Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


8 sonuçtan 1 ile 8 arası
  1. #1

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    İklim Bilgisi-atmosfer


    Yerçekiminin etkisiyle, Dünyayı çepe çevre saran gaz tabakasına denir.
    Atmosferin Önemi
    1. Güneşten gelen zararlı ışınları tutar.
    2. Yaşam için gerekli gazları bulundurur.
    3. Dünyanın aşırı ısınma ve soğumasını engeller.
    4. Güneş ışınlarının dağılmasını sağlayarak, gölgede kalan kısımların da aydınlanmasını sağlar.
    5. Meteorolojik olayların görülmesini sağlar.
    6. Işığı, sesi, sıcaklığı geçirir ve iletilmelerini sağlar.
    7. Uzaydan gelen meteorların parçalanmasını sağlar.

    ATMOSFERİN ÖZELLİKLERİ
    1. Atmosferin alt katları daha sıcaktır çünkü atmosfer yerden yansıyan ışınlarla ısınır
    2. Atmosferin kalınlığı ekvatorda fazla, kutuplarda azdır.
    3. Ortalama kalınlığı 10.000 km'dir.
    4. Atmosferin yoğunluğu yerden yükseldikçe azalır.
    5. Ağır gazlar alt tabakalarda, hafif gazlar üst tabakalarda toplanmıştır.
    6. Her zaman bulunan ve miktarı değişmeyen gazlar ;%78 Azot,%21 Oksijen,%1 Asal gazlardır.
    7. Her zaman bulunan ve miktarı değişen gazlar; Subuharı ve Karbondioksittir.
    8. Her zaman bulunmayan gazlar ise Tozlar ve ozondur.
    9. Atmosfer saydam ve renksizdir. Ancak atmosferin içerisinde bulunan subuharı Güneş'ten gelen ışınları bir prizma gibi kırarak beyaz ışınların mavi görünmesine sebeb olur. Atmosferin bu mavi görünümü okyanus ve denizlerin üzerine yansıyarak aslında renksiz olan su kütlelerinin mavi görünmesine sebeb olur.
    Atmosferdeki gazların oranlarının değişmesi iklim üzerinde bir takım değişikliklere neden olur.
    Örneğin atmosferin %o 3'nü oluşturan CO2'in iki katına çıkması halinde yeryüzünde sıcaklık artar. CO2'in yarıya düşmesi halinde yeryüzünde sıcaklık azalır.

    ATMOSFERİN KATMANLARI
    TROPOSFER:
    Atmosferin, yeryüzüne temas eden, alt bölümüdür.
    Tüm gazların % 75'inin bulunduğu bu katmanda yoğunluk en fazladır.
    Troposfer, yerden havaya yansıyan ışınlarla alttan yukarıya doğru ısınır. Bu nedenle alt kısımları daha sıcaktır. Yerden yükseldikçe sıcaklık her 100 m'de yaklaşık 0,5°C azalır.
    Su buharının tamamı troposferde bulunduğu için tüm meteorolojik olaylar burada oluşur.
    Güçlü yatay ve dikey hava hareketleri görülür.
    Yerden yüksekliği 6 - 16 km arasında değişir.

    STRATOSFER:
    Troposferin üstündeki katmandır.
    Yatay hava hareketleri görülür.
    Su buharı hemen hemen hiç bulunmadığı için dikey hava hareketleri oluşamaz. Bu nedenle sıcaklık dağılışı oldukça düzgündür.
    Sıcaklık her yerde yaklaşık -50°C'dir.
    Üst sınırı yerden 25 - 30 km yüksekliktedir.

    MEZOSFER:
    *Kalınlığı 30-80 km arasındadır.Ozonosfer ve kemosfer diye iki kısımdan oluşur.
    a) Ozonosfer: Bu tabakada ozon gazı bulunmaktadır. Güneşten gelen zararlı ultraviole ışınları, ozon gazı tarafından tutulur.Bundan dolayı canlıların koruyucu katıdır.
    b) Kemosfer: Zararlı ışınların tutulması az miktarda burada da görülür.Gazların iyonlara ayrılmaya başladığı yerdir.

    ŞEMOSFER
    Stratosfer ile İyonosfer arasındaki katmandır.
    Stratosfer ile Şemosfer arasındaki 19-45 km'ler arasında oksijen azot haline gelerek ultraviyole ışınlarını tutar.
    Üst sınırı yerden 80 - 90 km yüksekliktedir.

    İYONOSFER:
    Mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının, molekülleri parçalayarak iyonlar haline getirdiği katmandır.
    Yerçekimi azaldığı için iklim üzerinde belirgin bir etkisi yoktur.
    Radyo dalgalarını yansıtır
    Üst sınırı yerden 250 - 300 km yüksekliktedir.

    EKZOSFER: (Jeokronyum)
    En üst tabakadır.
    Yerçekimi çok azaldığından gazlar çok seyrektir.
    Hidrojen ve helyum gibi hafif gazlar bulunur.
    Atmosfer ile uzay arasında geçiş alanıdır.
    Kesin sınırı bilinmemekle birlikte üst sınırının yerden yaklaşık 10.000 km yükseklikte olduğu kabul edilmiştir.

    Atmosferde Bulunan Gazlar

    Atmosferde bulunan gazların % 75'i ve su buharının tamamı troposferde bulunur. İklim yönünden daha çok atmosferin alt katları önemli olduğundan burada troposfer ve stratosferin alt katlarının bileşimi incelenecektir.

    Her zaman bulunan ve oranı değişmeyen gazlar; % 78 oranında azot, % 21 oranında oksijen, %1 oranında asal gazlar (Hidrojen, Helyum, Argon, Kripton, Ksenon, Neon) dır. Her zaman bulunan ve oranı değişen gazlar; su buharı ve karbondioksittir. Her zaman bulunmayan gazlar; ozon ve tozlardır.

    Su buharı : Yere ve zaman göre oranı en çok değişen gazdır. Yeryüzünün aşırı ısınıp, soğumasını engeller. Yağış, bulut, sis gibi hava olaylarının doğuşunu sağlar.

    Karbondioksit : Atmosferin güneş ışınlarını emme ve saklama yeteneğini artırır. Havada karbondioksit (CO2) miktarının artması sıcaklığı artırıcı, azalması ise sıcaklığı düşürücü etki yapar.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38430

    Ozon : Hava içindeki oksijen (O2) mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının etkisi altında ozon (O3) haline geçer. Ozon gazı, içinde hayatın gelişmesine olanak vermez ancak atmosferin üst katmanlarında ultraviyole ışınlarını emerek yeryüzündeki yaşam üzerinde olumlu bir etki yapar. Yeryüzünden 19 - 45 kilometre yükseklikler arasında bulunan ozon katının son yıllarda inceldiği hatta yer yer delindiği belirlenmiştir. Özellikle buzdolabı, soğutucu, araba ve spreylerden çıkan gazların (kloroflorokarbon) neden olduğu anlaşılmış ve bu gazların kullanımına kısıtlamalar getirilmiştir.

    Yeryüzüne ulaşan mor ötesi ışınlardaki artış, sıcaklıkların artmasına, buna bağlı olarak buzulların erimesine, bitki örtülerinde değişimlere neden olabilecektir

  2. #2

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    SICAKLIK
    Yerin ve atmosferin ısı kaynağı güneştir.Atmosfer yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için alt katları sıcak üst katları soğuktur.Yükseldikçe sıcaklık her 200 metrede 1 derece azalır.
    Sıcaklık iklim elemanları içinde en fazla etkiye sahiptir.
    *İklim elemanlarını kontrol eder, dağılış ve etkinliklerini kontrol eden elemandır.
    *Yeryüzünün ve atmosferin ısınmasında magmanın etkisi yoktur.

