Giriş


REFORMTÜRK 17. YIL


3 sonuçtan 1 ile 3 arası
  1. #1
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Kaplumbağalar hakkında

    KAPLUMBAĞALAR HAKKINDA

    Kaplumbağalar, omurgalı hayvanlardır. Hayvanlar aleminde; Sürüngenler sınıfında yer alırlar. Kaplumbağalar halkımız arasında TOSBAĞA olarak da isimlendirilmektedir. Genellikle kaplumbağalar yavaş hareket ettikleri ve sırtlarındaki kabuklarından dolayı, zaman zaman hikaye ve fıkralara konu olmuşlardır. Fakat tam tersine kaplumbağalar bilindiğinin aksine çok yavaş değil, oldukça hızlı hareket eden hayvanlardır.


    Çoğu insan, yılan, kertenkele, timsah gibi diğer sürüngenlerden korkmalarına karşın kaplumbağalara karşı sevgi ile yaklaşmaktadır. Özellikle; bu hayvanlar çocukların ilgisini çekmektedir. Bu sevgi son zamanlarda tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de doğal ortamlarının dışında evlerde de yaygın bir şekilde kaplumbağa beslenmesini artırmıştır.


    Kaplumbağalar eski jeolojik zamandan beri yaşayan hayvanlar olup 200-300 milyon yıl öncesinden günümüze kadar nesillerini devam ettirmeyi başarmışlardır. Doğada meydana gelen tüm olumsuz değişmeler ki bunun başında çevre kirliliği gelmektedir. Çevre kirliliği diğer canlılar gibi, kaplumbağaların nesillerini de yok olma tehlikesi ile karşı karşıya getirmiştir. Ülkelerdeki bilinçsiz ve plansız şehirleşme, tarlaların ve ormanların azalması kara kaplumbağalarının yaşama ortamlarını ve yumurta bıraktıkları yerleri yok etmektedir. Bunu yanında orman yangınları da benzer, olumsuz etkiler yaratmaktadır. Evsel ve sanayi artıklarının arıtılmadan ırmak, göller ve denizlere akıtılması tatlı su ve deniz kaplumbağalarının ölümlerine yol açmaktadır. İnsan eliyle yaratılan bütün bu olumsuz koşullar bu hayvanlarında yaşamlarını olumsuz etkilemektedir. Yapılan araştırmalar evlerinde kaplumbağa besleyen insanların kaplumbağalar hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını göstermiştir.

    Hayvanların doğaları, yapıları, bakımları, beslenme ve hastalıkları hakkında bilgi eksikliği tıpkı çevre kirliliği kadar, evlerde bakılan kaplumbağaların yaşamalarına zarar vermektedir.

    KAPLUMBAĞALARIN BİYOLOJİSİ


    Kaplumbağaların bilinen 200'den fazla çeşidi vardır.


    Yaşadıkları ortama göre 3 ayrı grupta toplanırlar.


    1- Kara Kaplumbağaları


    2-Tatlısu Kaplumbağaları


    3-Deniz Kaplumbağaları


    Ülkemizde yaşayan Kaplumbağa Çeşitleri:


    Kara Kaplumbağaları : Testudo Graeca , Testudo Hermanni (Trakya Kaplumbağası)


    Tatlısu Kaplumbağaları: Emys Orbicularis (Benekli Kaplumbağa), Mauremys Caspica, Trionyx Euphraticus (Fırat Kaplumbağası), Trionyx Triunguis (Nil Kaplumbağası)


    Deniz Kaplumbağaları : Carreta Carreta, Chelonia Mydos


    KAPLUMBAĞALARIN MORFOLOJİLERİ

    Kaplumbağalar yaşadıkları ortama adapte olmuş ve ortam özelliklerine göre vucutlarında, dış görünüşlerinde bir takım değişiklikleri meydana gelmiştir. Genel olarak bütün kaplumbağaların baş, ön ve arka ayakları, kuyrukları ile arka bölümleri görünecek şekilde, deri ile devamlı vücutları üstten ve alttan kabuk (Bağa) tarafından örtülmüştür. Kabuk iskelet ve deriye ilişkilidir. Kabuk, derinin keratinize olmasıyla meydana gelmiştir. Bölümlü bir yapı gösteren kabuk, tabakalar halinde alttan yukarıya doğru büyüme göstermekte ve tabakalar halinde üst taraftan zaman zaman atılmaktadır.


    Hayvanlar başlarını, ayaklarını ve kuyruklarını çevreden gelen tehlikelere karşı yada dinlenme anında kabuğun içine çekilebilirler. Kabuk tatlı su kaplumbağalarında kara kaplumbağalarına benzemesine karşın, deniz kaplumbağalarında, sırt kabuğu yüzmeye daha uygun bir şekle dönüşmüş ve küçülmüştür. Bu nedenle deniz kaplumbağalarının başlarını ve ön ayaklarını kabuklarının içine şansları ortadan kalkmıştır.


