Ömür sisli bir yol baba sensiz!..
Varla yok arası,
Arafta tüm gerçeğim…
Bir bakışın yetecek oysa ki
Taştan toprağa dönmeme.

Sabahları puslu bir ayna baba sensiz!..
Bakıyorum,bakıyorum,bakıyorum
Kırık dökük bir “kız çocuğu” karşımdaki.
Tüm sevinci bıçak gibi bir dokunuşta çalınmış
Teninden canından çok önce vazgeçmiş
“küçücük bir kız çocuğu !..”

Öğlenleri buruk bir türkü havası baba sensiz!..
duyduğum her bir “baba” kelimesinde
boğazıma dizilmiş lokmalar,
elimde kalmış bir bardak su,
ve “küçük kızın”öfkeli baba
senden dinleyemediği her türküye!

Akşamları acı içinde “bir kız çocuğu” baba sensiz!..
Sorular sorar,sorar,sorar…
Ne Tanrı cevaplar,ne sen,ne seveni!..
Yazdığı her şiirde seni arar,
Seni ve “on üç” yaşını…
Hayatını arar baba!
Kaybettiklerini!
Sevincini!


Geceleri asi bir gerçektir baba sensiz!..
Kör bir kuyudur yatağım
Bir daha asla geri gelemeyeceklerimin listesidir
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kendi-siirleriniz/54700-baba.html#post111807
Dinlediğim şarkının sözleri.
Ne “seni” ne “on üç” yaşımı
Ne hayatımı ne sevincimi…
Umutlarımın ölümünün kaçıncı mezarıdır bu oda.


Her şey eksik biraz baba sensiz…
“küçücük kız çocuğun” yaşamaya sebepsiz.

Hadi “küçücük kızının sesi” duy ne olur!..
“On üç” yaşımın düşlerini yolcu ettim sana,
bulurlarsa seni,
bana bir sebep gönder baba…
bana bir sebep gönder
bana bir sebep
bana bir
bana…
baba!..