Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


2 sonuçtan 1 ile 2 arası
  1. #1
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Savaş Ve Barış (tolstoy) Roman özeti

    SAVAŞ VE BARIŞ (TOLSTOY) ROMAN ÖZETİ

    Eserin Adı: Savaş ve Barış
    Yazarın Adı: Tolstoy
    Kullanılan Baskı: Birinci baskı, İstanbul, Ağustos 2001. Mavi Yelken
    Yayınları.
    Konusu: 1804’lerde başlayan bu olay Çar Rusya’sının Fransa ile olan
    savaşlarını ve devamında gelişen olayları anlatıyor.
    Ana Fikri: Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız,
    çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.
    Türü: Savaş ve Barış, Rusya-Fransa savaşlarını konu edindiği için
    tarihî romandır.
    Eser Adı ile Muhteva: “Savaş” Rusya ile Fransa arasında geçen
    mücadeleyi anlatırken, “Barış” ise romanda geçen aşkları
    anlatmaktadır.

    Özet:
    İhtiyar Prens Bezukof uzun zamandan beri hastadır ve ölümle
    pençeleşmektedir. Bütün çocukları onun öldüğünde mirası nasıl
    dağıtacağını merak ederler ve ihtiyar adam bütün parasını çok sevdiği
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kitap-ozetleri/45302-savas-ve-baris-tolstoy-roman-ozeti.html#post93041
    oğlu Piyer’e bırakmıştır. Petersburg kibar alemin de pek saygın bir yere
    sahip olmayan Piyer şimdi el üzerinde tutuluyordu.
    Fransa ile yapılacak savaş başlamak üzere idi ve hazırlıklar
    yapılıyordu. Bu savaşa Andre, Nikola, Denisof ve daha niceleri gidiyordu.
    Bütün alaylar hazırlandıktan sonra savaş başlar. Uzun uğraşlar sonucu
    Fransız orduları püskürtülür.
    Petersburg kibar aleminin sayılı isimlerinden olan Prens Vasili, güzelliği
    ile tanınmış kızı Elen’i, zengin olması sebebiyle Piyer ile evlendirmek
    istiyordu. Bir balodaonları bir araya getiren Vasili daha sonra aralarından
    çekildi. İlk açılan Prenses Piyer’i öptü ve sonrasında evlendiler.
    Fransız’lar bir daha taarruz edeceklerdi. Her şey Osterliç Savaşından
    bir gün önce hazırlandı. Savaş başladığından bir süre sonra Ruslar
    büyük kayıplar vermeye başlamışlardı. Sonunda Rusya yenildi, İmparator
    yaralanmış, Başkumandan vurulmuş, diğerleri ise kaçmışlardı. Prens
    Andre savaş alanında kalmıştı ve Fransızlar tarafından esir
    alınmıştı.
    Piyer’in kulağına Dolokof’un Elen’i lekelediği gelmişti ve o zamandan
    beri canı çok sıkkındı. Sofrada hep birlikte oturuyorlarken Dolokof’un
    elinde bulunan kâğıdı istemiş ve Dolokof’da vermeyince Piyer ona bir
    düello teklif etmiş, bu düelloda onu yaralamıştı. Dolokof yerde yaralı
    yatarken onu Nikola almıştı. Bu olaydan sonra Piyer karısı Elen’i terk
    etti.
    Andre’nin evine onun esir düştüğü haberi çoktan gelmişti ve
    oradakileri çok üzmüştü. Karısı Liza doğum dönemlerine giriyordu. Bir
    zaman sonra Liza’nın sancıları artmış ve doğurmasının vakti gelmişti.
    O anda içeriye Andre girdi. Fransızlar onu serbest bırakmışlardı.
    Liza’yı gördükten sonra dışarı çıkarıldı. Girdiğinde ise bir erkek
    çocuk dünyaya getirmiş olan Liza ölmüştü.
    Çar ile Napolyon arasındaki bağ o kadar güçlenmişti ki artık savaş
    olmuyor, hatta bazı kesimler Çar’ın kız kardeşlerinin birinin Napolyon
    ile evleneceği söylentisi bile çıkmıştı.