    Sıcaklık Terselmesi (Inversion)
    Kışın soğuk ve durgun havalarda soğuk hava çökerek zemine yerleşir. Sıcak hava da onun üzerinde yükselir. Böylece yükseldikçe sıcaklık azalacağı yerde artar . Buna denir. Bu olay kışın şehirlerde hava kirliliğini daha da artırır.

    SICAKLIĞIN DAĞILIŞINI ETKİ EDEN FAKTÖRLER
    1) Güneşe Bağlı Faktörler; Yeryüzüne güneşten gelen enerji solar konstant ile belirlenir. Atmosferin üst sınırında 1 cm kareye dakikada gelen kalori miktarına solar konstant yani güneş sabitesi denir.
    Güneş sabitesi dünyanın güneşe yaklaşıp uzaklaşmasıyla değişir. Dünya güneşe en yakın olduğu 30 Ocak günü güneş sabitesi artar, en uzak olduğu 4 Temmuz tarihinde güneş sabitesi azalır.
    Dünya güneşten gelen enerjiden tam olarak yararlanamaz. Bu enerjinin %33'ü bulutlardan ve atmosferden uzaya geri yansır. Buna albedo denir, geri kalan enerji ise yer atmosferinin ısıtılmasına ve aydınlatılmasına yarar.

    2) Dünyanın Şekli( enlem etkisi ): Güneş ışınlarının geliş açısı enleme göre değişir.Ekvator çevresine dik ve dike yakın açıyla, kutuplar çevresine eğik açıyla gelir. Bu nedenle ekvatordan kutuplara doğru sıcaklık azalır. Bu nedenle;
    Ekvator çevresinden gelen rüzgarlar sıcaklığı artırırken , kutup bölgesinden gelenler sıcaklığı düşürür.
    Kutuplara yakın yerden gelen okyanus akıntıları soğuk iken, Ekvatora yakın yerden gelenler sıcak su akıntısı şeklindedir.
    Denizlerin sıcaklığı ve tuzluluğu kutuplara doğru azalır.
    Tarımın yükselti sınırı, Toktağan kar sınırı (Daimi kar sınırı), Orman üst sınırı kutuplara doğru azalır.
    Akarsuların donma süresi kutuplara doğru uzar.
    Bitki örtüsü aralıksız kuşaklar oluşturur.

    3)Dünya'nın Günlük Hareketleri: Güneş ışınlarının düşme açısı günün saatine göre değişir. Sabah ve akşam saatlerinde ışınlar yatık düşer ve atmosferde daha uzun yol (tutulma fazla) geçerek gelirler. Bu yüzden bu saatlerde sıcaklık azdır. Öğle saatlerinde ışınlar dik düşer ve atmosferde daha kısa yol izleyerek gelir sıcaklık yüksektir. Ancak en yüksek sıcaklık Güneş ışınlarının en dik geldiği 12'de ölçülmez. En yüksek sıcaklık enerji birikiminin en yüksek olduğu öğleden sonra (13 - 14) ölçülür.
    En düşük sıcaklıkta sıcaklık kaybının en fazla olduğu an ise Güneş'in doğuş anıdır (05-06). Çünkü gün boyunca ısınan yeryüzü gece boyunca sıcaklık kaybeder.

    4)Dünya'nın Yıllık Hareketi Ve Eksen Eğikliği: Yer ekseninin sağa doğru 23 derece 27 dakika eğik olması Dünya'nın Güneş'e karşı konumunun değişmesine neden olur.Bu nedenle Güneş ışınları 21 Haziran'da K.Y.K , 21 Aralık' ta G.Y.K dik düşer.Dolayısıyla yarım kürelerde farklı mevsimler ve farklı sıcaklıklar görülür.
    Ayrıca sıcaklık gecikmesinden dolayı K.Y.K'da en sıcak aylar karalarda Temmuz Ağustos,denizlerde eylüldür. G.Y.K' den sıcak aylar karalarda Ocak ve Şubat'tır, Denizlerde mart ayıdır.

    5)Yükseltinin Etkisi: Atmosfer yerden yansıyan ışınlarla ısındığı için alt katları sıcak, üst katları soğuktur. Yükseldikçe sıcaklık 200m'de 1c derece azalır. Çünkü yükseldikçe nem ve yoğunluk azalmaktadır. Ayrıca yerler alçak yerlere oranla gündüz daha fazla ısınır.

    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38431
    YÜKSELTİ ARTTIKÇA

    NEDEN

    Sıcaklık azalır.
    Troposfer yerden ışıma yoluyla ısındığı için
    Yerçekimi azalır
    Yerin merkezinden uzaklaştığı için
    Atmosfer kalınlığı ve yoğunluğu azalır.
    Gazlar yerçekiminin etkisi ile zeminden toplanır
    Nem azalır.
    Nem ağır olduğu için zeminde toplanır
    Basınç azalır.
    Atmosfer kalınlığı ve yoğunluğu azaldığı için
    Mekanik çözülme artar.
    Sıcaklık farkı arttığı için
    Sıcaklık farkı artar
    Bitki türü azalır
    Gazların yoğunluğu ve nem azaldığı için
    Sıcaklık ve nem oranın azalması

    6)Atmosfer'in Nem Derecesi: Havadaki nem ısınmayı ve soğumayı azaltır.Günlük sıcaklık farkının fazla olmasının önler. Nemin fazla olduğu bölgelerde ısınma ve soğuma yavaş, az olduğu bölgelerde hızlı olarak gerçekleşir. Kışın bulutsuz günlerde hava çok soğuk olur.
    -- Bulutlu günlerde sıcaklık farkları azalır.
    -- Nemli hava, kuru havaya göre geç ısınır ve geç soğur.

    Denizellik Ve Karasallık : Bir bölgenin denize yakın ya da uzak olması (deniz etkisinden faydalanma oranı) iklimini etkiler. Denizler geç ısınıp geç soğur. Çünkü, ısı iletkenlikleri zayıftır. Böylece deniz etkisi altında bulunan (denize yakın) yerlerde de hava geç ısınıp, geç soğur. Bir başka etkisi ise denizden esen rüzgarların kışın ılıtıcı, yazın serinletici etki yapmasıdır.
    Ilıman şartlar etkili olur. Oysa deniz etkisinden uzak yerlerde hava çabuk ısınır, çabuk soğur. Çünkü havadaki (atmosferdeki) nam oranı (atmosfer yoğunluğu) düşüktür.

    Denizellik ve Karasallığı Belirleyen Özellikler
    1. Hava çabuk ısınıp, çabuk soğuyorsa karasal, geç ısınıp geç soğuyorsa denizel iklim şartları etkilidir.
    2. Kış erken geliyor uzun sürüyorsa karasal, geç gelip kısa sürüyorsa denizellik etkilidir.
    3. Yaz ve kış arasındaki sıcaklık farkı fazlaysa karasal, azsa denizellik etkilidir.
    (Karasal ve denizel ortamlar arasında sıcaklık farkı yazın en az, kışın en fazladır.)
    4. Yıllık sıcaklık farkı fazlaysa karasal, azsa denizeldir.
    5. Atmosferdeki nem oranı fazla ise denizel, az ise karasal'dır.
    6. Yıl içindeki yağışlar yaz ve ilkbaharda toplanıyorsa karasaldır.
    7. Yıllık ortalama yağış 500 mm kadarsa karasal, 500 mm fazla ise denizeldir.
    8. Bitki örtüsünce zengin ise denizel, fakirse karasaldır.
    9. Bitkiler geniş yapraklı ve her mevsim yeşil kalabiliyorsa denizel, iğne yapraklı ve bodur ise karasal'dır.
    10. Sıcaklık eksi değerlere iniyorsa karasal, eksi değerlere inmiyorsa denizeldir.