    Kaplumbağaların çenelerinde diş yoktur. Kuşların gaga yapısına benzerlik göstermektedir. Dillerini fazla dışarı çıkaramazlar. Gözler parlak ve göz kapakları gelişmiştir. Kulak kepçeleri bulunmamaktadır. İki burun deliğine sahiptir. Kaplumbağalar istedikleri zaman başlarını vücutlarının içine doğru çekerler. Bunun için türlerine göre boyun S şeklinde kıvrılarak veya yana çevrilerek bu hareket sağlanır.


    Kabukları ortadan dışa doğru genişleyen bir çizgililik göstermektedir. Deri pullu bir yapıdadır. Pullar kuşların tüy yapısına benzerdir fakat kuşlardaki tüy özelliğini göstermez. Kabukları sırt omurları, kaburgalar ve kalça kemiği ile kaynaşmıştır. Boyun ve kuyruk omurları hareketlidir.

    KARAKAPLUMBAĞALARI

    Kara Kaplumbağaları dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşamaktadırlar. Dağlık, ormanlık hatta çöl olan bölgelerde bile kara kaplumbağalara rastlamak mümkündür. Kara kaplumbağalarının ayaklarında beş parmak bulunmaktadır. Yürümeye uygundur, ağaç v.b. yerlere tırmanma hareketi yapmaya uygun değildir. Kara kaplumbağaları 3-5 cm'den 1 metre boya kadar olan cinslere sahiptirler.


    TATLISU KAPLUMBAĞALARI


    Kaplumbağalar karadan su yaşamına geçen hayvanlardır. Tatlısu kaplumbağaları günlük yaşamalarını hem karada hemde sularda geçirirler. Tropikal ve suptropikal iklim bölgelerinde yaşarlar. Bu hayvanların yüzebilmeleri için parmakları arasında yarım perde şekillenmiştir ve su yaşamına adaptasyon göstermişlerdir. Yani bu değişiklikler kalıtsal olarak yavrulara geçmektedir. Ayaklarla birlikte sırt kabukları biraz daha küçülmüş ve uzamış, yüzmeye uygun bir duruma gelmiştir. Genel olarak evlerde tatlı su kaplumbağaları beslenmektedir. Bunların bakımlarının kolay olması ve 30-40 cm den daha fazla büyümedikleri için tercih edilmektedir.


    DENİZ KAPLUMBAĞALARI


    Deniz kaplumbağaları ise yalnızca çiftleşme zamanı karalara yaklaşırlar. Ancak yumurtlamak için deniz kıyılarına çıkarlar ve genel olarak hayatlarının tamamı denizlerde geçer. Bu yüzdendir ki ayaklarının yüzmeye uygun palet benzeri şekil değişikliğine uğradığı görülmektedir. Tırnaklardan bir veya iki tanesi kalmıştır. Kabukları ise kayık benzeri uzun bir şekil almış baş ve ön ayakların bulunduğu yerden kabuk daha geriye çekilmiştir.


    Deniz kaplumbağaları dünyanın genellikle orta ve tropikal bölgelerine yakın denizlerinde yaşamalarını sürdürürler. Ülkemizde de Akdeniz ve Ege Kıyılarında yumurtlama zamanı görülmektedirler. Deniz kaplumbağalarının yuvalanması için iklim kadar uygun kumsallarında olmasına bağlıdır. Ülkemizde Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kumluca, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Göksu Deltası, Kazanlı, Akyatağan ve Samandağ'da yumurtlama plajları mevcuttur.


    KAPLUMBAĞALARIN ANATOMİLERİ


    Kaplumbağalar akciğer solunumu yapmaktadırlar.Akciğerler anatomik olarak sırta doğru yerleşmiş ve kabuğa yapışmış şekildedir. Diğer hayvanlarla karşılaştırıldığında kürek kemiği karın tarafında görülmektedir. Göğüs kafesleri yoktur. Boyun omurları hareketli sırt ve bel omurlarının kuyruğa kadar kabukla kaynaşmış olduğu görülmektedir. Yemek boruları S şeklinde kıvrımlıdır. Tek delikten gaita ve idrar atarlar. Korktukları zaman kakalarını yaparlar. Normal kakaları zeytin çekirdeğine benzer. Dolaşım sistemleri dört gözlü kalp tam vücudun ortasına yerleşmiştir. Cinsiyet organları; erkeklerde penis bulunur. Penis çiftleşme sırasında bir eldiven gibi dışarı çıkmaktadır


    KAPLUMBAĞALARIN FİZYOLOJİLERİ

    Kaplumbağa besleyenlerin en çok merak ettikleri konuların hayvanların yaşının ne oduğu ve cinsiyetinin belirlenmesinin nasıl yapıldığı sorularıdır.


    Kaplumbağalar yaklaşık 60 yıl yaşamaktadırlar.


