Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


1 sonuçtan 1 ile 1 arası
  1. #1
    **NUR** Beyza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Konya, Turkey
    Mesajlar
    4,214
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Şehit Öğretmenler :(



    Şehit Öğretmenler :(


    YAŞANMIŞ BİR ÖYKÜ



    Bu çilekeş mesleğin mensupları olan bizler; kuş uçmaz,kervan geçmez yörelerde devletimizin tek temsilcisi olarak en ücra köy ve mezralarda görev yaparız.Bize bu yüzden köy öğretmeni denir.Ve biz Dünyanın bütün çiçeklerini sever,onlara gözümüz gibi bakarız.


    Köyde görev yapan öğretmenler okullar açılmadan Eylül ayında göreve başladıklarında alır ellerine valizlerini düşerler yollara her biri ayrı yörelerden aynı kaderi paylaşmaya,sevinçle varırlar köye.Köy tarladır,tarlasıdır onların ekecekler-biçecekler….Varsın suyu olmasın,yolu olmasın,elektrik,telefon olmasın ne çıkar.Aslan gibi yürekleri var ya.Köye varılır.


    Tanışır bilişirler kader ortakları ve eğer birkaç öğretmen iseler her gün bir araya gelir zaten çoğunluğu okulun lojmanında yada müdür odasında kalır bazıları ve her an birliktedirler kader ya bu…!


    Çoğu zaman bir sevda düşer yüreklerine ve kader arkadaşına vurulur,sever onu.Kendi arasında da olsa söz keserler.Bir ömür boyu beraberliğe ve bir ömür paylaşmaya bu çilekeşliği…Okulun badanasını yapar,çitleri onarır,planlarını hazırlar, akşam olunca da hep bir araya gelir çile ocağında kaynattıkları çorbayı içerler.Bu sırada kapı çalınır”bir hastası vardır”yardım ister” Memed Emmi’nin gelini doğum yapacaktır,yardım ister aman öğretmenim….koşar benim öğretmenim, çorba kaşığında bırakır açlık hislerini…


    Köyle iç içe bir yaşamları vardır.Öyle ki vatandaş ineği hasta olsa,çocuğu soğuk alsa ya da elektriği kesilse,televizyonu radyosu bozulsa öğretmene koşar Onun gözünde öğretmen her şeyi bilen anlayandır.Hizmet eridir benim öğretmenim…!


    O nun diğer devlet görevlileri gibi ne silahı vardır,ne koruması ne de evinde nöbet tutulur.Ama O kahramandır ŞanlıTürk bayrağını İstiklâl Marşımız eşliğinde yüreğinin rüzgârıyla daima, güzel ülkemizin özgür göklerinde dalgalandırır.Devletin bağımsızlığının timsalidir.Dağılır kara bulutlar O sınıfa girince,kara tahtanın başında ağartmaya çalışır tüm ulusun kara yazgısını.Amacı cehaletle savaşmak,elinde silahıdır beyaz tebeşir…


    İŞTE HİKAYEMİZ DE BURADA BAŞLIYOR


    Tarih Eylül 1994.Yer………..Hantepe Köyü köyün dört öğretmeni yorgun bir günün ardından okulun lojmanında toplanır,her birinin emeği olan sofralarını kurup çorbalarını içmeye başlarlar.


    Kapı çalar.”Yardım” istercesine.Yarışta verilen start düdüğünü duymuşçasına hepsi birden ayaklanır.Kapı açılır; bir de ne görsünler ellerinde silahlar,maskeli kişiler.”çıkın dışarı”talimatıyla hepsi akşamın kör karanlığında aydınlık yüzleriyle karanlıkları aydınlatarak çıkarlar dışarı.Dışarısı ıssızdır,ölüm sessizliği kapsamıştır.Hep duyarlardı “öğretmenler kaçırıldı,öl…”Garip bir duygu sardı körpe yüreklerini…


    Bunlar gönderdeki bayrağın ve temsil ettiği devletin düşmanı teröristlerdir.Ellerini başının üstüne koyup yürürler işaret edilen yöne doğru tıpkı kartallar gibi.Nesrin Bacı’m yeni bulmuştur sevgiyi sevgiliyi son bir defa tutmak ister, Cuma öğretmenin elini ellerini başından indirir yalvaran gözlerle ama sert bir talimatla tekrar aydınlık başına koyar ellerini…


    Köyün dışına çıkarırlar dördünü de.Hepsi de “Acaba””Bi-tanıdık yüz çıkıverir mi çevreden”diye bakınır ama kör karanlık gibidir Hantepe sanki in-cin top oynuyor…Ya da onlara sahnede bu oyun oynatılırken belki de,seyirciler arasında çok sevdikleri körpe yürekli çocukları da vardı…kimbilir?


    Ve kayalıklara varıldığında “DUR” talimatıyla hepsi taş kesilir.Geldikleri yol birkaç yüz metredir ama bir yaşam öyküsünü yaşamışlardır gelinceye kadar…Neler geçmişti gözlerinin önünden neler…


    Ne sorgu ne sual.Suçları ne idi.Hiç anlamamışlardı.