    Piyer Petersburg masonluğunun üyelerinden biri oldu. Mason olduktan sonra
    karısı Elen’in ondan af dileme niyetinde olduğunu öğrendi. Hatta bununla
    ilgili bir mason gelerek ona karısını kabul etmesi hakkında nasihatte bulur,
    eğer karısını kabul etmese bunun masonluğa uymayacağını da söyler.
    Piyer karşısında herkesin bir ağız birliği etmiş olduğunu anlar ve kabul
    eder.
    Petersbug’da düzenlenen bir baloda Andre Nataşa’yı görür ve çok
    beğenir. Baloda onunla birkaç kere dans eder. Balodan sonra bile onu
    unutamamaktadır. Piyer’in cesaretlendirmeleri ile gidip açılmaya karar
    verir. Önce Nataşa’nın annesine konuyu açar, kadın kabul eder. Daha sonra
    gidip Nataşa’ya bu konuyu açtığında kız da havalara uçmuştur. Fakat
    arada tek bir sorun kalmıştır, o da Andre’nin babasının düğünü bir
    yıl sonra yapma isteğidir. Bu bir yıl boyunca Andre yurt dışında gezmeli
    ve dolaşmalıdır. Nataşa bu öneriyi kabul eder ve hep onu bekleyeceğini
    söyler. Andre gitmeden önce gizlice nişanlanırlar.
    Andre gezide olduğu sırada Nataşa bir baloya katılır. Orada Prens
    Vasili’nin işe yaramaz oğlu Anatolu görür. Anatol Nataşa ile tanışmak
    isteğindedir. Anatol kız kardeşi Elen sayesinde Nataşa ile tanışır.
    Onunla uzun süre konuşur ve gelecek baloya davet eder. Nataşa konuşmadan
    sonra fazla ileri gittiğini düşünür ve pişman olur. Daha sonrasında davet
    edildiği baloya gider. Orada Anatol onu karşılar ve ona onu sevdiğini
    söyler. Nataşa ona nişanlı olduğunu söylediği halde adam aldırmaz.
    Nataşa bundan çok etkilenir ve onu sevmeye başlar. Balodan döndükten sonra
    olayı Sonya’ya anlatır. Sonya o adamdan kimseye hayır gelmeyeceğini, işe
    yaramazın teki olduğunu anlatmaya çalışsa da Nataşa onu dinlemez ve hatta
    ona karşı olan hakaretlerinden dolayı bozuşurlar. Sonya zamanla
    Nataşa’nın Anatol ile kaçma planları yaptığını anlar ve bu konuyu
    hemen Nataşa’nın amcasına açmaya karar verir. Gece Anatol’a Dolokof
    yardım ediyordu. Anatol kapıdan girip birkaç adım ilerledi. Fakat
    karşısına iri bir adam çıktı. Anatol kıvrak bir hareketle onun elinden
    kurtuldu. Nataşa, Piyer’den Anatol’un evli olduğunu duyunca bu ilişkiye
    son verdi ve Sonya ile konuşmaya başladılar.
    Fransa-Rusya savaşı gene başlamıştı. Bu savaşa Nikola, Andre gibi eski
    askerlerin yanında yeni olan Piyer de katıldı. Savaşta Fransa ilerliyor ve
    Lisi-Gori’ye kadar gelmeye başlıyordu. Andre Mari’ye ve ihtiyar prense bir
    mektup göndererek hemen Moskova’ya gitmelerini söyler.
    İhtiyar prens oradan ayrılmadan önce bir felç geçirir. Sağ tarafı
    tutmamaktadır. Mari hâlâ ona bakmaktadır.İhtiyar prens bu halde bazı
    şeylerin farkına varmaya başlar. Prenses Mari’ye çok çektirdiğini anlar,
    sürekli ondan özür diler. Doktor gelip onu muayene ediyordu ve bir gün onu
    yatağında ölü buldular.
