İslâmiyetin emir ve yasaklarından birini bile hafife almak, Kur’ân-ı kerîmle, meleklerle, peygamberlerle alay etmek küfürdür. Küfre sebep olan bir şeyi yapan dinden çıkmış olur. Küfre düşen hemen tevbe etmeli, imanını tazelemelidir. Küfre düşüren hâllerden bazıları şunlardır:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/iman/3497-kufre-dusuren-haller.html#post4601

***Din bilgilerine inanmamak, bunları ve din âlimlerini, dinî kitapları aşağılamak.
Din bilgileri için, “Bu bilgiler neye yarar? Kime ne fayda vermiştir? Bize lâzım olan şey paradır.” gibi sözler söylemek.

“Allahın buna gücü yetmez.” demek.

Birisi için, “Onun hakkından Allah bile gelemez, ben nasıl geleyim?” demek.

“Allah bizi unuttu.” demek.

Cenâb-ı Hakka, “Allah baba.” demek.

Harama helâl, helâle haram demek.

“Allah bize zulmediyor.” demek.

Allahü teâlâya mekân izâfe etmek. “Allah yukarıdadır, göktedir.” demek.

Herhangi bir şey için; “Allahın işi kalmadı da bunun gibi şeyler mi yaratıyor.” demek.

Bir kimse, “Allah falan kuluna şu kadar zenginlik veriyor, bana ise az veriyor. Böyle adalet olur mu?” demek.

Zenginin işinin rast gittiğini görünce, “Allah da zenginlerden yana.” demek.

Bir kimseye, “Seni görmek bana can alıcıyı görmek gibidir.” demek.

Büyük ve küçük günah işleyen birine, “Tevbe et!” denildiğinde, “Ne yaptım ki, tevbe edeyim!” demek.

Kötü insanları görünce, “Bunlar Zebâni gibi insan.” demek.

“Falan kimse peygamber olsaydı, ben inanmazdım.” demek.

Bir kimseye, “Allah bana Cenneti verirse, sensiz istemem.” demek.

Dinen mübârek olan bir şeye, “Dine, imana, Kitaplara, peygamberlere, mezhebe, Kâbe’ye...” sövmek.

Kur’ân-ı kerîmin bir âyetine bile olsa inanmamak veya şüphe etmek.

“İslâmiyet bu asra uygun değildir.” demek.

Kur’ân-ı kerîmi, mevlidi ve ilâhileri çalgı ile okumak.

Dinimizce öğrenilmesi farz olan bilgileri öğrenmemek, öğrenmeğe lüzum görmemek.

Sihrin “Büyünün” muhakkak tesir edeceğine inanmak.

Tenâsühe, yani ölen insanın ruhunun başka birine, çocuğa geçtiğine inanmak.

Zalim birine; “Âdil” demek.

Haram işleyen birine, “Güzel yaptın.” demek.

“Müminin ağzının içine...” diyerek sövmek.

Yabancı kadına şehvetle bakıp; “Güzele bakmak sevaptır.” demek.

Şarabın azına; “Az içersen günah olmaz.” demek.

Güzel bir bebek görünce, “Allah bu çocuğu özenip, bezenip yaratmış.” demek.

Kötülemek için, “Falanca Cennete girse, ben girmem.” demek.

“Kâfir olmak hırsızlıktan, yalancılıktan, hâinlikten iyidir.” veya “Hıristiyan olmak, komünist olmaktan iyidir.” demek.

“Allah gökten bize bakıyor.” veya “Allah göktedir.” demek.

Kabirdeki ve kıyâmetteki azaplara; “Akla, fenne uygun değildir.” demek.

“Namaz kılsam da kılmasam da ne farkeder.” demek.

“Helâl bana iyilik getirmiyor.” demek.

Allahın rahmetinden ümidini kesmek veya gazabından emin olmak.

Müslümana kâfir demek.

“Bu işte İlâhî şuuru görüyoruz.”, “Allah ne kadar da mükemmel düşünmüş.”, “Allah çok akıllıdır.” demek.

Allahü teâlâ için, “Düşünerek” veya “Hesap ederek” yahut “Plânlayarak yarattı.” diyerek mahlûka benzetmek.

Müslüman olan bir kimse, bunlar veya bunlara benzer küfre sebep olan birşey yaparak kâfir olursa, yani dinden çıkarsa, önceki ibâdetleri yok olur. İmanın gitmesine sebep olan şeyden tevbe etmedikçe, Kelime-i şehâdet söylemekle Müslüman olmaz.