adam fısıldadı :
-Rabbim konuş benimle,
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
Ama adam duymadı.
Sonra adam bağırdı:
-rabbim konuş benimle!
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
Ama adam dinlemedi onu.

Adam etrafına bakındı ve
-Rabbim , seni görmeme izin ver dedi.
Ve bir yıldız parladı gökyüzünde.
Ama adam farkına varmadı.
Ve yüksek sesle haykırdı:
-Rabbim bana bir mucize göster!
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde .
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/hikayeler-yazilar/9593-adam-fisildadi.html#post14638
Ama adam bunu bilemedi .
Sonra çaresizlik içinde sızlandı:
_Dokun bana Rabbim ve burada olduğunu göster ve anlamamı sağla, ne

olur…. Bir kelebek kondu omzuna .
Ve adam kelebeği , elinin tersiyle uzaklaştırdı…”

Bir de perdenin arkasını görenin söyledikleri:
“ – hiçbir kelebeğin kanatlarında uçtun mu portakal

ağaçlarının arasından?
Ya da bir balığın gözleri ile gördün mü deniz altının muhteşem
saltanatını ?
Bir anne kunduzun yavrusuna olan şefkatini hissettin mi?
Onun gibi hissettin mi yavrusunu yitiren bir leoparın üzüntülü
telaşını?
Sevdin mi hiç , korkulacak , kaçılacak , hayvanların diyarını?

Mesela , bir yılanın da duygularının olabildiği ,
Veya kurbağanın da sevgiden bir payı olduğu aklına geldi mi,
Küçücük böcekleri göz zevkini bozuyor diye acımasızca ezerken

…. Hiç onlarında bir ailesi olduğunu ve canları yanarken çığlık
attıklarını duyabildin mi, hissedebildin mi?
Dahası….
Bütün bu harikulade yaratıkların , sadece ve sadece senin , evet
senin için yaratıldıklarını biliyor muydun?
Bildiğin için mi acımasız ve katısın ?....
Gücünün yetebildiğine karşı zalim mi olursun , sen ey zavallı
insanoğlu