    Mari’nin Moskova’ya gitmesine mujikler engel oluyordu. Oradan geçerken
    bunu gören Nikola Mari’ye yardım ederek onun oradan kurtulmasını
    sağladı. O anda Mari ile Nikola arasında ilk elektriklenme gerçekleşti.
    Fransız orduları Moskova’ya da yaklaşmaya başladılar. Kısa süre sonra
    Moskova’yı da aldılar. Herkes arabalarıyla gitmekteydi. Arkalarına
    baktıklarında ise Moskova yanıyordu.Andre bu savaşta çok ağır
    yaralanmıştı. Rostof ailesi de yüklerini arabalara yüklüyordu. Fakat daha
    sonra o yüklrin bir kısmını boşaltıp savaş yaralılarını almaya
    başladılar. Bir köyde mola verdiklerinde yaralılar boşaltıldı ve herkes
    dinlenmeye çıktı. Nataşa, yaralıların arasında Andre’nin de olduğunu
    duyunca gözüne uyku girmedi ve gidip ona baktı. Nataşa ondan
    yaptıklarından dolayı özür diledi ve ona onu sevdiğini söyledi.
    Andre’nin durumu çok ağırdı. Ateşi düşmüyordu.
    Moskova’da kalan Piyer birisine yardım etmeye çalışırken, kendisinin
    kundakçı olduğunu sanan askerler onu tutuklarlar ve ceza evine koyarlar.
    Oradan bir grup ile birlikte çıkarılırlar ve bu gruptaki bir kaç insan
    kurşuna dizilir. Kendisinin kurtulduğuna şaşmaktadır.
    Piyer’in karısı Elen anjin sebebiyle ölür. Yine aynı günlerde
    Nikola’ya bir mektup gelir ve bu Sonya’dandır. Sonya ona aşklarının
    artık sürmeyeceğini anlatır. Bu mektubu Nikola hemen Mari’ye götürür.
    Bu mektup sayesinde Nikola-Mari aşkı daha da alevlenir. Mari bundan sonra
    Andre’nin yanına gitmeye karar verir ve yanında küçük Nikolenka’yı da
    götürür. İki gün boyunca Andre’nin başından ayrılmadılar. İki gün
    sonra Andre öldü.
    Fransa Moskova’yı ve diğer aldığı yerleri elde tutamadı ve büyük bir
    ger çekiliş başlar. Bu geri çekiliş esnasında Nataşa’nın henüz on
    altı yaşındaki kardeşi Petiya kaçanların peşinden kovalarken kafasına
    kurşun alarak öldü. Rostof’lar bunun acısını da yaşamak zorunda
    kaldılar.
    Nataşa Andre ve Petiya’nın acısın unuttuktan sonra Piyer Mari’nin de
    yardımıyla Nataşa ile evlendi.
    Nikola ile Mari yaklaşık Piyer’lerin evliliğinden bir veya iki yıl sonra
    evlendiler. Nikola babasının girdiği borçları ve zararların hepsini
    kapattı. Hem de Mari’nin hiçbir hissesini satmadan.
    Nikola ile Mari’nin bir kızları olur. Nataşa ile Piyer’in ise üç
    kızları ve bir de erkek çocukları olur. Andre’nin oğlu Nikolenka ise
    Piyer’i babası olarak görüyor ve hep onu örnek alıyordu.

    Olay Örgüsü:
    - Piyer’in babasının hastalanıp ölmesi.
    - Savaş hazırlıklarının yapılması ve savaşın başlaması.
    - Piyer ile Elen’in evlenmesi.
    - Andre’nin esir düşmesi.
    - Piyer’in Dolokof ile düello yapması.
    - Andre’nin dönüşü ve Liza’nın ölümü.
    - Piyer’in Elen’i tekrar kabul etmesi
    - Andre’nin Nataşa’ya aşık olması.
    - Nataşa’nın Anatol’a aşık olması.
    - Savaşın tekrar başlaması.
    - Andre’nin tekrar ortaya çıkması.
    - Piyer’in esir düşmesi.
