KONU: "EL AĞZINA BAKAN, KARISINI TEZ BOŞAR."
Ana fikir: Başkalarının sözüyle hareket edenin yuvası yıkılır, işi bozulur.
ÖRNEK ÇALIŞMA:
"Safiyet, bönlüğe kaçmamak şartıyla erdemli insana yaraşır; ayrı bir hava ve manevî bir güzellik katar. Ama bu safiyet bönlüğe varınca, birçok belânın, başa gelen gülünç durumların sebebi olur. Böyleleri çevrelerinde "aptal" olarak nitelendirilir. Her şeye, her söze çabuk kanmaları ve bu yüzden yanlış davranışlarda bulunmaları yüzünden daimî bir alay ve eğlence konusu olurlar. Hele muziplerin ve kötü niyetlilerin oyunları yüzünden türlü hayal kırıklıklarına uğrarlar.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kompozisyon-ornekleri/67424-el-agzina-bakan-karisini-tez-bosar-kompozisyon.html#post131731
Bu dünyada, iyi niyetli ve saf insanların yanında, kötü fikirli, kıskanç insanlar da vardır. Böyleleri, faydalı işler yapmazlar. Bu insanlar kendi işlerine bakmaz, çevrelerini incelerler. Ama iyi gözle mi? Hayır, sadece huzur bozucu bir şey bulmak, dedikodu ve iftira yapmak için. Onları böyle davranışlara iten dürtünün gerçek sebebi kesin olarak saptanamaz. Kötü insanlar için kötülük etmek bir zevktir. Böyleleri bazen öyle sinsi ve ustalıkla hareket ederler ki, bunlara yalnız yukarıda bahsettiğimiz bönler değil, akıllı geçinen insanlar bile kapılır.

Yaşamak ve çevreyle bağdaşmak kolay bir iş değildir. Bugün kurduğumuz düzende kendi yakınlarımız arasında kimseye zarar vermeden mutlu olabiliriz; birtakım başarılar elde ederek övünebiliriz. Ama her zaman için üzerimizde kem bakışlar vardır; farkında olmayız. Bir gün, bu kem bakışların sahibi dost kılığına girip, sırf mutluluğumuzu ve basanlarımızı kıskandığı için bizi fark ettirmeden zehirleyebilir; içimize şüphe canavarını sokabilir. Hani, bazen zehiri altın kupada sunarlarmış. O da öyle, gözümüzü kamaştırıp ruhumuzun derinliklerine inerek zehirini salabilir. Bu durumda telâşa kapılmak, bizi büyük felâket ve kayıplara sürükler. Yapmamız gereken şey, çevremizdekilerle dostluk kurarken çok dikkatli olmamız, hiçbir şeyi mantık süzgecinden geçirmeden kabul etmememizdir.
Bizi her türlü hainliğe karşı koruyacak en büyük silâh, mantık ve düşüncedir. Aksi halde yersiz şüpheye kapılıp çevrelerine ve kendilerine zarar verenler, fesat yapanlar kadar suçludurlar."