Fatiha Sûresinin Faziletleri:

Fatiha süresi ( arapça) ve Mânası

بسم الله
الرحمن
الرحيم
B'ismillāh ir Rahmān ir Rahīym

الحمد لله رب
العلمين
Elhamdû lillâhi rabbil'â'lemin

الرحمن الرحيم
Er Rahmân ir'Rahiym.

ملك يوم الدين
Mâliki yevmid din.

اياك نعبد
واياك نستعين
İyyâke na'budû ve iyyâke neste'în

اهدنا الصرط
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/islami-bilgiler/55375-fatiha-s%FBresinin-faziletleri.html#post113084
المستقيم
İhdines sırâtel müstakîm

صرط الذين
انعمت عليهم
غير المغضوب
عليهم ولا
الضالين
Sırâtallezîne en'amte aleyhim
ğayrilmağdûbi aleyhim ve leddâllîn

***
Rahmân ve Rahîym olan Allâh'ın adıyla.

"...Hamd,yalnız â'lemlerin Rabb'i,olan Allâh(a)-için dır.
O Rahmân ve Rahiym'dir,
Din gününün Mâlik'i(sahibi).

Ancak sana kulluk ederiz ve ancak senden yardım dileriz.
Bizi müstakim (olan) doğruluğu isteyenin yoluna hidayet eyle.
Kendilerine nimet verdiğin salih kimselerin yolunda (tut)
gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil."
A'min

Fatiha'nın Kıymeti

Ebû Saîd El-Hudrî'den (RadıyALLAH (c.c.)u Anh)
rivayet edildiğine göre şöyle anlatmıştır:

“Peygamber SallALLAH (c.c.)u Aleyhi ve Sellem'in ashabından
bir gurup seferlerinden bir sefere çıktılar. Nihayet Arab
kabilelerinden bir kabileye indikleri zaman, onlardan misafir
kabul edilmelerini istediler. Fakat kabile, onları misafir kabul etmedi.
O kabilenin reisi de bir yılan tarafından ısırılmış bulunuyordu.
Onun tedavisi için her türlü çareye baş vurdularsa da, hiç bir
şey ona fayda vermedi. O kabile adamlarından biri dedi ki,
şu misafir olmak isteyen adamlara gideydiniz, belki onlarda fayda
verecek bir şey bulunur.

Bunun üzerine adamlara gidip dediler ki: Ey cemaat!
Bizim reisimiz yılan tarafından ısırıldı. Onun için her türlü
çareye baş vurduk; fakat hiç bir şey ona fayda vermiyor.
"Acaba sizden birinizde fayda verecek bir şey var mı"? ^
Ashabdan biri: "VALLAH (c.c.)i ben, okurum; fakat biz sizden misafir
kabul edilmemizi istedik de, VALLAH (c.c.)i bizi konuklamadınız.
Onun için bize bir mükâfat (ücret) vermedikçe size okuyuculuk
yapmam", dedi. Bunun üzerine bir bölük koyun vermeleri şartı
ile anlaştılar. Sonra adam gitti. Fâtiha'yı* okuyup üfledi.
Adam bağdan çözülür gibi huzura kavuştu ve yürümeğe başladı.
Hiç bir ağrısı kalmadı. Onlar da, anlaştıkları üzere ücretlerini
(bir bölük koyunu) ashabı kirama verdiler. İçlerinden biri:
bunları bölün, dedi.

Hastayı okumuş olan:

"Hayır, yapmayın. Biz Peygamber Sallaîlahu Aleyhi ve Sellem'e
gidelim de, olanı ona anlatalım. Bize ne emir buyuracak ona
bakalım", dedi. O'nlar topluca Peygamber SallALLAH (c.c.)u Aleyhi ve
Seîlem'e vardıllar ve ona olayı anlattılar. Peygamber (S.A.V)
şöyle buyurdu: O Fatiha Sûresinin rukye (şifa ayetleri)
olduğunu sana kim bildirdi? Sonra devam etti:"İsabet ettiniz,
koyunları bölün ve sizinle beraber bana da bir pay ayırın."
ve Peygamber Sallalahu Aleyhi ve Sellem gülümsedi.

Bu rivayet Buharî'nin lâfzıdır ve rivayetlerin en mükemmelidir