    Ve silah sesleri…


    …………………………………………………….! ! ! ! ! ! ! ! ! ! ! !


    Cansız bedenlerinde feri sönmüştü gözlerinin


    Ama;


    Aydınlık yüzleri gecenin karanlığını güneş gibi aydınlatıyordu.



    **Şimdi O okulun adı 'şehit eğitimciler ilköğretim okulu dur'



    İSTE SİZLERE


    _____HANTEPE’NİN KARA TAHTASI’nın öyküsü


    _________________________________Buyrun…….;



    *Hantepe'nin Kara Tahtası...! *




    1996 yılında Hantepe İlköğretm Okulu'da şehit edilen öğretmenlerin anısına ithaf olunur.



    Bir Kur'a çektik torbadan,sanki ölümü denk,


    'Alnımızda bilgilerden bir çelenk'


    Düştük Hantepe'nin yollarına,binbir ümitle


    Nereden bilirdik,kahpece karşılaşacağız birkaç...'le


    Cuma öğretmen Nesrin Bacı'ya sevdalıydı,


    Uğur öğretmen daha bir aylık nişanlı...


    .................................................. ...............


    İçmeye başladılar besmeleyle çorbayı


    Bir sofra muhabbeti doldurmuştu odayı


    Kapıları çaldı'Yardım'istercesine


    Dördü birden ölüme gitti tam er'cesine


    'Kim O'derken,konuk ağırlamaktı,niyetleri:


    Ya da yardım etmekti bir hastaya.


    .................................................. .......................


    Yüzleri gün gibiydi arkadan vurdular onları,


    İlim dünyasının denizine karıştı şehit kanları,


    ...Tepenin yamacında yükseldi acı bir 'Ah! '


    Sonra heceleşti dudaklarında'Lailaheilallah! '


    Dördünü susturdular(!) Vakit bir akşamdı;


    Onların cansız bedeni bile,bilgi abidesi gibi ihtişamdı


    .................................................. ........................


    Yoksuldu bizi okutanlar,bizim için saçını süpürge etti,


    Vurulan bilgiydi Hantepe'de,sanma kemikle et ti.


    Bilir misin yıldızlar yol gösterir gece insana


    Günü gün yapan güneştir, anlasana!


    Onca masum Hantepe'de cehaletten paslanırken


    Şahadet vardı dudaklarında kurşun yağmurunda ıslanırken.



    Sen silah taşırsın,kurşun sıkarsın


    Ben de bilgi yüklüyüm;


    Senin kurşununla değil,benim kalemimle çözülür bu KÖRDÜĞÜM!


    Sen öğretmenim!


    Selanik'ten bu toprağa akan 'asil kansın'


    Söğüt'ten doğan 'Güneş'


    Hantepe'de arslansın!

    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/hikayeler-yazilar/7016-sehit-ogretmenler.html#post10632

    'Kız kardeşimin gelinliği,şehidimin son örtüsü'yle gömdük sizi toprağa


    Yazdık adınızı kalbimize,gömdük sizi 'Aydınlık çağa'


    'Çırpınırdı Karadeniz bakıp Türk'ün bayrağına'


    Yüzelliiki şehid verdik biz,bilgi toprağına.


    .................................................. ..................


    Lazı,kürdü,azerisi bir dal,gövdemiz Türk'tür,


    Şehidim'Hantepe'nin Kara Tahtası'ndaki ATATÜRK'TÜR!


    Öğretmenim! Ata'nın açtığı yolda bıraktın bayrağı,


    Körpecik fikirlerinle kucakladın toprağı.


    Aydınlıktı Hantepe'nin Kara Tahtası


    Yüreğim kanıyor,içim yanıyor şehidim;


    Bu hafta 'ÖĞRETMENLER HAFTASI'



    -“Ruhunuz şad Olsun! –“



    Mihalıççık.Eylül 1996


    Muharrem Çetinkaya





    Not:bu şiirim Hantepe'nin Kara Tahtası'adıyla antolojide daha önceden kayıtlı olup; 24 Kasım Öğretmenler Günü anısına 'Şehit Öğretmenler'adı ile tarafımdan tekrar kayıt edilmiştir.Bilgilerinize...Muharrem Çetinkaya
    Muharrem Çetinkaya







    Konu Beyza tarafından (02.Kasım.2006 Saat 20:37 ) değiştirilmiştir.

Benzer Konular

  1. ölmeyen şehit
    By soleil in forum Konusuz Konular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.Nisan.2008, 23:12
  2. şehit Babasina......
    By NECHACK in forum Kendi Şiirleriniz
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 26.Şubat.2008, 23:37
  3. Ben Bir Şehit Oğluyum .....
    By NECHACK in forum Kendi Şiirleriniz
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 26.Şubat.2008, 23:37
  4. şehit Kimdir?
    By soleil in forum Şairlerden Şiirler
    Cevaplar: 1
    Son Mesaj: 20.Şubat.2008, 09:57
  5. Pkk'ya Verdiğimiz İlk Şehit !
    By Beyza in forum Konusuz Konular
    Cevaplar: 2
    Son Mesaj: 06.Nisan.2007, 21:51

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.