    - Andre’nin ölümü.
    - Nataşa ile Piyer’in evliliği.
    - Nikola ile Mari’nin evlenmesi.

    Şahısların Değerlendirilmesi:
    Piyer: İri yapılı, cesur bir adamdır, fakat biraz çekingendir. Babası
    Prens Bezukof’un nikahsız bir kadından olma çocuğudur. İlk olarak
    Elen’i sevmekteydi fakat daha sonra Nataşa’ya değişik duygular hissetmeye
    başlamıştır. Fakat Andre’den dolayı ona açılamamaktadır. Karısının
    ölümünden sonra ona daha da aşık olmaya başlamıştır.Andre öldüğünde
    evlenmişlerdir.
    Andre: Kısa boylu cesur ve akıllı bir askerdir. Prenses Liza ile evlidir.
    Karısı doğururken öldükten sonra Nataşa’ya açılmaya karar vermiştir.
    Son savaşta ağır yaralanması sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Arkasında
    yetim bir çocuk bırakmıştır. Piyer’in iyi bir dostudur.
    Nikola: Çok büyük bir vatanseverdir. Ailesine çok düşkün, hep onların
    dediğinin olmasını isteyen bir karakterdir. Hatta bu sebepten dolayı, biraz
    da çıkan aksiliklerden dolayı sevdiği kızı, Sonya’yı terk etmiştir.
    Daha sonra gölünü Prenses Mari’ye kaptırıp onunla evlenmiştir.Savaşa
    askerlik yapmaya gitmiştir.
    Nataşa: Yaşadıklarından çok çabuk etkilenen bir kızdır. Aşk
    bakımından kararları çok değişmektedir. Önce Boris’e gönlünü
    kaptırır, daha sonra Andre’ye, sonrasında Anatol’a ve sonra tekrar
    Andre’ye dönmüştü, fakat Andre aynı günlerde ölür. Bunun etkisini
    üzerinden attığında Piyer’le evlenmiş ve mutlu bir yaşam sürmüşler.
    Sonya: Fakir ama çok güzel bir kızdır. Kuzeni Nikola’yı sevmektedir ve
    aşkı karşılıksız değildir, fakat bir süre sonra ona bir mektup yazarak
    ayrılmıştır. Nikola, Mari ile evlendiğinde Mari’den nefret etmeye
    başlmıştır.
    Mari: Biraz çirkindir, fakat vefalı bir insandır. Babasının ona o kadar
    çektirmesine rağmen onu ölümüne kadar yalnız bırakmamıştır.
    Nikola’yı sevmektedir.
    Elen: Çok güzel, fakat az huysuzdur. Erkeklerin hepsi ona hayrandır. O
    yaşadığı yanlış bir şeyden dolayı Piyer’le kısa süreliğine
    bozuşur. Daha sonrasında anjinden ölür.
    Liza: Andre’nin eşidir ve ona çok bağlıdır. Çok güzel bir kadındır
    ve bir o kadar da güzel huyludur. Doğum yaparken ölmektedir.
    Denisof: Oldukça cana yakın ve samimi bir insandır. Nataşa’yı
    sevmektedir, fakat Nataşa ona yüz vermeyince vazgeçer.
    Dolokof: Denisof’un tam tersine bir adamdır. Bir zamanlar Piyer’in
    arkadaşı idi, fakat Piyer’in karısı Elen’i lekelemesi sebebiyle Piyer
    onu arkadaşlıktan siler. Daha sonra Sonya’ya bir evlilik teklifinde bulunur
    fakat Sonya onu kabul etmeyince vazgeçer.

    Zaman:
    Bu olay 1804’lerde başlamıştır. Fransa-Rusya savaşları dönemini
    anlatmaktadır.
    Mekân:
    Olayın geçtiği veya söz edilen belirli bir yer yoktur; birkaç yer
    mevcuttur. Bunlar Lisi-Gori, Moskova ve St. Petersburg’dur.