    Kaplumbağaların yaşının belirlenmesi : Kesin bilgiler olmamasına rağmen 3 yaşında bir kaplumbağa el ayasının ¼'ü kadardır. Her üç yılda birde ¼ el ayası büyüklüğünde bir gelişme gösterir. Kabuğun arka plakalarındaki izlerdende yaklaşık yaş tayini yapılabilir


    KAPLUMBAĞALARDA CİNSİYET ve ÜREME


    Kaplumbağalarda erkeklerle dişileri ayıran en önemli özellikler; Dişilerde kloaka kuyruk kökünde son bulur, erkeklerde kuyruk dişilere göre daha uzun ve kalındır. Çiftleşmeyi kolaylaştırabilmek için karın altı kabuğu erkeklerde daha kuvvetli ve içe doğru çöküktür. Erkeklerde ön bacak tırnaklarından bir tanesi dişiyi çiftleşme anında kavrayabilmek için daha uzundur.


    Hayvanat bahçesi gibi yerlerde cinsiyet tayini kan analizleriyle yapılmakta hayvanın dişi ve erkek olduğu öğrenilmektedir. Kandaki Östörojen ve Testesteron hormonları seviyelerine bakılır.


    Avrupa kaplumbağalarında cinsel olgunluk 12 yaşlarında başlar.


    KAPLUMBAĞALARIN YUMURTA ve KULUÇKA ZAMANI


    Yumurtadan yavru çıkma süreleri 2-3 ay sürmektedir. Testusdo gracea (Tosbağa) kaplumbağalar 2-3 cm boyunda 6-12 adet yumurta yaparlar. Tatlı su kaplumbağaları ise 3-12 beyaz uzun şekilli yumurta

    yaparlar. Yavrular ise 2-3 ay süre sonra yumurtadan çıkarlar. Kaplumbağaların tüm çeşitleri yumurtalarını toprağa bırakırlar. Kara ve Tatlı Su kaplumbağaları yaşadıkları doğal çevrede uygun bir ortamı seçerek eştikleri çukurlara yumurtlarlar ve üzerini toprakla örterler. Deniz kaplumbağaları hayatlarının çoğunu denizde geçirdikleri için Dünyanın belirli kumsallarında kıyıya çıkarak; kumsalda eştikleri çukurlara yumurtlarlar. Genelde bu işlemide geceleri yaparlar.


    Sürüngenlerin cinsiyetlerinin belirlenmesinde kuluçka dönemi çevre ısısının etkili olduğu yönünde bir çok araştırma yapılmıştır.


    Ülkemizin Akdeniz ve Ege kıyılarında deniz kaplumbağalarının yumurtalarını bıraktıkları dünyaca ünlü kum plajları bulunmaktadır. Dalyan, Dalaman, Fethiye, Patara, Kumluca, Belek, Kızılot, Demirtaş, Gazipaşa, Göksu Deltası, Kazanlı, Akyatağan, Samandağ gibi bölgeler deniz kaplumbağalarından Caretta Caretta ve Cheloniamydas'ın ana vatanlarıdır.


    Çiftleşme isteği mevsimine bağlıdır. Tropik ve subtropik iklim koşullarına göre değişiklik gösterir. Ayrıca dış ortam koşulları da bu olayı etkilemektedir. Genelde kaplumabağalar nisan ayının başından, mayıs ayının sonuna kadar çiftleşirler. Bu dönemde günlerin uzun olması ve güneş ışığının fazlalığı önemli rol oynamaktadır. Ultraviyole ışınların, kaplumbağaların yaşamlarındaki çiftleşme ve yumurtadan yavruların çıkması gibi fizyolojik olaylara etkisi oldukça fazladır. Dişiler çiftleştikten sonra spermi 4 yıl gibi süre ile saklayabilirler.

    KAPLUMBAĞALARIN VÜCUT ISILARI

    Kaplumbağaların yaşamlarında ısınında çok önemli etkisi vardır. Hayvanların vücut sıcaklıkları çevre sıcaklığının 0,1oC- 0,2oC altındadır.Vücut ısılarının 20oC 'nin altına düşmesi durumunda sindirim enzim aktiviteleri azalmaktadır. Evimizin ısı düzenlenmesinin rasgele olmasının hayvanın yaşamını olumsuz etkileyebileceğini göz önünden uzak tutmamak gerekir.

    KAPLUMBAĞALARIN DUYULARI


    KOKU ALMA

    Kaplumbağaların koku alma organları iyi gelişmiştir. Yiyeceklerin kokusunu iyi alırlar, su kaplumbağaları su içinde yiyeceklerinin kokularını alırlar ve yiyecekleri çok kolay bulurlar, ayrıca erkekler dişilerini koku ile tanırlar.


    GÖRME

    Gözleri çok keskindir. Göz kapakları hareketlidir. Üçüncü göz kapağı mevcuttur.Uzaktaki gıdaları iyi görürler. Özellikle sarı rengi iyi algılarlar.

