyordu.
    * Adama laf anlatmaktan dilimde tüy bitti.
    * Konuşulanlara ben de kulak kabarttım.
    * İş için yüzlerce kişi başvurmuştu.

    B) Yardımcı Fiillerle Yapılan Birleşik Fiiller:

    İsim soylu bir sözcüğün üzerine –et , -ol , -kıl , -eyle
    gibi yardımcı eylemler getirilerek yapılır.

    * Seven bu gönül seni asla terk etmeyecek.
    * Hayat uykuyla uyanıklık arasında raks eder.
    * Bu usanç duyan gözlerim bir şeyde karar kıldı.
    * Seyreyleyelim mehtabı yıldızların altında.

    UYARI 1: Bu türle yapılan birleşik fiilin isim kısmında bir ünlü düşmesi ya da bir ünsüz türemesi varsa birle- şik fiil bitişik yazılır.

    * Akşamı seyredeyim senin bakışlarında.
    * Benliğime hakim olur bir deli rüzgar.
    * Bir gün yeniden bana döneceğini hissediyorum.
    * Ama dönsen de seni asla affetmeyeceğim.
    * Sabreden derviş muradına ermiş.

    UYARI 2 : Et- , ol- yardımcı eylemleri tek başına bir anlam taşıyorsa ve önündeki isimle kaynaşmamışsa kendi görevinde kullanılmış demektir yani asıl fiildir.

    * Ben ettim sen etme.
    * Köyümüzde şimdi kirazlar olmuştur.
    * Elindeki gömlek ancak beş milyon lira eder.
    * Boş zamanlarımda kütüphanede olurum.

    C) ÖZEL ( KURALLI ) BİRLEŞİK FİİLLER:

    İki fiilin birleşmesi yoluyla oluşur. Tamamı bitişik yazılır. Dört grupta incelenir:

    1) Yeterlilik Fiili ( fiil + ebil-) :

    Cümleye gücü yetme ve olasılık anlamı katar.Fiilin üzerine ebilmek getirilerek oluşturulur.

    * Okula geç kalırsam öğretmenim kızabilir. (o)
    * Bu genç yaşımda ölebilirim (o)
    *En güzel şiirlerimi söylemeden gidebilirim buralardan (o)
    * Bir gece ansızın gelebilirim. (o)
    * Sevinçten kapında bayılabilirim.
    * Sınıfı geçebilirim (g.y)

    UYARI: Yeterlilik fiilinin olumsuzunda bil- fiili düşer. Fiilin üzerine –ama , -eme getirilerek yapılır.

    * Yapabilirim à yapamam. (yeterlilik birleşik fiilinin olumsuzu)
    * yaparım à yapmam ( geniş zamanın olumsuzu)
    * Görebilirsin à göremezsin (yeterlilik birleşik fiilinin olumsuzu)
    * Atamam kendimi mavi denize dünya güzel. (atabilirim: yeterlilik birleşik fiilinin olumsuzu)

    2. Tezlik Birleşik Fiili: (Fiil+iver-):

    Cümleye tezlik çabukluk anlamı katar.

    * Uzanıp tutuver elimi ne olur geri dön.
    * Akşamın derin kızıllığında kayboluverdim.
    * Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya.
    * Polisler kaçan hırsızı yakalayıverdi.
    * Annesini görünce yanına koşuverdi.

    NOT: Olumsuzluk eki –ma, -me asıl eylemden sonra gelirse önemsizlik, yardımcı fiil olan ver- den sonra gelirse olumsuz tezlik bildirir.

    * Sen de o filmi görmeyiver. (önemsizlik)
    * Her şeye maydanoz oluverme. (olumsuz tezlik)

    3. Süreklilik Birleşik Fiili (fiil+ edur, kal, gel):

    Cümleye devam etme, süreklilik anlamı katar.

    * Bu hikaye yıllardır süregelir.
    * Televizyonun karşısında uyuyakalmışım.
    * Gidedursun turnalar, gurbet ellere.
    * Listede ismimi göremeyince listeye bakakaldım.

    4. Yaklaşma Fiili (fiil+ eyaz) :

    Eylemin gerçekleşmesine çok az bir zaman kaldığını ifade eder.Az kalsın olacaktı anlamı verir.

    * Kaldırımda yürürken düşeyazdım.
    * Onu karşımda görünce korkudan öleyazdım.

  9. #9
    Gezgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    istanbul
    Yaş
    51
    Mesajlar
    1,372
    Tecrübe Puanı
    43

    Standart --->: Türk dili ders notları

    FİİLDE (EYLEMDE) ÇATI
    I I
    Nesneye Göre Özneye Göre
    I I I I I I I I
    Geçişli Geçişsiz Oldurgan Ettirgen Etken Edilgen Dönüşlü işteş


    NESNESİNE GÖRE ÇATI (NESNE- YÜKLEM İLİŞKİSİ):Nesnesine göre çatı ,yüklemin nesne alıp almamasına göre değerlendirilir.