    Dil, Üslûp ve Anlatım: Yazar akıcı ve sade bir dil kullanmıştır. Bu
    doğrultuda anlatımda açık ve akıcıdır. Yer yer süslü anlatımlara yer
    verilmiştir. Fakat geneli sade bir şekilde yazılmıştır.

  2. #2
    soleil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Mesajlar
    4,856
    Tecrübe Puanı
    110

    Savaş ve barış - tolstoy

    Konusu: 1804’lerde başlayan bu olay Çar Rusya’sının Fransa ile olan savaşlarını ve devamında gelişen olayları anlatıyor.
    Ana Fikri: Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.
    Türü: Savaş ve Barış, Rusya-Fransa savaşlarını konu edindiği için tarihî romandır.
    Eser Adı ile Muhteva: “Savaş” Rusya ile Fransa arasında geçen mücadeleyi anlatırken, “Barış” ise romanda geçen aşkları anlatmaktadır.
    Özet:
    İhtiyar Prens Bezukof uzun zamandan beri hastadır ve ölümle pençeleşmektedir. Bütün çocukları onun öldüğünde mirası nasıl dağıtacağını merak ederler ve ihtiyar adam bütün parasını çok sevdiği oğlu Piyer’e bırakmıştır. Petersburg kibar alemin de pek saygın bir yere sahip olmayan Piyer şimdi el üzerinde tutuluyordu.
    Fransa ile yapılacak savaş başlamak üzere idi ve hazırlıklar yapılıyordu. Bu savaşa Andre, Nikola, Denisof ve daha niceleri gidiyordu. Bütün alaylar hazırlandıktan sonra savaş başlar. Uzun uğraşlar sonucu Fransız orduları püskürtülür.
    Petersburg kibar aleminin sayılı isimlerinden olan Prens Vasili, güzelliği ile tanınmış kızı Elen’i, zengin olması sebebiyle Piyer ile evlendirmek istiyordu. Bir balodaonları bir araya getiren Vasili daha sonra aralarından çekildi. İlk açılan Prenses Piyer’i öptü ve sonrasında evlendiler.
    Fransız’lar bir daha taarruz edeceklerdi. Her şey Osterliç Savaşından bir gün önce hazırlandı. Savaş başladığından bir süre sonra Ruslar büyük kayıplar vermeye başlamışlardı. Sonunda Rusya yenildi, İmparator yaralanmış, Başkumandan vurulmuş, diğerleri ise kaçmışlardı. Prens Andre savaş alanında kalmıştı ve Fransızlar tarafından esir alınmıştı.
    Piyer’in kulağına Dolokof’un Elen’i lekelediği gelmişti ve o zamandan beri canı çok sıkkındı. Sofrada hep birlikte oturuyorlarken Dolokof’un elinde bulunan kâğıdı istemiş ve Dolokof’da vermeyince Piyer ona bir düello teklif etmiş, bu düelloda onu yaralamıştı. Dolokof yerde yaralı yatarken onu Nikola almıştı. Bu olaydan sonra Piyer karısı Elen’i terk etti.
    Andre’nin evine onun esir düştüğü haberi çoktan gelmişti ve oradakileri çok üzmüştü. Karısı Liza doğum dönemlerine giriyordu. Bir zaman sonra Liza’nın sancıları artmış ve doğurmasının vakti gelmişti. O anda içeriye Andre girdi. Fransızlar onu serbest bırakmışlardı. Liza’yı gördükten sonra dışarı çıkarıldı. Girdiğinde ise bir erkek çocuk dünyaya getirmiş olan Liza ölmüştü.
    Çar ile Napolyon arasındaki bağ o kadar güçlenmişti ki artık savaş olmuyor, hatta bazı kesimler Çar’ın kız kardeşlerinin birinin Napolyon ile evleneceği söylentisi bile çıkmıştı.
    Piyer Petersburg masonluğunun üyelerinden biri oldu. Mason olduktan sonra karısı Elen’in ondan af dileme niyetinde olduğunu öğrendi. Hatta bununla ilgili bir mason gelerek ona karısını kabul etmesi hakkında nasihatte bulur, eğer karısını kabul etmese bunun masonluğa uymayacağını da söyler. Piyer karşısında herkesin bir ağız birliği etmiş olduğunu anlar ve kabul eder.