    İŞİTME

    Zaman zaman zor işitirler. Kulak kepçeleri yoktur. Deri kulaklarını örter. Kulak zarı hemen derinin altındadır.

    KAPLUMBAĞALARDA KIŞ UYKUSU

    Normal doğa koşullarında kaplumbağalar Ekim-Mart ayları arasında kış uykusuna yatarlar. Kalp atışlarında ve solunumlarında yavaşlama olur. Kış uykusu içgüdüsel bir davranıştır. Bu davranış bütün kaplumbağalarda nesilden nesille aktarılır. Kaplumbağalarda kış uykusuna yatan diğer hayvanlarda bulunan yağ depolarına sahip değildirler. Kış uykusu sırasında yaşamsal faaliyetlerini sürdürmelerinde karaciğerlerinin özel yapısı ve böbrek tipinin önemli rol oynadığı sanılmaktadır.


    EVDE BESLENEN KAPLUMBAĞALAR İÇİN KIŞ UYKUSU

    Evde beslenilen kaplumbağaların 6-7 yaşına kadar kış uykusuna yatırılmamaları gerekmektedir. Bu dönemde hayvanların devamlı beslenmeye ihtiyaçları vardır. Proteinli gıdalar alarak organlarının sağlıklı bir şekilde gelişmesini tamamlaması gerekmektedir.

    Kış uykusu ve öncesi hayvanı tartmakta yarar vardır. Ev ortamında yaşayan tatlı su kaplumbağaları doğal çevrelerinden uzaklaştıkları için normalin dışında davranışlar izlenmektedir. Bunun nedeni ev ortamının ideal ısıya sahip olmaması ve güneşin ultraviyole ışığından yoksun olmasıdır.Hayvanlar barınaklarının köşelerine girmeye çalışırlar, hareketsiz ve iştahsız olurlar. Eğer bu durum sonbahar mevsimine rastlarsa bize kış uykusu zamanın geldiğini hatırlatır.

    Bu durumda aşağıdaki koşullar dikkate alınmalıdır.

    1.Hayvanın bağırsaklarını boşaltmaya gerek yoktur. Yavaş yavaş yemleri azaltılır.

    2.Filtre ve havalandırmanın çalışır olması gerekir.

    3.Mevsim ve hareket azlığında hayvanın özel kış uykusu akvaryumuna alınması idealdir. Bu akvaryumlar 4-12oC su sıcaklığına sahip olmalıdır. Su sıcaklığının 12oC üstüne çıkmamasına dikkat etmelisiniz.

    Yukarıda sözü edildiği gibi doğayı iyi taklit edemediğimiz taktirde fizyolojik dengelerini bozarak hayvanların ölmelerine sebep olabiliriz.

    Kaplumbağaların kış uykusuna yattığını bilmeyen birçok insan onların öldüğünü sanarak toprağa gömmektedirler. Bilgi eksikliğine bağlı olarak istemeden hayvanların istemeyerek ölümüne sebep olmaktadırlar.

    Tropikal bölgelerde yaşayan kaplumbağalar kış uykusuna yatmazlar, deniz kaplumbağaları da göçmen hayvan davranışı ile sıcak ve yiyecek bulacakları denizlere göç ederler.

    KIŞ UYKUSUNDAN UYANDIRMA


    Kış uykusu ve öncesi hayvanı tartmakta yarar vardır. Uykudan çıktıktan sonra beslenme buna göre düzenlenir. Bazı kaplumbağaların kabızlık sorunu olabilir, bu durumda bağırsak içeriğini yumuşatmak için hayvanları 30oC'lik sıcak su banyosunda tutmak yararlın olabilir. Bu yöntem bagırsak içeriğini yumuşatacaktır.

    EVLERDE BAKIM

    Evlerde tatlı su kaplumbağaları cam bir kap veya akvaryumlarda bakılmaktadır. Sularının haftada en az bir kere değiştirilmesi gereklidir. Eğer gerekli özen gösterilmezse çabuk kirlenen sulardan dolayı küçük kaplumbağaların sağlıkları bozulabilir.

    Büyük boy tatlı su kaplumbağaları için ideal bir akvaryum ısıtmalı, hava ve su temizleme filtreli, ultraviyole lambalı ve ayrıca aydınlatma lambası olacak şekilde hazırlanmalıdır.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/evcil-hayvanlar/65155-kaplumbagalar-hakkinda.html#post129265

    Kara kaplumbağaları içinde Terrariumlar idealdir.

    KAPLUMBAĞALARIN BESLENMESİ

    Kaplumbağalar genel olarak etçil ve otçul olarak beslenmeye uygun sindirim sistemine sahiptirler. Doğada böcek , solucan, üzüm, karpuz, domates, kıvırcık ve sarı çiçekli bitkileri yiyerek beslenirler.