    7)Bakı Ve Eğim: Eğimin fazla olduğu yerler Güneş ışınlarını daha dik alırken eğimin az olduğu yerler Güneş ışınlarını daha eğik alır. Böylelikle eğimin fazla olduğu yerler fazla ısınırken, eğimin az olduğu yerler az ısınır.
    Cisimlerin Güneş'e göre olan durumlarına bakı denir.Güneş'e dönük olan yamaçlar daha çok ısınır. K.Y.K'da güney yamaçlar; G.Y.K'de kuzey yamaçlar daha fazla ısınır.
    Güneşe dönük yamaçlarda;
    1. Güneşlenme süresi daha uzun
    2. Sıcaklık daha fazla
    3. Aynı tür bitkilerin olgunlaşma süresi daha kısa
    4. Ormanın (ağacın) yetişme sınırı daha yüksek
    5. Karların erime süresi daha erkendir.
    6.Daima (toktogon) kar sınırı yüksektir

    8)Kara Ve Denizlerin Etkisi: Karalar denizlere göre daha çabuk ve daha çok ısınırlar ve soğurlar.Denizler ise geç ısınıp geç soğurlar.Bundan dolayı karalarda yazın sıcaklık çok yüksek, kışında çok düşüktür.
    Bu durumun nedenleri; kara ve denizin özgül ısı farklılığı,karaların sabit denizlerin hareketli olmaları,kara ve deniz üzerindeki nemin farklı olması ve ışınların karalarda 1 metreye,denizlerde 200 metreye kadar ulaşmasıdır.

    Kara ve denizlerin farklı ısınmasının sonuçları:
    1. Denizler geç ısınıp geç soğur,karalar erken ısınıp erken soğur. Bu yüzden karalarda sıcaklık +70, -70 arasında oynarken, denizlerde 2,+34 arasında oynar
    2. Karalarda en soğuk ay Ocak iken denizlerde Şubat ayıdır.Karalarda
    en sıcak ay Temmuz-Ağustos iken denizlerde eylül ayıdır.
    3. Kara ve deniz meltemleri meydana gelir.
    4. Denizler karalara göre kışın ılık, yazın serin olduğundan denizlerden gelen rüzgarlar kışın ılık yazın serindir.
    5. Kuzey yarımküre Güney yarımküreden -2 derece daha sıcaktır.
    6. Kuzey yarımküre'deki sıcak kuşak Güney yarımküreden daha geniştir.

    9)Deniz Akıntıları: Ekvator'dan kutuplara giden akıntılar sıcaklığı arttırırken,kutuplardan gelenler sıcaklığı azaltırlar. Akıntılar sayesinde kıtaların 50,70 derece enlemleri arasındaki batı kıyıları doğu kıyılarından sıcaktır. Akıntılar sıcaklık kuşaklarının genişliğini etkilediği için sıcaklık kuşaklarının genişliği enleme uymaz.
    Termik Ekvatorun yer Ekvator'undan sapmalar göstermesinin nedenlerinden biri okyanus akıntılarıdır.
    Sıcaksu akıntıları: Soğuksu akıntıları:
    -- Gulfstream -- Labrada
    -- Alaska -- Kaliforniya
    -- Brezilya -- Humbolt
    -- Kroşiva -- Benguela
    -- Oyoşivo
    60° Kuzey enleminin Ocak ayı ortalama sıcaklığı -16°C iken, Kuzeybatı Avrupa kıyılarının Ocak ayı ortalama sıcaklığı +2, +3 °C dir. Bunun nedeni Golf-setream sıcak su akıntısıdır. Aynı enlemdeki Kanada'nın doğu kıyılarının Ocak ayı ortalaması -20°C, -25 °C dir. Bunun nedeni labrador soğuk su, akıntısıdır.

    10) Rüzgarın Etkisi: Rüzgarlar geldikleri yerin sıcaklıklarını ulaştıkları yerlere taşırlar. Enlem faktöründen dolayı K.Y.K' de güneyden esen, G.Y.K' de ise kuzeyden esen rüzgarlar hava sıcaklığını yükseltir. Denizden karaya esen rüzgarlar ise yazın serinletici, kışın ılıtıcı rol oynar.
    11) Bitki Örtüsünün Etkisi: Ormanlar yazın serin,kışın ılık olur. Çünkü orman toprağın nemini korur. Böylece ormanlık alanlarda günlük sıcaklık farkı az, çıplak alanlarda ise çok olur.
    Yeryüzünde sıcaklığın dağılışı:Yeryüzünde sıcaklık her yerde aynı değildir. Bunda daha çok enlem,kara ve denizlerin dağılışı ve yükseltinin etkisi vardır. Yeryüzünde Güneş ışınlarının düşme açısına bağlı olarak matematik iklim kuşakları oluşmuştur. Sıcaklık kuşakları ise kara deniz dağılışı, okyanus akıntıları, yükselti, nemlilik gibi diğer etmenlerin etkisiyle oluşmuştur. K.Y.K'de ılıman ve sıcak kuşağın daha geniş yer kaplaması karaların fazla yer kaplamasındandır.
    A) Sıcak Kuşak : Sıcaklık ortalaması 20 derecenin üstündedir. Sıcaklık farkı azdır. (eko car 1-2 derece) sıcaklık geçilmesi görülmez.
    B) Ilıman Kuşak : Yıllık sıcaklık ortalaması 20-10 derece arasındadır. Karaların batı kesimlerinde yıllık sıcaklık farkı az, iç kesimlerinde ise fazladır.
    C) Soğuk Kuşak : En yüksek sıcaklık ortalaması 10 derecenin altındadır.

  3. #3

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    HAVA BASINCI
    Atmosfer Basıncı
    Atmosferi oluşturan gazların belli bir ağırlığı vardır. Gazların yeryüzündeki cisimler üzerine uyguladığı basınca atmosfer basıncı denir.

    Normal Hava Basıncı
    45° enlemlerinde, deniz seviyesinde ve 15°C sıcaklıkta ölçülen basınca normal hava basıncı denir.

    Cıva sütununun yüksekliği ile (normal basınç 760 mm)
    Cıva sütununun ağırlığı ile (normal basınç 1033 gr)
    Kuvvet birimi ile (normal basınç 1013 milibar) ifade edilir.
    Basınç barometre ile ölçülür. Cıvalı barometre, barograf, aneroid baramotre ve altimetre gibi çeşitleri vardır.