    Petersbug’da düzenlenen bir baloda Andre Nataşa’yı görür ve çok beğenir. Baloda onunla birkaç kere dans eder. Balodan sonra bile onu unutamamaktadır. Piyer’in cesaretlendirmeleri ile gidip açılmaya karar verir. Önce Nataşa’nın annesine konuyu açar, kadın kabul eder. Daha sonra gidip Nataşa’ya bu konuyu açtığında kız da havalara uçmuştur. Fakat arada tek bir sorun kalmıştır, o da Andre’nin babasının düğünü bir yıl sonra yapma isteğidir. Bu bir yıl boyunca Andre yurt dışında gezmeli ve dolaşmalıdır. Nataşa bu öneriyi kabul eder ve hep onu bekleyeceğini söyler. Andre gitmeden önce gizlice nişanlanırlar.
    Andre gezide olduğu sırada Nataşa bir baloya katılır. Orada Prens Vasili’nin işe yaramaz oğlu Anatolu görür. Anatol Nataşa ile tanışmak isteğindedir. Anatol kız kardeşi Elen sayesinde Nataşa ile tanışır. Onunla uzun süre konuşur ve gelecek baloya davet eder. Nataşa konuşmadan sonra fazla ileri gittiğini düşünür ve pişman olur. Daha sonrasında davet edildiği baloya gider. Orada Anatol onu karşılar ve ona onu sevdiğini söyler. Nataşa ona nişanlı olduğunu söylediği halde adam aldırmaz. Nataşa bundan çok etkilenir ve onu sevmeye başlar. Balodan döndükten sonra olayı Sonya’ya anlatır. Sonya o adamdan kimseye hayır gelmeyeceğini, işe yaramazın teki olduğunu anlatmaya çalışsa da Nataşa onu dinlemez ve hatta ona karşı olan hakaretlerinden dolayı bozuşurlar. Sonya zamanla Nataşa’nın Anatol ile kaçma planları yaptığını anlar ve bu konuyu hemen Nataşa’nın amcasına açmaya karar verir. Gece Anatol’a Dolokof yardım ediyordu. Anatol kapıdan girip birkaç adım ilerledi. Fakat karşısına iri bir adam çıktı. Anatol kıvrak bir hareketle onun elinden kurtuldu. Nataşa, Piyer’den Anatol’un evli olduğunu duyunca bu ilişkiye son verdi ve Sonya ile konuşmaya başladılar.
    Fransa-Rusya savaşı gene başlamıştı. Bu savaşa Nikola, Andre gibi eski askerlerin yanında yeni olan Piyer de katıldı. Savaşta Fransa ilerliyor ve Lisi-Gori’ye kadar gelmeye başlıyordu. Andre Mari’ye ve ihtiyar prense bir mektup göndererek hemen Moskova’ya gitmelerini söyler.
    İhtiyar prens oradan ayrılmadan önce bir felç geçirir. Sağ tarafı tutmamaktadır. Mari hâlâ ona bakmaktadır.İhtiyar prens bu halde bazı şeylerin farkına varmaya başlar. Prenses Mari’ye çok çektirdiğini anlar, sürekli ondan özür diler. Doktor gelip onu muayene ediyordu ve bir gün onu yatağında ölü buldular.
    Mari’nin Moskova’ya gitmesine mujikler engel oluyordu. Oradan geçerken bunu gören Nikola Mari’ye yardım ederek onun oradan kurtulmasını sağladı. O anda Mari ile Nikola arasında ilk elektriklenme gerçekleşti.
