Bir hastanede olumu bekleyen hastalarin kogusu, kogusta bir oda, odada iki yatak, iki hasta. Birisi pencerenin önünde, oteki duvar dibinde. Yasamlarinin su son doneminde pencere kenarindaki, sabahtan aksama pencereden bakip, tum gorduklerini duvar dibinde hicbirsey gormeyen arkadasina aktarir.
"Bugun deniz dunden daha durgun. Ruzgar hafif olmali . Beyaz yelkenliler belli belirsiz ilerliyor.... Park mi ? Park henuz tenha. Salincaklarin ikisi dolu, ikisi bos" ya da "Gecen haftaki sevgililer yine geldiler. Eleleler, bir siraya oturdular. Hep erkek anlatiyor kiz dinliyor. Simdi erkek kizin saclarini oksuyor. Opusuyorlar... Ne kadar da guzeller. "
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/hikayeler-yazilar/27006-pencereden-gorulenler.html#post51843
"Erguvanlar bugun cildirmis, oyle bir cicek acti ki; etraf mordan gecilmiyor. Erikler desen gelinden farksiz..."
" Eyvah miniklerden biri dustu. Annesi yetisti bagrina basiyor cocugu .
Neyse cocuk sustu.
Guluyor simdi."......
" Ogrenciler mi? Onlar yine kitaplarina dalmislar..... dur bakayim haa... simitci geldi. Iki simit alip bese paylastirip yiyorlar. Simdi de cocuklara katildilar ucurtma ucurtmaya.... Ucurtma yukseliyor yukseliyor." ...
"Hayir yelkenliler henuz görünmedi, ama martilarin keyfi yerinde. Baloncu da erkenci. Mavi, mor, yesil, kirmizi, turuncu kocaman balonlari var..."
Hergun boyle surup giderken, her gordugunu anlatirken ansizin, muthis bir kriz gecirir pencere yanindaki.! Duvar dibindeki dugmeye bassa, doktor cagirabilir. Ve belki de yanindaki arkadasini kurtarabilir. Ama... ama... arkadasi ölürse, pencerenin yani bosalacaktir. Ve duvar dibindeki dugmeye basmaz, doktor cagirmaz. Arkadasi ölür. Ertesi sabah duvar dibindekinin yatagini pencerenin yanina tasirlar. Bekledigi an gelmistir. Yattigi yerden pencereden disari bakar. Pencerenin dibinde kapkara duvardan baska hicbirsey yoktur.