    Kaplumbağaların beslenmesinde dikkat edilecek en önemli hususlar:

    1-3 yaş arası kaplumbağalar vücut gelişimlerini tamamlamaları için protein ağırlıklı besin maddeleri almaları gerekmektedir. Bundan dolayı sürekli beslenmeli 6-7 yaşına kadar kış uykusuna yatırılmamalıdır.

    Yemlerinde Kalsiyum ve Fosfor dengesine ve vitamin ihtiyacına göre gerekli katkılar ilave edilmelidir. Ayrıca su kaplumbağaları yiyeceklerini suda almaktan hoşlanırlar.

    Evde beslenen kaplumbağalara hazır yemler vermek daha uygundur

    KAPLUMBAĞALARIN GENEL BAKIMLARI

    Eğer sağlıklı bir kaplumbağamız olmasını istiyorsak periyodik olarak veteriner hekime göstermek gerekir. Hayvanı zaman zaman tartmak, tek yönlü beslememek ve ara sıra vücudunu vazelinlemek gerekir

  2. #2
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Cevap: Kaplumbağalar hakkında

    Yararlı Teknik Aksesuarlar
    Teraryuma 1 m uzaklıkta duracak 300W'lık bir ultraviole lamba 50 cm mesafeden 30x30 cm'lik bir alanın ortasını 50 °C'a kenarlarını

    33 °C'ye kadar ısıtabilecek güneşi taklit edecek 250W'lık bir infrared lamba
    Genel aydınlatma ve bitkiler için bir florasan lamba

    Kara kaplumbağaları için zemin ısıtıcı kablolar

    Su kaplumbağaları için termostatlı (maksimum 40 °C'ye kadar göstergeli) ısıtıcı - kablo çıkışına dikkat, çiğnemelerine engel olacak bir açıda yerleştirilmeli

    Su kaplumbağaları için dış filtre

    Su kaplumbağaları için havadaki nemi arttırmak için suyun içine hava verebilmek için hava pompası

    Nem ölçer - hygrometre (Bence bu hemen alınması gerekli birşey değildir ama bilin ki çok nem kabuk yumuşaması yapıyor bunun içinde kaya veya mango şart)

    Suyun üstünde durabilmeleri için Mango kökleri yada büyük bir kaya

    Suda çözülmeyen taşlar


    Zemin ve Isıtma

    Hem kara hem de su kaplumbağaları için teraryumun zeminini birebir oranında kum ve gübreden arındırılmış turba karışımı ile kapatıyoruz. Kuru kum ile turba karışımını yıkayıp iyice kuruttuğumuzda en uygun esneklikte bir zemini elde edebiliriz. 10 cm'Lik bir derinlik yeterli olacaktır. Turba suyunuzu bir miktar karartabilir (kaplumbağalarınız buna kesinlikle aldırmaz), isterseniz sadece kum da kullanabilirsiniz, ancak sadece kumdan oluşan zemin turba karışımlı zemine göre çok daha sıkıdır ve ebeveyn kaplumbağalarınızın zemine gömecekleri yumurtaları farketmezseniz, yumurtalar ya kuruyacak (kuru teraryumda), ya da nefes alamayacaklardır (sulu teraryum).Ama çakıl taşı isterseniz iri ve kaplumbağanızın yutamayacağı büyüklükte olmalıdır.Temizlemesi kolay olur ama aralarına yem ve ppislikler biriktiği için çabuk kirlenebilirler.

    Bazı arkadaşlarımız renkli taşlar alıp içine atsam kapluşa zarar verir mi diye sormuşlar.
    Doğal malzemelerin her zaman yapay malzemeler yerine kullanılması önerilmektedir.Renkli taşların neyle boyandıklarını ve bu boyaların sudaki çözünürlükleri bilinmesse zararlı olabilir.Kaplumbağalar renklere duyarlı hayvanlardır taşları kemirebilirler ve renkleri çıkarsa bu onlar için hiç de yararlı olmaz.Ticari amaçlı yapılan bu taşların yerine doğal olanların kullanılmasını önermekteyiz kaplumbağaların sağlığı en önemli konu.Akvaryumlara herhangi bir şekilde çakıl koyma zorunluluğu da yok, ancak estetik olarak güzel diye konulabilir.



