Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Standart Cezmi Özeti Namık KEMAL

    Cezmi Özeti Namık KEMAL

    KİTABIN KONUSU :
    Adil Giray’ın İran ile Osmanlı arasında yapılan savaştan sonra esir düşüp, orada Perihan, Şehriyar ve Cezmi ile olan ilişkilerini anlatmaktadır.

    KİTABIN ÖZETİ
    Olay Sokullu Mehmet Paşa döneminde, İstanbul’ da başlar, Azerbaycan’ da, İran’ da sürüp gider ve Tebriz Sarayında sona erer.
    Cezmi çok iyi bir atlı spor ustasıdır. Bu ustalığı sayesinde Ahmet Paşa ile tanışır. Ahmet Paşanın verdiği bir yemekte Cezmi’nin atlı sporda olduğu kadar şairlikte de usta olduğu anlaşılır. Şairliğinin ünüyle Nevi ile tanışır. 1570 yılında İran seferi başlar. Cezmi bu sefere gönüllü olarak katılır. Bu sefer sırasında çok ustaca ve zekice davranışlarda bulunur ve ünü bir kat daha artar. Hatta sefer sırasında düşman olduğu halde canı pahasına da olsa Pertev isminde bir İran askerini de nehirde boğulmaktan kurtarır. Bu sayede Pertev’lede çok iyi dost olurlar. Bir başka İran seferinde Cezmi, Adil Giray’la tanışır. Cezmi bu savaşlarda gösterdiği kahramanlık sayesinde Adil Giray’ın teveccühünü kazanır. Kötü şans eseri Adil Giray ve kardeşi Gazi Giray savaş sırasında İranlılara esir düşer. Savaşta Adil Giray’ ı esir eden Hamza Mirza İran şahının oğlu ve komutan, Cengizoğullarından öyle iki kahraman şehzadeyi esir alarak başkente götürüp şöhret kazanmak ister.Adil Giray ve Gazi Giray , Şehriyar tarafından ayrı yerlere hapsedilirler. Adil Giray sarayda ağırlanırken Gazi Giray bir adada “Kahkaha Zindanı” denilen yerde hapsedilir. Bunun sebebi ise Şehriyar’ın Adil Giray’I ilk anda görüp aşık olması ve Gazi’nin bu durumu anlayıp sorun çıkarmaması içindir.Şehriyar, Adil ile görüşebilmek için türlü entrikalar çevirir. Onunla buluşup konuşmasını ise Adil’den bilgi alıp, onunda yardımıyla Kırım Hanlığı’nı ele geçirecek planlar yapmak olarak yorumlar. Adil’in esirliği zamanında İran devletini kör bir şah, onun karısı Şehriyar ve kardeşi Perihan idare ediyorlardı. Şehriyar’ın oğlu Hamza Mirza ise sadece savaşlarla ilgileniyordu. Şehriyarın Adil Giray’la yaptığı ikili müzakereler Perihan’I şüphelendirir. Perihan’da müzakerelere devletin bir idarecisi olarak katılmak ister ve katılır. Şehriyar bir şekilde aşkını Adil Giray’ a yalnız oldukları zaman açıklar. Fakat Şehriyar çok kıskanç kişiliğe sahip olduğundan Perihan’dan gelebilecek tehlikeler için Adil Giray’a Perihan’ı olduğundan çok zıt bir şekilde tanıtır. Adil’ de inanıyormuş gibi davranarak Şehriyar’ a bir şey sezdirmeyip, onu kullanıp, kardeşini de serbest bıraktırıp anavatanına dönmek istemektedir.Perihan, Adil Giray’ı ilk gördüğünde aşık olmuştur. Fakat Adil, Perihan’nın o tatlı güzelliğini üstündeki peçe sayesinde görememiştir. Fakat ilk görüşmelerde Adil Perihan’nın ne kadar zengin kalpli olduğunu, Şehriyar’ın anlattığından çok farklı olduğunu anlamıştır. Perihan’ın yüzünü de göstermesiyle ona ilk görüşte aşıl olmuştur.Şehriyar’ın delice şehveti Perihan’ın masumca aşkı her ikisini de birbirine düşürmeye yeter. Şehriyar ve Perihan aynı kişiye aşık olduklarını, anlayınca artık aralarında bir kıskançlık yarışı başlar. Ayrıca Adil’inde Perihan’ı sevdiğini anlayan Şehriyar her ikisini de öldürmek için planlar yapar.Adil Giray esir düştükten sonra Cezmi bu haberi alır ve Adil’in yardımına koşar. Cezmi, bir şekilde Adil’in bulunduğu odaya girmeyi başarır. Bundan sonra kaçış ve İran devleti hükümetini yıkıp yerine kendilerini getirmek için planlar yapmaya başlarlar. Cezmi bu planları uygulamak için bir İran askeri olan Abbas’ı kullanır. Şehriyar’ın yaptığı planlar yanlış zamanda uygulandığı için suya düşer. Hatta planın istediği gibi gitmemesi kendisinin ölümüne sebep olur.Şehriyar’ın askerleri Perihan ve Adil Giray’ ı da öldürürler , fakat aşklarını yok edemezler. Her ikisi de aynı mezara Cezmi tarafından defnedilir. Cezmi kılık değiştirerek vatanına geri döner.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kitap-ozetleri/68843-cezmi-ozeti-namik-kemal.html#post92649
    Kaynak: Reform Eğitim Forumu http://www.reformturk.com/kitap-ozet...tml#post133265