    Cıvalı Barometre : Üstü açık bir kaba daldırılmış, yukarı ucu kapalı bir cam borudur. Hava basıncı, boruyu dolduran cıva sütununu dengede tutar. Hava basıncı azalıp çoğaldıkça cıva sütunu da alçalıp yükselir. Cıvalı barometre camdan yapıldığı ve hep düz durması gerektiği için her zaman kullanımı kolay değildir.
    Barograf :
    Basıncı sürekli kaydeden ve yazıcı ucu bulunan bir tür madeni barometredir.
    Aneroid Barometre :
    Madeni barometredir. Cıvalı barometrelerin kullanım alanının sınırlı olması ve taşıma zorluğu nedeniyle geliştirilmiştir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38433
    Altimetre :
    Madeni barometrelerin bir çeşididir. Yükseldikçe basıncın azalması kuralına dayanılarak, yüksekliklerin ölçülmesi amacıyla yapılmıştır.

    Basınç Etmenleri

    Hava basıncı çeşitli etmenler altında değişiklik gösterir.

    Sıcaklık (Termik Etken)
    Basıncı en çok etkileyen etmen sıcaklıktır. Sıcaklığın günlük mevsimlik değişimine bağlı olarak basınç değişir. Isınan hava genleşerek yükselir. Gazların seyrelmesi nedeniyle basınç düşer ve alçak basınç alanı oluşur. Soğuyan havada gaz molekülleri sıkışarak ağırlaşır. Ağırlaşan gazlar yeryüzüne doğru yığılır ve yüksek basınç alanı oluşur.

    Yükselti
    Yeryüzünden yükseldikçe; Yerçekimi, Atmosferdeki gazların miktarı azalır. Bunlara bağlı olarak basınç düşer.

    Hava Yoğunluğu (Dinamik Etken)

    1m3 havanın içerisindeki gazların miktarına hava yoğunluğu denir. Yoğunluk su buharına ve toz zerreciklerine göre değişir. Yerçekiminin azalıp çoğalması, Havanın ısınıp soğuması, Yükseltinin artması, Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşü, Hava yoğunluğunun değişmesine neden olur. Hava yoğunluğu arttıkça basınç yükselir, yoğunluk azaldıkça basınç düşer.

    Yerçekimi
    Dünya'nın geoid şekli nedeniyle yerçekiminin Ekvator'dan kutuplara doğru artması, basıncın kutuplarda yüksek olmasının nedenlerinden biridir.

    Mevsim
    Mevsimlerin basınç üzerindeki etkisi ılıman kuşakta belirgindir. Yaz aylarında ısınmanın etkisiyle karalar alçak basınç, denizler ise yüksek basınç alanıdır. Kışın ise denizler alçak basınç, karalar yüksek basınç alanıdır. Bu durum sıcaklığın basınç üzerindeki etkisini kanıtlar.

    Dünya'nın Günlük Hareketi
    Dünya, ekseni çevresinde döndüğü için hava akımları yönlerinden sapar. Sapmalar sonucu 30°enlemlerinde alçalıcı hava hareketleri ile yoğunluk arttığından basınç yükselir ve dinamik yüksek basınç alanı oluşur. 60° enlemlerinde ise batı ve kutup rüzgarları karşılaşır. Bu rüzgarların birbirlerini iterek yükselmesiyle 60° enlemlerinde gaz yoğunluğu azaldığından basınç düşer. Böylece dinamik alçak basınç alanı oluşur.

    UYARI : Dünyanın günlük hareketi sonucunda hava akımlarının sapması, dinamik basınç alanlarını oluşturur. Dünya'nın ekseni çevresindeki hareketine bağlı olarak oluşan basınçlara dinamik basınç denir.

    Basınç Tiplerinin Özellikleri :
    1013 milibardan düşük olan basınçlara alçak basınç (siklon) yüksek olanlara ise yüksek basınç (antisiklon) denir.

    Alçak Basınç (Siklon)
    Termik ve dinamik alçak basınç merkezlerinde benzer hava hareketleri görülür.
    Havanın yoğunluğu azdır.
    Hava yükseltici bir hareket gösterir.
    Yeryüzündeki hava hareketi çevreden merkeze doğrudur.
    Merkezden çevreye doğru basınç artar.
    Dünya'nın günlük hareketi nedeniyle hava akımları, Kuzey Yarım Küre'de saat ibresinin tersi yönde, Güney Yarım Küre'de ise saat ibresi yönünde sapmaya uğrar.
    UYARI : Basınç farkının olduğu yerlerde, hava hareketi her zaman yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur.
    Termik alçak basıncın etkili olduğu alanlarda hava sıcaklığı yüksektir.
    Dinamik alçak basıncın etkisi altında olan yerlerde sıcaklık düşüktür.

    Yüksek Basınç (Antisiklon)
    Termik ve dinamik yüksek basınç merkezlerinde benzer hava hareketleri görülür.
    Havanın yoğunluğu fazladır.
    Hava alçalıcı bir hareket gösterir.
    Yeryüzündeki hava hareketi merkezden çevreye doğrudur.
    Dünya'nın günlük hareketi nedeniyle hava akımları, Kuzey Yarım Küre'de saat ibresi yönünde, Güney Yarım Küre'de saat ibresinin tersi yönde sapma gösterir.
    UYARI : Basınç farkının olduğu yerlerde, hava hareketi her zaman yüksek basınçtan alçak basınca doğrudur.
    Dinamik yüksek basıncın etkili olduğu yerlerde hava sıcak ve kurudur. Termik yüksek basıncın etkili olduğu yerlerde ise hava soğuk ve kurudur.

    Basınç Kuşakları
    Termik Alçak Basınç Kuşağı (Tropikal Basınç Kuşağı)
    Ekvator ve çevresinde sıcaklığa bağlı olarak oluşmuştur.
    Sıcaklık yüksek olduğu için sıcak çekirdekli siklon da denir.

    Dinamik Yüksek Basınç Kuşağı (Subtropikal Basınç Kuşağı)
    Dünya'nın ekseni çevresindeki dönüşünün rüzgarlar üzerinde oluşturduğu sapma etkisiyle 30° enlemleri çevresinde oluşan basınç kuşağıdır. Bu kuşak Kuzey Yarım Küre'de yaz aylarında kuzeye, kış aylarında güneye kayar. Alçalıcı hava hareketlerine bağlı olarak havanın ısınması ve nem miktarının düşmesi nedeniyle 30° enlemleri çevresinde çöller oluşur.

    Dinamik Alçak Basınç Kuşağı (Subpolar Basınç Kuşağı)
    60° enlemlerinde kutup rüzgarları ve batı rüzgarlarının karşılaşması ile oluşur. Sıcaklık düşük olduğu için soğuk çekirdekli siklon da denir.
    Kışın kara ve denizlerin farklı ısınmaları aynı enlem üzerinde farklı basınç koşullarının görülmesini sağlar. Bu nedenle kışın karalar üzerinde yüksek basınç oluşması bu basınç kuşağını kesintiye uğratır.

    Termik Yüksek Basınç Kuşağı (Polar Basınç Kuşağı)
    Kutuplar çevresinde düşük sıcaklık nedeniyle oluşan, yüksek basınç alanıdır.

    UYARI : Basınç kuşakları, Kuzey Yarım Küre'de karalar üzerinde kesintiye uğrar. Güney Yarım Küre'de ise karaların oranı çok az olduğundan basınç kuşakları daha düzenli ve süreklidir.

    Türkiye'de Etkili Olan Basınç Merkezleri
    Türkiye farklı özellikteki basınçların etkisinde kalır. Bu durum daha çok Türkiye'nin matematik konumunun sonucudur.

