Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    vergun - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    15 Eylül 2006
    Yer
    izmir
    Yaş
    44
    Mesajlar
    816
    Tecrübe Puanı
    31

    Standart Hedeflerimizi hayal edip yaşıyor muyuz?

    Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve ne yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi öğretmeni. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan yedi sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en iyi ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalinde 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı plânını da ekledi. Ertesi gün öğretmenine sunduğu yedi sayfalık ödev tam kalbinin sesiydi.

    İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerine kırmızı kalemle yazılmış kocaman “0” ve “Dersten sonra beni gör!” uyarısı vardı.

    “Neden sıfır aldım?” diye merakla sordu öğretmenine çocuk.

    “Bu senin yaşındaki bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal,” dedi hocası.

    “Paran yok, gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lâzım. Damızlık hayvanlar da satın alman gerekiyor. Bunu başarman imkânsız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu tekrar gözden geçiririm.”

    Çocuk eve döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.

    “Oğlum” dedi babası, “Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim.”

    Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü öğretmenine.

    “Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin. Ben hayallerimi değiştirmeyeceğim çünkü,” dedi. O orta iki öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev, şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı. Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen, bir yaz mevsiminde 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine, “Bak sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllar öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. Allah’tan ki, sen hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın” dedi.

    Bir insan hedeflerini beş duyusu ile yaşarsa, onu gerçekleştirmesi için artık önüne hiçbir engelin çıkmasına izin vermez. Tabiî ki, “İnşallah” demeyi, fiilî ve kavlî duasını da yapmayı unutmazsa…

    Nedir bu beş duyumuz? Ne işimize yarar? Nasıl kullanılır? Eğer kullanılmaya kullanılmaya pas tutmuşsa ne yapmalıyız? Tekrar harekete geçirilebilir mi? Nasıl geliştirebiliriz? Bu soruların cevabını merak ediyorsanız ki, eminim merak ediyorsunuzdur “Beş duyumu geliştirirsem ne işe yarayacak? Sonuçta bana ne kazandıracak?” diyorsanız haydi gelin hep birlikte öğrenelim.

    Görmek, işitmek, dokunmak, koklamak ve tat almaktan oluşan beş duyumuza temsil sistemleri diyoruz. İnsanların beş duyuyu kullanmayı öğrenmesindeki zorunluluk neden? Çünkü iletişimimizi olumlu yönde etkilemek, tefekkürümüzü artırmak, kâinattaki güzelliklere bakarken görebilme becerisine sahip olmak…
    Öncelikle temsil sistemimizi öğrenelim. Nasıl mı? Küçük bir test yaparak. Kendimizi görsel konulara teksif edelim. Size birkaç örnek veriyorum:

    1: Yeşil bir orman içersindeki sararmış ağacı görün.
    2: Evinizdeki en kalın kitabı görün.
    3: Küçük yaşlarda yaşadığınız evinizin odasındaki serili olan halının rengini görün.
    4: Bir kaplanın üzerindeki siyah çizgileri görün.
    Bu tarz görsel örnekleri ona kadar çoğaltabilirsiniz. Bunlardan en az beş tanesini doğru görebiliyorsanız; sizin temsil sisteminiz görsel demektir. Fakat tespitleriniz beş taneden az ise, görselliğiniz yetersizdir. Görselliğinizi geliştirmeniz gerekiyor. Eğer örneklerin tamamını görebiliyorsanız, görsel temsil sisteminin özelliklerine sahipsiniz demektir.

    Görsel temsil sisteminin özelliklerine gelince…
    * Görüntü odaklıdırlar.
    * Görsel insanlar, genellikle başları ve vücutları dik otururlar.
    * Göğüs nefesi alıp verirler.
    * Çoğunlukla organizatördürler.
    * Tertipli, iyi giyimli, düzenli olma eğilimi gösterirler.
    * Bilgileri resimleri görerek ezberlerler.
    * Zihinleri görüntüye odaklı olduğu için sözel talimatları takip edemezler veya takip etmekte çok zorlanırlar.
    * Tefekkür ederken, renkleri çok iyi yakalar ve ayırt edebilirler.
    * Görsel temsil sistemine sahip olanların göz hareketlerini ise aşağıda göreceksiniz. Lütfen testinizi yaparken bunu da dikkate almayı ihmal etmeyin.