    Yerden ısıtma kullanacağınız teraryumda bütün hayvanların ısı kaynaklarına (ışık ve taş) ulaşabileceğinden emin olunuz. Spiral şeklindeki ısıtma kablolarını üstü 36 °C'ye kadar ısınacak şekilde uygun kalınlıkta bir taşın altına yerleştiriniz. Eğer tüm kaplumbağalar taştan faydalanamıyorsa, daha büyük bir taşla değiştiriniz veya bir taş daha koyunuz. Otomat kullanarak taşın sabahtan ısınmaya başlamasını, öğlen gibi en sıcak hale gelmesini, öğleden sonra da kapanarak yavaş yavaş soğumasını sağlayarak doğal ortamlarına paralel bir durum yaratmış oluruz.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/evcil-hayvanlar/65155-kaplumbagalar-hakkinda.html#post129266



    Su(kara ve su kaplumbağaları için)

    Kara kaplumbağalarının havaya olan ihtiyaçları kadar suya da ihtiyaçları vardır. Zamanının büyük çoğunluğunda tozla kaplanmış kumlar üzerinde hareket ederek geçirse de, serin suya erişebilmek isterler. Doğada dehidrasyondan kaçınabilmek için birçok alternatifi vardır. Topraktaki nem, çiy, yağmur, taze besin, kuru uyku (bazı kaplumbağalar susuzluktan ölmemek için çöllerde yerin 12 m altında bütün yazı uyuyarak geçirebilirler) vb. olaylar zırhlı uzman dostlarımızı susuzluktan ölmekten korurlar. Kaplumbağalarınızın karınlarından nem almalarını sağlamak için bu doğa olaylarını teraryumda gerçekleştiremeyeceğinize göre zeminle aynı ısıda her zaman temiz suyla dolu olacak içme ve banyo alanı sağlamalısınız. Bu alandaki eğimler su içerken veya duş alırken suyun dışına doğru kafalarını tutarak yorulmamalarını sağlayacaktır.

    Yavru kara kaplumbağaları ile yetişkenleri için su alanları aynı büyüklükte olmamalıdır, aksi takdirde yavrular boğulabilir. O nedenle kaplumbağanız yavruysa büyüyene kadar duş alanı yerine bir tasın içinde kum ve üzerinde su kullanabilirsiniz. Kum miktarını zamanla azaltabilirsiniz.

    Su kaplumbağaları için su derinliği kabuk genişliğinden daha fazla olmalıdır, böylece sırt üstü düştüğünde kendini düzeltebilir (yüzerek) ve boğulma riski (sığ suda) olmaz.

    Zemin yüzeyi hem kara hem de su kaplumbağaları için yeterince sert olmalıdır, böylece tırnaklarıyla kolayca tutunabilirler ve kayıp düşme riski oluşmaz.


    Suyu temiz sanmayın

    Filtre ile suyun berrak olması o suyun temiz olduğu anlamına gelmiyor.Filtreye rağmen akvaryum suyunu 10 günde birdiğiştirmek lazım. bunu yaparken suyun %25'i akvaryumda kalsın, geri kalanı dökülsün. suyu değiþtirirken filtre ve ısıtıcısının fişini çekiniz ve eklenecek suyu da yine ılık koyunuz.Musluk suyundaki klor biraz da olsa suyu dezenfekte etmeye yarıyor ancak aynı insanlar gibi gözlere ve kabuğa da zarar verebilir.Bu yüzden dinlendirilmiş olmasında fayda var.Ancak akvaryuma koyarken soğuk suyu bir anda akvaryuma koymamak gerekir. 28 derece su bir anda soğur ve kaplumbağalar şok yaşayabilirler.Strese girebilirler veya üşütebilirler.Suyu dezenfekte ve ph derecesini sağlamak için seranın ayrı ayrı iki ürünü var.Sera apuatan ve sera ph test. klorun etkisini azaltıyor. ph derecesinin de 7 olması gerekiyor.


    Alıntıdır

  3. #3
    ReformTürk Yöneticisi Mustafa Uyar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    10 Eylül 2006
    Yer
    Ilgın, Konya
    Mesajlar
    13,663
    Tecrübe Puanı
    100

    Standart Cevap: Kaplumbağalar hakkında

    Hastalıklar(Önemli)

    Herhangi bir hastalık her canlıdan her canlıya geçebilme riskini taşır. Bünyesel yapısında yaşaması için çok önemli olan bir bakteri veya başka bir olgu diğer canlılar için zararlı olabilir. İnsandan insana geçen bir çok hastalık olduğu gibi diğer canlılaradan bize veya bizlerden onlarada geçebilen hastalıklar mevcuttur.

    Önemli olan riskleri bilmemiz ve bunun önlemlerini alıp her iki taraf için mutlu bir birliktelik kurmaktır. Herhangibir bakteri veya hastalık riskinden dolayı sakın ama sakın beraber yaşadığımız canlılardan vazgeçmeyin. Nasıl grip olan bir insanın yanına yaklaşırken dikkatli oluyorsak veya kışın daha iyi giyinip bir çok hastalığı önlemeye çalışıyorsak dostlarımızdan bize geçebilecek hastalıkları öğrenip onlarla daha mutlu bir şekilde yaşamalıyız.

    Kaplumbağaların yaklaşık %85''i Salmonllosis bakterisi taşır. Bu bakteri kertenkele ve yılanlarda da görürür.

    Kaplumbağalar bu bakteriyi zaman zaman dışkılarıyla atarlar.