    Yüksek Basınçlar :
    Sibirya Antisiklonu
    Ülkemizde doğu ve kuzeydoğudan sokulan termik kökenli yüksek basınç alanıdır.
    Türkiye'yi sadece kış aylarında Doğu Anadolu ve Balkanlar üzerinden sarkarak etkiler.
    Az fakat etkin kar yağışı ile soğuk ve ayazın fazla olduğu hava tipini simgeler.
    Balkanlardan sarktığında Azor yüksek Basıncı ile birleşerek İzlanda Alçak Basıncı'nın Türkiye'yi etkilemesine izin vermez. Bu nedenle uzun süreli, sakin ve soğuk kuş koşulları yaşanır.

    Azor Antisiklonu
    Ülkemizi sürekli etkileyen dinamik kökenli yüksek basınç alanıdır.
    Kışın serin, yağışsız ve batı yönlü rüzgarlarla kendini belli eder. Rüzgar hızları yavaştır.
    Kışın sürekli alçalıcı hareket gösterdiği ve soğuk yeryüzüne dokunduğu için havanın alt kısımlarında soğuk, durgun bir hava katmanı oluşur. Bu durgun hava bölümü içerisinde şehirsel atıklar birikerek hava kirliliğine neden olur.
    Kış ayalarında Kuzey Afrika üzerinde İzlanda Alçak Basıncı'nın sıcak bölümü oluşarak İzlanda Alçak Basıncı'nın değişmesine yardım eder. Yaz aylarında ise güneş ışınlarının gelme açısına bağlı olarak etki alanını Akdeniz üzerinden İngiltere'ye kadar genişletir. Bu durumda Türkiye'de kuzey yönlü rüzgarlar etkili olur.

    Alçak Basınçlar :
    İzlanda Siklonu
    Dinamik kökenli bu alçak basınç alanı kışın etkilidir.
    Ülkemize batı ve kuzeybatıdan sokulur.
    Hareketli hava kütlelerini getirdiği için rüzgar birkaç gün ara ile çok farklı yönlerden eser. Rüzgarın esme yönü güneybatıdan başlar, kuzeybatıya kadar döner. Bu basınç merkezinde güney sektörlü rüzgarlar sıcaklığı artırırken, kuzey sektörlü rüzgarlar sıcaklığı düşürücü etki yapar ve cephesel yağışlara neden olur. Özellikle Karadeniz'de bu basınç alanı etkisiyle cephesel ve orografik yağışlar görülür.
    Eğer kendisinden daha sıcak olan Akdeniz'e iner ve uzun bir süre burada kalırsa nem yüklenir. Türkiye'nin güneybatı kıyılarında aşırı kış yağışlarına neden olur.

    Basra Körfezi - İran Siklonu
    Termik kökenli bu basınç alanı, yaz aylarında karaların aşırı ısınması nedeniyle oluşmuştur.
    Ülkemizde güney ve güneydoğudan sokulan ve yaz aylarında etkili olan Basra Alçak Basıncı;
    Aşırı çöl sıcaklarının yaşanmasına,
    Yaz başlarında karaların fazla ısınması ve atmosferin üst kısımlarının daha soğuk olması nedeniyle ani, gök gürültülü, sağanak yağışlara,
    Azor Yüksek Basıncı'nın da etkisiyle kuzey yönlü rüzgarların etkin olmasına neden olur.

  4. #4

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    RÜZGARLAR
    YB'dan AB'a doğru meydana gelen hava hareketine RÜZGAR denir. Rüzgarı oluşturan temel faktör Basınç Farkıdır.

    Rüzgarın hızı; Hava kütlesinin bir saniyede kaç metre ilerlediğini ifade eder. Anemometre rüzgarın hızını ölçer.

    Rüzgarın Hızını Etkileyen Faktörler
    · Merkezler arasındaki basınç farklılığı ; basınç farkı arttıkça rüzgarın hızı da artar.
    · İki basınç merkezi arasındaki mesafe ; mesafe az ise rüzgar şiddetli eser.
    · Yeryüzü şekilleri ve sürtünme ; rüzgarlar dağlar arasında, vadilerde ve boğazlarda hızlı eserler.
    · Yeryüzünde yükseldikçe rüzgarın hızı artar.

    Rüzgarın hızı arttıkça ;
    1. Buharlaşma artar,
    2. Toprak erozyonu artar,
    3. Dalga yükseltisi artar,
    4. Nisbi nem azalır.

    Rüzgarın Sapması; Dünyanın batıdan doğuya doğru dönmesinden dolayı rüzgarlar KYK'den hareket yönünün sağına, GYK'de hareket yönünün soluna sapar.
    · Rüzgarı saptıran bu güce koriyolis etkisi denir.
    · Koriyolis etkisi ekvatordan kutuplara doğru artar.

    Rüzgarın Sıcaklığı ve Nemliliği;
    · Karadan esenler; Yazın sıcak, kurudur. (bağıl nemi düşüktür) Kışın soğuk, kurudur.
    · Denizden esenler; Yazın serin, nemlidir. (Bağıl nemi artırır) Kışın ılık, nemlidir.
    · Yüksek enlemlerden esenler; soğuk olur
    · Alçak enlemlerden esenler; sıcak olur

    Rüzgarın Yönü; Bulunduğumuz yere göre rüzgarın geldiği yöne rüzgar yönü denir.

    · Rüzgarın Yönünü Etkileyen Faktörler;
    1. Basınç merkezinin yeri
    2. Dünyanın günlük hareketi
    3. yer şekillerinin uzanışı
    4. dünyanın yörünge hareketi
    Bir yerde rüzgarın yıl içinde en fazla estiği yön o yerdeki yeryüzü şekillerinin uzanış yönüne bağlıdır.

    Rüzgarın frekansı; Rüzgarın belli bir sürede esiş sayısını belirler. Rüzgar gülü bölgenin belirli sürelerde aldığı rüzgar yönlerini gösterir.

    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38434

  5. #5

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    YERYÜZÜNDEKİ RÜZGARLAR
    SÜREKLİ RÜZGARLAR:

    A) Alizeler; 30 DYB alanlarından ekvatordaki TAB alanına doğru esen rüzgarlardır.
    · Rüzgarlar arasında en düzenli ve sürekli esenidir.
    · Kıtaların doğu kesimlerine yağış bırakırlar.
    · Ticaret rüzgarları olarak bilinirler.
    · Okyanus akıntılarının oluşumunu sağlarlar.
    · Ters alizeler 30° enlemlerde kuraklığa neden olurlar. (çöl)

    B) Batı Rüzgarları :
    · 30° DYB alanlarından 60° DAB alanları arasında eser.
    · Orta kuşakta karaların batısına yağış bırakır.
    · Ilıman okyanus ikliminin oluşmasına neden olurlar.
    · Türkiye'de etkili olan sürekli rüzgarlardır.

    C) Kutup Rüzgarları :
    · 90° TYB alanlarından 60° DAB alanlarına doğru esen rüzgarlardır. Estikçe ısınan rüzgarlardır.
    · Kutup rüzgarlarının oluşturduğu yağışa Kutbi Cephe Yağışı denir.

    DEVİRLİ (MEVSİMLİK) RÜZGARLAR:

    Kara ve denizlerin mevsimden mevsime farklı ısınıp soğumalarından doğan devirli rüzgarlardır. G.D. Asya'da, Avusturalya'da, Gine Körfezinde, Meksika Körfezinde ve Orta Amerika'da görülür.