    KİTABIN ANAFİKRİ :
    İki insan birbirini gerçekten seviyorsa hiçbir engel bu iki insanı birbirinden ayıramaz, mezarda dahil.

    KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ :
    Cezmi: Bilgin bir şair, yakışıklı, atlı sporda usta, cesur, gözüpek, yüksek karakterli bir askerdir Adil Giray : Doğuştan şair yaradılışlı, vicdanı temiz, kültürlü, kuvvetli, hamiyetli, yüksek iradeli ve girişken bir askerdir. Perihan: Şahın kız kardeşidir.Tanrının özene bezene yarattığı, dünyalar güzeli bir kız olup, cesur, kuvvetli, sağlam iradeli, ahlak ve karakter bakımından emsali olmayan bir kişidir.Şehriyar : Şahın karısıdır.Kırkında olmasına rağmen ince bir güzelliğe sahip, kuvvetli bir bünyesi olan, karakter bakımından ise ;iradesi zayıf, fesat düşkünü, menfaatçi bir kadındır.Hamza Mirza : Şehriyar’ın oğludur. Annesine benzemeyen bir yapısı vardır. Annesi bir yılan Hamza ise bir kaplan yapısına sahiptir. Cesur , gözüpek, tecrübeli bir askerdir.Abbas: Cezmi’nin görevlendirdiği , parayı çok seven bir İran askeridir.

    KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER :
    Kitap Türk edebiyatının ilk romanlarından olup, duygu ve hayale fazla yer vermiştir. Günümüz aşk ve tutku romanlarından pek farkı yoktur. Dili halk dilinde değildir. Akıcı ve heyecan verici bir romandır. KİTABIN YAZARI HAKKINDA ŞAHSİ BİLGİ : Namık Kemal vatan şairlerimizin en büyüğüdür. Tekirdağ’ da doğdu. Annesi ve babasının yanında özel eğitim gördü. 16 yaşında evlendi Fransızcayı ögrendi. Tasvir-ı Efkar, Hürriyet ve İbret gazetelerinde yazdı. Sürgün edildi. Sonra tekrar İstanbul’a döndü. 2. Abdulhamid’in hışmına uğrayarak Midilli adasına sürüldü. Daha sonra Sakız adasına nakledildi ve orada üzüntüden vefat etti. ESERLERİ: Romanları : İntibah ve Cezmi Tiyatroları : Vatan Yahut Silistre, Zavallı Çocuk, Akif Bey, Gülnihal, Karabela, Celalettin Harzemşah,Eleştirileri : Tahrib- ı Harabat, TakipŞiirleri :Namık Kemal, Hayatı ve Şiirleri
    Konu Mustafa Uyar tarafından (19.Nisan.2015 Saat 12:40 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Cezmi (Namık Kemal)

