Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1

    Üyelik tarihi
    12 Eylül 2006
    Yer
    konya
    Yaş
    47
    Mesajlar
    3,709
    Tecrübe Puanı
    65

    Yaralı Kalp

    Genç kız feci bir hastalığın pencçesinde kıvranıyordu. Yaralı kalbi artık bu
    dünyaya daha fazla dayanamamaya başlamıştı. Çok zengin olan ailesi tüm
    gazetelere, kalp nakli için ilan vermişlerdi.. . Canını feda edecek birini
    arıyorlardı... Genç kız ise hergün hastahane odasında biraz daha solmaktaydı.
    Yine yalnızdı odasında, gözü yaşlı, boynu bükük ölümü bekliyordu.. . Gözlerini
    kapadı, bu küçük odada gözyaşı dökmekten bıkmıştı... Yinede engel olamadı
    pınar gibi çağlayan gözyaşlarına. Sevdiği geldi aklına, fakir ama onu seven
    sevgilisi..Hergü n aynı şeyleri düşünüyor, anıları bir film şeridi gibi
    gözünün önünden geçiyordu..." Param yok ama sana verebileceğim sevgi dolu bir
    kalbim var" demişti delikanlı... Genç kızda zaten başka birşey istemiyordu.
    ..Sevgiye muhtaç biri, sevdiğinin sevgisinden başka ne isteyebilirdiki. .. Ama
    olmamıştı işte, dünyalar kadar olan sevgilerinin arasına, o lanet olasıca para
    girmeyi bilmiş, onları ayırmıştı... İşte paranın geçmediği zamanlara
    gelmişlerdi.. Ne önemi vardı artık? Şu son günlerinde, sevdiği yanında olsa
    yeterdi... Ayrılıklarından bu yana 5 bitmeyen, çile dolu yıl geçmişti...Her günü
    zehir, her günü hüsran...Ama genç kız hep sevgisini yüreğinde taşımış, kalbini
    kimseyle paylaşmamıştı. Sevdiğini düşündü işte o an.. Acaba o neler yapmıştı bu
    kadar sene boyunca.. Kimbilir kiminle evlenmiş, çoluk çocuğa karışmıştı...
    Gözlerinden bir damla yaş daha damladı kurumuş, bitmiş ellerine. Ellerine baktı,
    bir zamanlar ellerinin, elerini tuttuğunu hayal edip, her gün saatlerce ellerini
    seyrederdi.. . En çokta saçlarının dökülmesine üzülüyordu. Çünkü sevdiği öpmüş,
    koklamıştı onları. Her bir tanesi koptuğunda, kalbine bir ok daha saplanıyordu.
    Kalbi yine sızlamaya başlamıştı.. Belki sevdiği yanında olsa, kalbi bu kadar
    yorulup, veda etmezdi yaşama... Zaten artık ölüm umrunda değildi genç kızın.
    Sevdiğinden ayrı yaşamanın ölümden ne farkı vardı ki.. Tekrar o geldi aklına...
    Keşke keşke yanımda olsa dedi. Son bir
    kez elini tutsa yeterdi. Gözlerini son bir kez öpse, rahatça ebediyen gözlerini
    kapatabilirdi artık... Gözleri pınar gibi çağlamaya başladı. Sevdiğini son bir kez
    göremeden ölmek istemiyordu. . Ufakta olsa ondan bi hatırasını almadan bu dünyadan
    göçmek istemiyordu. .. Oysa sevdiği, kimbilir kiminle beraberdi... Kendi sevgi dolu
    kalbinin kimseyle paylaşmayı düşünmemişti bile, ama acaba o paylaşmış mıydı? Onun
    sevgisini silmiş atmış mıydı acaba kalbinden? İçi birden nefretle doldu. Üstüne
    büyük bir ağırlık çöktü. Onu düşündükçe her dakikasının zehir olması artık çok daha
    ağır geliyordu genç kıza... Ölmek istedi, artık yaşamak istemiyordu bu dünyada..
    Ama sevdiğinden bi hatıra almadan ölmeyeceğine and içmişti. Tekrar gözlerini açtı.
    Kimbilir belkide sevdiği onu unutmuştu.. Bu düşünceler içinde derinliğe daldı...
    Birden babası girdi odaya, kızına kalp nakli için bir gönüllü bulduklarını
    müjdeleyecekti. Fakat genç kız çoktan uykuya dalmıştı.. Bir meleği andıran masum
    yüzü,
    sevdiğinin özleminden sırılsıklamdı... O gece biri gözlerini dünyaya kapadı, genç
    kız ameliyata alındı. Tekleyen ve görevini yerine getirmeyen kalbi değiştirilmişti.
    1 hafta sonra tekrar gözlerini açtı dünyaya genç kız. Ama dünya daha farklı geldi
    ona. Sanki birşeyler eksikti... Aradan aylar geçmiş genç kız artık iyice
    iyileşmişti. Ama içindeki burukluğu bir türlü atamıyordu. Sevdiği aklına gelince
    kalbi eskisinden daha çok sızlıyordu.. Bir kere, bir kere görebilsem diye
    mırıldandı... Kalbi yine sızlamaya başlamıştı. Yeni kalbi onu iyileştirmişti ama
    nedense her gece aniden hızlanıyor, onu uykusundan uyandırıyor ve sanki yerinden
    çıkacakmış gibi atmaya başlıyordu... Genç kız bir anlam veremediği bu durumu
    doktora anlamış, ama ameliyat kolay değil, bir aydan geçer demişti doktor. Aylar
    geçmişti ama hala aynıydı durum. Çiçeklerinin yanına gitti. Hergün onlarla
    saatlerce dertleşiyor, zaman zaman ağlıyordu onlarla.. En çokta kan kırmızısı
    gülünü seviyordu. Çünkü kırmızı gülün
    onun için yeri apayrı idi. Oda genç kızla beraber gülüyor, onunla beraber
    ağlıyordu. Onu sevdiği gibi görüyordu genç kız. Ve gülünü sevdiğini ilk gördüğünde
    ona hediye edeceğine dair yemin etmişti. Başka türlü paylaşamazdı gülünü
    kimseyle... Kapı çaldı aniden. Kapıyı açtı ama kimse yoktu. Gözü yerdeki beyaz
    zarfa ilişti. Yavaşça eğilip zarfı yerden aldı. Birden kalbi deli gibi atmaya
    başladı. Ne olduğunu anlayamıyordu. Zarfın üzerinde ne bir isim, ne bir adres
    vardı. Zarfı açtı, içinden beyaz bir kağıda yazılmış bir mektup çıktı. Kalbi daha
    hızlı atmaya başladı. Onun kokusu vardı kağıtta. Evet, onun kokusu vardı. Yılar
    yılı özlemini çektiği, yanında olabilmek için canını bile verebileceği sevdiğinin
    kokusu vardı mektupta.. Başı dönmeye başladı. Koltuğuna geçip oturdu
    yavaşça...Kağıdı açtı. Ve elleri titreyerek okumaya başladı. "Sevgilim, senden
    ayrıldıktan sonra, bir kalbe 2 sevginin sığmayacağını bildiğimden dolayı, ne bir
    kimseyi sevebildim, nede kimseye bakabildim.. .
    Her günüm diğerinden daha zor geçti, çünkü her gün özlemin dahada artıyordu.. Sana
    kitapları dolduracak kadar şiirler yazdım. Her biri diğerinden dahada hüzünlüydü.
    Yazdım, okudum, ağladım... Hergün yazdım, her gün okudum, senelerce ağladım... Her
    gece seni düşündüm sabahlara kadar, her gece senin yanında olmayı istedim. Ve her
    gece sensizliğe lanet ettim, uykuları haram ettim kendime, sensiz olmanın acısını
    gözlerimden çıkardım... Ve bir gün herşeyi değiştirecek bir fırsat çıktı önüme.
    Bunu fırsatı değerlendirmeyip, kendime haksızlık edemezdim... Ve değerlendirdim. ..
    Senden çok uzaklara gittim, belki seni unuturum diye.. Ama tam tersi oldu. Seni
    daha çok özlüyorum artık... Senden çok uzaklardayım belki, ama yinede seni görmek
    için uzaklardan gelebiliyorum. Hemde her gece... Seni seviyor, seyrediyor ve eğilip
    sen uyurken yanağına bir öpücük konduruyorum. . Bazen gözlerini açıp bakıyorsun,
    geldiğimi bildiğimi sanıyorum ama yine o tatlı uykuna geri dönüyorsun. Yarın
    birbirimizi sevmemizin 6. senesi... Hep ben geldim şimdiye kadar senin yanına,
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/hikayeler-yazilar/6138-yarali-kalp.html#post9012
    yarında sen gel olur mu sevgilim.. Ha, unutmadan, sana hep sözünü ettiğim, kalbime
    iyi bak olur mu? Çünkü gözyaşlarımla, adını yazdım ona...Seni senden bile çok seven
    bir sevgi var kalbinin içinde... Unutma, kırmızı gülüde unutma olur mu??... Seni
    Seviyorum, Yanıma Gelinceye Kadarda Seveceğim...