    Fransız orduları Moskova’ya da yaklaşmaya başladılar. Kısa süre sonra Moskova’yı da aldılar. Herkes arabalarıyla gitmekteydi. Arkalarına baktıklarında ise Moskova yanıyordu.Andre bu savaşta çok ağır yaralanmıştı. Rostof ailesi de yüklerini arabalara yüklüyordu. Fakat daha sonra o yüklrin bir kısmını boşaltıp savaş yaralılarını almaya başladılar. Bir köyde mola verdiklerinde yaralılar boşaltıldı ve herkes dinlenmeye çıktı. Nataşa, yaralıların arasında Andre’nin de olduğunu duyunca gözüne uyku girmedi ve gidip ona baktı. Nataşa ondan yaptıklarından dolayı özür diledi ve ona onu sevdiğini söyledi. Andre’nin durumu çok ağırdı. Ateşi düşmüyordu.
    Moskova’da kalan Piyer birisine yardım etmeye çalışırken, kendisinin kundakçı olduğunu sanan askerler onu tutuklarlar ve ceza evine koyarlar. Oradan bir grup ile birlikte çıkarılırlar ve bu gruptaki bir kaç insan kurşuna dizilir. Kendisinin kurtulduğuna şaşmaktadır.
    Piyer’in karısı Elen anjin sebebiyle ölür. Yine aynı günlerde Nikola’ya bir mektup gelir ve bu Sonya’dandır. Sonya ona aşklarının artık sürmeyeceğini anlatır. Bu mektubu Nikola hemen Mari’ye götürür. Bu mektup sayesinde Nikola-Mari aşkı daha da alevlenir. Mari bundan sonra Andre’nin yanına gitmeye karar verir ve yanında küçük Nikolenka’yı da götürür. İki gün boyunca Andre’nin başından ayrılmadılar. İki gün sonra Andre öldü.
    Fransa Moskova’yı ve diğer aldığı yerleri elde tutamadı ve büyük bir ger çekiliş başlar. Bu geri çekiliş esnasında Nataşa’nın henüz on altı yaşındaki kardeşi Petiya kaçanların peşinden kovalarken kafasına kurşun alarak öldü. Rostof’lar bunun acısını da yaşamak zorunda kaldılar.
    Nataşa Andre ve Petiya’nın acısın unuttuktan sonra Piyer Mari’nin de yardımıyla Nataşa ile evlendi.
    Nikola ile Mari yaklaşık Piyer’lerin evliliğinden bir veya iki yıl sonra evlendiler. Nikola babasının girdiği borçları ve zararların hepsini kapattı. Hem de Mari’nin hiçbir hissesini satmadan.
    Nikola ile Mari’nin bir kızları olur. Nataşa ile Piyer’in ise üç kızları ve bir de erkek çocukları olur. Andre’nin oğlu Nikolenka ise Piyer’i babası olarak görüyor ve hep onu örnek alıyordu. Olay Örgüsü:
    - Piyer’in babasının hastalanıp ölmesi.
    - Savaş hazırlıklarının yapılması ve savaşın başlaması.
    - Piyer ile Elen’in evlenmesi.
    - Andre’nin esir düşmesi.
    - Piyer’in Dolokof ile düello yapması.
    - Andre’nin dönüşü ve Liza’nın ölümü.
    - Piyer’in Elen’i tekrar kabul etmesi
    - Andre’nin Nataşa’ya aşık olması.
    - Nataşa’nın Anatol’a aşık olması.
    - Savaşın tekrar başlaması.
    - Andre’nin tekrar ortaya çıkması.
    - Piyer’in esir düşmesi.
    - Andre’nin ölümü.
    - Nataşa ile Piyer’in evliliği.
    - Nikola ile Mari’nin evlenmesi.Şahıslar Kadrosu:
    Piyer: İri yapılı, cesur bir adamdır, fakat biraz çekingendir. Babası Prens Bezukof’un nikahsız bir kadından olma çocuğudur. İlk olarak Elen’i sevmekteydi fakat daha sonra Nataşa’ya değişik duygular hissetmeye başlamıştır. Fakat Andre’den dolayı ona açılamamaktadır. Karısının ölümünden sonra ona daha da aşık olmaya başlamıştır.Andre öldüğünde evlenmişlerdir.