    Bu bakteriden kendimizi korumu yolları da oldukça basittir aslında

    1-Kaplumbağanızın dışkısını elle temizlemeyin

    2-Kaplumbağanızı elinize alırsanız mutlaka ellerinizi iyice yıkayın

    3-Yemek yenilen yerlerde kaplumbağanızın dolaşmasına izin vermeyin

    4-Yemek yerken kaplumbağanızı ellemeyin.

    5-Kendi kullandığınız eşları kaplumbağanızla paylaşmayın

    yukarıdaki maddelerin temelinde hijyen kuralları gçerli bu örnekleri çoğaltmanız mümkün

    Tekrar söylemekte yarar var. Canlıların taşıdığı bazı bakteriler diğer canlılar için tehlikeli olabilir. Bu onlardan vaz geçmemiz anlamına gelmez aksine ne kadar bilinçlenirsek onlarla çok ama çok uzun yıllar birlikte güzel bir hayatı paylaşabiliriz

    Kaplumbağalarda Kabuk Hastalıkları

    Bu sayfada kapişlerimiz için önemli,hayati hastalık teşkil eden kabuk hastalıkları ile ilgili bilgiler bulacağız.Okumanızı ve başka türlü iyileştirme yöntemleri biliyorsanız yazmanızı öneririm..

    Kaplumbağa kabuğu en içte kemiksi kapsül, onun üstünde damarlaşmış deri ve en üstte boynuzumsu geniş tabaka ile kaplıdır. Yumuşak kabuklu kaplumbağalarda bu dış katman yumuşak deriden oluşurken, bazı türlerde deri benzeri bir yapıya sahiptir.


    Kaplumbağalarda, kabuk değişimi pullu kısımdan başlar, değişim tek seferde tamamlanır. Deri değişimini aksatan başlıca nedenler ; düşük nem, dış parazit enfeksiyonları, beslenme yetersizliği, enfeksiyöz hastalıklar, değişim sırasında mekanik yardım için gerek duyduğu keskin cisimlerin bulunmamasıdır. Deri değiştirilirken çoğunlukla göz etrafı, kuyruk ve parmaklara takılır. Bu durumda deri çekerek ayrılmaz, bölgeye antibiyotikli pomatlar sürülerek derinin yumuşaması ve kendiliğinden düşmesi beklenir. Vücudun diğer kısımlarındaki yapışmalarda ise, bölge 25-28 derecelik suyla birkaç kez yıkanır, deri yumuşayınca gazlı bezle tutularak yavaşça çekilir.
    Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/evcil-hayvanlar/65155-kaplumbagalar-hakkinda.html#post129267

    Kaplumbağalarda, başlıca kabuk deformiteleri vitamin mineral eksikliğinde, diğer diyet dengesizliklerinde, yara veya hastalık nedeniyle oluşmuş lezyonlardan meydana gelir.

    Su kaplumbağalarının kabukları sıklıkla algle kaplanır. Bu yaşam şekli kaplumbağaya koruyuculuk sağlar. Kapalı alanda tutulan kaplumbağalarda algler kabuğa nüfuz eder ve altındaki kemikte erozyona neden olur. Periyodik ve uygun bakım yapıldığında hastalık önlenebilir. Betadin solüsyonu kabuk temizliğinde kullanılabilir. Akvaryumda bitki üremesine yol açmayacak aydınlatma sistemi kullanılmalıdır.

    Eğer kaplumbağanızın gözleri şiştiyse;

    Genel not:Su kaplumbağalarının uygun koşullarda suyunu temiz tutup güneşlendirdikten sonra gözünde bir problem olmaz.Eğer bir enfeksiyon kaptıysa.Yine çaresi ''uygun ortam'' ve güneş zamanla enfeksiyon düzelecektir.Terramicin "göz" merhemi kullanılmalıdır.İki çeşit olur.Karıştırmayınız.Miktarını çok az ayarlamalısınız ve unutmayın ki göz hastalıklarının ana sebebi ya A vitamini eksikliği ya da üşütme. merhemin yanında bir de koşulları da gözden geçirmelisiniz.Suyun derecesini de 30 dereceye getirmekte fayda var.Eğer bir gözü kapalıysa genelde vitamin sorunu, ikisi de kapalıysa üşütme ve akciğer sorunundan kaynaklanıyordur.Veterinere danışmakta fayda var.

    Gözleri kapalıysa eğer yemlerini göremiyor olabilirler.Yemlerini elinizle vermeniz gerekebilir.Bir de çok küçük ise küçük yem vermelisiniz kolay yiyebilmesi için.Ayrıca yemin yumuşaması için bir gece önceden üstüne vitamin damlatıp(hem yumuşar)sabah kolaylıkla verebilirsiniz.Unutmada teramisin göz kremi her gün sürülebilir.Ama çooook az miktarda.

    Göz şişmesinin 2 sebebi vardır.Biri vitamin eksikliği diğeri akciğer hastalığı (üşütme, solunum yolları enfeksiyonu)

    Eğer kaplumbağanızın hastalığı akciğerden kaynaklanıyorsa antibiyotik gereklidir.