    Cezmi


    (Namık Kemal)




    Konu
    Kitapta genç, cesur, vatanını ve milletini herşeyden daha çok seven bir yiğidin devleti için yaptıkları ve savaştaki kahramanlıklar anlatılıyor.


    Özet
    Cezmi yiğit bir sipahi olduğu kadar, bilgin bir şairdir de Yakışıklıdır. Ciritte, atlı sporda ustadır. Roman İstanbul’da başlar.
    XVI. yüzyıl içinde Avrupalılar, Amerika’nın hemen her tarafına sokularak, o zamana kadar kayıplarda kalmış ve hiç işlenmemiş olan bu yeni dünyanın her çeşit faydalı hazinelerinden hisse almaya başladılar.
    XVI. Yüzyılın üstünlükleri sadece bunlardan da ibaret değildir. Yine bu yüzyıl içinde, Büyük Türk Hakanı ve Türk Orduları Başkomutanı Kanuni Sultan Sülayman I. Şanlı bayrağımızı, şafaklar içinde doğmuş bir hilal gibi, Viyana’larda, Tebriz’lerde, İspanya ve Hindistan’larda dolaştırarak dünyanın doğusunda, batısında şanla, şerefle dalgalandırıyordu.
    Kanuni’nin ölümünden sonra başa Yavuz Sultan Selim geçmişti. Bunun üzerine İran Safevi Devleti, Türk milletiyle savaş alanında boy ölçüşmeyi kolay sanıyor; birtakım boş hayallere kapılmaktan kendilerini alamıyorlardı. İşte o arzuların, o huyların sonucuydu ki, Safevi Devletiyle Osmanlı Devleti birbirine harp ilan etti.
    Devrin sadrazamı Sokullu Mehmet Paşa, bu savaşı faydasız görüyor ve yapılmasını istemiyordu. Daha sonraları devletçe kararlaştırılan İran seferi ve savaşın başlaması, tecavüzün önce düşman tarafından yapıldığı düşüncesine dayandı. Ve şuarada burada başlayan Gürcü isyanlarının bastırılacağı söylentisi ortaya atılarak, ordu Üsküdar’a çekildi.
    Cezmi ise, yüzünde zeka ışıkları, parlayan mert tavırları ve göz alıcı gençliği ile koca bir ordunun içinde en seçkin bir yaratık sayılacak kadar herkesin takdir ve iltifat bakışlarını üzerine çekip duruyordu.



