Madam Bovary

19.yüzyıl romanının en başarılı örneklerinden birisidir “Madam Bovary”. Hem ele aldığı konu, hem de Flaubert’in üslubudur metni çarpıcı kılan. Anlatılan, Emma Bovary’nin trajik hayat hikayesi ve karşılıksız aşkları gibi görünmekle birlikte, Flaubert Emma’nın şahsında, 19.yüzyıl Fransız kadınının kıstırılmış hayatını, evlilik müessesesinin insan doğasına aykırılığını ve toplumsal değer yargıları ve ahlak ölçülerinin iki yüzlülüğünü ele alır.

“Flaubert, romanındaki her detayı gerçeklerle yoğurmaya çok önem vermiştir. Gerçekten de karısının sadakatsizliği sebebiyle perişan bir halde ölen Normandiyalı bir kasaba doktorunun yaşamış olduğu, Yonville kasabasının ise Honfleur yakınlarındaki Ry olduğu bilinmektedir. Bunun yanı sıra Dr. Lariveire’i tanınmış bir doktor olan babasını örnek alarak yaratmıştır. Emma’nın öldüğünü anlatan manzarayı yazarken küçükken yaşadıkları hastanenin pencerelerinden otopsilerin yapıldığı yerde gördüklerini yazdığı ve hatta Emma’nın intiharını anlatabilmek için kendisini arseniğin tadına bakacak kadar yoğun bir çalışmaya verdiği ve bu yüzden hasta olduğu söylenir”.

Gerçekçiliğe olan tutkusuyla Flaubert, roman kahramanlarının hiç birine yakınlık duymadan yazmıştır metnini. Natüralizmin kurallarına uygun olarak, “bilimsel” bir yaklaşımı vardır. Her karakteri ve her olayı titizlikle inceler, kişilerin ve olayların nedenlerini araştırır ve bütün bunları mükemmel bir dille okuyucuya aktarır. Bu nedenle, kahramanları ile duygusal bağlar kurmaz, onları haklı çıkarmağa çalışmaz, ama araya girip bir yargılamada da bulunmaz. Emma Bovary, okuduğu romanların etkisiyle aristokrasiye ve büyük burjuvaziye hayranlık duyan, aristokrasinin bir parçası olmayı hayal eden ve buna ulaşmak için çabalayan, bu sınıfa dahil olamasa da, en azından aristokrat sınıfına yakın bir sınıf içinde bulunmayı arzulayan bir kadındır.

Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kitap-ozetleri/46028-madame-bovary.html#post93939

İçten yapılmış bir pazarlık değildir onunkisi ama bir üst sınıfa dahil olabilmesinin tek yolunu o sınıftan erkeklerle birlikte olmakta bulmuştur. Kocası Charles ise pasif, silik, karısının isteklerini karşılamaktan uzak biridir. İşini annesi sayesinde elde eder, karısının hırsı nedeniyle de felakete sürüklenir

Özet Sonu

Özet 2

MADAM BOVARY
TANITIM:
“Madam Bovary” adlı roman Gustave Flaubert tarafından yazılmış olup, Celal Öner tarafından da dilimize çevirilmiştir. Bu kitap Oda Yayınları’nın 5.baskısıdır ve 382 sayfadan oluşmaktadır.


KARAKTERLER:
Emma Bovary : Romanın baş kahramanıdır. Romantik istekleri mantığının önüne geçmiş, güzel bir kadındır. Daima gözü yükseklerdedir. Elindeki ile yetinmeyi bilmeyen, doymayan bir kişiliğe sahiptir o nedenle hayatta hiçbir zaman mutlu olamamıştır. Charles : Tembel bir kocadır. Hayatı boyunca hep annesinin istediklerini yapmaya mecbur kalmıştır. Çocukluk yıllarından kalma bu eziklik onu zayıf karakterli biri yapmıştır. Homais : Meraklı ve misafirperver bir eczacıdır. Rodolphe: Zengin ve çapkın bir erkektir. Lheureux : Çıkarcı bir insandır. İnsanların hayatına karışan bir satıcıdır. Aynı zamanda çok paragözdür. Rollet Ana : Dürüst bir hizmetkardır. İşini sevmemesine rağmen güvenilir bir sütannedir. Leon : Yakışıklı ve saf bir duygusaldır. Emma Bovary’e aşıktır.


ÖZET:
Charles Bovary, orta halli bir ailenin oğludur. Annesi oğluna ne kadar düşkünse babası da o kadar ilgisizdir. Annesinin kendisine düşkünlüğü nedeniyle arkadaşlık ilişkilerinde zorluk çeker ve annesi onu sürekli yönlendirmektedir. Charles annesini baskısıyla tıp okur ve dul bir kadınla evlenir. Kısa bir süre sonra Charles’ın hasta karısı ölür. Bu arada Charles bir çiftlikte Rouault Baba’ya bakmaktadır. Bu çiftlikte tanışyğı Roualut Baba’nın kızı Emma ve Charles arasında bir yakınlaşma başlar ve evlenirler. Emma Bovary, zengin olma hayalleriyle yıllar geçtikçe bunalıma girer. Charles karısı için çok üzülmektedir ve hava değişikliğinin iyi geleceğini düşünerekten Yonville’e taşınmaya karar verirler. Başta çok mutlu olan evlilikleri Emma Bovary’nin avunmaması nedeniyle gittikçe kötüleşir. Zengin olma hayalleri onu mutsuzluğa itmektedir. Güzelliğinin yanında iyi bir eğitim alması ve terbiyesi ile çevresindekileri etkilemeye başlar. Genç ve yakışıklı Leon da bunların arasındadır,ama Madam Bovary’den beklediği karşılığı bulamaz ve böylece Yonville’i terk eder. Kısa bir süre sonra Emma, Rodolphe adlı bir adama aşık olur ve onunla ilişkiye girer. Rodolphe için her tür fedakarlığı göze alır ve o kadar çok para harcar ki, son olarak elinde sadece imzaladığı senetler kalmıştır. Bu ilişki Emma’ya zarar vermeye başlamıştır. Rodolphe Emma’yı terk eder ve Emma Bovary ciddi bir bunalıma girer. Charles karısını iyileştirmek için her türlü çareye başvurmuştur; fakat sonuç alamamıştır. Ödenmeyen senetler sonucunda evlerine haciz konur. Bu acılara dayanamayan Emma Bovary ilaç içerek intihar eder. Charles Bovary de karısının acısına dayanamaz ve kısa bir süre sonra o da ölür.


İLETİ:

Romanın baş kahramanı olan Emma Bovary, elindeki ile yetinmeyip, boş hayallerinin peşinden gidip, elindekileri de kaybeden bir kadındır. Madam Bovary beklentilerimizi olanaklarımıza göre sınırlandırmamızı gerektiğini anlatır. “Madam Bovary” gerçek hayatta yaşamış olan insanların öyküsüdür. Karakterler günlük yaşamdan alınmıştır. Burda alt sınıftaki insanların üst sınıf olma isteklerine boş hayallerle ulaşamayacakları vurgulanmaktadır.

BİÇİM:
Madam Bovary’nin dili oldukça sade ve akıcıdır. Argo sözcüklere rastlanmamaktadır. Anlatım genellikle betimlemelerden oluşmuştur. Aynı zamanda karşılıklı diyaloglara da yer verilmiştir.