Güzel insanların işlerinin hep daha kolay olduğu söylenir. Doğru...

Güzel bebekler daha çok sevilir ve "hoş" tabir edilenlerin mesleklerinde yükselmeleri diğerlerine göre daha kolaydır. Durum böyle olunca, doğanın kendilerine bu kadar cömert davranmadığı "diğerleri"nin, onlara benzemenin yollarını aramaktan başka çaresi kalmaz.

Nicole Kidman’ın burnu, Jennifer Lopez’in dudakları... İşte, Amerikalı kadınların en çok sahip olmak istedikleri iki şey. Hatta California’da artık "tasarım vajinaya" bile sahip olmak mümkün. Oysa estetik cerrahlar her türlü estetik operasyonun anatomiyle bağlantılı olduğunu savunuyor. Yani her isteyen kadına Nicole Kidman’ın burnu yakışmıyor ya da Lopez’in dudakları...

Yine de dünya üzerinde giderek daha fazla kadın ve erkek vücuduna cerrahi müdahale yaptırıyor. Günümüz hastalarının birçoğu mükemmel göğüsleri, dolgun dudakları ve minicik burunlarıyla karşı cinsin ilgisini çekmenin ya da mesleğinde başarıyı yakalamanın peşinde... Peki, gerçekte güzellik nedir?
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/kadinlar-kulubu/4156-ne-kadar-guzelsin.html#post5847

Ulaşılamaz ’sonsuz güzellik’

"Ne kadar güzelsin!" Yüzyıllar önce sevdikleri kadınların kulaklarına bu sözleri fısıldayan erkekler, bugünkünden çok daha farklı düşünceler içindeydiler. O dönemlerde "bir dirhem et bin ayıp örter" düsturuyla hareket eden kadınlar, onların gözünde tanrıçadan farksızdı. 50’lerin dişilik tanımı ise dolgun hatlarıyla tüm dünyadaki kadınlara örnek teşkil eden Sophia Loren ya da Marilyn Monroe’nun vücut formlarından yola çıkıyordu. Oysa günümüzün güzellik anlayışı geçmişten oldukça farklı. Bugünün ideali, dengeli yüz ve vücut hatları olarak öne çıkıyor. Mükemmel bedenlerin ise gerçek yaşamla uzaktan yakından ilgisi bulunmuyor. Üstelik artık ne makyaj ne de göğüsleri büyüten sutyenler yeterli oluyor.