    A) Yaz Musonu :
    Yazın karalar çabuk ısınır. Alçak basınç alanı ile kaplanır. Denizler de daha serin olduğu için yüksek basınç alanı durumundadır. Rüzgarlar böylece denizlerden karaya eser. Bu nedenle yaz musonu estiği karaya yağış bırakır.
    Yaz musonu ===>

    B) Kış musonu :
    Kışın karalar daha soğuk YB alanı, denizler serin AB alanı durumundadır. Bu nedenle rüzgarlar karadan denize doğru eser. (Endonezya, Japonya, Filipin ada.) Yağış bırakır.
    Kış musonu ===>

    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38436
    Not: 6 ayda bir yön değiştirir.
    YEREL RÜZGARLAR :

    Yerel rüzgarların etki alanı dar, esiş süreleri kısa ve kısa zamanda birbirinin ters yönünde eserler.

    A) Meltemler :
    · Günlük sıcaklık ve basınç farklarından oluşurlar.
    · Etki alanları dardır.
    · Yağış oluşturmazlar
    · Sabah ve akşam hızlı eserler.

    Deniz ve Kara Meltemleri : Gündüz karalar AB alanı, denizler serin YB alanı durumundadırlar. Bu nedenle rüzgar denizden karaya doğrudur. Gece bu durumun tam tersidir.

    Vadi ve Dağ Meltemleri :

    B) Sıcak Yerel Rüzgarlar :

    Fön Rüzgarı : Bir yamaçta yükselen hava kütlesinin diğer yamaçta alçalmasıyla oluşan rüzgardır. Yamaçtan inen hava kuru olduğundan 100m'de 1C° sıcaklık artar. İsviçre'de Alplerde, Türkiye'de Karadeniz ve Toroslar'da görülür.


    · Sirokko : Cezayir, Tunus, İspanya ve İtalya'da
    · Hamsin : Mısır ve Libya'da
    · Samyeli (Samum) : G.doğu Anadolu'da
    · Lodos : Ülkemizde güneybatıdan eser. nemlidir.(Anadolu'da kışın soğuk, kuru)
    · Kıble : Ülkemizde Güneyden esen sıcak rüzgarlardır.

    .
    C) Soğuk Yerel Rüzgarlar :
    · Mistral : Fransa'da
    · Bora : Dalmaçya kıyılarında
    · Kriwetz : Romanya'da
    · Poyraz : Ülkemizde kuzeydoğudan
    · Yıldız : Ülkemizde kuzeyden
    · Karayel : Ülkemizde kuzeybatıdan (kuru rüzgar)

    - Tropikal Siklonlar :
    1. Tayfun : Asya'da Hint ve Büyük Okyanus kıyılarında
    2. Hurricane : Meksika Körfezi'nde
    3. Tornade : Orta Amerika'da

  6. #6

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    NEMLİLİK
    Atmosferdeki su buharına hava nemliliği denir. Nemlilik Higrometre denilen aletle ölçülür. m³/gr olarak ifade edilir.
    Buharlaşma : Yeryüzündeki suların belli bir sıcaklıkta su zerrecikleri halinde atmosfere geçmesidir.

    Buharlaşmanın gerçekleşmesi için gerekli şartlar ;
    1. Sıcaklık : Sıcaklık arttıkça buharlaşma artar.
    2. Su Yüzeyi : Su Yüzeyi genişledikçe buharlaşma miktarı artar.
    3. Bağıl nem : Bağıl nem düştükçe nem açığı büyür, buharlaşma artar.
    4. Basınç : Hava basıncı arttıkça buharlaşma azalır.
    5. Hava Kütlelerinin Hareketi : Durgun havada buharlaşma gerçekleşmez. Yükselici havada buharlaşma artar. Rüzgarın hızı arttıkça buharlaşma o kadar çok olur.
    · Ülkemizde en fazla buharlaşma G.D.Anadolu'da görülür.

    Mutlak Nem :
    1m³ hava içindeki su buharının gram cinsinden değeridir. Havadaki mevcut su buharı miktarıdır.

    > Denizden uzaklaştıkça, yerden yükseldikçe, kutuplara gidildikçe mutlak nem azalır.
    > Sıcaklık arttıkça havanın su buharı alma yeteneği artar yani mutlak nem artar.
    > Mutlak nem ; gündüz çok gece azdır. Yazın çok kışın azdır. Ormanda çok stepte azdır.

    Maksimum Nem :
    Belirli bir sıcaklıkta havanın alabileceği en fazla nem miktarıdır.
    Hava ısındıkça hacmi genişler. Hacmi genişlediği için nem alma kabiliyeti artar. Sıcak havanın maksimum nemi daha yüksektir.

    Maksimum Nem
    1m³ Hava -30C° 0,4 gr
    1m³ Hava 0C° 4,8 gr
    1m³ Hava 30C° 29,4 gr

    Bağıl Nem :
    Havada su buharının oranıdır. Yani bir hava içinde bulunan nemin, bu havada bulunabilecek en yüksek neme oranıdır.

    Mutlak Nem
    Bağıl nem (nisbi) = --------------------------------------------------- x 100
    Maksimum Nem

    > Bağıl nem sıcaklıkla ters orantılıdır.
    Bir hava kütlesinin sıcaklığı artınca hacmi genişlediği için nisbi nemi azalır.


  7. #7

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    Yoğunlaşma Türleri

    Atmosferdeki su buharının gaz halden sıvı ya da katı hale geçmesine yoğunlaşma denir. Yoğunlaşmanın temel nedeni sıcaklığın düşmesidir.


    Yoğunlaşma Çeşitleri
    Havanın Alttan Soğumasına Bağlı Yoğunlaşma
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38440
    Bu tip yoğunlaşma ile sis oluşur. Yatay ya da yataya yakın hareket eden ılık ve nemli bir hava kütlesinin kendisinden daha soğuk bir zemin üzerinden geçişi sırasında içindeki su buharının su zerrecikleri şeklinde yoğunlaşmasına sis denir.

    Hava Kütlesi Sisi
    Genellikle hava hareketlerinin yatay yönde ve yavaş olduğu yerlerdeki ısı kaybı sonucu oluşan sislerdir.

    Kara Sisi (Radyasyon Sisi)
    Kara sisleri sıcaklık terselmesinin görüldüğü yerlerde ve dönemlerde kara içlerinde oluşur.
    Sıcaklık Terselmesi : Bazı dönemlerde yerin aşırı enerji kaybetmesi, dağlardan çukur alanlara soğuk havanın inmesi, sıcak havanın üstüne soğuk havanın gelmesi ya da alçalan havanın alt bölümlerinin soğuması gibi nedenlerle hava tabakasının sıcaklığı yerden yükseldikçe düzenli olarak azalmaz. Belirli bir yükseltiye kadar artan sıcaklık sonra yeniden düzenli olarak azalmaya başlar. Bu olaya sıcaklık terselmesi denir.

    Kıyı ve Deniz Sisi (Adveksiyon Sisi)
    Yatay hava hareketleri sonucunda ılık ve nemli hava kütlesinin kendinden daha soğuk zemin üzerinden geçtiği kıyılarda ve deniz üzerinde oluşan sislerdir.
    Örneğin İngiltere'de batı rüzgarlarının ve Gulfstream sıcak su akıntısının etkisi ile bu tip sisler yıl boyunca görülür.

    Yer şekli Sisi (Orografik Sis)
    Yamaç eğimi az olan yerlerde ılık ve nemli hava kütlesinin yamaç boyunca yükselmesi ve bunun sonucunda içindeki su buharının soğuyarak yoğunlaşması ile oluşan sislerdir.