    İran Hükümeti, Türk ordusunun İstanbul’dan hareketini haber alır almaz, Tokmak Han’I Gürcistan Muhafızlığına tayin eylediği gibi, Tebriz’deki askerine de, Allah Kuli Han komutusunda, Van üzerinden Anadolu!ya hücum emrini vermişti. İki ordu Çıldır sahrasında karşılaştı.
    Osmanlı ordusunun başında Derviş Bey bulunuyordu. Derviş Paşa, genç bir kahraman, usta bir binici olduğu kadar da yaradılıştan çok heyecanlı ve hiddetli bir zattı; en küçük bir şeyden hemen parlayıverirdi. Düşmanla karşılaştıkları zaman, kükremiş bir aslan kesildi. Düşman kendilerinden kat kat fazlaydı;fakat o, aradaki bu sayı farkına hiç önem vermedi; bayrağı altında bulunan üç dört yüz yiğitle koca bir ordunun ta kalbine, en can alacak yerine saldırmakta bir an bilr tereddüt etmedi.
    Düşmanın kimini yerlere seriyor, kimini çil yavrusu gibi darmadağın ediyordu. Fakat ne çare ki saflarımız gittikçe seyrekleşiyordu. Buna karşılık düşman askeri ise, mütemadiyen takviye aldığı için, azalmak şöyle dursun, bilakis gittikçe çoğalıyordu. İranlılar hücumlarıyla nihayet birliğimizi kuşatmaya muvaffak oldular ve bir hayli askerimizi de şehit ettiler.Derviş Paşa bu elverişsiz şartlar altında yılmıyor, yanında sağ kalan bir avuç kahramanla göğüs göğüse, kılıç kılıca bir boğuşma ile düşmanı saatlerce hırpalıyor, hırpalıyordu.
    Nihayet Tokmak Han tarafından üzerlerine dolgun mevcutlu bir süvari alayıdaha sevk edildi. Bu taze kuvvet, şiddetli bir saldırışla Paşa’nın yanında bulunanlardan otuz kadar kahramanı şehit ettikten sonra, topuz ve kılıç darbeleriyle kendisini de atından düşürdüler.
    Genç ve kahraman Türk komutanı yaya kaldığı halde, tek başına koca bir alayla bir hayli zaman başa çıktı; birbiri ardına üzerine saldıran üç iranlıyı birer kılıçta ikiye böldü. İranlılar, şiddetli bir hücum ile Paşa’nın sağ tarafında bulunan birkaç süvarimizi de şehit ettikten sonra, bir okla paşa’nın atını öldürdüler; ikinci bir oklada kendisini yaraladılar.
    Cezmi bulunduğu yerden paşa’nın düştüğü tehli***i görünce, gözlerini kan bürüdü; tüyleri diken diken oldu. Adeta kendinden geçmiş denilecek heybetli bir tavırla :
    _Paşa yerlerde yatıyor! Dinini, milletini, devletini seven arkamdan gelsin!…
    Diyerek kılıcını ağzına, kargısını aline aldı. Ferhat Paşa’nın yadigarı olan küheylanın dizginini boynuna attı, başını düşman üzerine çevirdi ve düşmana hücum etti. Yanında bulunanlar da kendisiyle birlikte ileri atılmakta bir an bile tereddüt etmediler; komutanlarını kurtarmak için belki rüzgarla yarışabilecek kadar hızlı koştuğu için,Paşa’nın etrafını sarmış bulunan düşman askerlerine herkesten önce o yetişti; birbiri ardınca birkaç düşmanı tepeliyerek paşa’nın hemen yanına vardı ve yere indi.
    Paşa’yı kendi atına bindirdi. Saygı ile üzengisini öptüğü sırada öteki arkadaşları da yanlarına geldiler. Atını Paşa’ya verdiği için yaya kalan Cezmi de ani bir hareketle bir İran süvarisinin dizginine sarıldı. Fevkalade bir ustalıkla adamı öldürerek altındaki ata atladı ve savaşan arkadaşlarını arasına karıştı.
    Aradan biraz zaman geçmişti ki, düşman saflarının arkasında siyah bir duman belirdi. Tam o sırada bizim askerlerin arkasında da kızıl bir toz bulutu kalktı. Öyle ki, bulutun büyüklüğüne ve dehşetine bakılsa, yerler gökler birbirinin üzerine yığılmış geliyor sanılırdı. Ordumuza taze kan geliyordu.
    Özdemiroğlu Osman Paşa kuvvetleri biçare askerlerimizin yardımına koşuyordu. Bu kuvvetler düşmanın üzerine yağmur yağarcasına kurşun yağdırıyorlardı. Fakat o devrin silahları sudan etkilendikleri için, yağmurun şiddetiyle, on-oniki dakika içinde bütün bütün kullanılamaz hale gelmiş ve iş yine kılıca dayanmıştı. O devirde ateşli silahları en iyi kullanan Türklerdi. Türklerin ellerindeki ateşli silahler işlemez hale gelince İranlılar çoğunluklarına güvendiler; ordumuza hücum etmeye başladılar.
    Deviş Paşa çadırına çekilince, Cezmi de hemen savaşa katıldı. Gösterdiği kahramanlık ve ustalığa yalnız bizimkiler değil, karşı tarafın kahraman kişilerini bile hayran bıraktı. At, silah kullanmakta öyle harikalar gösterdi ki, komutanı Osman Paşa gibi vazifesinden başka birşeyi gözü görmeyen olanca dikketiyle savaşı idare etmekte olan ciddi bir askeri bile vaik vakit adeta tertibatını unutturacak kadar hayranlıkla kendisini seyretmek zorunda bıraktı.İranlılar, hava iyice kararınca tabana kuvvet kaçtılar.
    Savaştan sonra Osman paşa, Derviş Paşa’nın yanına giderek durum değerlendirmesi yaptılar. Cezmi’nin kahramanlıklarından bahsettiler ve Cezmi’yi yanlarına çağırttırarak onu ödüllendirdiler.
    Cezmi’nin savaşta tanıştığı Adil Giray ve kardeşi Gazi Giray bu savaşta esir düşmüşlerdir ve İran sarayına götürülürler. Burada Perihan ve Şehriyar Adil Giray’a aşık olurlar. Sünni mezhebinde olan Perihan, seviştiği Adil Giray’la, Osmanlı ordusunun da yardımını alarak İran saltanatını ele geçirmek amacındadır. Bunu Şehriyar haber alır; taraflar kanlı bir boğuşmaya tutuşurlar. Şehriyar, Perihan ve Adil Giray ölürler. Cezmi yaralanır ve derviş kılığına girerek güçlükle vatanına döner.



