Duayla Başladı Her Yeni Şey
Bizim için
bir yerlerde dua eden var.

Âmin demek zor mudur?

O duayı kuşanmak,

o duanın neşesiyle ümidiyle

hayata sarılmak zor mudur?

Dua, yenilenmektir.

Ve ancak yeninin

farkında olanlar yeniyle yenilenir.

Hz. Aişe r.a. bir gün Rasulullah s.a.v. Efendimiz'i pek neşeli bulur ve: Ey Allah'ın Rasulü, benim için dua ediniz diye niyaz eder. O Allah Rasulü s.a.v. de: Allahım, Aişe'nin geçmiş ve gelecek, gizli ve açık, günahlarını bağışla diye dua eder.

Hz. Aişe r.a. çok ama çok sevinir. Gülmeye başlar. O kadar güler ki, gülmekten başı kucağına düşer. Rasulullah s.a.v.: Seni duam mı bu kadar sevindirdi? diye sorar. Hz. Aişe r.a.: Senin duan beni nasıl sevindirmez? diye cevap verir. Bunun üzerine Allah Rasulü s.a.v. buyurur: Vallahi, bu dua benim her namazda ümmetim için yaptığım bir duadır.

Hâlâ açık mıdır o mübarek eller? Açıktır da bize ne kadar açıktır? Bizim ellerimiz o duadan nasipdar olmaya ne kadar açıktır?

Bizim için bir yerlerde dua eden var.

Âmin demek zor mudur?

O duayı kuşanmak, o duanın neşesiyle ümidiyle hayata sarılmak zor mudur?

İste, istediğin verilecek!

Rasulullah ne istedi de Allahu Tealâ vermedi?

Ashab, Rasulullah'tan ne istedi de Rasulullah ashabına onu vermedi?

Böylesine sınırsızdı yollar sevenler arasında.

Fakat onlar bu sınırsızlık içinde kendilerine sınır koydular. Hayrı istediler, dualarına ebedi hayrı koydular.

Rasulullah s.a.v., her kim için Allah'ın rahmeti üzerinize olsun demişse, o kişi mutlaka şehit olarak vefat etmiştir.

Zaten onlar, gönüllerinde şehadeti hayatlarının zirvesine yerleştirmişlerdi. Her adı anıldığında özlemleri dile gelir, Allah Rasulü'nden bu yönde dua isterlerdi.

* * *

Bir gün Efendimiz s.a.v., Ümmü Haram r.a.'ın evinde idi. Yemekten sonra biraz istirahat eylemiş ve tebessümle uyanmıştı. Hz. Ümmü Haram, Efendimiz'e:

- Ey Allah'ın Rasulü! Neden gülüyorsun? dedi. Efendimiz buyurdu:

- Ümmetimden bir kavim Akdeniz'e inecek, Allah yolunda cihad edecektir. Onları tahtı üzerindeki kral gibi görmekteyim. Ümmü Haram:
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/dualar/15641-duayla-basladi-her-yeni-sey.html#post28753

- Hadi ey Allah'ın Rasulü! Allah'a yalvarın ki beni de onlardan eylesin, dedi.

Allah Rasulü s.a.v. de:

- Allahım, Ümmü Haram'ı onlardan kıl, diye dua etti.

Ve, yıllar sonra eşiyle birlikte cihad için Akdeniz'e açılan Ümmü Haram, Rasulullah'ın tebessümle uykudan uyanmasını, duasını hatırlıyordu. Kıbrıs adasına indiklerinde, Ümmü Haram kendisine takdim edilen ata bindi. Fakat at birden ürkerek sıçradı. Ve atından düşen Ümmü Haram yaralandı, çok geçmeden de şehit olarak ruhunu teslim etti. Şehit düştüğü yere Kıbrıs'a defnedildi.

* * *

Bir gün Efendimiz s.a.v. Atâ ibn-i Rebah'a cennetlik bir sahabe hanımı gösterdi...

Bu hanım Ümmü Züfer r.a. idi.

Bir gün Rasulullah s.a.v.'e müracaat ederek: Ey Allah'ın Rasulü, ben saralıyım. Hastalığım nüksettiğinde ne yaptığımı bilmiyorum, üstüm başım açılıyor, bana dua buyurunuz demişti. Rasulullah s.a.v. de: İyileşmen için dua ederim. Yalnız, hastalığına sabredersen Allah'ın rızasını kazanırsın buyurmuşlardı. Ümmü Züfer r.a. sabretmeyi tercih etmiş ve Rasulullah'dan yalnızca vücudunun açılmaması için dua istemişti. O'da ona bu yönde dua etmişti.

* * *

Bir gece Fahr-i Kainat s.a.v. Efendimiz, Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer ile İbn-i Mesud'un yanına uğradılar (Allah onların hepsinden razı olsun). Rasulullah s.a.v., İbn-i Mesud'a:

- İste! İstediğin verilecek, buyurdu. İbn-i Mesud:

- Allahım, senden geri dönmez iman, tükenmez nimet, arkası kesilmez göz aydınlığı ve ebedi cennetin en yüksek mertebesinde Peygamberimiz'e arkadaş olmak isterim, diye dua etti.