    Cephe Sisi
    Sıcaklık ve nem bakımından farklı hava kütlelerinin karşılaşma bölgelerinde, sıcak hava soğuk hava üzerinde yükselir. Yükselen sıcak havada olan yoğunlaşmalar sonucunda soğuk hava içine su buharı katılır. Nem miktarı artan soğuk havanın yoğunlaşmasıyla sis ya da bulut oluşur.

    UYARI : Sis yoğunluğu havanın nem taşıma kapasitesine bağlı olduğundan, gece daha fazladır.

    Yükselen Havanın Soğumasına Bağlı Yoğunlaşma
    Bu tip yoğunlaşma ile bulut oluşur. Bir hava kütlesinin dikey yönlü hareketi sırasında, yerden yükseldikçe içindeki su buharının su zerrecikleri şeklinde yoğunlaşmasına bulut denir. Bulutların güneş ışınlarını engelleyici etkisi ile yeryüzünün aşırı ısınıp soğuması önlenir.

    Bulutluluk Oranı
    Gökyüzünün bulutlarla kaplı olma oranıdır. Bulutluluk nefometre ile ölçülür. Bulutluluk oranının yüksek olduğu (her mevsim bol yağış alan) yerlerde güneşli gün sayısı azdır. Örneğin İngiltere'de, batı rüzgarlarının ve sıcak su akıntılarının etkisiyle hemen her mevsim yağışlı ve güneşli gün sayısı azdır.

    UYARI : Bulut kümelerinin altının düz olması yoğunlaşmanın aynı seviyede olduğunu gösterir.

    Nefometre : Bulutluluk gökyüzünü kaplayan bulutların miktarı 10 ya da 8 eşit parçaya bölünmüş ve nefometre adı verilen bir araç ile ölçülür. Nefometre ufku kaplayacak şekilde tutularak bulutla kaplı pencereler sayılır. Bulutla kaplı pencere sayısının tüm pencere sayısına oranı da bulutluluğu verir.

    Bulut Tipleri
    Bulutlar yüksekliklerine göre incelenir.
    Yüksekliklerine göre bulutlar 3 gruba ayrılır:

    Yüksek Bulutlar
    6000m'nin üstündeki hava katmanlarında su buharının buz şeklinde yoğunlaşması ile oluşan bulutlardır. Bu seviyelerdeki su buharı azlığına bağlı olarak görünüşleri tüy şeklindedir. Bunlara genel olarak sirrus adı verilir.
    UYARI : Kümülonimbus bulutları dikey yönlü hareketlerinin fazla olması nedeniyle her üç (alçak, orta, yüksek) seviyeye de yayılabilen bulutlardır.

    Orta Bulutlar
    3000 - 6000 m arasındaki yükseltilerde yoğunlaşmalara bağlı olarak oluşan bulutlardır. Bunlara alto bulutları adı verilir. Genellikle beyaz renklilerdir.

    Alçak Bulutlar
    Yeryüzü ile 3000 m arasında oluşan kalın, yoğun ve koyu görünüşlü bulutlardır. Yoğunlaşma hızlı ve kısa sürede olursa küme şekilli yoğun yağış bırakan bulutlar oluşur. Eğer yoğunlaşma yavaş ve uzun sürede olursa tabaka şekilli ve uzun süren çisinti şeklinde yağış bırakan bulutlar oluşur.

  8. #8

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Standart --->: İklim Bilgisi-atmosfer

    YAĞIŞLAR
    Havadaki nemin doyma noktasını aşıp, su damlacıkları, buz kristalleri veya buz parçacıkları şeklinde yoğunlaşmasına yağış denir.
    > Havanın yükselerek soğuması = yağış
    > Havanın doyma noktasına ulaşması = yağış

    Yerde Yoğunlaşma Biçimindeki Yağışlar

    Çiy : Havanın açık ve durgun olduğu gecelerde, havadaki su buharının soğuk cisimler üzerinde su damlacıkları biçiminde yoğunlaşmasıdır. İlkbahar ve yaz aylarında görülür.
    UYARI : Bir bölgede yağışların oluşabilmesi için hava sıcaklığının düşmesi, hava kütlesinin yükselmesi ve havanın doyma noktasına ulaşması gerekir. Dolu yağışı orta enlemlerde, genellikle sağanak yağmurlara birlikte, ilkbahar ve yaz aylarında görülür. Çiy 0°C'nin üzerindeki, kırağı 0°C'nin altındaki yoğunlaşmalar ile oluşur.
    Kırağı : Soğuyan zeminler üzerindeki yoğunlaşmanın buz kristalleri şeklinde olmasıdır. Kırağının oluşabilmesi için de havanın açık ve durgun olması gerekir.
    Kırç : Aşırı soğumuş su taneciklerinden oluşan bir sis uzun süre yerde kaldığında, su taneciklerinin soğuk cisimlere çarparak buz haline geçmesidir.

    Troposferde Yoğunlaşma Biçimindeki Yağışlar

    Yağmur : Buluttaki su taneciklerinin damlalar halinde birleşerek yeryüzüne düşmesidir.
    Kar : Havadaki su buharının 0°C'nin altında yoğunlaşarak ince taneli buz kristallerine dönüşmesidir.
    Dolu : Dikey yönlü hava hareketlerinin çok güçlü olduğu bulutlarda, sıcaklığın birdenbire ve büyük ölçüde düşmesiyle su tanecikleri donar.

    Yağış Miktarı
    Yıl içerisinde birim alana düşen toplam yağış miktarına denir. Yağış, plüviyometre ile ölçülür, kg/m2 ya da mm olarak ifade edilir.

    Yağış Miktarını Etkileyen Etmenler

    Hava Kütlesi : Bir yerin yağış alabilmesi için uygun hava kütlelerinin ve buna bağlı cephe sistemlerinin etkisi altında bulunması gerekir. Hava kütlesi nemli ise yağış miktarı artar. Örneğin Türkiye'de kış yağışlarının fazlalığı İzlanda Gezici Alçak Basıncı'nın kışın daha etkili olmasının bir sonucudur.
    Yükselti ve Yer şekilleri : Deniz seviyesinden yaklaşık 1500 - 2000 yükseltiye kadar her 100 m'de yağış miktarı 50 - 400 mm arasında artar. Bu yükseltiden sonra yağışlar azalır. Çünkü içindeki nemin büyük bölümünü yamacın orta bölümlerine bırakan hava kütlesi doruklara kuru olarak geçer. Nemli hava kütlelerine dönük yamaçlarda yağışın fazla, ters yamaçlarda yağışın az olması ise yer şekillerinin yağış miktarına etkisini kanıtlar.
    Denize Etkisine Kapalılık : Denizden uzaklaştıkça yağış miktarı azalmaktadır. Çünkü, nemli hava kütleleri, içindeki nemin büyük bir bölümünü kıyı kesimlerinde bırakır ve içerilere daha kuru olarak sokulur.
    Akıntılar : Sıcak su akıntılarının etkisiyle ısınıp nemlenen hava kütleleri serin kara üzerine geldiğinde yağış bırakır. Örneğin, İngiltere ve Japonya kıyılarında yağış miktarının fazla olmasında sıcak su akıntıları etkilidir. Soğuk su akıntılarının geçtiği kıyılarda ise yağış miktarının azaldığı görülür.
    Bitki Örtüsü : Özellikle ormanlardaki terleme, nem miktarını artırdığından yağışlar %3 - 6 oranında artar.