    1)Geçişli ve Geçişsiz Fiiller:

    Nesne alabilen fiiller geçişlidir.Pratik olarak bir fiilin geçişli olup olmadığını anlamak için fiile “neyi, kimi” sorularını yöneltiriz ,bu soruları yöneltebiliyorsak fiil geçişlidir, yöneltemiyorsak fiil geçişsizdir.Bir diğer yöntem ise şudur:Fiilin başına “onu” zamirini getirebiliyorsak fiil geçişlidir ,getiremiyorsak fiil geçişsizdir.

    *Seni duyuyorum. ( “kimi duyuyorum?” ya da “onu duyuyorum”) (geçişli)
    *Beni anladığını biliyorum. ( “neyi biliyorum? Ya da “onu biliyorum.) (geçişli)
    *Lütfen otur. ( “neyi otur? Ya da “onu otur” ) (geçişsiz)
    *Kitabı verir misin? (“neyi verir misin?” ya da “onu verir misin?” (geçişli)
    *Burası ne güzel kokuyor. (“neyi kokuyor?” ya da “onu kokuyor”) (geçişsiz)
    *Sonbaharda bitkiler ölür. (“neyi ölür? Ya da “onu ölür”) (geçişsiz)
    *Seni çok seviyorum. (“kimi seviyorum?” ya da “onu seviyorum”) (geçişli)
    *Bir bilinmezliğe doğru yürüyorum. (“neyi yürüyorum” ya da “onu yürüyorum”) (geçişsiz)

    Not: Bir fiilin geçişli olabilmesi için cümlede mutlaka nesne olması şart değildir.Cümlede nesne olmasa bile cümle geçişli olabilir.Önemli olan “neyi, kimi” sorularını sorup soramadığımızdır.
    *Gördüm; ama söyleyemedim.

    2)Oldurgan ve Ettirgen Çatılı Fiiller:

    Geçişsiz bir fiilin üzerine “-r,-t,-tır” eklerinden birinin getirilerek fiilin geçişli yapılmasına “oldurgan” çatılı fiil denir. Geçişli bir fiilin üzerine “-r,-t,
    -tır” eklerinden biri getirilerek fiil yeniden geçişli yapılıyorsa o fiil “ettirgen” çatılı bir fiildir.Bu durumda eylemin geçişlilik derecesi arttırılmış olur ve bir başkasına yaptırma,ettirme anlamı katar.

    *Adam öldü (geçişsiz) ---------------------------- Adamı öldürdü. (oldurgan)
    *Günler zor geçiyor.(geçişsiz) ------------------ Günlerini zor geçiriyor.(oldurgan)
    *Bu kitapları okudum (geçişli) -------------------Bu kitapları okuttum.(ettirgen)
    *Her şeyi kırdım (geçişli) -------------------------Her şeyi kırdırdım (ettirgen)
    *Araba durdu.(geçişsiz) -------------------------- Arabayı durdurdu (oldurgan)
    *Yeni aldığım daireyi boyadım.(geçişli)--------Yeni aldığım daireyi boyattım (ettirgen)
    *Saçları uzamış (geçişsiz) ------------------------Saçlarını uzatmış (oldurgan)
    *Kumaşı ölçüsüne göre kestim. (geçişli)--------Kumaşı ölçüsüne göre kestirdim.(ettirgen)
    *Her sabah koşarım.(geçişsiz)------------------- Yıllarca bu topraklarda at koşturduk.(oldurgan)
    *İşe başladım.(geçişsiz) -------------------------- Dersleri başlattım.(oldurgan)

    ÖZNESİNE GÖRE ÇATI (ÖZNE-YÜKLEM İLİŞKİSİ): Öznenin yüklemle ilişkisi 4 grupta incelenir.

