Türkiye'deki Göller ve Oluşumları
Göllerin denizlerle doğrudan bağlantısı bulunmaz. Göller kendiliğinden oluşmuş çanaklarda veya insanlar tarafından önü kapanmış yerlerin gerisinde birikmiş olan sulardır. Göllerin fazla sularını dışarıya boşaltan akarsulara gol ayağı ya da gideğen adı verilir. Gideğeni olan göllerin suları tatlı iken gideğeni olmayan göllerin suları acı* sodalı veya tuzludur.
Geniş yüz ölçümlerine rağmen Türkiye göller arasından zengin bir ülke değildir. Ülkemizdeki göl ve bataklıkların ( sulak alanların ) toplam yüz ölçümü 10.000 km² dolayındadır. Türkiye’nin:
En büyük gölü: Van Gölü
En derin gölü: Çıldır Gölü
En sığ Gölü: Tuz Gölü’dür.

Türkiye’deki göller; büyüklük* yükseklik* oluşum biçimleri ve sularının özelliklerine göre çok farklı özellikler göstermektedir.
Göllerin bazıları çok küçüktür. Bunların yüz ölçümü ancak birkaç km²’dir. Örneğin Türkiye Gürcistan sınırı üzerinde bulunan Aktaş ( Nazapın ) gölü* 14 km²’dir. Buna karşılık bazı göller çok geniş yüzey kaplar. Van Gölü’nün yüz ölçümü 3712 km²’dir.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/24482-turkiyedeki-goller-ve-olusumlari.html#post46620
Göllerimizin yükseklikleri de çok farklıdır. Bazıları deniz kıyısında* çok alçakta bulunurken ( Çamiçi gölü = 2m* Köyceğiz = 8m ) diğer bir kısım göllerimiz dağların yüksek kesimlerinde ( Nevrut Gölü = 2247*Balık Gölü = 2250m ) yer almaktadır. Hatta bazı küçük göller 3500m yüksekliğe sahiptir.
Türkiye’deki göllerin suları sıcaklık ve kimyasal yönden farklılıklar gösterir. Göllerin suları genellikle tatlıdır. Beyşehir Gölü ve İznik Gölü bunlara örnektir. Ancak bazı göllerin dışarıya akışı olmadığı için suları sodalı veya tuzludur. Suyu sodalı olan göl Van Gölü’dür. Suları tuzlu olan göller için de Tuz Gölü örnek olarak görünebilir. Türkiye’nin göllerinin oluşumuna neden olan çukur alanların meydana geliş şekline göre üç ( 3 ) büyük guruba ayrılır.