Modern kadın kimliği üzerine bir sorgulama
Çağdaşlık ve modernlik en moda (!) kavramlardan. Her şeyin başına bir modern ya da çağdaş kelimesi eklemeden edemiyoruz artık. Adeta, çağdaş ve modern olunca meşruiyet kazanıyor ifade edeceğimiz şey. Modern dünya, modern erkek, modern kadın…
Çağımız kavramlar çağı zaten. Ürettikçe üretiyoruz. Acı olan şu ki, üretilen bunca kavramın içini, insanlık öyküsünden çalabildiğimiz ne varsa onunla doldurarak var oluş kimliği oluşturuyoruz kendimize.
Modern kadın kimliğiyse apayrı bir konu. Modern olarak tanımlanan kadın kimliğinin aslında kadını köleleştiren bir değeri var zira. Bu günlerde çok sıkça duyduğum ve bir türlü anlam noktasında bir yerlere oturtamadığım bu tanım “Kadına ne getiriyor ve kadını nereye götürüyor?” diye düşünmeden edemiyorum.
Çünkü yapılan modern kadın tanımı doğrudan ayrımcılığı içinde barındırıyor. Modern kadın imajı verilirken belli bir fiziksel özellikten tutun da kıyafet tarzına ve yaşam biçimine kadar bir dayatma söz konusu. Bu tanım ve modeldeki kadını kadına küçümseten tutum ve görüşü görmemek mümkün değil. Bir kadının kimliğini oluşturan unsurlar yok sayılarak, tüketim çağının ve imaj çağının gereklerine göre bir tanımla, adeta kadın bedensel bir meta haline dönüştürülüyor. Bu yüzden modern kadın dendiğinde bu modern kavramını dolduran kadın unsurunu nereye oturtacağımı bir türlü kestiremiyorum.
Latif ve nazenin olan kadınlar taifesi ne yazık ki, bu dayatmadan fazlasıyla nasibini alıyor. Bu tanımın modelleri boy boy her gün ekranlarımızdan bize “Merhaba!” diyor. Kadın varlığı değer ve anlamını cinsel içerikli mesajlarla dolduruyor. Kadın her çağda belli bir şekilde yok sayılmış, fakat çağımızda bedensel olarak ön plana çıkartılarak kendi varlığından yoksunlaştırılıyor.
Toplumun, biraz de ideolojikleştirerek oluşturduğu kadın modeliyle, kadının fıtri oluşum kimliği çatışıyor. Kendine yabancılaşan kadın mutsuzlaşıyor ve bu mutsuzluk hayattaki taleplerini çoğaltıyor. Bu talepler de, tükenen ve tüketen kadın paradoksunu doğuruyor. Peki kadın neden bu talebi yerine getiriyor? Çünkü bu model kolay bir varoluş kimliği sağlıyor kadına. Kendi varlığını ortaya koymak ve tanımlamak çaba istediğinden bu zorluğa katlanmak istemiyor. Her şeyin bir tuşa bağlandığı ve sanallığın, çaba harcamadan ele geçirmenin, fast food kültürünün yaşandığı bir çağ bu çağ. Yani hazlar ve arzular çağı. Bu nedenle de bir dirhemlik hazır lezzete, kalbinin, ruhunun, latifelerinin ihtiyaçlarına rağmen ram olabiliyor.
Kadını kendi içinde görüntüsüne göre çağdaş ve gerici gibi belirlemelerle ayıran bir modelin öncelikle kadına mutluluk getirmesi mümkün değil.
Belki tüm bunlar sadece kadın için geçerli değil. Ama toplumun sosyal değerlerinin belirleyicisi, bu nedenle kadın kimliğinin var oluş tanımı toplum tanımı için çok önemli. Kadına dayatılan modern kadın modeliyse kadının toplumdaki statüsünü vermekten çok uzak.
Kendi varoluş kimliğinin peşine düşmeli kadın ve modernite gibi dışı süslü içi boş kavramların içini doldurmakla değil, kalbinin, aklının, ruhunun, duygularının, hayat dinamiklerinin daha çok farkına vararak hayatına yön vermeli.
Okumalı kadın; kadınlığını, yüreğini, kalbini, içindeki ve dışındaki kainatı. Sorgulamalı hayatı, kendini, değerlerini, insan olarak yaratılış hikmetini. Varoluşuna yüklenen anlamı derinlemesine düşünmeli. Ancak o zaman kendisine dayatılan kavramların içini doldurmak yerine, kendi özüne dönüşü gerçekleştirebilir.
--->: Modern kadın kimliği üzerine bir sorgulama
Kendi varoluş kimliğinin peşine düşmeli kadın ve modernite gibi dışı süslü içi boş kavramların içini doldurmakla değil, kalbinin, aklının, ruhunun, duygularının, hayat dinamiklerinin daha çok farkına vararak hayatına yön vermeli.
Okumalı kadın; kadınlığını, yüreğini, kalbini, içindeki ve dışındaki kainatı. Sorgulamalı hayatı, kendini, değerlerini, insan olarak yaratılış hikmetini. Varoluşuna yüklenen anlamı derinlemesine düşünmeli. Ancak o zaman kendisine dayatılan kavramların içini doldurmak yerine, kendi özüne dönüşü gerçekleştirebilir.
çooooooooooook doğru bır yazı.ellerine sağlık.
--->: Modern kadın kimliği üzerine bir sorgulama
Alıntı:
ayşenur Nickli Üyeden Alıntı
Kendi varoluş kimliğinin peşine düşmeli kadın ve modernite gibi dışı süslü içi boş kavramların içini doldurmakla değil, kalbinin, aklının, ruhunun, duygularının, hayat dinamiklerinin daha çok farkına vararak hayatına yön vermeli.
Okumalı kadın; kadınlığını, yüreğini, kalbini, içindeki ve dışındaki kainatı. Sorgulamalı hayatı, kendini, değerlerini, insan olarak yaratılış hikmetini. Varoluşuna yüklenen anlamı derinlemesine düşünmeli. Ancak o zaman kendisine dayatılan kavramların içini doldurmak yerine, kendi özüne dönüşü gerçekleştirebilir.
çooooooooooook doğru bır yazı.ellerine sağlık.
bu mukemmel yorumun ıcın sana cok tesskr ederım ıyı çalısmalar sana ...