    1)Etken Fiil ve Edilgen Fiiller:

    Yüklem durumundaki fiilin gösterdiği işi doğrudan doğruya öznenin kendisi yapıyorsa fiil etken çatılı demektir.Yani fiilin gerçek öznesi varsa ve “l,n” çatı ekini almamışsa fiil etkendir.Bir fiil “l,n” çatı ekini almışsa ve eylemin kim tarafından yapıldığı belli değilse o fiil edilgendir. Edilgen fiillere “kim tarafından” sorusunu yönelttiğimizde cevap alamayız.
    *Evi güzelce temizledi.(evi temizleyen kim? “o”, geçek öznesi var, o halde etkendir.)
    b.li.ne
    *Ev temizlendi. (ev kim tarafından temizlendi?cevap alamıyoruz, eylemi yapan belli değil o halde edilgen)
    s.ö
    *Kadın, bulaşığı yıkadı.(bulaşık kim tarafından yıkandı? “kadın” eylemi yapan belli olduğu için etken)
    *Bulaşık, yıkandı. (bulaşık kim tarafından yıkandı?belli değil,cevap alamıyoruz, o halde edilgen)
    *Polis, bu kişileri arıyor.(arayan kim? “polis” gerçek öznesi var eylemi yapan belli öyleyse etken)
    *Bu kişiler aranıyor. (arama eylemini yapan kim? Belli değil öyleyse edilgendir)
    *Masaları kenara çekti. (masaları kenara çeken kim? “adam” eylemi yapan belli öyleyse etkendir.)
    *Masalar kenara çekildi.(masaları kenara çeken kim?belli değil öyleyse edilgendir)
    *Sınavın iptal edileceğini söyledi.(sınavın iptal edileceğini söyleyen kim? “o” gerçek öznesi vardır,etkendir.)
    *Sınavın iptal edileceği söylendi.(sınavın iptal edileceğini söyleyen kim?belli değil o halde edilgen.)
    *Ilık yaz akşamlarında şarkılar söylerdik. (şarkılar söyleyen kim ? “biz” gerçek öznesi var o halde etken)
    *Ayrılık gecesini hiçbir zaman unutamadım. (unutamayan kim? “ben” gerçek öznesi var o halde etken)
    *En güzel şiirler gençliğin uykusuz gecelerinde yazılır. (yazma eylemini yapan kim? belli değil. edilgen)
    *Çalındı umutların en güzeli benden. (edilgen)
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-edebiyat-dersi/32524-turk-dili-ders-notlari.html#post66694

    2.Dönüşlü Fiiller:

    Fiil kök ya da gövdelerine “n, l” çatı ekleri getirilerek yapılır.Dönüşlü eylemlerde özne işi bizzat kendisi yapar ve yaptığı işten de bizzat kendisi etkilenir.Edilgen fiillerle dönüşlü fiiller birbiriyle karıştırılmamalıdır. İkisi de “l,n” çatı eki alır.Ancak edilgen çatılı fiillerin gerçek öznesi yokken dönüşlü çatılı fiillerin gerçek öznesi vardır.Ayrıca dönüşlü çatılı fiillerde “kendi kendine” anlamı vardır.

    * Annem geleceğimi öğrenince çocuklar gibi sevindi.
    * Kocası eve gelmeyince karısı meraklanmış.
    * Yüzmek için hemen soyundu.
    * Çocuklar havuzda yıkandı.
    * Bir Akdeniz kentinin tuz kokan sabahlarında uyanıyorum.
    * Kız aynanın karşısında saatlerce süsleniyor.
    * Kadın etrafa bakındı.

    3. İşteş Çatılı Fiiller:

    Fiil, kök ya da gövdelerine “ş, leş” çatı ekleri getirilerek yapılır.İşteş eylemler, işin birden fazla özne tarafından karşılıklı ya da birlikte yapıldığını bildirir.İşteş çatılı fiillerde özne gerçektir.

    * Sen sahilde üzgün beklerken öpüşür ay ile sular. (k)
    * Görünmez dallarda kuşlar ötüşür. (b)
    * Kuru güz yaprakları uçuşuyor rüzgarda.( b)
    * Onunla bir süre öylece bakıştık. (k)
    * Sazı ellerine alan aşıklar saatlerce atıştı. (k)
    * Onunla hemen her gün telefonlaşırım. (k)
    * Yolcular durakta bekleşiyordu. (b)

    Not: Bazı fiiller çatı eki almadan da işteşlik özelliği gösterebilir.

    * Türk-Yunan ordusu Sakarya’da savaştı.
    * Pehlivanlar er meydanında güreştiler.
    * Onunla istemeye istemeye barıştım.
    * Sonunda ona kavuştum

Benzer Konular

  1. Dinamik ders notları
    By Mustafa Uyar in forum Ders Notları
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 21.Ağustos.2012, 14:43
  2. 10. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Notları
    By soleil in forum Lise Edebiyat Dersi
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 01.Mart.2010, 11:37
  3. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Ağustos.2008, 16:28
  4. Ders notları programı
    By hozkan in forum 5. Sınıf Etkinlikler
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 17.Temmuz.2008, 13:20
  5. Atatürk'ün Türk,Türk Milleti ve Dili Hakkında Söyledikleri
    By Mustafa Uyar in forum Mustafa Kemal Atatürk
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 23.Ekim.2007, 21:59

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.