Mantık ve duygu, kararlarımızı alırken yönelmeyi tercih ettiğimiz iki farklı yoldur. Bu farklılık, her gün aldığımız binlerce karar ve tercih üzerinde belirleyici etkiye sahiptir.
Düşünen ve hissedenler, birbirlerinden tamamen farklı değer ölçüleri ve kıstaslar kullanırlar. Karar alma mekanizmalarının birbirine benzememesinin sebebi budur.
Düşünenler, isminden de belli olduğu gibi rasyonel hesaplamalar yapar, objektif bilgi kulanırlar. Analitiktirler. Olaya bir adım dışarıdan bakar, artı ve eksileri bir adım geriden izleyerek değerlendirirler.
Öte yandan hissedenler daha kişisel ve sübjektif yollar kullanırlar. Kararlarını, başkalarını ve kendilerini nasıl etkileyeceğini hesaplayarak alırlar ve aldıkları kararın doğruluğunu anlamak için duygularını referans alırlar. Ne hissettiklerini anlamaya çalışırlar.
Düşünenler akılcıdır. Kuralları sorgularlar. Genellikle adil ve mantıklı olan kurallara uyarlar, böyle olmayanlara direnç gösterebilirler. “İşte öyle”, “Çünkü ben öyle diyorum”, “Çok sorma” gibi cevaplar onları tatmin etmez.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/konusuz-konular/39033-cetinceviz-mi-yufka-yurekli-mi.html#post84612
Hissedenler, kendi kişisel değer sistmlerine dayanarak kararlarını alırlar. Başkalarını üzecek bir karar almak, hisseden bir çocuk için son derece zordur. Sevilemek ve insanlarla bağlantı halinde olmak isterler. Hisseden bebekler, yabancılara (düşünenlere kıyasla) daha çabuk gülümseyip, sıcak davranabilmektedirler.
Aşağıdaki özellikleri okurken, sizin çocuğunuza en çok uyan bölümün hangisi olduğuna karar vermeye çalışın. Bazı başlıklarda daha kolay karar verirken, bazı başlıklarda karar vermekte zorlanabilirsiniz. Bazı durumlarda her iki kısımı birden işaretlemek isteyebilirsiniz. Fakat bir yön, mutlaka daha baskındır.