YEDİĞİMİZ YAPRAKLAR
İnsanların birçoğunun zannettiği gibi yaprakların tek işlevi yaşam için gerekli olan oksijeni sağlamak değildir. Yediğimiz, içtiğimiz ve kokladığımız şeylerin önemli bir bölümü yapraklardan oluşur. Yapraklarını yediğimiz sebzeler, çeşit çeşit koku ve tatlarıyla içtiğimiz çaylar günlük beslenmemizin en önemli bölümlerinden birini oluştururlar. Birer besin kaynağı olmasının yanında sebzeler, C, A, tiamin, niasin, folik asit gibi vitaminlerle; kalsiyum, fosfor, demir, sodyum, potasyum gibi minerallerle; çözünür- çözünmez liflerle zenginleşmiş içeriği, az yağlı ve az kalorili olma özelliğiyle insanın sağlıklı beslenmesi için özel olarak yaratılmış nimetlerdir. Doktorların sebze ve meyve tüketimini sağlık için zorunlu görmelerinin sebebi de budur.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/lise-biyoloji-dersi/54827-yedigimiz-yapraklar.html#post112016
Allah'ın insanlar için yarattığı bir nimet olarak, doğada bulunan birçok bitki, baş ağrısından kansere kadar bütün hastalıkların tedavisinde kullanılan maddeleri içermektedir. İnsan vücudunda yapıtaşı olarak görev yapan 20 çeşit aminoasit vardır. Vücut bu 20 aminoasidin 8 tanesini sentezleyemez; bu yüzden bu maddeler besinler yoluyla vücuda alınmalıdırlar. Bütün sebzeler bu aminoasitleri belirli miktarlarda karşılar. Bu bitkiler insan vücudu için özel olarak hazırlanmış yapılarıyla, doğru tüketildiği takdirde hiçbir yan etkiye ve hiçbir zarara yol açmadan, sadece insana sağlık kazandıracak ve gereksinimlerini giderecek özelliklere sahiptirler.
Her gün yediğimiz, sofralarımızı süsleyen, görünümleriyle ve tatlarıyla hoşumuza giden yapraklar gerek biçimleri gerekse içerikleriyle özel tasarlanmışlardır. Örneğin lahana (Brassica oleracea) türü sebzelerdeki kat kat etli yapraklar, sebzenin tazeliğini uzun süre korumasını sağlar. Dış yapraklar bozulsa bile içteki yaprakların bozulması uzun zaman alır. Kalsiyum, C, B1, B2, B12 vitaminleri bu tür bitkilerde bol miktarda bulunur. Ayrıca, karbonhidrat, selüloz, protein, yararlı tuzlar gibi insan vücudu için gerekli maddelere sahip olmalarına rağmen kalorileri çok düşüktür.22
Yediğimiz yapraklara bir diğer örnek de ıspanaktır. Ispanak A, B1, B2, C, K vitaminleri, proteinler, selüloz gibi maddelerin yanı sıra, bol miktarda demir bulundurur.23 Pazı, semizotu, marul, enginar, karnıbahar, aklınıza hangi sebze gelirse gelsin, hepsi yaprak şekilleri, kolay yetişme ve besin muhafaza etme özellikleriyle birer tasarım harikasıdır. Ayrıca bunların tümü besleyici-doyurucu özellikleri ve tatlarıyla insan için özel olarak yaratılmış birer nimettir.
Yediğimiz sebzelerin yanında, içtiğimiz ve yemeklerimize tat vermek için kullandığımız yapraklar da vardır. Bu küçük yaprakların büyük bir kısmı ise Allah'ın doğada bizim için yarattığı özel ilaçlar olarak görev yaparlar. Örneğin toprak olan her yerde yetişen, vitamin, özellikle de C vitamini bakımından en zengin bitki olan maydanoz bunlardan biridir. Kekik de çok sık kullandığımız bir yapraktır. Eski zamanlardan beri bulaşıcı hastalıklara, veba salgınlarına karşı en çok bu kokulu bitkiler kullanılırdı. Bugün yapılan araştırmalarla kekiğin güçlü bir antiseptik olduğu anlaşılmıştır. Kekik yağı, çok güçlü bir mikrop öldürücüdür. Timol adı verilen kekik yağı ilaç yapımında geniş çaplı olarak kullanılmaktadır. Diğer besin özelliklerinin yanında grip, nezle, anjin gibi hastalık durumlarında, iştah açıcı olarak zayıf çocukların tedavisinde ve hastalıktan kalkmış olanların canlanmasında kekik kullanılır.24
Defne, fesleğen, tarhun, dereotu, mercanköşk, urum, nane gibi şifalı bitkilerin sayısı o kadar fazladır ki, bu konuda yazılmış ansiklopedilerde binden fazla bitki çeşidinden ve bitkilerin üstün özelliklerinden bahsedilmektedir. Günümüzde yeniden ele alınan bu bitkilerle kanserden romatizmaya, cilt problemlerinden ses kısıklığına kadar bütün hastalıklara çare aranmaktadır.
Çay olarak içtiğimiz çay bitkisi, adaçayı, papatya, bergamot gibi yapraklar da hem tatları hem de tedavi edici özellikleriyle bu şifalı bitkilerin arasında yer alırlar. Örneğin adaçayına Latince'de Salvia salvatrix yani "can kurtaran ot" adı verilmiştir. Antiseptik olarak kullanılan bu bitki, gece terlemelerini, gribi, asabiyeti, gerginliği önleyici, yatıştırıcı özelliklere sahiptir.25