Bin aydan daha hayırlı olduğu müjdelenen Ramazan'a sayılı günler kaldı. Müslümanlar Cumartesi akşamı teravih kılacak pazar günü oruç tutacak. Peki kimler oruç tutmayabilir?

Ahmet Şahin'in yazısı

Ramazan’da kimler oruç tutmayabilir?

Muhterem okuyucularım! Cumartesi günü akşamı teravih, pazar günü de oruç var. Bizleri böylesine mutlu bir aya daha ulaştıran Rabb’imize sonsuz şükürler ediyor, bu mukaddes günlerin gereğini tam olarak yerine getirmeye muvaffak kılmasını gönülden niyaz ediyoruz.


Aziz okuyucularım, malumunuz olduğu üzere, sonsuz merhamet sahibi Rabb’imiz, bütün sene boyunca serbest bıraktığı biz kullarını bir aylık oruç ibadetiyle mükellef kılmış, hem sıhhatimizi kazanmamız hem de sahip olduğumuz nimetlerin farkına varmamız için günahların affına sebep olacak bir irade imtihanına hepimizi tabi tutmuştur. Rabb’imiz kullarının oruç tutamayacak derecede mazereti olanlarını ayırır, onlara oruçlarını ileride mazeretleri geçince tutma izni de verir, onları rahatlatır. Böylece oruç tutamayacak durumda olan özürlüler zorlanmazlar, oruç tutacak imkana ve sıhhate kavuşuncaya kadar oruç tutmaz, beklerler.

Kimlerdir Ramazan ayında herkes oruçlu iken oruçlarını tehir etme iznine sahip olanlar? Bu izin sahiplerini kısaca özetlersek:

1- En başta, oruç tutacak yaşa erişmemiş masum çocuklar: Bunlar erginlik yaşına ulaşmadıkça oruç tutmakla yükümlü olmazlar. Tutarlarsa sevabı, onları alıştıranları da şamil olur. Erginlik yaşının son sınırı, on beş yaş denmişse de esas yükümlülük, kızlarda özel hal, erkek çocuklarda ihtilam olmanın başlamasıyla başlar. Bu tespitler yapılamazsa on beş yaş son mükellefiyet yaşı olarak kesinleşir.

2- Yaşlanmış, kötürüm halindeki ihtiyarlar: Oruç tutacak kuvvete sahip olmayan bu yaşlıların halsizlikleri oruç tutmaları halinde daha da artacaksa, zor durumda kalacaklarsa tutmazlar. Bunların maddi imkanı müsait olanları, tutmadıkları her oruç başına yoksula birer fitre miktarı fidye verirler.

3- Hasta olanlar: Oruç tutacak olurlarsa hastalıkları fazlalaşacak, sıhhatleri daha da bozulacaksa, oruca inanan bir doktorun tavsiyesine de uyularak, tutmaması gerekiyorsa tutmayabilirler. Sıhhatine kavuşunca tutmaya devam eder.

4- Hamile hanımlar: Taşıdıkları çocuklarına bir zarar geleceğini düşünüyorlarsa doğumdan sonraki müsait devrede tutmaya niyet ederek oruçlarını tehir ederler.

5- Doğum yapmış, çocuk emzirmekte olan anneler: Oruçlu iken sütün azalacağını, emen çocuğun ya da annenin zarar göreceğini düşünüyorlarsa oruçlarını tehir eder, sonra tutarlar.

6- Her ay belli günlerdeki özürleri başlamış bulunanlar: Bunlar da oruçlarını bu halleri başlayınca bırakırlar; bitince başlarlar. Bu özürlerini başlatmamak için önceden ilaç almaya mecbur değiller. Çünkü oruç tutamadıkları günlerinde de Rabb’imizin tutmayın emrine itaat ettikleri için oruçlarını tehir etmekteler. Yani isyan yok, yine emre itaat var.

7- Seferde olanlar: Oruç günlerinde doksan kilometreden az olmayan yolculuğa çıkmış bulunanlar... Bunlar tutarlarsa sevaplısını tercih etmiş olurlar, yolculuk sebebiyle tutmazlarsa verilen izinden istifade etmiş olurlar, vebale girmiş olmazlar.

***

İleride genişçe bilgi vermeyi düşündüğümüz bu gibi özel konuların en başında bugün acil olarak bir noktaya dikkat çekmek istiyorum:

Bu sene Ramazan ayımız yirmi dokuz gün olarak gelmektedir. Bir gün eksik sanmayasınız. Efendimiz’in tuttuğu dokuz Ramazan’ın beşi otuz, dördü yirmi dokuz gün olarak gerçekleşmiştir. Bu itibarla “Orucumuzu bir gün eksik tutturuyorlar.” diye bir zihin karışıklığına girmeye gerek yoktur. Bununla beraber, orucunu mutlaka otuza tamamlamak isteyenler olursa baştan şek günü dediğimiz bir gün önceki cumartesi günü nafile oruca niyet edebilirler. Şayet o gün Ramazan’sa zaten oruç tutmuşlardır, yememişlerdir. Değilse nafileye niyet ettiklerinden farz olan Ramazan orucuna şüphe gelmemiştir. Niyette tereddüt caiz olmadığından, “Bugün Ramazan’sa Ramazan’a, değilse nafileye niyet ediyorum.” dememeli, Ramazan’ın başlama gününe şüphe düşürmemek için mutlaka nafileye niyet emelidir. Zaten Ramazan’sa, hangi niyetle tutulursa tutulsun Ramazan orucu yerine geçer. Diğer oruçlarla birleştiği için cumartesi tek oruç tutmanın mekruhluğu da söz konusu olmaz. Yeter ki orucumuz bir gün eksik oluyor diyerek bir huzursuzluk çıkarılmasın böyle mübarek günlerin başında.