>>>>Kocadere köyünde büyük bi sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı ,
>>>>
>>>>kimi Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok
>>>>sayıda
>>>>yaralı getiriliyor...
>>>>
>>>>Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça
>>>>
>>>>ağırdır.Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz
>>>>daha
>>>> tutabilmek için
>>>>komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp
>>>>vermesi oldukça zorlaşır
ama tane tane kelimeler dökülür
>>>>
>>>>dudaklarından. "Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula
>>>>yazdım...Arkadaşıma
>>>> ulaştırın..."
>>>>
>>>>Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
>>>>
>>>>"Ben...Ben köylüm Lapseki'li İbrahim Onbaşından 1 Mecit borç
>>>>aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem söyleyin
>>>>hakkını
>>>>
>>>>helal etsin"
>>>>
>>>>"Sen merak
>>>>etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış alnını
>>>>eliyle
>>>>
>>>>okşar.
>>>>
>>>>Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son
sözüde
>>>>"söyleyin hakkını helal etsin" olur...
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/garip-ama-gercek-olaylar/26548-canakkale.html#post50876
>>>>
>>>>Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
>>>>
>>>>Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit
>>>> düşüyor. Şehitlerin üzerinden
>>>>çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor. İşte yine bir
>>>>künye ve
>>>>
>>>>yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını silmeye daha fırsat
>>>>bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere
>>>>yığılır kalır.
>>>>Ellerini yüzüne kapatır,
>>>> ne titremesine nede göz yaşlarına engel olamaz...
>>>>
>>>>
>>>>>PUSULADAKİ
NOT:
>>>>
>>>>
>>>>"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim.
>>>>Kendisi
>>>>
>>>>beni göremedi.Biraz sonra taarruza kalkacağız.Belki ben
>>>> dönemem.Arkadaşıma söyleyin
>>>>ben hakkımı helal ettim."