  2. #2

    Üyelik tarihi
    15 Eylül 2006
    Yer
    afyonkarahisar
    Yaş
    35
    Mesajlar
    142
    Tecrübe Puanı
    19

    Standart --->: Yaralı Kalp

    hocam çok ama çok güzel bir yazı, eline sağlık...

  3. #3

    Üyelik tarihi
    16 Eylül 2006
    Yer
    Konya
    Mesajlar
    39
    Tecrübe Puanı
    18

    Standart --->: Yaralı Kalp

    gerçekten harika bir hikaye, ellerinize sağlık..

Benzer Konular

  1. En İyi İngilizce Sözlükler ve Çok Yaralı ELS İngilizce Kaynaklar!!!
    By soleil in forum Lise İngilizce Ders Notları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 25.Ekim.2008, 12:00
  2. Yaralı dalgalar
    By Sempatya in forum Aşk - Sevgi ve Evlilik
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 12.Nisan.2008, 16:59
  3. yaralı...
    By şehzade in forum Şairlerden Şiirler
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 27.Eylül.2007, 22:09
  4. Kan ve Kalp
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 16.Temmuz.2007, 16:59
  5. Kalp durdurulmadan kalp ameliyatı
    By Mustafa Uyar in forum Sağlık
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 06.Temmuz.2007, 06:46

Bu Konudaki Etiketler


Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.