İbn-i Mesud r.a. bir şehre gireceği zaman şöyle yakarırdı:

Allahım! Ey göklerin ve gölgelendirdiklerinin Rabbi! Ey şeytanların ve saptırdıklarının Rabbi! Ey rüzgârların ve savurduklarının Rabbi! Senden buranın ve buradakilerin iyiliğini isterim. Buranın ve içindekilerin şerrinden sana sığınırım.

Siz de âmin deyin

Hz. Ebubekir r.a. şöyle dua ederdi:

Allahım! Senden işimin neticesinde hayırlı olacak şeyi istiyorum. Allahım, bana vereceğin hayır, hoşnutluğun ve naim cennetlerinde yüksek dereceler olsun.

Yine Hz. Ebubekir r.a.'ın bir duası vardı ki, onu imanın zirvesinde görmemizin şaşılacak bir şey olmadığını gösterir. Bu duasında o şunları ister:

Allahım ömrümün en iyi demini onun sonu eyle, amellerimin en hayırlısını amellerimin sonu eyle, günlerimin en hayırlısını sana kavuşacağım gün eyle.

Hz. Ömer r.a. şöyle niyazda bulunurdu:

Allahım! Beni ansızın yakalamandan veya beni gaflet içinde bırakmandan veya beni gafillerden eylemenden sana sığınırım.

Hilafet makamına geçince minbere çıktı. Allah'a hamd ve sena ettikten sonra şöyle dedi:

- Ey insanlar! İyi dinleyiniz. Ben bir dua edeceğim, siz de amin deyiniz. Allah'ım ben sertim, beni yumuşat. Ben cimriyim, beni cömert eyle. Ben zayıfım, bana güç ver.

* * *

Hz. Ali r.a. yeni ayı gördüğünde şöyle niyazda bulunurmuş:

Allahım! Ben senden bu ayın hayrını, onun fethini, yardımını, bereketini, rızkını, aydınlığını, temizliğini, onun hidayete vesile olmasını diliyorum. Onun şerrinden, onun ihtiva ettiği şerlerden sana sığınıyorum.

Ey Merhametlilerin En Merhametlisi

Bir kere Rasul-i Ekrem s.a.v., sahabilerden hastalanan birini ziyarete gitti. Ve onu son derece zafiyet içinde buldu. Hastaya sordu:

- Sen sıhhatli olduğun zamanlar Cenab-ı Hakk'tan en çok ne dilerdin? Sahabi şu cevabı verdi:

- Ben hep ahiret azabının bana bu dünyada çektirilmesini ve ahirette azaba uğratılmamayı dilerdim. Bunu duyan Resulullah s.a.v.:

- Cenab-ı Hak'tan bunu dileyeceğine, niçin Allah'ın bize öğrettiği şekilde dua edip, ey Rabbimiz, bize dünyada da, ahirette de iyilik bahşet ve bizi cehennem azabından koru demiyorsun.

Sonra Rasulullah s.a.v. hastaya dua etti, o da kurtuldu.

* * *

Bir gün Allah Rasulü s.a.v., kızı Fatıma r.a.'a şöyle buyurdu:

- Şu tavsiyemi dinlemekten seni alıkoyan nedir? Dua ederken şöyle de: Ey hayy ve kayyum olan Allahım! Bütün işlerimi düzeltmeni, bir an bile beni kendi başıma bırakmamanı rahmetine sığınarak senden isterim.

Hz. Aişe r.a.'a hitaben de şöyle buyurmuştur:

- Bütün duaların manalarını içinde toplayan cümleler ile dua et. Dua ederken şöyle söyle: Allahım! Halde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün kötülüklerden sana sığınırım. Allahım! Cenneti ve cennete götürecek söz ve işleri senden ister, cehennemden ve cehenneme götürecek söz ve hareketlerden sana sığınırım. Allahım! Kulun ve rasulün Muhammed s.a.v.'in senden istediği hayır ve iyilikleri senden ister, sana sığınıp iltica ettiği kötülüklerden sana sığınırım. Allahım! Benim için takdir ettiğin her şeyin sonunun hayır olmasını senden, senin merhametinden dilerim. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi...

Dua yenilenmektir

Dualar...

Edilmiş, edilecek ve edilmekte olan tüm dualar zamanın ve mekânın ağından sıyrılarak dolaşıp durmakta semalarda. Bizi bulması an meselesi.

Belki bir dua düşer bir gün avuçlarımıza. Çok uzaklardan, çok eskilerden gelmiştir ama dinçtir, ama yenidir.

Dua, farkında olmaktır. Yaşanan anın ve alınan her nefesin. İçine girdiğimiz ve bir gün içinden sıyrılacağımız hayatın farkında olmaktır.

Onlar farkındaydılar.

İçine girdikleri her anın, aldıkları her nefesin hayrını isterlerdi.

Turfanda meyvanın, yeni ayın, üzerinde yürüdükleri toprağın, girdikleri şehrin...

Dua, yenilenmektir.

Ve ancak yeninin farkında olanlar yeniyle yenilenir.

kaynak:Semerkand Degisi