Ailemizde Birbirimizi Anlamalıyız ve Sorunlarımızı Birlikte Çözmeliyiz

Ailedeki birlikteliğin mutlu ve güzel olması karşılıklı sevgi, saygı ve hoşgörüye dayanır.
Aile içerisinde kar-şılıklı anlayış, duygu ve düşüncelerimizi daha rahat ifade etmemizi sağlar. Böylece bir aileye ait olduğumuz duygusu gelişir, kendimize güvenimiz artar.
Aile bireyleri arasında bazı görüş ayrılıklarının olması doğaldır. İnsanlar, yaratılış özellikleri ve yetişme koşullarına bağlı olarak farklı ilgi, eğilim ve özelliklere sahiptirler. Buna göre herkes aynı şeylerden hoşlanmayabilir. Herkes her konuda aynı şekilde düşünmeyebilir. Anne ve baba arasında olduğu kadar kardeşler arasında da farklı görüşler ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda aile içinde huzur ve güveni sürdürmenin yolu, farklı duygu ve düşüncelere anlayış göstermektir. Karşılıklı anlayış ve hoşgörü, aile içi uyum ve dayanışmayı geliştirir; bireylerin zorlukları ve üzüntüleri birlikte göğüslemelerini sağlar.
Kaynak: ReformTürk http://www.reformturk.com/din-kulturu-ve-ahlak-bilgisi-dersi/63508-4-sinif-ailemizde-birbirimizi-anlamaliyiz-ve-sorunlarimizi-birlikte-cozmeliyiz.html#post127415
Anne ve babamızdan sonra bize en yakın kişiler, kardeşlerimizdir.
Kardeşlerimiz, ailemizle en güzel günleri paylaştığımız kişilerdir. Aynı aile içinde yetişen, anne ve babanın sevgi ve şefkatini gören kardeşler arasında çok kuvvetli bir yakınlık vardır. Böyle bir yakınlığı başka insanlarla kurmak zordur.
Ailedeki sevgi ve saygı ortamı, aile bireylerinin birbiriyle iyi geçinmesine bağlıdır. Özellikle kardeşler arasında sevgi ve saygı iyi geçinmelerine yol açar. Bu da ailenin mutluluğuna yardımcı olan dayanışmaya katkı sağlar.
Öncelikle kimlere iyilik etmesi gerektiğini soran kişiye peygamberimiz şu yanıtı verir: “Annene, babana, kız kardeşine, erkek kardeşine, bunlardan sonra gelen yakınlarına...” (Ebu Davud, 35; Kitabu’l-Edeb, 129, Nu: 5140)
Aile içinde bireylerin birbirlerine karşı görevleri ve hakları var­dır. Her birey görevlerini yerine getirirse, aile huzurlu olur.
HİKAYE
Vaktiyle tecrübeli, bilge bir baba, ölümünün yaklaştığını anlayınca çocuklarını çağırır ve onlara birer çubuk getirmelerini ister.
Bilge baba, çocukların getirdiği çubukları bir araya getirip bir demet yaptıktan sonra, büyük oğluna verir ve bunları kırmasını ister. Oğlu çok uğraşırsa da çubukları kıramaz. Baba çubuk demetini sıra ile diğer oğullarına verir, fakat onlar da kıramazlar.
Bunun üzerine demeti çözer, çubukları ayırır ve oğullarına birer tane verir, onları kırmalarını ister. Onlar da kolaylıkla kırarlar.
Tecrübelibaba bu hareketiyle, çocuklarına neyi anlatmak istediğini şöyle açıklar: "Evlâtlarım! Çubuklar bir araya gelince kırılmadığı hâlde, teker teker ayrılınca nasıl kolaylıkla kırıldığını gördünüz.


alıntıdır