Nazim Hİkmet'e Mektubumdur....
Ustalaların ustası ; sana bu mektubu yedi tepeli şehirden yazıyorum...
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ...
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz.."
demişsin ya...şaşıyorum sana...
hani "küçük Amerika yapacağım"
demişti MENDERES
ondan sonra gelenler de demirkıratın misyonunu sürdürdüler.
KÜÇÜK AMERİKA OLDUK bile sonunda... her yerde ingilizce yazan tabelalar...!
sen tut "vatan hainliğine"
devam et!
olacak iş mi?!
seninki de!
ama şimdi orda dur..
seni iyi tanımalarına sebep olacaksın CANIM TÜRKİYEM'in
milliyetçilerinin..nurcularının..bölücülerinin ve bilcümle
dilinden dua düşürmeyen kadın ve erkek avcılarının..
senin şiirlerini okuduğumda sen "GOMİNİSTMİSİN "diyorlar...
senin VATAN SEVGİNİ..YURTSEVERLİĞİNİ bilmezden anlamazdan geliyorlar..
dünyadan bihaber yaşıyorlar..
oysa ne bu kış nede başka bir kış gelmeyecek hiç komünizm..bilmiyorlar..
duvarları yıktılar usta..
MAO'nun Çin'ini...LENİN'in Rusyasını
ÇHE'nin Kübasını görsen ne haldeler..
sen uçmuşsun bilesin!
"VATANI SATTILAR usta
vatan kalmadı ki
haini olsun..!"
işte hatan...
alanlar yalakalarla döneklerle doldu...
unutuyordum;
hani sen "Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz.."
demiştin ya
Amerika komşumuz oldu tam sömürgesiyiz artık..
senin haberin yok...
ama sevinesin diye söylemiyorum;
gözün arkada kalmasın...
yurduna getiremediksede kemiklerini
mezarının üstünde çınar ağacı olmasada
yattığın yer anadoluda bir köy mezarlığı değilsede
merakın olmasın..endişende;
her ne kadar bize
yazacak bir şey bırakmadınsada;
sen demiştin zaten
"delikanlım iyi bak yıldızlara..onları belki bir daha göremezsin.. sen ki ya bir köşe başında
kurşunlarak gebereceksin
ya da darağacında
can vereceksin.." diye
olsun..olsun be usta...biz hala canımızı vermekten onur duyuyoruz bu vatana
"bir avuçta olsak
avuçlarımızda özgürlüğün güvercini,
madımaklarda
yana yana yakılsakta
sokaklarda kurşunlansakta
darağaçlarina hala türkülerle gidiyoruz..
hala ve daima
önce VATANIMIZ..sonrada
insan ve insanlıktan yanayız..
"VATAN HAİNLİĞİNE DEVAM EDİYORUZ HALA"
SENİN BIRAKTIĞIN YERDEN..
Elif Eylül AYBAŞOĞLU
(07.06.2007)
--->: Nazim Hİkmet'e Mektubumdur....
DENİZLERİN TÜRKÜSÜ
`ben, yusuf aslan, hüseyin inan, sinan cemgil ve alparslan özdoğan beraberdik.
iddianameye karşı diyeceklerim mevcuttur, iddianame kelle istemek için hazırlanmıştır. yapılan tahliller yanlıştır, hatalıdır, değerlendirmeler keza isabetsizdir. yalnız biz varlığımızı hiçbir karşılık beklemeden esasen türk halkına armağan etmiş bulunuyoruz ve türk halkı ve devletin bağımsızlığına armağan etmiş bulunmaktayız.. bu sebeple ölümden çekinmiyoruz.