    Bu ayki yazımızda da, okuduğunuz gibi görsel temsil sistemi üzerine odaklanıp gelecek sayılarımızda diğer temsil sistemlerini birlikte inceleyeceğiz.

    Ve… Görsel temsil sisteminin özelliklerine devam ediyoruz.
    * Görsellerin motivasyonu yüksektir, ancak çok çabuk vazgeçebilirler. Peki, görsel olmanın ne faydası olacak?

    Kâinattaki sanat eserlerinin farkına varmaya başlayacağız, insanlarla iletişim problemlerimizi çözüme ulaştıracağız. Çünkü etrafımızdaki insanlar görsel olup, farklı bir temsil sistemini biliyorsanız hem gösterir, hem de hissettirirsiniz.

    Peki, başka nelere faydası olacak?
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/6478-hedeflerimizi-hayal-edip-yasiyor-muyuz.html#post9632
    * Bilgileri doğru algılamamıza yardımcı olduğu gibi öğrenmemizi de hızlandırır.

    Öğrendiklerinizi resimleyin. Farkı fark edeceksiniz! Ve tabiî ki Asrın Bedîsinin gösterdiği hakikati hatırlatmadan geçemeyeceğim: Sözler adlı eserinin ilk sekiz sözüne bir bakalım. Orada sağ ve sol yolun yolcularıyla girdiği bahçelerle, çiftliklerle bize neyi hayal ettirmeye çalışıyor? Eğer biz onları hayal edebilirsek arkasındaki hakikatleri daha iyi algılayabilriz.

    Bir deneyin, okurken görsel temaları hayal edin. Diğer temsil sistemlerini öğrendikten sonra onları da kullanarak asrın eserlerini bir okuyalım. Neler fark ediyor göreceksiniz. Bediüzzaman, Ayetü’l Kübra’da diyor ki; “Görmediğim, işitmediğim, hissetmediğim hiçbir şeyi yazmadım.” O zaman hazırlanmış, önümüze kadar gelmiş. Biz de şöyle demeliyiz: Ben okuduğum her bir hakikati görüyorum, işitiyorum, hissediyorum, lezzetini tadıyorum. Gördüğüm mekânın kokusunu alıyorum. O halde okuduğumuz hakikatlerin iç dünyamızdaki yansımalarını ve bu hakikatleri daha kolay hayatımıza geçirdiğimizi hep birlikte göreceğiz. Lütfen deneyelim! Meselâ Cennet bahsini okurken onun yazıldığı mekânı hayal edin. Oraları bir görün, bahçedeki çiçekleri koklayın, kuşların cıvıltılarını dinleyin, oturduğunuz toprağın sıcaklığını hissedin, bahçedeki meyvelerden yiyin ve tadını hissedin.

    Risale-i Nur’daki diğer meseleleri de bu şekilde yaşayarak okuyun. Yani tek kelimeyle tefekkürünüzü küllîleştirin. Allah’ın Sevgilisinin (a.s.m.) ulvî sedasına kulak verelim. “Bir saatlik tefekkür bir sene nafile ibadetten hayırlıdır” demiyor mu? O halde onu dinleyip, temsil sistemlerimizi ne kadar çok geliştirirsek tefekküri amikamız da o oranda gelişir. Başarınızı, hedeflerinizi, inançlarınızı, görüp, işitip, hissedip, yaşamanız duasıyla

  2. #2
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Standart --->: Hedeflerimizi hayal edip yaşıyor muyuz?

    Harika bir yazı ,ellerine sağlık vergun ...

Benzer Konular

  1. Yeterince maden suyu içiyor muyuz?
    By RüZGaR in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 30.Nisan.2008, 17:27
  2. Tehlikenin kokusunu alıyor muyuz?
    By soleil in forum Konusuz Konular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.Mart.2008, 12:01
  3. Hamarat ErkekLer Uzun Yaşıyor:P
    By Always in forum Anne - Baba ve Çocuk
    Cevaplar: 13
    Son Mesaj: 01.Kasım.2007, 17:45
  4. Aşka sevgiye hayal kurmak, hayal etmek!
    By XxPıratExX in forum Aşk - Sevgi ve Evlilik
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 28.Ağustos.2007, 00:43
  5. Eski bir mevsimi yaşıyor gibiyim
    By soleil in forum Aşk - Sevgi ve Evlilik
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 04.Nisan.2007, 21:23

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.