    Vitamin eksikliğinden kaynaklanıyorsa;

    Vitamin takviyesinde bulunulmalıdır ayrıca bulunduğu ortamdaki suyun ısısı 30 dereceye getirlmelidir.Bol bol güneş veya ultraviyole ışıkta durmalıdırlar.Akşamları 2-3 saat kayasının üstüne de ısıtıcı lambada yatmalıdırlar.Ayriyetten "teramisin göz kremini" günde 1 defa olmak üzere gözlerine uygulamak çok yararlı olacaktır.Eğer bu denilenleri yaparsanız kaplumbağanız en fazla 7 gün içinde iyileşecektir.Ama durum daha kötüyse yani gözleri kapandıysa antibiyotik tedavisi uygulanması gerekmektedir.

    Durum gerçekten çok ilerlemiş ise diğer kaplumbağalarınızı(varsa) ayrı bir yere alın.Mikrobik bir hastalık olma ihtimaline karşı akvaryumunuzu sıcak sirkeli suyla güzelce yıkamalısınız ya da kaya tuzuda kullanılabilir.Bütün içindekilerle birlikte kaya filtre ısıtıcı ne varsa.

    Eğer kaplumbağanızın gözlerinde sulanma ve beyazlama varsa;

    Bunun için eczanede "gent gut" göz damlası vardır.Günde 1 damla olacak şekilde her iki gözüne de damlatın.Yararının olacağı düşüncesindeyim çünkü bir arkadaş bu yolla kaplumbağalarını iyileştirmiştir.

    Eğer kaplumbağanızın kabuğunda mantar oluştuysa;

    Eczanelerde satılan sprey şeklinde ilaçlar vardır, bunların adlarını veterinerden alabilirsin. ilacı sürdüğünüz zaman sudan çıkartmalı ve mantar sebebiyle yumuşamış olan kabuğun o kısmını kazımalısınız.İlaç etki edene kadar bir müddet kuru kalmalıdır.Çoğunlukla çenesinin alt kısmında ayrıca siyah bir leke de oluşur ki bunun da aynı şekilde tedavi edilmesi lazımdır. mantar dıştan içe doğru yayıldığı için hem kaplumbağaya acı verir ve bir süre sonra ölümle sonuçlanabilir.Derisindeki mantar için sprey değil merhem tavsiye edilir.Veteriner ile mutlaka görüşmeniz gerekecektir. bunun yanında ellerinizi mutlaka mantar kremi veya spreyi ile dezenfekte etmelisiniz. Akvaryumun da ayrıca dezenfekte edilmesi gerekir. Çok az miktarda kaya tuzunu suya koymak da mantar oluşumunu engeller.Veterinerler batikon tarzı bir dezenfektan önermektedirler.Bunun yanında deri üzerinde mantar belirtileri için de yine teramyicin veya furacin kullanılabilir. (teramycin göz başka bir merhem karıştırmayınız)

    Eğer kabuğunda yumuşama varsa;


    Bol bol güneşlendirilmeleri ve de vitamin kullanılması gereklidir.Akvaryumunda mutlaka ısıtıcı bulunması lazımdır.Sabit 28 derecede tutulmalıdır(sıcaklık).Suyuna calcium granul katmanız önerilir.Kabuk sertleştirici bir çeşit vazelin gibidir ve güneşlendirirken sürerseniz güneş ışınları kabuğa temas edemez.Bu yüzden eğer iyi bir beslenme, vitamin ve güneş/uv varsa kabuk sertleştirici gerekmez.Yani kabuk sertleştirici sürerseniz kaplumbağanın kabuğu sertleşmiyor.Tek ilacı güneş/uv ve vitamin!Suyunun temiz tuttulması gereklidir.Kabuk sertleştirici kullanmak istiyorsanız "aquanın" kabuk sertleştiricisini tavsiye ediyorum.

    Alıntıdır

Benzer Konular

  1. İlk Yardım Hakkında Her Sey
    By Gezgin in forum Sağlık
    Cevaplar: 11
    Son Mesaj: 02.Ekim.2018, 14:38
  2. Kaplumbağalar - Fakir Baykurt Kitap Özeti
    By Mustafa Uyar in forum Kitap Özetleri
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 09.Nisan.2015, 19:22
  3. ReformTürk Hakkında
    By Mustafa Uyar in forum Duyurular
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 02.Mayıs.2008, 12:46
  4. renoult hakkında
    By RüZGaR in forum Araba Hastaları
    Cevaplar: 0
    Son Mesaj: 13.Ocak.2008, 15:58
  5. Ninja kaplumbağalar imana gelince
    By Mustafa Uyar in forum Komik Yazılar
    Cevaplar: 3
    Son Mesaj: 10.Kasım.2007, 14:32

Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0 PL2 ©2011, Crawlability, Inc.