biz hiçbir zaman bütün çabamıza rağmen türkiye`nin bağımsızlığını temin edemedik. bugüne kadar da bu özlem içinde kaldık.`
olur mu
ecelsiz üç canı almak
olur mu
gülleri dalından kırmak
utansın karanlık
utansın toprak
ağlasın gökyüzü
kızarsın şafak
üç yürek
üç fidan
üç güzel insan
devrimin üç gülü
dillere destan
deniz`im oy
yusuf`um oy
yoldaşım oy
hüseyin`im oy
zamanın gündüze çaldığı bir şafak
ilkbaharı sonbahara çevirdi 6 mayıs
dünyanın dönüşüyle ölüme aktı zaman
güneş süsü verilmiş cellat
bembeyaz karanlığa alıp götürdü canları
ve üç deniz üç yusuf üç hüseyin
üç yürek üç can üç sonsuz
yürüdüler darağacına korkusuz
adımları hapsedilse de yargısız
asılır mı bu üç yürek
deniz`lerin
yusuf`ların
hüseyin`lerin türküsüdür bu
dalgalar, meydanlar ve dağlar söyler bu türküyü
baldırandır yüreğimizdeki ey yoldaş
gölgesiz ve kefensiz gidenlerin türküsüdür bu
ağıtsız, ağlamaksız, halaylı, türkülü uğurlarız gidenlerimizi
şimdi savurup bütün hüzünleri köhne bir zamana
meydan okumak....(burayı anlayamadım)
ilkbaharda kanayan bir yaprak misali
savrulmak özgürlüğe esen rüzgarla
bir şarkı, bir şiir, bir ıslık ve bir rüzgar selamıyla gidenlerin
deniz`lerin yusuf`ların hüseyin`lerin türküsüdür bu.
`iddianamede geçen ve bana affedilen bir cümleyi kabul etmiyorum. ben silahımı halka ve orduya karşı kullanmadım, ancak vatan hainlerine karşı kullanmak maksadıyla taşıdım ve halka ve orduya karşı kullanırım, şeklinde beyanda bulunmadım.
öteden beri arzetmiş olduğum gibi, bu ülkede anayasa’yı en fazla savunanlar bizleriz. anayasa’yı ihlal edenlerse ortadadır. anayasa’nın uygulanmasını isteyen gene bizleriz. anayasa’yı uygulamayan yavuz kimselerse hâlâ ortadadır. ve yine o kişiler bizim kellemizi istemektedirler.
iddia makamı bizim vermekte olduğumuz bağımsızlık savaşına karşıdır. türkiye cumhuriyeti anayasasına karşı, reformlara karşıdır.
onlar 36 milyonluk ülkenin bütün yükünü 20 gencin üzerine yıkmaya alışmışlardır.
bizi bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden hepiniz dahil, sizlersiniz.
ve sonunda idam isteği ile buraya getirildik.
türkiye`nin bağımsızlığından başka hiçbir şey istemedik ve hayatımızı bu yola koyduk, varlığımızı türkiye halkına armağan ettik. bunun aksini iddia edenler vatan hainidir.
biz stratejik olarak düşüncelerimizi hiçbir zaman saklamayız. hangi şartlar altında olursak olalım bunu açıkça söyleriz. düşüncelerimizi mezara kadar götürürüz. nasıl burada namluların ve dipçiklerin gölgesi altında konuşuyorsak, düşüncelerimizi her zaman açıkça ifade ederiz.
tarih evvelce bunu yapanları nasıl temize çıkarmışsa bizi de temize çıkaracaktır. buna da inanıyoruz.
profesyonel devrimci bugünün türkiye`sinde kendini hayatı boyunca türkiye`nin bağımsızlığına adayan kimsedir.
fikir özgürlüğünü ve anayasayı paravan yapanlar önceleri atatürkçü geçinirken, onun fikir ve şahsiyetini de küçük görmeye başladılar şeklinde ve sadece mustafa kemal tarafını beğeniyorlardı şeklinde bir cümle mevcuttu. bunu kesin olarak reddediyorum, asla kabul etmiyorum. diğer yurtseverler de bunu kabul etmez, bu kasten tahfif edilmek isteniyor, gerçekler örtülmek isteniyor. bu cümle art niyetle hazırlanmıştır. bu memlekette mustafa kemal`e gerçekten sahip çıkanlar varsa onlar da bizleriz.
35 milyon metrekare vatan toprağı işgal altında iken bizim milli bütünlüğü bozmakla suçlanmamız gülünçtür. mustafa kemal sağ olsaydı bugün çok şaşırırdı.
hareketimiz tamamen anayasal bir harekettir. anayasanın başlangıç ilkesinde belirtilen ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık. bu sebeple anayasal bir davranışta bulunduk.
`yaptıklarımızın haklı olduğuna inanıyorum. halen de bu inancı taşıyorum.
türkiye`nin bağımsızlığından başka bir şey istemedim ve bu sebeple amerikan emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı mücadele verdik. bundan dolayı ölümden korkmuyoruz. onu ancak işbirlikçiler düşünsün ve ancak onlar kendi canının telaşına düşsün ve ben 24 yaşındayken kendimi türkiye`nin bağımsızlığına armağan etmekten onur duyuyorum...`