    Andre: Kısa boylu cesur ve akıllı bir askerdir. Prenses Liza ile evlidir. Karısı doğururken öldükten sonra Nataşa’ya açılmaya karar vermiştir. Son savaşta ağır yaralanması sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Arkasında yetim bir çocuk bırakmıştır. Piyer’in iyi bir dostudur.
    Nikola: Çok büyük bir vatanseverdir. Ailesine çok düşkün, hep onların dediğinin olmasını isteyen bir karakterdir. Hatta bu sebepten dolayı, biraz da çıkan aksiliklerden dolayı sevdiği kızı, Sonya’yı terk etmiştir. Daha sonra gölünü Prenses Mari’ye kaptırıp onunla evlenmiştir.Savaşa askerlik yapmaya gitmiştir.
    Nataşa: Yaşadıklarından çok çabuk etkilenen bir kızdır. Aşk bakımından kararları çok değişmektedir. Önce Boris’e gönlünü kaptırır, daha sonra Andre’ye, sonrasında Anatol’a ve sonra tekrar Andre’ye dönmüştü, fakat Andre aynı günlerde ölür. Bunun etkisini üzerinden attığında Piyer’le evlenmiş ve mutlu bir yaşam sürmüşler.
    Sonya: Fakir ama çok güzel bir kızdır. Kuzeni Nikola’yı sevmektedir ve aşkı karşılıksız değildir, fakat bir süre sonra ona bir mektup yazarak ayrılmıştır. Nikola, Mari ile evlendiğinde Mari’den nefret etmeye başlmıştır.
    Mari: Biraz çirkindir, fakat vefalı bir insandır. Babasının ona o kadar çektirmesine rağmen onu ölümüne kadar yalnız bırakmamıştır. Nikola’yı sevmektedir.
    Elen: Çok güzel, fakat az huysuzdur. Erkeklerin hepsi ona hayrandır. O yaşadığı yanlış bir şeyden dolayı Piyer’le kısa süreliğine bozuşur. Daha sonrasında anjinden ölür.
    Liza: Andre’nin eşidir ve ona çok bağlıdır. Çok güzel bir kadındır ve bir o kadar da güzel huyludur. Doğum yaparken ölmektedir.
    Denisof: Oldukça cana yakın ve samimi bir insandır. Nataşa’yı sevmektedir, fakat Nataşa ona yüz vermeyince vazgeçer.
    Dolokof: Denisof’un tam tersine bir adamdır. Bir zamanlar Piyer’in arkadaşı idi, fakat Piyer’in karısı Elen’i lekelemesi sebebiyle Piyer onu arkadaşlıktan siler. Daha sonra Sonya’ya bir evlilik teklifinde bulunur fakat Sonya onu kabul etmeyince vazgeçer.
    Zaman: Bu olay 1804’lerde başlamıştır. Fransa-Rusya savaşları dönemini anlatmaktadır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kitap-ozetleri/45302-savas-ve-baris-tolstoy-roman-ozeti.html#post117148
    Mekân: Olayın geçtiği veya söz edilen belirli bir yer yoktur; birkaç yer mevcuttur. Bunlar Lisi-Gori, Moskova ve St. Petersburg’dur.
    Dil, Üslûp ve Anlatım: Yazar akıcı ve sade bir dil kullanmıştır. Bu doğrultuda anlatımda açık ve akıcıdır. Yer yer süslü anlatımlara yer verilmiştir. Fakat geneli sade bir şekilde yazılmıştır.

Benzer Konular

  1. Savaş ve Açlar / Hasan İzzettin Dinamo Kitap Özeti
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 03.Mayıs.2015, 16:38
  2. çete - refik halit karay roman özeti
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 19.Nisan.2015, 11:16
  3. 1000 tane roman özeti
    By matem40 in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 23.Mart.2010, 22:29
  4. 1000 tane roman özeti buyrunn önce liste sonra indir
    By soleil in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 14.Temmuz.2009, 14:56
  5. İnsan ne ile yaşar--Tolstoy
    By Beyza in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 10.Temmuz.2008, 15:17

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.