    Yağış Tipleri :

    Yükselim (Konveksiyon) Yağışları
    Isınarak yükselen havanın soğuması ile oluşan yağışlardır.
    Ekvator çevresinde yıl boyunca orta enlemlerde ilkbahar ve yaz aylarında bu tip yağışlar görülür.
    Türkiye'de ilkbahar ve yaz başlarında kuzeybatıdan gelen nemli ve soğuk hava, İç Anadolu'da ısınarak, yükselir ve yağış bırakır. Bu yağışlara kırkikindi yağmurları denir.

    Yamaç (Orografik) Yağışları

    Nemli hava kütlelerinin bir dağ yamacına çarparak yükselmesi sonucunda oluşan yağışlardır.
    Orografik yağışlar en çok kıyıya paralel uzanan dağların denize dönük yamaçlarında görülür.
    Türkiye'de Toroslar ve Kuzey Anadolu Dağları'nda yamaç yağışı belirgindir.
    UYARI : Egemen rüzgar yönüne dük uzanan dağ yamaçları orografik yağışları alır.

    Cephe Yağışları

    Sıcak ve soğuk hava kütlelerinin karşılaşma alanlarında oluşan yağışlardır.

    Yeryüzündeki yağışların önemli bir bölümünü bu tip yağışlar oluşturur.
    Batı ve Orta Avrupa ile okyanusal iklim bölgelerinde her mevsim, Akdeniz iklim bölgelerinde kış aylarında cephesel yağışlar görülür.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-cografya-dersi/20080-iklim-bilgisi-atmosfer.html#post38442

    Dünya'da Yağışın Dağılışı

    Çok Yağışlı Bölgeler
    Ekvatoral Bölge : Yıl boyunca ısınmanın fazla olması nedeniyle yükselim yağışları görülür. Bu bölgede karşılaşan kuzey ve güney alizeleri de yükselim yağışlarına yol açar. Her mevsim yağışlı olan ekvatoral bölgede, Mart ve Eylül aylarında yağış miktarı artar. Yıllık yağış toplamı 2000 mm civarındadır.
    Muson Asyası : Yaz musonlarının etkisiyle yaz aylarında bol yağış alır. Yağışlar, yamaç yağışı şeklindedir. Kış ayları genellikle kurak geçer. Yıllık yağış miktarı 2000 mm'nin üstündedir.
    Orta Kuşak Karaların Batı Kıyıları : Her mevsimin yağışlı olduğu bölgelerdir. Kış yağışlarının nedeni gezici alçak basınç ve buna bağlı cephe sistemleridir. Dağlık kıyılarda yer şekilleri yağış miktarını artırıcı etki yapar. Ayrıca bu kıyılar batı rüzgarları ve sıcak su akıntılarının etkisi altıdadır.
    UYARI : Kuzey Amerika Kıtası'nın doğu kıyısında tropikal siklonlar nedeniyle çok yağış görülür.

    Yağışlı Bölgeler
    Akdeniz Bölgeleri : 30° - 40° enlemleri arasında kışları yağışlı, yazları kurak bir yağış rejimi gelişmiştir. Bölge, yazın subtropikal yüksek basınçların, kışın ise batı rüzgarları ve geçici alçak basınçların etkisinde kalır. Kış yağışları, cephesel yağışlardır. Dağlık alanlarda ise orografik cephesel yağılar görülür.
    Orta Kuşak Kıtalarının Doğu Kıyıları : Her mevsimi yağışlıdır. Genellikle yağışlar cepheseldir. Ancak yaz mevsiminde konveksiyonal yağışlar da görülür. Soğuk su akıntıları bazı kıyılarda çöllerin gelişmesine neden olmuştur.
    Savan Bölgeleri : 10° - 20° enlemleri arasında, kışların kurak, yazların ise yağışlı geçtiği bölgelerdir. Yaz yağışları konveksiynal yağışlardır. Kış kuraklığının nedeni subtropikal yüksek basınç alanının Ekvator'a doğru kaymasıdır.

    Az Yağışlı Bölgeler
    Orta kuşak karasal bölgelerde kışın, karaların iç kısımlarında havanın soğuk olması nedeniyle antisiklon alanları oluşur. Nemli havanın iç kısımlara sokulmasını önler. Buralarda kışlar biraz nemli ancak yağışsızdır. İlkbahar ve yaz aylarında ise ısınmaya bağlı konveksiyonal yağışlar görülür.

    Kurak Bölgeler
    Subtropikal Yüksek Basınç Bölgeleri: 20° - 30° enlemleri arasında yıl boyunca yağışın çok az görüldüğü hatta bazı yıllarda yağışın hiç görülmediği bölgeler vardır. Alçalıcı hava hareketleri nem açığını büyütür ve kuraklığın belirginleşmesine neden olur. Bu bölgeler, Büyük Sahra, Arabistan ve Avustralya'da geniştir. Güney Afrika, Güney Amerika ve Meksika'da daha dar alanlıdır.
    Orta Kuşak Kıtalarının Deniz Etkisine Kapalı İç Kısımları: Denizden çok uzak olan bu bölgelere nemli rüzgarlar ulaşamaz. Kıyıya paralel uzanan dağ sıraları da nemli rüzgarları engellediği için bu bölgelerde kuraklık belirgindir. Örneğin Orta Asya çöllerinin oluşumu buna bağlıdır.
    Kutuplar: Kutuplar çevresi soğuk olduğundan havanın mutlak nemi düşük ve yağış miktarı azdır. Ayrıca buralarda yüksek basınç alanının egemen olması yağışları önler. Buralara daha çok soğuk çöller denir.

    Türkiye'de Yağışın Dağılışı
    Türkiye'de genellikle Akdeniz yağış rejiminin etkisi görülür.
    En çok yağış kıyı bölgelerde görülür. İç kısımlara gidildikçe yağış miktarı azalır.
    En az yağış alan yer Konya ve Tuz Gölü çevresi ile bazı derin yarılmış akarsu vadilerinin tabanlarıdır.
    Karadeniz kıyılarında sonbahar, Akdeniz kıyılarında kış, İç Anadolu'da İlkbahar ve Erzurum - Kars Bölümünde az yağışları belirgindir.
    Türkiye genelinde kış aylarında görülen yağışlar cephesel yağışlardır. Çünkü kış aylarında Anadolu, gezici alçak ve yüksek basınçların etkisi altındadır. Bu basınçlar cephesel yağışlara neden olur.

    UYARI : 30° Kuzey enlemindeki dinamik yüksek basınç alanının yaz aylarında 40° Kuzey enlemine doğru genişlemesi nedeniyle Karadeniz kıyıları dışında yaz kuraklığı oluşur.

Benzer Konular

  1. İklim Çeşitleri
    By Mustafa Uyar in forum Sosyal Bilgiler Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.Şubat.2015, 15:39
  2. İklim Tipleri
    By Beyza in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 28.Ağustos.2008, 12:47
  3. Atmosfer
    By Mustafa Uyar in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 01.Haziran.2007, 21:49
  4. Atmosfer Nedİr?fay
    By Mustafa Uyar in forum Lise Coğrafya Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Nisan.2007, 18:07
  5. Atmosfer Nedİr?fay
    By Mustafa Uyar in forum Lise Fizik Dersi
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Nisan.2007, 18:07

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.