Muhakkak ki evlilik insan hayatının en önemli dönüm noktalarından biri… Bu kadın için de geçerli, erkek için de… Kadınlar da, erkekler de gençlik yıllarını evlilik çizgisine doğru kayarak yaşıyorlar ve doğru kişiyi bulduklarını düşündüklerinde de evleniyorlar.

Bu noktaya kadar her şey fıtrata uygun şekilde yaşanıyor. Asıl anlaşılmaz olan kadının da, erkeğin de evliliği bu denli özel bulmalarına ve evlilik için bu denli çok hayal kurmalarına karşın, çoğu evliliğin istenildiği gibi gitmemesi…

Biz bayanların bu soruya cevap olarak verebileceğimiz bir dolu cümlemiz vardır muhakkak. “Kocam beni yeterince önemsemiyor, özel günlerimizi unutuyor, eve geldiğinde televizyonun karşısından kalkmıyor, bana bir kere bile seni seviyorum demiyor, çocuklar konusunda yardımcı olmuyor”…v.s. Bunların hepsinde de haklıyızdır aslına bakarsanız. Ama biz bayanlar tüm bu sıkıntılarımızı sayarken çok önemli bir noktayı atlıyoruz ve işte bu yüzden çözüme doğru bir adım atmak yerine yerimizde sayıyoruz!

“İNSANIN HAYATTA DEĞİŞTİRMEYE MUKTEDİR OLDUĞU TEK KİŞİ KENDİSİDİR!”

Bu altın değerindeki söz ne kadar canımızı yaksa da, yadsınamaz bir gerçek. Bir düşünelim, hayatımızda kaç kere rejime girme kararı aldık? Ya da kaç kere eşlerimizden beklemek yerine kendimiz bir adım atmayı denedik? Belki hiç, belki de birçok defa… Bu da bize gösteriyor ki, kendimiz bile, hayatımız için aldığımız ve doğruluğuna mutlak inandığımız kararlarda dahi uygulama zorluğu yaşıyoruz! Kararlar alıyoruz ama çoğunu hayata geçiremiyoruz. Biz değişim konusunda bu denli zorlanırken karşımızdakinin hemen değişivermesini beklemek çok zalimce olmaz mı?
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kadinlar-kulubu/47489-haydi-hanimlar-evliliklerimizin-tozunu-alalim.html#post96636

Eşimiz Bizden Neler Bekliyor?

Erkek fıtratı muhakkak ki bir bayanınkine göre büyük değişiklikler arz eder. Bu yüzdendir ki, kadınlar genelde kocalarının kendilerini anlamadıklarından şikâyet ederler. Bu çok normaldir. Çünkü kocanız bir kadın değildir ve ondan bir kadın kadar hassas, duyarlı, düşünceli olmasını beklemek yanlış olacaktır.

Bu konuda biz bayanların düştüğü esas hata, yanlışa odaklanmaktır. Yanlış olan ise sürekli kendi beklentilerimiz etrafında düşünmemiz ve evliliğimizi kendi beklentilerimizin yörüngesine oturtmaya çalışmamızdır. Çünkü evlilikte mutluluğun formülü, eşimizin bizim, bizimse eşimizin anladığı dilden aşkı anlatmaktır. Oysa biz bayanlar kendimizle o kadar çok meşgulüzdür ki, mutlu etmeye yemin ettiğimiz bir eşimizin olduğunu neredeyse unutmuşuzdur!

Ne Yapmalıyız?

—Öncelikle evliliğimizin dışındaymışçasına objektif bakmaya çalışmalıyız. Unutmamalıyız ki, okyanusun içinde yüzen bir balık, okyanusun neresinde olduğunu bilemez!
—Eşimize evlilikten ne anladığı, bizden neler beklediğini, nasıl bir eş olmamızı istediğini sormalı ve verdiği cevaplardan “eşimizi mutlu etme listesi” hazırlamalıyız.
—Değişim elbette ki zaman alır, bu sebeple hazırladığımız listeden her hafta bir madde seçip o hafta bu maddede yer alan isteği hayatımıza geçirmeliyiz.
—Listemizdeki maddeleri hayatımıza geçirirken de, eşimize başarılı olup olmadığımızı, onu daha çok mutlu edip edemediğimizi sormalıyız.
—Listemizdeki maddeler bitene kadar bu metodu uygulamalıyız ve bu süreçte eşimizden hiçbir beklentide bulunmamalı ve yaptığı hataları görmemezlikten gelmeliyiz.
—Bu sürecin sonunda göreceksiniz ki eşiniz, kendisini mutlu etmek için bu denli çaba sarf eden bir karısı olduğu için çok şükredecek ve o da sizi mutlu etmek için çaba sarf edecektir.

H.Kübra Tongar