    Ana Fikir



    Herkes, vatanı için elinden gelen herşeyi yapmalı hatta uğrunda canını seve seve verebilmelidir.


    Şahıslar ve Olaylar

    Kitapta olaylar en küçük ayrıntısına kadar anlatılmıştır. Çok sürükleyici bir anlatım tarzı vardır. Ama yazar bazen konunun dışına çıkarak, bunun da farkına vararak “konunun dışına çıktık galiba, kaldığımız yerden devam edelim.” şeklinde ifadeker kullanmış ve bu da akıcılığı zaman zaman yok etmiştir.



    CEZMİ:
    Genç ve yakışıklı bir delikanlıdır. At ve okçuluk sporunda oldukça ustadır.

    ADİL GİRAY:Adil Giray, doğuştan şair olduğu kadar da asker yaradılışlıydı. Vicdanı temiz, kültürü kuvvetli, dindar ve hamiyetli bir insandır.


    PERİHAN:İran Safevi Devleti’nin hükümdarı Tahmasp’ın kızıdır. Politika alanında çok başarılıdır. Tanrı’nın özene bezene yarattığı eşsiz bir dünya güzelidir.ahlak ve karakter bakımından da emsali yoktur. Çok cesur ve her bakımdan kuvvetlidir.


    ŞEHRİYAR:Kırkına yaklaştığı halde, tazeliğini ve güzelliğini kaybetmemiştir. Yılan gibi görünüşte zayıf, fakat kuvvetli bir bünyesi vardır. Aciz kaldığı zaman yılan gibi sürünür; fakat eline bir fırsat geçer geçmez insanı sokar.


    DERVİŞ PAŞA:Sokullu soyundandır. Saldırdığı zaman şiddetle saldıran, temiz yürekli, genç bir kahraman olduğu gibi, binicilikte de diğer komutanlardan ve belki Türk sipahisinin hepsinden daha üstün sayılan bir şahıstır.




    Yazar Hakkında Bilgi
    Namık Kemal; vatan şairlerimizin en büyüğüdür. Tekirdağ’da doğdu(21 Aralık 1840). Babası müneccim başı Mustafa Asım’dır. Iki yaşında annesi Fatma Zehra Hanım’ı kaybedince, anne babası Abdüllatif Paşa’nın yanında özel bir öğrenim görerek Kars’a, Sofya’ya gitti.

