Mehmet PAKSU'nun yazısı...
Cenazenin arkasından alkış tutmak günah mı?
“Cenazelerin arkasından alkış tutmak günah, iyi değilmiş” diye duydum. Siz ne diyorsunuz bu konu hakkında? Onları alkışlayarak ister istemez cehenneme mi uğurlamış oluyoruz?” (Taha İpek.)
Böyle bir genelleme yapmak doğru olmaz. Alkış tutulanlar Cehenneme gidecek de, tekbirlerle götürülenler Cennete gidecek diye bir kural yoktur. İnsanı Cennete götüren imanı ve amelidir. Genel kural şudur: Dünyadan imanlı olarak ayrılmışsa Cennete, imansız olarak ayrılmışsa Cehenneme gidecektir. Ayetlerin ve hadislerin verdiği ölçü bu çerçevededir.

Yaşadığı süre içinde imanla, İslam’la bir alakası olmamış, üstelik İslam’ın aleyhinde çalışmış, Kur’ân’a ve Peygamberimiz’e dil uzatmış, Müslümanlar’a düşmanlık beslemiş, ömrü küfür içinde geçmişse böyle birisi “Nasıl yaşarsanız, öyle ölürsünüz” kuralının içine girmiş demektir. İnançsız bir hayat geçirdiği için gideceği yer de bellidir.

Bunun için cenaze ister alkışlarla götürülsün, ister sessiz sedasız götürülsün, taşınma şekli onun Cennetlik veya Cehennemlik olduğunu belirlemede bir ölçü olmaz. Cenazeye yapılacak görevlerin neler olduğu, ne yapılması gerektiği İslam’ın genel kuralları içinde bilinen şeylerdir.

Bu konuda Peygamberimiz neler yapmışsa, bugüne kadar aynısı yapılıyor. Peygamberimiz’in sünnetine göre cenazenin yıkanması, kefenlenmesi, namazının kılınması, kabre defnedilmesi, definden sonra neler yapılacağı zaten biliniyor. Bunun içindir ki, cenaze taşınırken ne tekbir getirilir ne alkış tutulur, mevta sükunet içinde götürülür.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/iman/51606-alkislarla-ugurlanan-kisi-cehenneme-mi-gider.html#post106399

İslâmi adap içinde tekbir getirerek cenaze taşımak doğru olmadığı gibi, alkış ile uğurlamak da hiç doğru değildir. Böyle bir uygulamanın ne dinde yeri vardır ne örf ve âdetlerimizde. Olsa olsa, belki alkışlarla cenaze taşımak tekbirle götürülmesine bir tepki olarak ortaya çıkmış bir yanlışlıktır. Cenazeye yapılan görevler birer ibadettir ve sevaplı bir iştir. Hiçbir ibadette alkış olmaz ve olmamıştır. İbadet esnasında alkış yapmak İslam öncesi putperest Cahiliye Arapları’nın âdetidir. Onların bu davranışını da Kur’ân tasvip etmiyor: “Onların Kâbe’deki ibadetleri ıslık çalıp el çırpmaktan başka bir şey değildir. Öyleyse inkârlarınızdan dolayı şimdi tadın azabı...”1

Bu açıdan dini hassasiyeti olan, İslâmî ölçülere saygılı olan, Peygamberimiz’in sünnetini esas kabul eden Müslümanlar cenazesinin ardından alkış tutmaz, cenazesini alkışlarla ıslıklarla taşımaz.

Öte yandan iman kalple alakalı bir mesele olduğu için her alkış tutulan cenazeyi dinsiz, imansız olarak görmek de doğru olmaz. Her ne kadar yakınları bu yanlışı yapsa da, cenaze hakkında belli bir kanaate varmamak lazım. Görülen bir cenaze hakkında Müslümanlar’ın kanaatinin önemini bir hadisten şöyle öğreniyoruz. Enes b. Malik anlatıyor: Peygamberimiz’in yanından bir cenaze geçirildi ve hayırla anıldı.

Bunun üzerine Peygamber “Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu” buyurdu. Bir cenaze daha geçirildi, bu da kötülendi. Bunun hakkında da Peygamber (a.s.): “Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu” buyurdu. Ömer (r.a.), annem babam sana feda olsun! Bir cenaze geçirildi ve hayır ile tavsif edildi. Bunun üzerine: “Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu” dediniz. Bir cenaze daha geçirildi, o da şer ile tavsif edildi buna da:

“Vacip oldu, vacip oldu, vacip oldu” buyurdunuz (Bunun sebebi nedir?) diye sordu. Allah Resulü (a.s.) cevaben: “Hayırla andığınız kimseye Cennet vacip oldu. Şerle andığınız kimseye de Cehennem vacip oldu. (Çünkü) sizler yeryüzünde Allah’ın şahitlerisiniz” buyurdu.

1. Enfal Suresi, 8:35.
2. Buhari, Sehadet:6; Muslim, Cenaiz