  3. #3
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Cezmi ( namık kemal )

    [sıze=3]kitabın adı.............................: Cezmi
    kitabın yazarı........................: Namık kemal
    yayın evi ve adresi.................: Inkılap yayın evi sirkeci istanbul
    basım yılı...............................: 1999


    1.kitabın konusu : Sokullu devrinde başlayan türk-iran savaşlarıyla da ilgili bir aşk ve tarih romanıdır.
    2.kitabın özeti : Cezmi yiğit bir sipahi olduğu kadar, bilgin bir şairdir de. Yakışıklıdır. Ciritte, atlı sporda ustadır. Namık kemal cezmi’ de kendi gençliğini yaşıyor gibidir. Roman istanbul’ da başlar, azerbeycan’da, iran’ da sürüp gider, tebriz sarayında sona erer. Iran’da şah tahmasm’ın oğlu mehmet hudabende, şahlık tahtında, eşi şehriyar, kız kardeşi perihan, şahın kör oluşundan da faydalanarak, siyasette, devlet işlerinde sözü geçer kişilerdir. Iran’la osmanlı devleti arasında savaş başlar. Cezmi bu savaşa gönüllü olarak katılır.adil giray’la bu savaşta tanışırlar. Iran ordusu perişan edilir, birçok yerler ele geçirilir. Gazi giray, kardeşi adil giray esir düşerler. şehriyar ve perihan adil giray’a aşık olurlar. Sünni mezhebinden olan perihan , seviştiği adil giray’la, osmanlı ordusunun da yardımını sağlayarak iran saltanatını ele geçirmek amacındadır. Bunu şehriyar haber alır, taraflar kanlı bir boğuşmaya tutuşurlar. şehriyar, perihan ve adil giray ölürler.cezmi yaralanır. Derviş kılığına girerek güçlükle vatanına döner.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kitap-ozetleri/68843-cezmi-ozeti-namik-kemal.html#post112759
    3. Kitabın ana fikri : Aşkın politikaya bulaşmaması gerektiğidir.

    4.kitaptaki olayların ve şahısların değerlendirilmesi : Romandaki önemli olaylar genellikle iran sarayında adil giray, şehriyar ve perihan arasında geçmektedir. Cezmi adil giray gibi doğuştan asker ve şair yaratılan biridir. şehriyar vücut güzeli olmasına rağmen, ruh ve ahlak güzeli değildir. Perihan ise kötü niyetli olmayan güzel bir insandır.

    5.kitap hakkında şahsi görüşler : Edebiyatımızda ilk tarhi roman olmasına karşın ilgi çekici ve sürükleyici bir romandır.

    6.kitabın yazarı hakkında bilgi :
    Namık kemalen büyük ve en gür sesli vatan şairimizdir. 1940’ da tekirdağ’da doğdu.edebiyatımızın hemen hemen her türünde eser verdi. Eserlerinde çoğunlukla vatan, millet, hürriyet ve toplumsal konuları işledi.toplum için sanat ilkesine bağlanmıştır. En önemli eserleri arasında vatan yahut silistre zavallı çocuk , akif bey , karabela, intibah, takip yer almaktadır.
    [/sıze]

Benzer Konular

  1. Vatan Yahut Silistre - Namık Kemal Kitap Özeti
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.Nisan.2015, 19:02
  2. Namık kemal
    By Mustafa Uyar in forum Yazarlar ve Şairler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 24.Mayıs.2009, 19:39
  3. İbni Kemal kimdir ? Biyografisi , İbni Kemal hakkında
    By Beyza in forum Türk Büyükleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 15:43
  4. Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2008, 15:41
  5. Namık Kemal (1840-1888)
    By şehzade in forum Türk Büyükleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 31.Mayıs.2007, 22:37

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.